Hoşgeldiniz efendim, okuyacağınız aşk şiirleri yaşanmış/yaşanmamış aşk şiirlerdir... Ancak roman yazan yazarlar cinayet romanı yazdıklarında cinayet işlemedikleri gibi aşk şiirleri yazan herkes aşk yaşamıştır denemez...Bu minvalde hiç aşk yaşamamışta denemez:)
***
Âşıklar
Hep hayâl ederim ümitlenirim
Büyük neticeye kilitlenirim
Yaratılış aşktır imtihan budur
Aşksız tüm kelamlar dedikodudur
Sevdalar Züleyha aşklar âyettir
Çile sevda vefa şuur gayrettir
Gayri âşıkların arkında mısın
Yusuf’un aşkının farkında mısın
Aşıklar aşkını bilmezsen şayet
Hüsranın zehrini tattırır ayet
Aşk var dudaklarda hazlarda forum
Yusuf’u yazarken utanıyorum
Ömer Ekinci Micingirt________________________________________
Anlatıver
Uykuyu busele uzakla uyan
Rüzgara koklatma tenini asla
Tesadüfe kırpış hikmetle boyan
Yüreğini titret hoş iltimasla
Bilinçaltlarımda sensizlik izi
Aşka kör diyenler tutku meyvası
Efsunlu dudaklar aşkın temyizi
Yosmalara mahsus nefsin hevası
Mademki aşk dedik mısralara bent
Vakitlere vakit doğuşa ebe
Yokluk kıyısında sevdaya kement
Gel de anlatıver aşkı merkebe
Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________Ferace
Dörtlüklere el ele
Yürüyorum tek hece
Şiir yüzlüm gel hele
Gel kaçalım bu gece
Dört biryanım meçhul yâr
Sürgün gönlüm ne arar
Sen çiçeğim sen rüzgâr
Sen sihirli bilmece
Çok çabuk gel durma gel
Tutsağın et beni al
Benimle doğ benle öl
Sen ruhuma ferace
Ömer Ekinci Micingirt________________________________________
Gözyaşların
Uyumayıp ara ara çık cama
Çevir bana gün görmemiş yüzünü
Nilüferler kuruyunca suçlama
Bana bırak yaprak gibi güzünü
Çalkaladık mazereti niyâzı
Sarhoş günler leylâ ettik bu yazı
Leylak yüzlüm ayrılığa kim razı
Zemheriye tutuşturdum sözünü
Hislerinle hareket et beri gel
Git gel ağla kalbe dokun duru gel
Siyah giyin perdelenip geri gel
Ülfetlerin hâr ediyor közünü
Şair deme ben deliye habire
Şiirleri gömdüm taştan kabire
Korkuyorum teslim oldum kebire
Unutmuşum fark etmenin izini
Sen macera sevmezsin ki gel hele
Kalp çizelim el değmemiş kumsala
Gözyaşların yüz üstüne ne âlâ
Esirgeme saklı tutma gizini
Ömer Ekinci Micingirt________________________________________
AşkAşk tarifsiz dediler; aşklar hikmet aşklar sır
Gerçek aşklar zemmeder Yusuf’u hatırlatır
Aşk var mikat bölgesi süsü giysisi ihram
Ruhu kalbi bezeyen tevbe istiğfar ikrâm
Aşk var sükuta evli ve benzersiz balayı
Aşkı aşka söyletmek âşıkların dileği
Aşk var yüreği vermek karşılıksız tek cümle
Meşakkati sırtlayıp aşk söyletsem gücümle
Aşk var mevzide Mehmet, secde başında annem
Aşk var zulüm zevk gazap ihtivası cehennem
Aşk var dünyevî şehvet iffet yok lânet olsun
Aşk var amel-i sâlih, helale niyet olsun
Aşk var zikrin nizamı, erenin eteğinde
Aşk var hikmet yol gayret arının peteğinde
Aşk var öpüştüğünde olâ secdeye cuma
Aşk var yerli arabesk, gelir leylaya kuma
Aşk var gayya gibidir çok can yakar ağla yaz
Aşk var helâl lokmadır bozulmaz bayatlamaz
Flört aşka ziyandır, aşklar iffet aşklar ar
Muhabbetle süslenir meyli nikâhla başlar
Aşk var kalbin yanışı ebet doğuş sancısı
Aşk var tevbe gerekir, sevdanın yalancısı
Aşk var öyle bakarsın ve erirsin mum gibi
Serilir hiç olursun, denizlerde kum gibi
Aşk var çölde adalet, adım Ömer’dir amma
Adil mi kavgalarım, vuslat var mı muamma
Aşk var yakar külliyen, gel gör yüreğim elle
Hayırlara erdirsin, Allah Azze ve Celle
Ömer Ekinci Micingirt________________________________________
Hicap
Hey benim buğulu sitemkâr yârim
Sevdanın sükûnu kaplamış seni
O zümrüt gözlerin içinde varım
Baktıkça sarıyor mahrem deseni
Her lahza tenhada hicaptan yana
Biz aynı bahçeden aynı yan yana
Dahası silinmez ziya ve mana
Peşinden koşturdu talih hep beni
Hislerim tüy gibi dört yanım lâle
Bir başka yürürüm bindim hayale
Beşinci mevsimden seslensem bile
Zaman tamam artık halvet dönemi
Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________
Sus Bülbül
Sabır yangınında vuslat var ama
Bilmem daha nasıl kalabilirim
Ötme bülbül ötme değme yarama
Belki kokusunu alabilirim
Her seher her seher sesleniyorum
Hicran katarından besleniyorum
Yakıyor ötüşün hisleniyorum
Seni de sevdaya salabilirim
Ağardı saçlarım verdim ecele
İster ezber oku ister hecele
Ezanlar okunur işim acele
Görünce secdede ölebilirim
Fecir büyülendi bak yavaş yavaş
Yüreğim sancılı gözlerimde yaş
Ağlaştık bülbülle olduk arkadaş
Bir tatlı rüyada bulabilirim
Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________
Aşk
Aşklarımız aşk mıdır aşk böyle mi hilkâten
Çok şey var yazmıyorum âşıklara hürmeten
Biri gelsin anlatsın aşk nedir hakikatten
Aşk yanıştır gerçekte yananlara merhaba
Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________
Sevgili
Mahremin bahçesinde hayâ ile diz dize
Yüreğime yürüyen nur sevgili isterim
Vuslatın ahengiyle, bana ait biz bize
Bakışını koruyan hür sevgili isterim
Kuğu gibi süzülen kâkülleri örtülü
Duyguları rengârenk ruhu bana örgülü
Sevdaları tılsımlı, tâ ezelden görgülü
Beni benle yaşayan yâr sevgili isterim
Tebessüm soluklayan, mest eden bakışıyla
Üfül üfül her lahza cenneti kokuşuyla
Güzelliği solmayan ruhuma akışıyla
Çözülüşe kapalı, zor sevgili isterim
Boğum boğum sevdamı yüreğinde hisseden
Seccademde gözyaşım, gözlerimde rakseden
Tutuşunca el ele yıldızlara akseden
Leyla’yı kıskandıran bir sevgili isterim
Yürekten o nağmeler vermem asla cihana
Hem gönlüme yavuklu hem yavruma nur ana
Sevinç-hüzün göz göze, yeminliyim Kuran’a
Başkasını görmeyen pir sevgili isterim
Cilve nedir istemem! İstemem ben işveli
Alev alev sokaklar kırıtırlar neşveli
Raksa gelmiş yosmalar Avrupa’dan şiveli
İffeti soluklayan nur sevgili isterim
Ömer Ekinci Micingirt
_______________________________________
Aşk Nedir
Kimine bir mızrak kimine oktur
Gerçek târifini bilende yoktur
Hasrette hastadır vuslatta doktor
Göreni görmeden göremezsiniz
Aşk seyir izâhı epeyce çoktur
Ömer Ekinci Micingirt
______________________________________
Gökkuşağı
Yüksek dağlar gibi mağrur gözlerin
Uzaktan büyüle hele dön bak ta
Yamacın koynunda saklı gizlerin
Ben hep seninleyim sen hep ırakta
Seninle birlikte sen seni dinle
Sükûnun manası ne kadar derin
Gördüm ki ben senle ruhum seninle
Çehren gökkuşağı renk renk izlerin
Ömer Ekinci Micingirt
_____________________________
Sevgili Dediğin
Sevgili dediğin evden çıkınca
Yıldızları arkasından yürütür
Ejderhalar peşi sıra bakınca
Kem gözleri iffetiyle çürütür
Tomurcuk tomurcuk aşk taneleri
İkbâle çevirir virâneleri
Tennûreyi giymiş bahaneleri
Şefkatinde tüm renkleri arıtır
Yazgılar da onsuz sesler boğulur
Gülüşünde mürekkepler sağılır
Zülüfleri İnce ince dağılır
An gelir ki seneleri sürütür
Yüreğe dokunan yaprağı bilir
Taptâze tomurcuk toprağı bilir
Yanakta efsunu yaşmağı bilir
Sevgili var başkasına kırıtır
Sevgili var ûhrevi bir enginlik
Sahip olmak ne büyük bir zenginlik
Onlu yarınlara ektim dinginlik
Ar işvesi vuslat sarar eritir
Ömer Ekinci Micingirt
_________________________________
Aradım
Gerçek muhabbeti derdi aradım
Yoklukla var olan yurdu aradım
“Aşk ile gel imdi Allah diyelim”
Secde hâlindeki merdi aradım
Ömer Ekinci Micingirt
_______________________________
Zümrüt Tentene
Hidayet takva iffet
Yüzün ne kadar güzel
Hele anlat tarif et
Lütfeylemiş gizli el
Ve incecik kâkülün
Sanki zümrüt tentene
Gülü müsün bülbülün
Yok, emsalim desene
Her gün böyle olacak
Sükûn sarmış her yanı
Adeta yitik sancak
Cezp ediyor insanı
Ömer Ekinci Micingirt
Son Dantelâm
İçime sensizlik çöker yaralar
Hasret yağmurları girer düşüme
Yokluk eşya varlık başlar naralar
Ayaz günlerdeyim gel de üşüme
Renklerin buğulu, hislerim eşsiz
Son dantelâm; sen ki yaş ol yaşıma
Kuşat gel ruhumu gizlice sessiz
Tabutum geçerken gelme peşime
Ömer Ekinci Micingirt
Müstesnam
Bin bir tını geliyor üfül üfül sesinden
Avuçlarım müstesnam uzat rengini bulsun
Serinliğe koşalım iffetin testisinden
O efsunlu sözlerin aksın içime dolsun
Söyle müstesnam hele müslüman rüyaları
Şu firâvun gurbette yürüme nazlanarak
Tıpkı bir kuğu gibi arşınla kayaları
Gözlerimin içinde aşk vakti gizlenerek
31.10.08 Bursa
Ömer Ekinci Micingirt
Kadın
Leyla değil sen devlet
Sen Yüceden emanet
Sarıl ruhuma şad et
Çocuk, afacan kadın
Sen sultandan sultansın
Mecnun kimmiş koy yansın
Vur sevdamız uyansın
Baba, babacan kadın
Hem gönüllü kılavuz
Sen cennetsin sen sonsuz
Can şefkati bol havuz
Canan, cana can kadın
Ömer Ekinci Micingirt
Eş
Köpüren tebessüm içimde bade
Ötenin şevkiyle ruhumu sarar
Eşsiz hazinedir lakin dünyada
Vuslatı bilmeyen eş neye yarar
Ömer Ekinci Micingirt
Ağlatma Beni
Sitemim sanadır gönlümün gülü
O mahmur bakışla bekletme beni
Vefasız tabut sen bense bir ölü
Sarılıp sessizce ağlatma beni
Bir tatlı tebessüm gösterip gel çık
Belki de sevdamız vuslata açık
Leyla gelin olmaz sevdalar uçuk
Büyülü dönüşte dağlatma beni
Vefa ne vücutta nede tendedir
Bir ucu tabutta biraz bendedir
Salayım kendimi yâr kefendedir
Öpmeden kefene bağlatma beni
23.07.08 Bursa
............................................................
Ağlatma Meni
Sitemim senedir, könlümün gülü,
O süzgün baxışla gözletme meni.
Sen vefasız tabut, mense bir ölü,
Sarılıb sessizce ağlatma meni.
Bir şirin tebessüm göster de gel çıx,
Belke de sevdamız vüsala açıq,
Leyla gelin olmaz, sevdalar uçuq,
Füsunkar dönüşle dağlatma meni.
Vefa ne vücudda, ne bedendedir,
Bir ucu tabutda, bir az mendedir,
Ferz et ki, yarını sen kefenledin,
Öpmeden kefene bağlatma meni.
Azeri lehçesine çeviren Yazar Xalide Efendiyeva Hanımefendiye teşekkürler...
Ömer Ekinci Micingirt
__________________________________
Yarım Umut
Sensiz zamanlar yaktım ömrümün yollarına
Aşk şırıltılarıyla gözyaşıma geliver
Beklemeler eyvâllah çöl olsam çöllerine
Çiğ dokunur dokunmaz son kışıma geliver
Sen yağsa şehirlere sensizlik kan kusmakta
Çığlıkla sana koşsam dilsiz oldum susmakta
Hasret izdüşümleri nefesimi kesmekte
Tenhalarda gizlice tek başıma geliver
Benimki nâz mektubu belki de yarım umut
Belki yürek yangını nolur yüreğimden tut
Sensiz düşlerim sağır sen bendeki hakikat
Ey sevgili ey güzel naaşıma geliver
Ömer Ekinci Micingirt
Ceyhun Bakışın
Ne güzel musiki fecirde güneş
Bitmeyen bir soluk hüzünlü yoldaş
Hep onu düşündüm sevinç matem eş
Ve sensiz halimle gözlerimde yaş
Bu kadar sessizlik içimi yaktı
Arzuhal eyledik sükut bıraktı
Şu geçen güzel kim nereye baktı
Pas tutmuş vefasız secde sen yetiş
Hazan vurmuş sanki zaman gün aya
Kasvet türküleri saldım fezaya
Beni de al götür Emri Rıza’ya
Sal ceyhun bakışın gülsün bu ayyaş
Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________
Ağladım
Yaşın koydum hecelerin yerine
Bir kelebek ömrü uçtu ağladım
Rehin verdim beni yakan soruna
Gözlerin gözüme geçti ağladım
Benim yaşım sende saklı sende çok
Hep seni aradım giden gelen yok
İster oku ister bırak ister yak
Gizlerin gizime geçti ağladım
Seninle seviden kubbeler kurduk
Hakikat ruhuyla pek kafa yorduk
El ele yan yana âhenkle durduk
Nazların nâzıma geçti ağladım
Anımsat gel ne yazdığım bilinmez
Seni yazdım dört dörtlüğe silinmez
Sessiz sevdalarla Leylâ olunmaz
Sözlerin sözüme geçti ağladım
Ömer Ekinci Micingirt
Unuttun
Bakışları efsunlum, neden gözlerin yosun
Unuttun mu sen beni, yoksa sevmiyor musun
Ömer Ekinci Micingirt
Vur Beni Kadın
Sensiz gecelerim ölüm varlığı
Seni bekliyorum sar beni kadın
Sende peyda ettim ihtiyarlığı
Dile düşmüşlere sor beni kadın
O gözlerin benden aldı rengini
Sen bulmuşsun bende dengi dengini
Hem sevda tanımaz fakir zengini
Umutsuz aşkınla yor beni kadın
Ne eski köşküm var ne yıkık hamam
Kör olsun gözlerim tamam de tamam
Vuslat dalgaları söyle ne zaman
Azapsız günüm yok gör beni kadın
Ömür tükeniyor nağmenin dibi
İsmin yutkunurum mecnunlar gibi
Ölmeden öldürme sensiz edibi
Eriyip gitmeden vur beni kadın
Şiir çiziyorum yaş oldu elli
Varlıkta yokluğun belli besbelli
Benimki olmasın kuru teselli
Sensizlik ömrümü yer beni kadın
Ömer Ekinci Micingirt
Yâr
Ne kadar samimi hakikatsin yâr
Gözyaşı peyledin sen benim için
Hasret sütunları senden yadigâr
Mor türkü söyledin hem benim için
Yorgun gecelerde ateş hârımsın
Ellerin elimde helal yârimsin
Vuslata efsunlu sitemkârımsın
Ahuzâr eyledin dem benim için
Ne kadar muhtacım canım demeye
Masum bir iltifat nağme nağmeye
Gözlerim al götür gülümsemeye
Sen beni neyledin can benim için
Ömer Ekinci Micingirt
Yâr
Yâr zülfüne yaş dökerek
Çisil çisil süzülüyor
İltifat et hem ne gerek
Bak dizlerim çözülüyor
Aşk yaşların akışında
Sonsuzluk var bakışında
Üç heceyim nakışında
Buram buram seziliyor
Kement attım ay yıldıza
Mevsim döndü sanki bize
Gel sahip çık gönlümüze
Bestelerim köz oluyor
Leyla Mecnunu arattı
Kerem Aslıyı sır etti
Aşk ve vuslat nere gitti
Desem de kem söz oluyor
Ben yolcuyum ben seferi
Hakka bırak her şey gri
Ay parçası sen bir peri
Ne söylesem az oluyor
Ömer Ekinci Micingirt
Yâr Benim
Duyguların yamacına yaslanan
İffet gözlü bahar tenli yâr benim
Gözyaşımın huzmesinde ıslanan
Hatmesine gölgelenen hâr benim
Uzağında yakınına varmışım
Ufuktaki belirlenen zor benim
Feda olsun ömrüm ona kardeşim
Mecnun kimmiş ateş alev kor benim
Ömer Ekinci Micingirt
Öyle Derinki
Taptaze büyülü bir rüya yüzün
Doğrusu seninki nurdan musiki
İçimde çarpıyor rengârenk hüzün
Her gece üflüyor sanki bir iki
Göründün bir ara her halin enfes
Tıpkı Leyla gibi şive ve nefes
Gizlice yaklaştın kıskandı herkes
Bu sevda çok derin öyle derin ki
Hurimi melek mi kız senin adın
Göz göze duygular süzdün anladın
Yüreğim senin ki senin aşk vadin
Bu garip deliye bu sitem neki...
Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________
Bir Meçhul Gibi
Aşkın sütununa kazdım ismini
Teberrük misali gizledim seni
Gözyaşım boyayıp çizdim resmini
Vuslatı giydirip sözledim seni
Uzat yüreğini ses ver sesime
Yüreğini uzat his ol hissime
Gelip sitemkâr ol son nefesime
Bir bilsen ne kadar özledim seni
Tılsımlı oyunun kader setinde
Zerrecik bir leke yok iffetinde
Aşure gününde binbir hatim’de
Sükûta yaslayıp gözledim seni
Dinmedi içimde kahreden hüzün
Ölüm soluyorum sezdirmeksizin
Tahtası olsaydı aşk kabrimizin
Aşkın gizemiyle giz’ledim seni
Sebebim tükendi mecalim geçti
Bu akşamüstünden kaç ölüm geçti
Gece yarıladı ecelim geçti
Hep bir meçhul gibi izledim seni
Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________
Bana Baktı
En keskin mevsimlerde engebe yürüyorum
Uğultunun içinde alev ateş yaş aktı
Zihnim tarla ben sapan durmadan sürüyorum
İçime bir coşkunluk bir suskunluk bıraktı
Yüzüme bir ağartı aslıma varıyorum
Daha gün başlamadan belki bir kuşluk vakti
Her eylemim ölçülü, mihenge vuruyorum
Kim şair hem kim edip kim usta kim çıraktı
Söz dokunur dokunmaz bir şeyler arıyorum
Varoluş yok oluşlar kimler kimleri yaktı
Dağ varsa vardır Ferhat, ak-kara soruyorum
Ara ara oynanan meçhul bir çıngıraktı
Son güz izdüşümleri eylüle vuruyorum
Geçmişi peçeledim yaşanmış bir pıtraktı
Duygularım saltanat zihnimi yoruyorum
Her daim aynı tören yaz kış aynı fraktı
Bir sükût kadar derin saygıyla duruyorum
Az daha büyüleyip aklımı alacaktı
Ki hoşluk yaşıyorum ermeden eriyorum
Tüm varlığı benim ki benim ya bana baktı
Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________
Gözlerin İnşirâh
Sevi bahçesinde çiçeksin açan
Bahar şenliğinin sıcağı gibi
Hüznün arkasında büzülüp yatan
Umutsuz bir aşkın kucağı gibi
Sözlerin başköşe başımın tacı
Gözyaşı derleyip buldun ilacı
Kıvrak vücudumda üç köşe acı
Kaçtım hep bir asker kaçağı gibi
Kahrolası rüzgâr aşka es dedim
Çevirdim akrebi kaç mevsim yedim
Ben ağu yutarken sen gülümsedin
Gözlerin inşirâh bıçağı gibi
Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________
Gurbet El
Beni ettin otağımdan yurdumdan
Ne demeli sana bilmem gurbet el
Hasretin bırakmaz gezer ardımdan
Hastayım kasvetten gülmem gurbet el
Rüyalarda Micingirt’te gezerim
Karabasan sabahlarım gurbet el
Kaf dağından köye mektup yazarım
Zehir oldu yataklarım gurbet el
Ömür gitti bahar gitti kış gitti
Sevdalarım heba oldu gurbet el
Amcaların mezarında ot bitti
Hülyalarım dibe vurdu gurbet el
Bizde büyüklere hürmet varidi
Burda moruk olmuş baba gurbet el
Nasırlıydı eller rahmet varidi
Çıbanım çok ağır veba gurbet el
Sinem kebap oldu kalmadı ciğer
Duygular köpürdü yine gurbet el
Saçlarım ağardı ak düşmüş meğer
Ömrümü bitirdi Ömer gurbet el
Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________
İlham Olsun
Nakış nakış hece hece
Eller sana ilham olsun
Yâr koklayıp aşk gelince
Güller sana ilham olsun
Huzme huzme huzur sarsa
Edirne’den serhat Kars’a
Ay yıldızı sorarlarsa
Allar sana ilham olsun
Mevsim sarhoş vakit buruk
Hisler renk renk gece kırık
Gâh mutluluk gâh hıçkırık
Hâller sana ilham olsun
Neredesin kutlu şarkı
Sende buldum gerçek farkı
Fırdönüyor yaşım kırkı
Diller sana ilham olsun
Kan damlıyor bu aralar
Asrı boğdu sığ veralar
Kulu yine kul yaralar
Kullar sana ilham olsun
Yüzen zaman mâna madde
Gözyaşlarım kızgın cadde
Gül yüz imam çöl seccade
Çöller sana ilham olsun
Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________
Yel alsın
Yaş döken yürekle koş gel bin kere
İsmimi hecele dokun el alsın
İçten ağlamaklı söyle ezbere
Cehenneme hâram bana helâlsin
Taptaze duygular eser serince
Şiir gibi yüzün mâna derince
Bu başka balayı yan yeterince
Sen belki de ateş yüzlü zülâlsin
İçimi besliyor elâ verâlar
Beni hep sitemkâr sözler yaralar
Züleyha’nın aşkı günah mı arar
Hicâbı bilmeyen dili yel alsın
Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________
Gözyaşların
Uyumayıp ara ara çık cama
Çevir bana gün görmemiş yüzünü
Nilüferler kuruyunca suçlama
Sona bırak yaprak gibi güzünü
Çalkaladık çok bol ettik niyâzı
Sarhoş günler leyla ettik bu yazı
Kenetlenmiş ayrılığa kim razı
Zemheriye saklamışım sözünü
Hislerinle hareket et beri gel
İsmin gibi kalbe dokun duru gel
Siyah giyip perdelenip geri gel
Ülfetlerin hâr ediyor közünü
Şair derler ben deliye habire
Şiirleri gömdüm taştan kabire
Korkuyorum teslim oldum kebire
Unutmuşum fark etmenin izini
Sen macera sevmezsin ki gel hele
Kalp çizelim el değmemiş kumsala
Gözyaşların kar üstüne ne âlâ
Esirgeme benden mahzun gizini
Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________
Izdırabım
Mâtem rüzgârları yokuş desem de
Füsunlu bakışla düz etti gitti
Doldurun hüznümü pişsin kâsem de
Benli hissiyatı biz etti gitti
Serin özlemlere vuslat pek ırak
Ömrüm ikindisi hâlime bırak
Şaire yalnızlık başka ne gerek
İffetin hissiyle va’z etti gitti
Taşkın sular gibi estik takıştık
Hasbıhâl eyledik dostça bakıştık
Kaderde böyleymiş böyle yakıştık
Bilmem ki ne kadar hazzetti gitti
Çocuksu gözlerde yaş vardı hâlâ
Izdırabım ol hem gitme gel hele
Sarkan boşluklarda tutsak el ele
Apayrı manalar va’z etti gitti
Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________
Gecenin Türküsü
Rüya düştü gece gitti desen de
Tekrar sardı hislerinin büyüsü
Yalnızlık yok,sen bendesin ben sende
Ağır olur, sensizliğin öyküsü.
Keşke güneş doğmasaydı kal biraz
Tebessüm et, yüreğime ismin yaz
Rüyalarda var mıydı hem itiraz
Tadımlık düş şairlerin uykusu
Ruhunu aç gerçek mana ser gelsin
İşvelerin duyuşumu ne bilsin
Rüya bu ya hissiyattan sebilsin
Senin değil bu, gecenin türküsü
Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________
Hazan
Sitem yok işveyle aramam seni
Hem zaten yüreğim arasında sen
Hislerim köpürür göremem seni
Zifiri sevdamın karasında sen
Senle bütün renkler aslına vardı
Gökkuşağı yüzün yarısında sen
Bütün mevsimlerim senle ağardı
Bilmem ki mevsimin neresinde sen
Tat oldun ruhuma gözlerimde nem
Sevdamın ahengi küresinde sen.
Gecelerim hazan sensiz cehennem
Sızılar yüreğim yarasında sen
Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________
Senden Sonra
Başın koyup yamacıma yaslanan
Düşündükçe senden bana hal oldu
Sessiz suskun yüreğimde ıslanan
Sütbeyazı yanakların al oldu
Rüya gibi söz eyledin naz ettin
Buz ellerin vur sineme hazzettin
Aşk oduna attın beni köz ettin
Hasret hicran sevdalarım kül oldu
Gül- i ranâm helalimsin dön bir bak
Yüreğimin zifirine ışık yak
Şu gönlümün feryadına taş bırak
İçimdeki o işveler bal oldu
Sen derdimin dert ortağı zarısın
Sen ciğerim ciğerimin harısın
Sen benimsin söyle kimin yârisin
Deme bana bir acayip kul oldu
Yol eyledim gam dağının başını
Güne sakla silme gözün yaşını
Gözyaşımla sürmeledim kaşını
Senden sonra gözyaşlarım bol oldu
Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________
Peçelemişim
Uyurgezer oldum içimde hüzün
Ve parka bakarken gecelemişim
Göğü aydınlattı bendeki yüzün
İsmin çocuk gibi hecelemiş
Yalnızlık yenilgi fakir zengine
Neyi yaşamışsak dengi dengine
Rengin çevirmişim, rengim rengine
Aşkı desen desen keçelemişim
Kaygı bekleyişi mısralar ama
Kader yazgısında kural arama
Tez gel yosun gözlüm tuz bas yarama
Yokluk hasat edip hiç elemişim
Ağlayan gülenim ağıt türküm sen
Büyülü zamanım yaşam farkım sen
Songüz’üm baharım dönen çarkım sen
Vuslatı kendimce nicelemişim
Seni sayıklarken kurudu dilim
Çorak yüreğime tez gel sevgilim
Balım, karçiçeğim hele ver elin
Sensiz yeryüzünü peçelemişim
Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________
________________________________________
Gelmezsin
Nedir bilmem sendeki bu endaze
Yok olmuşum gizlerinde gelmezsin
Ruhum sarar taptaze bir firuze
Ne var bilmem sözlerimde gelmezsin
Tıpkı mecnun gibi belki bu şair
Hüzün vadileri bire bin verir
Gözyaşlarım zemheride buz erir
Uyusam hep dizlerinde gelmezsin
Gurur kibir tekmilini yıkıp gel
Ağla biraz ciğerparen bakıp gel
Bir kerecik bir kerecik çıkıp gel
Ölsem sulu gözlerinde gelmezsin
Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________
Seviyorum ki
Aşkın yumağına kelepçe vurdum
Yine de ben seni seviyorum ki
Sözü bıçkılayıp göğe savurdum
Yine de ben seni seviyorum ki
Hâlime muttasıl gözlerin var mı
Ve beni hisseden gizlerin var mı
He kurban diyecek sözlerin var mı
Yine de ben seni seviyorum ki
Yoklar tükettikçe var olup durdum
Kırık saat gibi kurulup durdum
Yordun kıyasıya yorulup durdum
Yine de ben seni seviyorum ki
Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________
Vuslat Çiçekleri
Nasıl seviyorum hele bir bilsen
Beni bana bırak elden sor beni
Gölgesiz gecede naz ile gel sen
Sürç-ü lisan etsem hâlden sor beni
Sakın haram sürme dişe dudağa
Vuslat çiçekleri eksek bu bağa
Sevdanı işledim taşa toprağa
Efsuni nakışlı şaldan sor beni
Bu bir sitem değil belki amandır
Mutluluk ararım hayli zamandır
Duyuyor musun can gel bari kandır
Gözlerini sakla tülden sor beni
Hep seni yazmışım bir kırık kalem
Sen benim her şeyim sen dünya âlem
Yetiş rüsva etme öl de ben ölem
Umutsuz bir hasta kuldan sor beni
Hâlimi arz ettim gelirim söz de
Sevdanın ahı var ağlayan gözde
Yaram pek amansız yine bu güzde
Mavzer gibi yaktın külden sor beni
Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________
Oldu
Ben ben’le oynaşır beynim de bile
Gürbüz gecelerle hâl bahçem oldu
Saklı efkârlarla geldim ne hâle
Hoyrat mangasında bol bahçem oldu
Hiçlik çağıltısı tüter gözümde
Dürtüler başköşe aklım dizimde
Bir varlık bir yokluk bencil sözümde
Kuru bir kavga ki kâl bahçem oldu
Gündelik konuştum gündelik aldım
Hüznü katleyleyip neşveye daldım
Pörsümüş ömrümle bir ömür çaldım
Sonun uğultusu çöl bahçem oldu
Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________
Kara Kız
Bakışların pakize efsunluydu dillerin
Gül bahçemde hazan var çıkıp gittin kara kız
Yanakların rengârenk morarırdı alların
Aklım aldı gülüşün yıkıp gittin kara kız
Gamzelerin tüllenir ter kokardı ellerin
Bir buselik sevgiyi ekip gittin kara kız
Sekişlerin can yakar kıskanırdı güllerin
Mahmur mahmur bakışıp çekip gittin kara kız
Ay parçası mor çiçek atlastan eteklerin
Alev alev sevdamız yakıp gittin kara kız
Visalın yalan mıydı ne oldu cilvelerin
Sevdamızı ateşe döküp gittin kara kız
Huri miydin melek mi mest etti gelgellerin
Yudum yudum içmeden akıp gittin kara kız
Senin olsun peteğin çiçeklerin balların
Kovanıma çomağı sokup gittin kara kız
Muammaydı el eden mektupların pulların
Ciğerimi kökünden söküp gittin kara kız
Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________
Tut Elimden
Gözyaşlarım ateşinde yeşerir
Mecnun gibi boş dağlara ağlarım
Ateş söner dört biryana dem verir
Yokluğunu yokluğuma bağlarım
Muhabbetin merhem olur yarama
Engebeler engebeyi öteler
Çile varsa büyük vuslat var ama
Yokuş biraz aşılmıyor tepeler
Gözlerimi gözlerinle boya can
Ve diz çöküp yakınına varmışım
Bu aç ruhum güzelliğe doya can
Sensizliğin kollarında durmuşum
Son şafakta markatına al beni
Korkarım ki başka köye koyarlar
Tut elimden efkârıma sal beni
Sen almazsan sensizlikte yuyarlar
Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________
Neylerim
Çokluklarım hiçliğimi öldürdü,
Tedbirlerim takdirine uymadı.
Bir şey olmak içgüdümü güldürdü,
Gözyaşlarım gözyaşımı yuymadı.
Hâlin arzı ilham katar efkâra,
Teslim olmak yakarıştır O Yâr’e
Şaşıyorum inkârdaki inkâra,
İdrâk edip bu ben beni duymadı.
Ağalarım paşalarım beylerim,
Ben kabımın nispetinde söylerim,
Geçmiş geçti gelecekte neylerim,
Ümit korku beni rahat koymadı.
Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________
Meram Eyle
Gözlerin pek mahzun bakışın mahzun
Görür gibi konuş kal harem eyle
Ve naz kapısından birkaç sitem sun
Yanmasın yüreğim al verem eyle
Ben senden pürmelâl sen ise benden
Sakladın kalbimi ta ki o günden
Gövdem ölüm solur sanki kökünden
Benli öfkeleri sil kerem eyle
Yokluklar çektirme dayanamam hiç
Ben bulut gibiyim sense kırlangıç
Nergis tarlasında vuslat suyu iç
Aşkın tozlarından kül dirhem eyle
Yârenin gözleri yarasındadır
Kırağı göğsümün haresindedir
Ne varsa kalbimin arasındadır
Hep benim ateşim ol haram eyle
Yüzün bana dönüp yorgun yorgun bak
Sükûta sarmala gözyaşı bırak
Peşimden koşuyor malum kaydırak
Bakışın saklayıp gül meram eyle
Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________
Seviyorum ki
Aşkın yumağına kelepçe vurdum
Yine de ben seni seviyorum ki
Sözü bıçkılayıp göğe savurdum
Yine de ben seni seviyorum ki
Hâlime muttasıl gözlerin var mı
Ve beni hisseden gizlerin var mı
He kurban diyecek sözlerin var mı
Yine de ben seni seviyorum ki
Yoklar tükettikçe var olup durdum
Kırık saat gibi kurulup durdum
Yordun kıyasıya yorulup durdum
Yine de ben seni seviyorum ki
Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________
Aşka Koşan
Ağlamaklı hâlim özlemim neye
Sen nerelerdesin senin hüznün var
Olmuşum pranga mahpushaneye
Yüreğim virane derin sızın var
Yeşerir kururum söyle neyim ben
Unutmuş gülmeyi meşgaleyim ben
Madem aşka koşan divaneyim ben
Hele gel haber ver bana sözün var
Firavun sokaklar kızıl karası
Mavzer gibi tıpkı hasret yarası
Gözlerin gözlerim meçhul sonrası
Ne zaman uyansam yokluk izin var
Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________
Ruhumu Sular
Sen gri tebessüm, bense hep çile
Sevinç hüzün keder kimden yadigâr
Yaşımı hüznüme saklasam bile
Gerçekte acının derin izi var
Derdime yol buldum hicran iziyle
Bak heder olmuşum yalan mı söyle
Aşkın yumağıyla varlık gözüyle
Kalbine hükmeden filan mı söyle
Gözyaşı sitemin yakarışların
Gecemi günümü rüyamı sardı
Çok şeye gebedir ses verişlerin
Gelir mi bilmem ki zamanın ardı
Hem beni ararsan gözyaşına bak
Duygunun hem demi bağlar hayata
Acı bir melodi yaşlar muhakkak
Geç kalmak elde mi, bizde mi hata
Umuttan azâde açma arayı
Hatmenin neşvesi ruhumu sular
Sen benim gecemin sükûn sarayı
Emekle boy verir yüce duygular
Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________
Ağlayacaksın
Gerçek hislerinle terki derince
Şekli ifşa edip ağlayacaksın
Kalb-i dudaklara zannın sorunca
Farkı fark eyleyip ağlayacaksın
Klasik ya her şey, rüya düş idi
Görmez gayyaları zihnim üşüdü
Mânasız ifade neyin çeşidi
Sözü itekleyip ağlayacaksın
Eşarbı süs etme mor saçlarına
Nankörlük engebe miraçlarına
Şiir yorumlarsın sertaçlarına
Keşke zikreyleyip ağlayacaksın...
Şey olmak her şey mi, ve gelip gider
Gayesi ney olan ney çalıp gider
Hevası hep olan aldanıp gider
Zaafın yoklayıp ağlayacaksın
Şak şak olsun arzu emel niyetin
Ebedi ömrü mü vermek diyetin
Varlığın yokluğun hüsnüniyetin
Bir gün terk eyleyip ağlayacaksın
Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________
Elif
Kemâl-i insafla şakıyacağım
Yaşayan Leyla mı bilmem ki Elif
Her gece ruhuma okuyacağım
İnkişaf etmese olmam ki Elif
Bütün sıfatların tüm sergisini
Yunus Emrelerin aşk türküsünü
Tıbbiye bakışı ve görgüsünü
Sensiz gurbet elden gelmem ki elif
Dün rüyamda gördüm nazlı resmini
Yıldızlara sardım astım ismini
Yağmurlara sordum yoksa küstü mü
Yağmurlar gözyaşım silmem ki Elif
Utandım yutkundum bak yüzüm kara
Sensiz Lokman gelse geçmez bu yara
Kendimi atarım vallah Hazar’a
Yesinler yunuslar kalmam ki Elif
Elif doğruluktur Ku’rân hazine
Elif nazlanıyor bakmaz gözüme
Elif gül diyorum bir kez yüzüme
Elifsiz gülemem, gülmem ki Elif
Rüyada buluşsak gelsen bu gece
Rengârenk bakışsak gülsen bu gece
Yaşımı saçınla silsen bu gece
Ümitle yaşarım ölmem ki Elif
Micingirt kurudu yaşım masamda
Yüreğim ağlıyor ağlamasam da
İzmit’ten Bakü’ye selam desende
Sahipsiz selamı almam ki Elif
Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________
________________________________________
Bir Meçhul
Aşkın sütununa kazdım ismini
Teberrük misali gizledim seni
Gözyaşım boyayıp çizdim resmini
Vuslatı giydirip sözledim seni
Uzat yüreğini ses ver sesime
Yüreğini uzat his ol hissime
Gelip sitemkâr ol son nefesime
Bir bilsen ne kadar özledim seni
Tılsımlı oyunun kader setinde
Zerrecik bir leke yok iffetinde
Aşure gününde binbir hatim’de
Sükûta yaslayıp gözledim seni
Dinmedi içimde kahreden hüzün
Ölüm soluyorum sezdirmeksizin
Tahtası olsaydı aşk kabrimizin
Aşkın gizemiyle giz’ledim seni
Sebebim tükendi mecalim geçti
Bu akşamüstünden kaç ölüm geçti
Gece yarıladı ecelim geçti
Hep bir meçhul gibi izledim seni
05.12.11 Bursa
Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________
Bir Leylâ
Rengârenk bakıştık övgüleri gül
Bir köylü sevmişim içimde yâra
Mecnunu olayım içime dökül
Söz etti poyrazda kattı rüzgâra
Goncası yakuttan açan gül gibi
Duruşu onurlu dili bal gibi
Koşuşu yorgun su bazen sel gibi
Bir selam söyleyin o gülizare
Bambaşka ilhamla geldi bir gece
Gözleri sürmeli güldü bir gece
Hüznünü içime saldı bir gece
Her sözü ayrılık her yan biçare
Emsalsiz bu dilber sanki mücevher
Sevdanın adıymış meğer bu cevher
Meltemi gülüşü bir ömür değer
Mor pembe düşlerim kaldı avare
14.03.08 Bursa
Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________
Sevda Ateşleri
Şu sevda ateşleri
Ölümün gözyaşları
Hayat suyu bakışı
Duvaklıdır kışları
Etrafımda adamlar
Cıvıl cıvıl kuşları
Çığlık içime damlar
Mecnun ya da eşleri
Pek hüzün eşkin dibi
Çatık gibi kaşları
Surat aynı ben gibi
Tasa yağar yaşları
Bazen ne kadar yakın
Benle sobe taşları
Beni bana bırakın
Belki tâlih işleri
Şahittir zihnin köşkü
Şahit köşe taşları
Sarar kavurur aşkı
Kuğu gibi dişleri
Rengi renklerim tutmuş
Terk ettim üç beşleri
Kalbi kalbimi yutmuş
Düşlerimdir düşleri
Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________
Gel Hele
Ne bakarsın yağmur gözlüm yüzüme
Vuslat zamanıdır durma gel hele
Sevdam büklüm büklüm inan sözüme
Ceylanî bakışla vurma gel hele
Menekşe bakışlım bumu kaderin
Kalbim hicran yüklü sevdam çok derin
Ya beni öldürün yâ da gönderin
Eteği sırmalı durma gel hele
Adın billur billur yazdım dağlara
Vallah yar etmezem başka sağlara
Sensiz hazan düştü bütün bağlara
Kolları burmalı yorma gel hele
Kumru gibi, tutsak oldum hem sana
Kömür gözlüm sensiz öldüm ben ama
Mecnun neymiş leyla kimmiş sor bana
Yaralı kalbimi kırma gel hele
Gel beraber acı çorba içelim
Aşk yolunu Yunus gibi seçelim
Bu diyardan o diyara kaçalım
Ölmeden bedenim sarma gel hele
Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________
Sırdaş
Bu hayat daima keder acının
Nasibi tedbiri harmanı yârım
Yarası bende yok aşk ilacının
Tıpkı mecnun gibi yoka duçarım
Hislerle yeşeren olmak niyetim
Avam meclisinde dinle beni can
İnan tartışılmaz hüsnüniyetim
Sendeki ben var ya seni haykıran
Kim kimin sahibi dünün bu günün
Çokluğu terk ettim hiçliğe hiçe
Kalanı bana ver kısa ömrünün
Hayret seyir sükût ifşa iç içe
Farkında mısınız hep deli diye
Delinin halinden deliler anlar
Cürümü düşündüm döndüm geriye
İdrakten idrâke çarpan vicdanlar
Hep hüzün saklarım şiir deyim de
Hep acı üretir bendeki resim
Azrail bekliyor beni köyümde
Yüreğim çarpıyor zâr zâr nefesim.
Izdırâbım çok,derdim çok ama
O’nu bekliyorum gözlerimde yaş
Yönelişi düşün sakın ağlama
Bir Fâtiha oku tamam mı sırdaş
20.10.11 Bursa
Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________
Âşk
Beynimi çiziyor gecenin izi,
Katiyen terk etmez sabaha kadar,
Uğultuyla alır ifademizi,
Beklenen âşk sanki, titretir yer yer.
Rahmetin eşiği, âşk var daha ne,
Hakiki aşklarda eşya bahane,
Âşkla ağlamıştı Behlül-i Dane,
Âşkın gözlerini öptün mü şair.
Âşkla parıldarlar bütün ışıklar,
Teveccühe durur coşar âşıklar,
Zaman irfan ihyâ, kırışıklıklar,
Âşığa aşk başka güzellik verir.
Beni unutturur, benimle eser,
Bazen benden uzak bazen beraber,
Öyle bir hâldir ki nefesim keser,
Dört yanımı sarar, yakar kavurur.
17.08.11 Bursa
Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________
Aşk Acı Izdırap
Bir zamanlar rüzgâr olup estin de
Hasretle savrulan "keşke" ne oldu
Gözyaşlarım desem gönül testinde
Bilmem ki o tulû aşka ne oldu
Sessizce geriye bir dönüp bakın
Geçti artık tafra nazı bırakın
Hiçliğin sesiyle al kına yakın
Tesbihtekii zümrüt köşke ne oldu
.Hüznun suskusuyla sürdün mü devran
Öteye sevdalı dost gibi davran
Sevdaya boyansun ruhtaki eyvan
Aşk acı ızdırap başka ne oldu
04.12.08 Bursa
Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________
Aşk Değil
Öyle yanıyor ki; yüreğim elle,
Ölüm varlık deyip koştum ecelle!
Zevkusefa tatmin aşk değil bil ki
Bu nasıl bir düzen, nasıl mecelle!
20.07.11 Bursa
Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________
Aşk Gemisi
Olmuyor artık deme,
Ufukta,yavaş yavaş.
Tek çizgisiz hengâme,
Hakikat kalpten savaş.
Ağla inle yan her gün,
Mateme kat gölgemi.
Ben tevekkül sen hüzün,
Aşk gemisi bu gemi...
11.08.09 Bursa
Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________
Aşk Gerek
Aşk açmış ellerini eşyadan elenerek
Bir muştu üflüyordu anbean zaman zaman
Aşk büyülü asuman her bahçeye aşk gerek
Aşk ölümsüz taht elbet aşk evlad-ı fatihan
Bir muştu üflüyordu anbean zaman zaman
Aşk açmış ellerini eşyadan elenerek
Aşk Leyla’nın ötesi Leyla değil aşk gerek
Yine baykuş sesleri yine kaos buyurdu
Bülbül neymiş gülde kim yolcu kimmiş ey zahit
Çözülüş aşk iç içe üç beş yükseliyordu.
Aşka kement vurulmaz her an iklim müsait
Bülbül neymiş gülde kim yolcu kimmiş ey zahit
Yine baykuş sesleri yine kaos buyurdu.
İçimdeki o mâna müthiş yükseliyordu
Biri tekrar anlatsın perde perde bu aşkı
Gerekirse her gece sessizce ağlayarak
Bahar böcek çiçek taş yer gök ve yıkık köşkü
Bahtsızlara anlatsın tekrar şaha kalkarak
Gerekirse her gece sessizce, ağlayarak
Biri tekrar anlatsın perde perde bu aşkı
El değmemiş besteyle sihirli müthiş köşkü
16.09.08 Bursa
Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________
Aşk İle
Zarif bir esinti hep ne kadar vakur
Sanki birçok türkü içime yüklü
Lalezar yüreği bakışları nur
Nazarı ruhumda köklü mü köklü
Tebessüm okşuyor aşk ile tek tek
Vuslat dedikleri bu olsa gerek
Hâl ile hisseder besbelli gerçek
Manzara rengârenk nizam ahenkli
15.12.11 Bursa
Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________
Aşk mı Desem
Eli çocuk gibi değdi elime
Vuslatı sevinci şevki hesap et
Gönlümün arzusu tek bir kelime
Aşk mı desem buna belki aşk ebet
Salmışım kendimi koşarım yokta
Sevda çiçeklerim birde kelebek
Acaba yakın mı meçhul son nokta
Sahilsiz korolar kayboldu tek tek
Bendeki sevdalar hem kimin sesi
İçimde sakladım ben bu duyguyu
Toplayın başıma gelsin herkesi
Bağrını bağrıma açmadan kuyu
Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________
Aşk Olmasaydı
Gözleri zümrüt taş kaşları yaydı,
Mahzun bakışları renk renk Leyla’ydı.
Apayrı mâna var gün gün yeşerir
Gözde yaş olur mu aşk olmasaydı?
28.11.11 Bursa
Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________
Aşk Ve Vuslat
Aşk ve vuslat iç içe, belki bir tatlı savaş
Sessiz sessiz derinden, günbegün birikiyor
Sende buldum kendimi usulca yavaş yavaş
Biri elimden tutmuş, beni sana çekiyor
03.04.09 Bursa
Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________
Aşk Yaralasın
Huzur sevgi nefret birde tevâzu
Tefekkür gerçeğin sessiz avazı
Bende ki yanışı fark edemedim
Çok şeyi idrâktir belki bu mevzu
Ömrü ziyan ettim say sıralasın
Şöhret varlık riya acz karalasın
Aşkı neden hep ben terk edemedim
Beni Leyla değil aşk yaralasın
22.03 12 Bursa
Ömer Ekinci Micingirt
_______________________________________
Aşka Koşan
Ağlamaklı hâlim özlemim neye
Sen nerelerdesin senin hüznün var
Olmuşum pranga mahpushaneye
Yüreğim virane derin sızın var
Yeşerir kururum söyle neyim ben
Unutmuş gülmeyi meşgaleyim ben
Madem aşka koşan divaneyim ben
Hele gel haber ver bana sözün var
Firavun sokaklar kızıl karası
Mavzer gibi tıpkı hasret yarası
Gözlerin gözlerim meçhul sonrası
Ne zaman uyansam yokluk izin var
31.10.11 Bursa
Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________
Aşkım Ağır
Ezelden sevdim derdimi
Beşikten mezara kadar
Nefsim azgın gem vurdumu
Söz düşer bizara kadar.
Aşkım ağır ruhum dalar
Ben mecnunum yâr leylalar
Sihirlidir bu sevdalar
Götürür nazara kadar
Nefis sırtlan dikkat derim
Çalın taşa Huda kerim
Tabut gelir ben binerim
Rahat yok huzura kadar
Esiyorum üfül üfül
Allak pullak titrek sefil
Hem acemi hem de ehil
Arayış Hızır’a kadar.
Yılan soksun bu dilimi
Zillet etti son halimi
Kimse bilmez melâlimi
Avamdan vezire kadar
Hak Teâla hayreylesin
Ömer aşkla seyreylesin
Hâl söylesin dil dinlesin
Susarım mezara kadar
___________________________________
Aşkın İlacı
Hikmet, ötelerden yemin var asra
Dolaş sahraları düşündükçe yan
Seni arıyorum gözlerimde kan
Yeşerir yazdıkça seni her mısra
Ölümün deresi sensiz bu cihan
Yer yer netâmetli ama huluslu
Varoşlar bilirim usta duacı
Sabır taşlarıdır aşkın ilacı
Zihnim berrak gözler bulanık puslu
Kendime hükmedip susmak ne acı
17.07.12 Bursa
Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________
Aşkıyla Sarhoşum
Dalga dalga mehtap baktım yüzüne
Bu gün ben bir hoşum değme keyfime
Tılsımlı tebessüm daldım hüznüne
Aşkıyla sarhoşum değme keyfime
Nakış nakış ruhum nazar bitince
Son buldu seherde horoz ötünce
Çorbalar dualı kaşık atınca
İçmişim bir hoşum değme keyfime
Edep büklüm büklüm vefa yerinde
Şeytan esir olmuş yok içlerinde
Çaylarda demlenmiş içtim serinde
Ruhumla doymuşum değme keyfime
Bu nasıl güzellik bu nasıl töre
Sahâbe caddesi ermişler sırra
Yüzün dön usulca koş gel o yâre
Âşıklar bulmuşum değme keyfime
Bu dünya fânidir faniler duyun
Köpükten saltanat sırlı bir oyun
Kadem bastım sırra değişti huyum
Ölmeden ölmüşüm değme keyfime
Mahşer uğultusu gelmez gülmeye
Unuttum ölümü geldim ölmeye
Yeter ki kul hakkı Ömer gelmeye
Helallik almışım değme keyfime
2004 Bursa
Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________
Aşklar
Baharlar serüven, yaz sonları dem,
Çok şey düşündüren sevdalar merhem.
Şehvetle kutsanmış yalan aşkları;
İstemem arkadaş, yıkım istemem!
19.06.12 Bursa
Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________
Aşklarımız
Gürül gürül marifet
Ariftir aşklarımız
Yudum yudum zarafet
Zariftir aşklarımız
Anadolu’m bağrıdır
Kıblesi hep doğrudur
Leylalara çağrıdır
Tariftir aşklarımız
Dünya-ukba kâresi
Sihirlidir yöresi
Milli ruhtur töresi
Ma’riftir aşklarımız
Neşvesi var Ömerde
Lokman olur her derde
Orkestra hoş bu yerde
Girifttir aşklarımız
Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________
Bakışın
İhlâsın renkleri sendeki hayâ
Bakışın yeterli beni ihyâya
Hislerin büyüsü apayrı bahar
İbrişim örülü sendeki maya
Bulut gibi yüzün benzersin aya
Sensizlik içinde başladım Hayy’a
Hep, hiçlik uğruna meçhullerim var
Ve O’na sığındım Emri Rızâ’ya
07.08.12 Bursa
Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________
Bekleye Bekleye
Gel hele can yavaş yavaş
Soldum bekleye bekleye
Bağrım yanar kurudu yaş
Öldüm bekleye bekleye
Ne güz gördüm nede yazı
Kalbim kırık dinmez sızı
Mevlam kavuştursun bizi
Daldım bekleye bekleye
Duygularım çok karışık
Hele söyle yok mu ışık
Bir dargınız bir barışık
Kaldım bekleye bekleye
Düşe kalka yaşıyorum
Kebap oldum pişiyorum
Anlasana üşüyorum
Buldum bekleye bekleye
Bakışların hem göründü
Ruh dinlendi dem göründü
Gözlerim yaş nem göründü
Sildim bekleye bekleye
Gel hele gel yaramı deş
Sen meleksin sen nurlu eş
Yanıyorum alev ateş
Geldim bekleye bekleye
09.03.2006 Bursa
Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________
Sen Bendesin
Canım sana can olsun
Sözümüz Kur’an olsun
Gözyaşım dört biryanda
Yâr olsun yâren olsun
Ömür denen caddede
Sen ben birde seccade
O efsunlu harmanda
Yaş dökelim hacca de
Gezme rüya içinde
Vakur nazlı biçimde
Talih gizli ummanda
Deliyim de, hiçim de
Hem acaba desen de
Renkler aynı desende
Yürek sesi beyanda
Sen bendesin ben sende
Ömer Ekinci Micingirt
Vuslat Nağmeleri
Mahzun gözlerine kurban olduğum
Gözyaşım ateşi söndü seninle
Sen bendesin yüreğim sen bildiğim
Pervaz eder ruhun döner benimle
Bir ömür yürüdük kaldırımlar taş
Sessizce beraber git diyene dek
Özlem bürümüştü beni arkadaş
Ben bir yorgun yolcu sense kelebek
Sitemler kovarız yanağında ter
Zümrüdî bakışın durgun elemli
Ki sendeki hüzün bana da yeter
Vuslat nağmeleri renginden belli
Ömer Ekinci Micingirt
Yüreğini Ver
Güz yüreğim sende açtı baharı
İçine sığmayan bir koruk tayım
Kimden kaptım hiç sönmeyen bu harı
Hem sende kendimi aramaktayım
Hüzün ikliminde gel sen hoş olur
Ruhum doğar bahar olur kış olur
Elin tutsam taşlar erir tuş olur
Yüreğin ver yüreğimde tutayım
Ömer Ekinci Micingirt
Beni Bekliyor
Yürek künyesi melek
Renk renk kimi bekliyor
O bambaşka kelebek
Başka türlü geliyor
Bakışları pek derin
Saygıdan da ileri
Markatlı tepelerin
Eriyen huzmeleri
Bir öykünün sesi var
Hatmeledim şiiri
Haykırışlarım sarar
Getiririm tekbiri
Ömer Ekinci Micingirt
Aşkım Sen
Hıçkırıklarımın sebebi sensin
Bendeki Leyla sen, Aslı’da sensin
Kapıldım poyraza, ne dense densin
Yemyeşil yayla sen, süslü de sensin
Sen hem şefkat suyu dağda türkümsün
İdrakte pervazım, şuûr hırkamsın
Kokun kekik tadı ziynet farkımsın
Ölümsüz sevda sen yaslı da sensin
Seninle her zaman senin hiçinde
Körkütük gibiyim başka biçimde
Kaybetmek tek korkum, azap içimde
Biçilmez paha sen misli de sensin
Bendeki ağrılar sende hep yara
Cennet gölge oldu senli dallara
Uzat ayakların vuslattır yâr’e
Mis kokan oya sen, mislide sensin
Duâ, ötesini kimse bilemez
Senli yazgılarım,sensiz gülemez
Aşkım sen sevgi sen sensiz olamaz
En nezih ana sen faslı da sensin
Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________
Ben Senin
Gözyaşlarım çoktan çokladı hiçi
Gelirim sen gel de gelemezsen sen
Arzuhalim sana canımın içi
Silerim gözyaşım silemezsen sen
Ateşine yansam ruhum yeşerir
Kalırım köz olup kalamazsan sen
Yüreğin dupduru mum gibi erir
Bilirim ben seni bilemezsen sen
Yürüyüşüm sana sen endişesi
Ölürüm yolunda ölemezsen sen
El âlem, yadlara etme itibâr
Olurum ben senin,olamazsan sen
01.11.11 Bursa
Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________
Bir Akşamüstü
Yağmurla gürleyip bulutla inle
Beni de dâhil et bükülsün aşkın
Yakala hüznümü tut gözlerinle
Hüzün damlaları süzülsün şaşkın
Bu başka hâsılat gençliğim yedi
Çok şeyler görürsün dön bana bak da
Ve derin sonsuzluk hep örseledi
Saatler yılları uğurlamakta
Var olan yok olan yakılan benim
Yokluğun çığlığı rüyalarımda
Hesap ırmağına dökülen benim
Titrek yakarış var dualarımda
Aynen yaprak gibi rüzgâra karşı
Seherler üfürür zâr zâr yandırır
Geceye bağlarım yedi kat arşı
Bir deli uykudan hep uyandırır
Sükût ne beklersin gel beni sustur
Yüz vermez garibe neden ki sustu
Her şey O’na ait O’na mahsustur
Dayanır kapıya bir akşamüstü
22.02.12 Bursa
Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________
Bir Rüya Yüzün
Taptaze büyülü bir rüya yüzün
Doğrusu seninki nurdan musiki
İçimde çarpıyor rengârenk hüzün
Her gece üflüyor sanki bir iki
Göründün bir ara her halin enfes
Tıpkı Leyla gibi şive ve nefes
Gizlice yaklaştın kıskandı herkes
Bu sevda çok derin öyle derin ki
Hurimi melek mi kız senin adın
Göz göze duygular süzdün anladın
Yüreğim senin ki senin aşk vadin
Bu garip deliye hem sitem neki...
26.11.08 Bursa
Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________
Gözlerin Gizemi
Bu bendeki neşe sevinç aşk senden
Gözlerin gizemi ah neler neler
Sen beni çıkardın küflü mahzenden
Hem yaşanmışlıklar kimi örseler
Yalnızlığa değer seni bulduysam
Dokunur ruhuma rengi simânın
Ne zaman bir yerde adını duysam
Çığlığı olurum sensiz zamanın
Yelken açıyorum masumca her an
Coşkulara doğru "keşke"li yorum
Bambaşka yaratmış seni yaratan
Bütün engelleri lanetliyorum
29.06.12 Bursa
Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________
Tenha Duygular
Bir kere gülümse renk renk yetecek
Büyüle bu anı naz etme gayri
Islak hüzün salma gam tüketecek
İstersen sen benden söz etme gayri
Ses ver gel arada unutma derim
Tıpkı rüya gibi hele ellerin
Sensizlik sarınca gurbet ellerin
Dumanım tütüyor köz etme gayri
Gece karamsarlık uykularım zor
Yine meltem sardı ruhum eriyor
Sessizce süzül sus gecelere vur
Tenha duygularla hazzetme gayri
02.11.09 Bursa
Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________
Hal Oldu
Zaman zaman senle senden ziyade
Nedense hep sessizliğin yaralar
Tefekkür mü yüzündeki ifade
Beni sarsa bu sendeki veralar
Bir selam ver aylar geçti yıl oldu
Gözlerim bak yüreğine dayanmış
Unutma ki senden bana hal oldu
Deme sakın benim için kim yanmış
Uçuşuyor kelimeler heceler
İçimdeki nağmelere yer arar
Ses veriyor sensizlikten geceler
Neden bilmem bu mevsimler şivekâr
Peşin söyle hal diliyle sözünü
Vuslat tütsün hemdem ile ufuklar
Gölgeleme gün görmemiş yüzünü
İkliminde buluştursun şafaklar
16.06.10 Bursa
Ömer Ekinci Micingirt
Niye Yazdım
Gökkuşağı yüzün yine bu günler
Bunu niye yazdım bilmem ne diye
Yosun tutmuş mevsim vakit sürgünler
İçim yanar söner öldüresiye
Bir başka iş bu tatlı bilmece
Hurilere inat benzer huriye
Karanlık ağartıp gelme her gece
Geceyi gündüze döndüresiye
Taptaze heyecan bazen perişan
Bülbülün dilinde oldum mersiye
Bir başka akıbet bekliyor her an
Düşmekte yâr yolu baktım geriye
Ümit, korku, sevinç aynen sen gibi
Hayale takılıp bindim terkiye
Düşe kalka yürü göründü dibi
Ben beni terk ettim sonsuz türküye
Benlik ateşinde benim muhakkak
İçinde olanlar benden hediye
Yıllarca koşturduk sessiz sessiz bak
Sadece ilham ol bu serseriye
Ömer Ekinci Micingirt
Öyle Özlüyorum ki
Acılarım gözümde saklanmışlar kendince
Sessiz sessiz bekleyip öyle özlüyorum ki
Gecelerim terk etti gündüzler de gidince
Zamanı itekleyip öyle özlüyorum ki
Bakışsam sürmelere inliyorum kederden
Melalimi sormayın ümit varım ben yârdan
Hislerim pek karmaşa belki yazı kaderden
Sabrımı yedekleyip öyle özlüyorum ki
Avuçlasam zamanı her dem etsem temasa
Yapayalnız gizlice el ele ve bas basa
Benim olur kâinat yedi kat baştanbaşa
Takatsiz emekleyip öyle özlüyorum ki
Sen gittin ya efendim ümmetin pare pare
Gözyaşı öbek öbek mahzun mazlum biçare
Alemlerin sultanı sen şefaat sen çare
Bir teselli bekleyip öyle özlüyorum ki
Sevdalarım rengârenk koşturdum adım adım
Yara bere her yanım arsa çıktı feryadım
Belki de son bu gece Micingirt çok ağladım
Yaşıma yaş ekleyip öyle özlüyorum ki
02.02.2007 Bursa
Ömer Ekinci Micingirt
_______________________________________
Çocuksu
Tüm zamanlar rüzgâr olup estin de
Ben sana savruldum tuttum ellerin
Gözyaşlarım saklı ömür testinde
Hislerime kattım esen yellerin
Gurbet hasret ölüm döndük inişe
Sonsuza sevdalı sevinç endişe
Salmıştım kendimi bütün peş peşe
Eyyûb-i sabrım yok uzat kolların
Dua derinliğin içimde her an
Şefkatle çarpıyor çocuksu sîmân
Ne gösterir bilmem sevgilim zaman
Ruhuma dökülmüş sıcak ellerin
Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________
Aşk Diliyorum
İçimde fırtına yer gök inledi
Naz akşamlarıydı gözlerin tül tül
Yorgunum bu günler gam perçinledi
Çağır kaygıları şiire dökül
Ruhum yıkıldıkça saklanıp sına
Vefasız kentlerin şivesi aksın
Saklanıp uzaklaş koşarcasına
Yoksam da sesimi hep duyacaksın
Bütün yalnızlığım suskunluğum sen
Katıksız tertemiz sözler var amma
Yine dalıp gittim boş ver istersen
Yalan bakışlara asla aldanma
Ne çok yokuş çıktım altında karın
Öksüz çocuk gibi bekledim seni
Peşinden koşturdum ağır kumarın
Yüzyıllar beklerim gitsen gelmeni
Ben senle arındım tasadan kirden
Ne güzel yokuşun sırtını oğmak
Uzattım elleri diledim bir’den
Düşündüm zor değil yeniden doğmak
Gözleri mühürlüm sitemkâr yârim
Taptaze baharım doyumsuz şarkım
Azgın rüzgârlarda senle eserim
Her daim tertemiz dupduru arkım
Sensiz ölüyüm de kucakla yine
Düşleri kamaştır sabahlara dek
Zamanı itekle hemen peşine
Koruman olayım elimde değnek
Açıp kapıları çözsek düğümü
Kalpsizin birisin sus biliyorum
Bilsen gözlerinde hep öldüğümü
Hissettir azıcık aşk diliyorum
Ömer Ekinci Micingirt
Şiir Anlatamaz
Öyle bir azap ki içime atmış
Vakitten vakite sarmala gel yâr
Yüreğimin közü sekerek yatmış
Sesini duyunca ruhum kıpırdar
Çok şeyin nabzıdır saçtaki aklar
Savruk bir feryattır mısranın sesi
Ağır teklemeler buzdan başaklar
Bitimsiz şifâdır aşkın zerresi
Getirin bir buse geceye dürün
Şiir anlatamaz işte o anı
Güneşsiz mehtapta alıp götürün
Soranlara deyin o artık fâni
Gerçekler engebe rüyalar sızım
Şu mübârek şehir öldürdü beni
Ben hep kalabalık ben hep yalnızım
Bana anlatmayın gülü dikeni
Derin hüzün sarar bahçeyi bağı
Fesleğen kokusu gelir sazlıktan
Secdeler sevdanın tek sığınağı
Vuslatı unuttum uykusuzluktan
Ömer Ekinci Micingirt
Ağlez Yazdılar
Hasret dudağında hudutsuz hârım
Yazdıkça derinden kem söz yazdılar
Rüyayı kuşattı hüznüm efkârım
Gece yamacıma Ağlez yazdılar
Hem dünya oyunsa geldik oyuna
Çile mevsimine aşkın köyüne
Uzandım tenhâya boylu boyuna
Bakıp gözlerime öksüz yazdılar
Ruhumu tütsüler köyün dumanı
İhtiyâr söğütü kotan yamanı
Asfaltta koşarım hasat zamanı
Mecnun’u unutup gürbüz yazdılar
Hiçe sürüklenip irkiliyorum
Sessiz gecelere dökülüyorum
Bu bendeki közü ben biliyorum
Ruhum frengili sessiz yazdılar
Ve bir düş içinde bol ettim azı
Ağlez’e kalır mı ömrün birazı
Ömer’in şiiri Kenan’ın sazı
Gurbet türküsünü bizsiz yazdılar
Ömer Ekinci Micingirt
El Yazması Mektuplar
Ceylanlar gibi ürkek kuş sesi gibi ılık
Aynen ikbal yıldızı susmuş yazgıyı bekler
Sükûtun imbiğinde bakışlar kalabalık
Her ne zaman ağlasa ona benzer bebekler
Lacivert zamanlarda hüzün salar her dâim
İffet ile örülmüş, gerçek iklimi arar
Sen derken tenhâlarda ne kadar da mülâyim
Ellerinden tutunca yanakları kızarır
Cemrelerde ısınıp mektuplarda yanıyor
Mektuplar el yazması bende varım bir baktım
Efsunlu duâlarla, günbegün boyanıyor
Nurlu yüzünden öpüp tebessümler bıraktım
Hem aşk bir vuslât ise neylerim kuşkuları
Kazanlarda demleyip beyaz kefene sarın
Bıçkılayın peşimden kan rengi coşkuları
Sorulursa hakkınız helâl deyin haykırın
Biliyor sığınağım yürek sesi bu konu
Teneşire gül koyun çelenk neymiş hurâfe
Cürmüm pek çok olsa da unutmam hâşâ O’nu
Yine oldum tüy gibi üveyk gibi bu defa
İffetin her rengi var vallâhi başka edâ
Kırdım tüm heykelleri hüzne sarmalar attım
Artık vuslât ölümüm nâkış nâkış şühedâ
Cânım mâhzûn bakışlım yine seni anlattım
Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________
Sensizliğe
Aşkın serinliğine kovalıyorum seni
Zümrüt saçlı baharlara
Gözlerin parıldayan kehribar
Ellerin yed-i beyzâ
Kızaran akşamlarda izliyorum yokluğunu
Sensizliğe bürünüp
Hissiyatımı öğütlüyorum sana
Gökkuşağı misali
Renklerinin altından geçiyorum
Bulutları delerek
Güneşi heceleyerek
Her gün ayrılık türküsüne inat
Ozanlar dinliyor
Vakitler avutuyorum
Anlasana geçmişe bakıp buğulanıyorum
Öksüz kız yanağında tüllenen yaş gibiyim
Boşluklara koşturuyorum arada
Duygularım renksiz
Öldürücü hisleri kovalıyorum
İnliyorum durmadan
Takatimi teperek
Hasretin pençesinde
Sende başka bir esinti var bambaşka
Ta hücrelerime kadar
Azgın çocuklar gibiyim
Kör oluyorum görünce
Yaş döken gözlerin olayım
Mısra mısra dopdolu
Senli gurbetleri ne çok sevdim ben
Divâne vâdilerinde
Gel gir kırık kalbime
İki büklümün olayım
Duyuyor musun
Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________
Ferhat’ın Çığlığı
Nedir bu dünyanın akı karası
Belki ifşâ etmek yok varım olur
Sâmimiyet ilhâm duygu arası
Gerçeği yaşamak tek kârım olur
Hani bâde derler ilâhi elden
Konu derincedir, incedir kıldan
Gelin söz edelim ebed-ezelden
Aynalarda gezmek zararım olur
İfadem kendimce gördüğüm gibi
Mısralar zihnimde kördüğüm gibi
Hüznü tabutlara sardığım gibi
Ferhat’ın çığlığı efkârım olur
Eşsiz değerleri boşa eskittim
Günâhlara düşe düşe eskittim
Ve hesapsız koşa koşa eskittim
Cürüm pişmanlığım ikrârım olur
Kefenim yıkasa tevbeli testi
Sanki yolculuk var bir şeyler esti
Gözlerim kaparsam bir akşamüstü
Belki Liva-ül Hamd diyârım olur
Ömer Ekinci Micingirt
Darılma
Hayal ettim her lahza,vicdan parmaklarından
Rüya bu ya terk ettim,bulduğum gözlerini
Tütüyordun her yerde aşkın ırmaklarından
Hıfzettik boğum boğum,sayısız gizlerini
Bir ben vardım birde sen,birde meşhur o rüya
Rüyalara dur deyip,uzattın ellerini
Solgun ve gümüş tenli,ben sana tutkun güya
Benim sevdam bembeyaz,göğe ser allarını
Vuslat ve düşüncesi,yorgun akıyor sular
Artık hissiz bir dönem,biz kardeşiz darılma
Ruhum bir bütün sensiz,tam deminde duygular
Hep bana köz bırakıp,mahzun düşe sarılma
08.08.09 Bursa
Ömer Ekinci Micingirt
Sonra Git
Gel hele yitiğim sana ne oldu
Ay yüzün çevirme dur bak sonra git
Bu can sensiz mecnun, perişan oldu
Bambaşka yastayım gör bak sonra git
Yanıyor yüreğim fecir tutuştu
Varlığım virane baykuş ötüştü
Bendeki hüzün aşk dillere düştü
Bir kırık besteyim sor bak sonra git
Görüyor gibiyim pâr pâr nazını
Ne kadar mahzunsun göster yüzünü
Büyü giz iç içe, sakla gizini
Bambaşka histeyim bir bak sonra git
Ömer Ekinci Micingirt
Hissedersin
Gece ve sessizlik tenhada dinle
Bitimsiz ritimler silinir gider
Sevda besteleri ve ben seninle
Dökül yüreğime salınır gider
Gözlerin rayiha seninle eser
Her halin ibrişim dudağın kevser
Sus seni istemem hele elin ver
Süzülür sitemle alınır gider
Hüznümü kucakla seni bırak ta
Ruhumuz aynı yer kalma ırakta
Beni hissedersin şiire bak da
Büyülü bir rüya bölünür gider
Ömer Ekinci Micingirt
Zindan Aşk Ceza
Çölün ortasında Yusuf bir vaha,
Görünce cemâli yandı Züleyha.
İffetin reddeden cazibesiyle,
Sığındı vuslata zindan aşk ceza.
Ömer Ekinci Micingirt
Mavi
Yollar koyu ben gürültü ben yavan
Ah o günler ıslık yaz ve karavan
Gam uçurur hülyaların anbean
Yakar beni tılsımlı tahtaravan
Bin bir renkte şiir gibi ellerin
Aşk bürünmüş vagon kokan güllerin
Sessiz mâna şu efsunlu dillerin
Sen ızdırap sen bendeki heyecan
Duy gönlümü inayetle duy işit
Zümrüt yüzlüm nur şavkını vur dirilt
Ara ara parıldayıp sen gel git
Firdevs gibi seninleyken dört biryan
Ömer Ekinci Micingirt
Sükûtun Rengi
Bu gün çocuklar gibiyim
Gözlerim avuçlarıma sığmıyor
Uçup düşüyorum takvimlerden
Bakmayın yaşımın kırk sekiz olduğuna
Hâlâ on sekiz edâsında...
Bu gün çocuklar gibiyim yine
Salmışım kendimi iklimin musikisine
Ruhum sakin dupduru
Dupduru yüzüm
Annemin ak sütü tıpkı
Ellerim ufukta gözlerim ellerimde
Gâh kırk sekiz edasıyla söyleşir
On sekizce oynaşırım
Gâh bıçkın delikanlılar gibi
Bu gün çocuklar gibiyim yine
Gözlerim avuçlarıma sığmıyor
Uçup düşüyorum takvimlerden
Ölümün gözyaşı tırmalıyor arada
Şu kıllı kulağımı
Kendime geliyorum,
Neşvelerim yerlere savruluyor.
Sahilsiz acılarla boğuşuyorum,
Ateş yağıyor peşimden
Meçhul bir kente doğru
Kıpkızıl koşuyorum
Kötülüklerim hırıltıda
Kendimi arıyorum ufkumu köpürterek
Görüyor gibiyim derince bakınca
Az ötede engebe vuruyor suratıma
Omzumda akıbet korkusu
Kucağımda vuslat sevdası
Gâh kırk sekiz edasıyla söyleşir
On sekizce oynaşırım bıçkın delikanlılar gibi
Bir başkayım bu gün
Bu gün çocuklar gibiyim
Gözlerim avuçlarıma sığmıyor
Uçup düşüyorum takvimlerden
Sükûtun rengiyle
Ömer Ekinci Micingirt
Yanık Hüzün
İçime dökülür ruhun anbean
Kahreden sessizlik başlar feryada
Hislerin söktüğü şeydi haykıran
Mest eden çehrenle yetiş imdada
Bir tatlı tebessüm uzun uzun bak
Gözlerin içine kendimi saldım
Bahtımı büyüle yazgıyı bırak
Düşlerin düşledim hep kalakaldım
Şiir yüreğime hece hece git
Yanık hüzün sarmış yine her yanı
Belki bir tevekkül belki de ümit
Aşkın defterine kaydet bu anı
Ömer Ekinci Micingirt
Sırdaş
Bu hayat daima keder acının
Nasibi tedbiri harmanı yârım
Yarası bende yok aşk ilacının
Tıpkı mecnun gibi yoka duçarım
Seninle bir kefen olmak niyetim
Avam meclisinde dinle beni can
İnan tartışılmaz hüsnüniyetim
Sendeki ben var ya seni haykıran
Kim kimin sahibi dünün bu günün
Çokluğu terk ettim hiçliğe hiçe
Kalanı bana ver kısa ömrünün
Hayret seyir sükût ifşa iç içe
Farkında mısınız hep deli diye
Delinin halinden deliler anlar
Cürümü düşündüm döndüm geriye
İdrakten idrâke çarpan vicdanlar
Hep hüzün saklarım şiir deyim de
Hep acı üretir bendeki resim
Azrail bekliyor beni köyümde
Yüreğim çarpıyor zâr zâr nefesim.
Izdırâbım çok,derdim çok ama
O’nu bekliyorum gözlerimde yaş
Yönelişi düşün sakın ağlama
Bir Fâtiha oku tamam mı sırdaş
20.10.11 Bursa
Ömer Ekinci Micingirt
Yusuf Yüzlü
Başlangıcı ölüm sağar her ayın
Yine bugün bana başka hâl oldu
Deyin deli pek muteber yapmayın
Acılarım azdı mısra bol oldu
Bize şiir yazdım bizden bihaber
Sevda pişiririm közden bihaber
Kısır bir nesil ki özden bihaber
Yusuf yüzlü yavrularım el oldu
Yaban oldu hâyellerim virane
Konuşsam ağlasam sussam ne çare
Kime ne yanmışım ateş çıra ne
Hatıralar biriktirdim kül oldu
20.01.12 Bursa
Ömer Ekinci Micingirt
Vuruldum Geldim
Kıraç toprakların delisiyim ben
Sanma ışıltıya vuruldum geldim
Gergefli kilimin çilesiyim ben
Mevsimsiz düşlere sarıldım geldim
Deme ha sebep ne, sebeplerim yok
Uzan başucuma sevincime bak
Hiçin helezonu öyle bir ufuk
Seni heceleyip yoruldum geldim
Yağmurlar yağınca gel beni işit
Desem ki bir hayal deme sen ümit
Beraber olunca uzaklara git
Ben senin tepkinde görüldüm geldim
Bir ben varım şimdi bir kırık testi
Gurbet yağmurları içime esti
İzahı tarifsiz başka hevesti
Sığmaz ışığına kör oldum geldim
Bırak hem sen beni, kendini dinle
Sükûnun sayhası, sabrım seninle
Sensiz korkuları vur gözlerinle
Kuşkusuz sen için vuruldum geldim
Ömer Ekinci Micingirt
Cemre
Nedense sebepsiz korkularım çok,
Diz çöküp baş koyup sığındım emre.
Var mı arayışta görünmez ufuk,
Güz geçti kış geçti bak geldi cemre.
Cemre bir yanış mı belki aşk ümit,
Ümidim sarp yokuş değer hem ömre.
Ruhumu hükmeden ne olur işit,
Aşkınla yak beni çevir kömüre.
Ömer Ekinci Micingirt
Beklemek
Beklemek sırattan ince
Anbean meşakkat verir
Yolboyu sabrı deşince
En azgın çöle çevirir
Beklemek bir anka kuşu
Mızrak ok gagalarıyla
Beklemek hûşu ve hûdu
Sükûnun nidâlarıyla
Ömer Ekinci Micingirt
Nerelerdesin
Dağlar yüzümü okşar, deniz sırtıma kese
Sükûtun yatırında hayıflanıp dinledin
Yine bu günde akşam sırt çevirdim herkese
Tüm vebâli omzuma deyince gülümsedin
Seninle donakaldı sokağımda ayaz ter
Gözlerim ısınmıyor seni arıyor yer yer
Umumdanmış mevsimler hayat benden ne ister
Nerelerdesin gözüm,hele söyle ne dedin
Ömer Ekinci Micingirt
Gözüm Yollarda
Yetiş ey can yetiş gözüm yollarda
Hüzün rüyalarım dindi baksana
Kime müptelasın gurbet ellerde
Köz oldu sevdamız yandı baksana
Ney mızrap ses olsam sessiz sazına
Apayrı manayla essem yüzüne
Hele bir kulak ver alın yazına
Leylalar geriye döndü baksana
Edep işve neşve vefa nerede
En derin acılar belki kâr ede
Bir bülbül zarlanır karşı derede
Çağlayan derede dondu baksana
Ne acı bir hülya okşayan dilin
İffetin ahengi vefasız elin
Bilirim çözülmez büyülü halin
İçime akışın sondu baksana
Leyla’yı Mecnunu Arzu Kamber’i
Ben o deli adam sense bir peri
Beklide feleğin zorlu çemberi
Yıkıldı garibin bendi baksana
Ömer Ekinci Micingirt
Seviyorum ki
Aşkın yumağına kelepçe vurdum
Yine de ben seni seviyorum ki
Sözü bıçkılayıp göğe savurdum
Yine de ben seni seviyorum ki
Hâlime muttasıl gözlerin var mı
Ve beni hisseden gizlerin var mı
He kurban diyecek sözlerin var mı
Yine de ben seni seviyorum ki
Yoklar tükettikçe var olup durdum
Kırık saat gibi kurulup durdum
Yordun kıyasıya yorulup durdum
Yine de ben seni seviyorum ki
Ömer Ekinci Micingirt
Seni Düşündüm
Bir ağır yolculuk azgın sularda,
Yüzerken sultanım seni düşündüm
Şeref ver rüyama gel uykularda,
Sendedir gümanım seni düşündüm.
Vuslat bestesiyle yolun gözlerim,
Kurudu gözyaşım soldu gözlerim,
Kokunla bezenen terin özlerim,
Kavruldu her yanım seni düşündüm.
Mecnundan beter ki benim hikâyem,
Karıştı hicrana gitti sermayem,
Bir tatlı hoş seda en büyük gayem,
Verene kurbanım seni düşündüm.
07.02.2007 Bursa
Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________
Sevda
Hislerim huzura erer seninle
Anın derinliği içimde erir
Beni sarhoş eden o gözlerinle
Vuslat kanat çırpar ruhum dem verir
Belki de bendesin belki Irakta
Seni arıyorum yitik durakta
Hoş beni görürsün aynaya bak da
Bitiş ikliminde belki can verir
Söyledim ne varsa hisset yaz anı
Meçhule koşulmaz hasat zamanı
Kör topal laf ettim sözledim seni
Sevda çıkmazları aşka çevirir
Ömer Ekinci Micingirt
Çilesiyiz Biz
Terki terk etmeyen, terki terk de sen,
Eridikçe eri, getir hayy’ları.
Nice anlar vardır seninle esen;
Seslenişte ifşa, aşk olayları...
Bırak sensiz akan geceler aksın,
Varlık âleminin çilesiyiz biz.
Çokça ihanete uğrayacaksın,
Hiçlik gölgesinde, aşk var şüphesiz.
28.08.11
Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________
Vuslat Deme
Vuslat deme uhrevisiz her aşka
Geceleri ses gelirdi derinden
İçimdeki fısıltılar bambaşka
Hissiyatın kopup gelir yerinden
Sırlı rüya unutamam hisleri
Hüzün nevhaları içimde zar zar
Sana versem içimdeki sesleri
Ümit kuytularım ensende yaşar
Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________
Yorgun Yürek
Yorgun yürek gel arada hep söyle
Ara ara ses ver gelsin derinden
İçimdeki duygular mı bambaşka
Hissiyatın bana koşsun yerinden
Kime yazdım bu füsunlu şiiri
Mâtem gibi yüreğime koyulur
Yaprak yaprak rüzgârlarda her biri
Mevsim mevsim poyrazlarda duyulur
Ağlamaklı alıyorum hisleri
Tam bendesin içimdeki sene sor
Alıp versem hep hüzünlü sesleri
Nazlı duyguların benimle yaşar
Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________
Gözlerin
Sen bende yaşayan kelebek gibi
İnce zülüflerin melodi sesi
Tıpkı el değmemiş bir bebek gibi
Gözlerin yakıyor ela mavisi
Hep seni ararım sükût sesinde
Salmışım kendimi uçsuz hislere
Yer ayır yüreğin bir köşesinde
Takatim kalmadı sensiz seslere
Ömer Ekinci Micingirt
Sahire
Okşayan ahengiyle büyüleyen bir durak
Uzaktan salınıyor, benimle benden ırak
Ruhum rükû ye varmış o karlı tepelerde
Benimle sendeki fark sen ustasın ben çırak
Gâh deli pervaneyim gâh kesvetli gâh buruk
Sözlerim savruluyor bir yakala bir bırak
Bendeki velveleler mevsimsiz sabalarda
Sen hüzünlü melodi,sen ilkbahar ben kurak
Ömer Ekinci Micingirt
Hurisin
Güzeller güzeli gel hele kurban
Duruşu bakışı gülüşü güzel
Bu ihlâs bu irfan bu iffet nerden
İffetle sekerek gülüşü güzel
Gizli gel nur yüzlüm huri kıskanır
Gözyaşın akıtma içim ıslanır
Allah’ım bu melek neyle beslenir
Oyalı yazmalı el işi güzel
Efsunlu bakışlım kız sen hurisin,
Çimeni fistanlım kimin yârisin
Riyakâr gözlerden Mevla’m korusun
Her gece sessizce gelişi güzel
Ömer Ekinci Micingirt
İmkânsızlar
Gizemini gizlemişim gizimde
Gülüşlerdei aceplerin dupduru
Başım koyup ölebilsem dizinde
Gözyaşınla paylaşırım huzuru
Sen büyülü sen bendeki muamma
Hissiyatın renklerini peyliyor
Yüzünde hep neşe izi var ama
Hüzünlerin sanki beni ney’liyor
Deme bana ilkbaharlar mümkün mü
Yaşadıkça doğacaktır şafaklar
Sevgi nefret ateşlere döndün mü
Mecnun gibi yaralarım aşk paklar
Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________
Kime Yalvardım
Gün hüzün yağıyor bense pek yorgun
Yazıp duruyorum eskiden beri
Dantelâ bakışlım gelirsen bir gün
Geceyi arala yokla şiiri
Tasa fasıl fasıl acı peş peşe
Salmışım kendimi alev ateşe
Hislerim ağulu dışım pürneşe
O mahzun gözlerle bekle şiiri
Gömüldüm geceye ben sana vardım
Senli tepelerde rikkate durdum
Nâzen hecelerle kime yalvardım
Aşkın füsunuyla kokla şiiri
Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________
Tüy Gibi
Elemli eyledin ney gibi bizi
Seni anlatamam ifade çok zor
Rengine gizle gel yâr ikimizi
Ölümsüz renklerin soldurmadan ver
Gözlerin yaş senin hüznün gizi var
Sevinç gözyaşların kime yağacak
Olmuşum tüy gibi vuslat izi var
Ayaz yüreğime güneş doğacak
Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________
Yitik Yâr
Baş tacıdır ne verse,
Gülümserim rengiyle.
Vuslat derim severse;
Bir bahar ahengiyle...
Gam keder yaş silinir,
Mest eder beni yer yer.
Söz edepte bilinir,
Sükût altınsa eğer.
Ruhum yine tümsekte,
Pek zorluyor bedeni.
Yitik yâr pek yüksekte,
Göğe vuruyor beni.
Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________
Şiir Yaz Bana
Bana şiir yaz
Vuslâtın ritmiyle
Isıtsın güneş gibi
Umutlar vaat etsin
Geleceğe yön versin
Saadet devrini hatırlatsın
Şiir yaz bana şiir
Züleyhalara haykırsın sessizce
Yusuflar duyana kadar, birer birer
Hislerim sindire sindire
Yeşeren soluklarla
Teveccühe kalk
Gecenin bir yarısı
Ciddiyetle latifeyi unutmadan
Emanete sadakatle
Gözyaşını mürekkep
Tebessümü kalem ederek
Şiir yaz bana
Bana şiir yaz
İçinde elvedâ olmayan
Mâtem söylemeyen
Hep çileyle dopdolu
Mûsikiler yakarak
Takva zırhı takarak
Sonsuzluğa bakarak
Şiir yaz bana
Şiir...
Ömer Ekinci Micingirt
Su Gibi
Sen her daim sitemkâr sarıl iklimine sal
Gülüşlerin şevkiyle uzatıver ellerin
Gecelerin gergefi senle bitimsiz masal
Sen nadide sütunu örtülü güzellerin
Çakırkeyf sokaklarda kalk gör ben yürüyeni
Perişan gecelerim suskunluğumdan belli
Avuturum zamanı sevgisiz sürüyeni
Yaş damlamış gözüne teselliler besbelli
Taptazesin su gibi ışıkları vuracak
Her bakışın yepyeni rengârenk semâvîdir
Ömür bize yeniden bir ömür doğuracak
Ve seninle birlikte bir ömür masmavidir
Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________
Nere Gidelim
Rüzgâr okşuyorum estikçe huşû
İkbâl soluyorum acep ne zaman
Mevsimin âhengi mahzun duruşu
Ezelden ebede beklerim her an
Dizeler zor sabrın izâhı derken
Yaz kış sabreyleyip bekleyip durdum
Ah ettim inledim her sabah erken
Laleye bülbülsüz vuslatı sordum
Üzülmem yâr olan yârene gider
Nedense vuslatı tükenir sandım
Ömrüm nağmeleri sorana gider
Günbegün kendimden kendim kıskandım
Rikkatle bak hele efsunlu hecem
Eğer bakmaz isen ne olur hâlim
Med vakti gel artık bitsin bilmecem
Öldüm ben nerdesin nere gidelim
Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________
Anlatamadım
Kendini savurur boşluğa doğru
Alıp götürüyor hep mutsuzluğa
Gözlerim kupkuru içimde ağrı
Beni de düşürdü umutsuzluğa
Vuslata örülmüş ölüm kıskacı
Yüzüme yokluğun gizini sürer
Kuşkulu hislerin yoktur ilacı
Yer yer acısını bana da verir
İdrâki atlatıp yürekten geçti
Ruhumu çiğniyor hep adım adım
Kahır yudumlattı hareler saçtı
Baktım gözlerine anlatamadım
Ömer Ekinci Micingirt
____________________________________
Yüreğin Ver
Güz yüreğim sende açtı baharı
İçine sığmayan bir koruk tayım
Kimden kaptım hiç sönmeyen bu harı
Hem sende kendimi aramaktayım
Hüzün ikliminde gel sen hoş olur
Ruhum doğar bahar olur kış olur
Elin tutsam taşlar erir tuş olur
Yüreğin ver yüreğimde tutayım
Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________
Bu Akşam
Bilirsiniz ruhum yorgun
Sonum bilmem mecnun gibi
Şiirlerim bana dargın
Bu akşamda gidiyorum
Gidiyorum yavaş yavaş
Var sebebi var elbette
Sonsuz şarkı tatlı savaş
Bu akşamda gidiyorum
İşve sitem her haliyle
Ayrı vuslat ayrı mâna
Gitme der mi hâl diliyle
Bu akşamda gidiyorum
Ömer Ekinci Micingirt
Gözleri vurdu
Kavradı ruhumu feryadım durdu
Emsali olmayan sızı bıraktı
Kırgın bakışıyla gözleri vurdu
Ah deyip içlendim içimi yaktı
Uhrevi buğulu çocuk yüreği
Yanan yüreğimde sürprizler saklar
Belki bu yanmalar aşkın gereği
Şiir tulû eder sözü yasaklar
Beni hep o sarar susku rengârenk
Seherin bağrında yer gök uyanır
Nasıl anlatayım bu başka ahenk
Bilmem titrek kalbim nasıl dayanır
Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________
Özlem
Bir özlem var içimde
Engin denizler aşar
Güneş başka biçimde
Dalga hep gece başlar
Kim içimde tek şarkım
Matemlenir yaralar
Belki benim tek farkım
Rengârenk makaralar
Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________
Sen Bendesin
Canım sana can olsun
Sözümüz Kur’an olsun
Gözyaşım dört biryanda
Yâr olsun yâren olsun
Ömür denen caddede
Sen ben birde seccade
O efsunlu harmanda
Yaş dökelim hacca de
Gezme rüya içinde
Vakur nazlı biçimde
Talih gizli ummanda
Deliyim de hiçim de
Hem acaba desen de
Renkler aynı desende
Yürek sesi beyanda
Sen bendesin ben sende
Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________
Nevhalar
Gecenin nevhaları dökülür birer birer
Keder ağlama sesi delinir göğün dibi
Hissettiğim hendese benim içinmiş meğer
Ne bir ağlama mevcut ne bir nidâ sesi var
Hasretin gayyaları beni fecirden tanır
Belki ulaşmak ister gece yağmur ben rüzgâr
Yapayalnız söz ve ben nesillere uzanır
Ömer Ekinci Micingirt
___________________________________
Sükût-u Lisan
Kimi arıyorum kime varmışım
Dışım karışıklık içim hafakan
Nutkum tutuluyor zonkluyor başım
Görünür bir ışık bilmem ne zaman
Ölümün vaktine sözlerin kalır
Tutsağım ben sana mevzu derine
Her gecem sabaha titrer mıhlanır
Eşiğin olmuşum eşiklerine
Sızlar kuytularım inceden ince
Yanar yüreğimi alır gözlerim
İçime ayrılık hissi gelince
Eşsiz bir hasretle dolar gözlerim
Sükût-u Lisan hem senle duyulur
Renklerin köpürür ruhuma eser
Bu bendeki sevda senle yol bulur
Gül mahzun düşlerim senle gülümser
Ömer Ekinci Micingirt
Mor Düğün
Apayrı işveyle yaktı sözlerin
Sana o hasretten sunmayayım mı
Ruhumu kuşatmış yağmur gözlerin
Şu akan çeşmeden kanmayayım mı
Bendeki sır rüya o gün sorduğun
Aşkın füsunu mu yoksa mor düğün
Rikkatle bakınca vuslat gördüğün
Sultanım adını anmayayım mı
Sendeki bekleyiş çok şeye gebe
Sahilsiz günlerde kalmaz engebe
Köz olmak ne güzel yıktım sebebe
Seninle köz olup yanmayayım mı
Ömer Ekinci Micingirt
Bir Akşamüstü
Yağmurla gürleyip bulutla inle
Beni de dâhil et bükülsün aşkın
Yakala hüznümü tut gözlerinle
Hüzün damlaları süzülsün şaşkın
Bu başka hâsılat gençliğim yedi
Çok şeyler görürsün dön bana bak da
Ve derin sonsuzluk hep örseledi
Saatler yılları uğurlamakta
Var olan yok olan yakılan benim
Yokluğun çığlığı rüyalarımda
Hesap ırmağına dökülen benim
Titrek yakarış var dualarımda
Aynen yaprak gibi rüzgâra karşı
Seherler üfürür zâr zâr yandırır
Geceye bağlarım yedi kat arşı
Bir deli uykudan hep uyandırır
Sükût ne beklersin gel beni sustur
Yüz vermez garibe neden ki sustu
Her şey O’na ait O’na mahsustur
Dayanır kapıya bir akşamüstü
Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________
Yokluk Vakti
Kan kırmızı düşler yirmi dört saat
Dahası herkese açılmıyor ki
Yazmakla bitmez ki çile nihâyet
Zehirli zamanlar içilmiyor ki
Nefesim bir soluk aileden ırsi
Sıtmamsı bir durum yer altan alttan
Döşüme yatırdım ölümle hırsı
Hırs ölüm bende mi yoksa fıtrattan
Elliye yaklaştım bizarım kırktan
Sabır taşlarımı bitirmişim hem
Bıçak emiyorum susuz çıkrıktan
Mavzerden dert kardım hançerden merhem
Deli serkeşliğim dem diyecekler
Yok yok frengili bendeki yürek
Görünce upuzun kim diyecekler
Kiminde mor kazma kimin de kürek
Sende bir kazma vur bin bir âh işit
Paramparça hüzzâm susar bu şehir
Ellerime yaslan hissetmeden git
Yokluk vâkti ateş kusar bu şehir
Buz kar yağmur dolu gözlerimde sis
Kitap yazdım oku ay ışığında
Yılan çıyan gelir cürmüme mahsus
Feryadımı sakla kırışığında
Titrek sarsıntıyla buldum huzuru
Sonun eteğinde öyle bir gece
Biraz keşke’lerim biraz göz nuru
Ağlarım ayrılık genişledikçe
Ömer Ekinci Micingirt
Baştacı
Şiir gibi gözleri mısra mısra sürüyor
Dostluğunun işvesi içime üfürüyor
Yumuyorum heceyi hüzün oldu dudakta
His kokan renkleriyle eşsiz soluk veriyor
Sabır üflüyorum hep şirazesiz bu sızı
Ufuklara dökülse terk etse ikimizi
Ezanlara karışsa nağmeleşen şafakta
Sen hep bende baş tacı seni sevda hırsızı
Ömer Ekinci Micingirt
Efsunlu Rüya
Seni bekliyordum hemen ilerde
Bu sendeki işve ağulu pıtrak
Sitemi fark etmiş bizimkilerde
Farkında değilsin uslup pek matrak
Edep iffet sükun benim sultanım
Musiki dinlerim ney nefesinden
Bilmem ki nedense ateş heryanım
Bir anda irkildim tatlı sesinden
Yüzün alev alev kirpiklerin ok
Bense hüzün ağı hisler karışık
Böylesi görmedim başka yerde yok
Bakma öyle bana sevdalı âşık
Efsunlu rüya yâr yaklaş kaçırma
Büyüle ruhumu Itrili sesle
El ele verelim gel hele durma
O’nun bestesiyle beni de besle
Ömer Ekinci Micingirt
Vuslat Deme
Vuslat deme uhrevisiz her aşka
Geceleri ses gelirdi derinden
İçimdeki fısıltılar bambaşka
Hissiyatın kopup gelir yerinden
Sırlı rüya unutamam hisleri
Hüzün nevhaları içimde zar zar
Sana versem içimdeki sesleri
Ümit kuytularım ensende yaşar
Ömer Ekinci Micingirt
Gizemli Renkler
Hüzün yamaçlarım neşve bezenmiş
Bir müthiş cümbüşün bucağındayım
Gülün fısıltısı vadiye inmiş
Gizemli renklerin kucağındayım
Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________
Musikin Olayım
İçimdeki sevinç sahilsiz ada
Zorun kuytuları içimde yaşar
Sanma ölümlüler ölür dünyada
Hep seni yaşarlar hep seni arar
Yer yer kapışırım yokluk sesiyle
Boşlukta bekleyen esirler gibi
Hazan gölgesinde ağlasam bile
Gözyaşım hecesiz nesirler gibi
Gece dökülürken dağın döşüne
Kuşatır yamacı gölge gerilir
Kimler bakıverir fecrin peşine
Bendeyse matemsi sala verilir
Karalar bağlamış yorgun notalar
Uzatma bir tanem sus ara ara
Hep sende bendeki tatlı yaralar
Musikin olayım senli bahara
Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________
Gölgeni Görüyorum
Yaş döken hecelerle ben hep sana hasretim
Sadakatin iksiri ve üslubun mihengi
Sen apayrı bir mâna sen büyülü kesretim
Hiç olmanın ötesi sen hiçliğin ahengi
Ve zamandan bihaber zamanı yoruyorum
Şuh kuşatan iklimde şafaklar tez ağarır
Az ötede her yerde gölgeni görüyorum
Var edenin hazzıyla ruhum hep sana varır
Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________
Belki
Her gece bir sokakta
Eyüp sabrı duyulur
O yok ve ben yatakta
Bir acayip şey olur
O benden de elemli
Yansın geceler yansın
Fer yok yüreğim demli
Biri bana dayansın
Tat kalmadı damakta
Duygu nefesim keser
Kapı gıcırdamakta
Belki gelir gülümser
Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________
Dinliyorum
Bakışların dizseydim hecelerin yerine
Hüzünlü bir edayla sabahın sularında
Ruhumun çığlıkları aksaydı içerine
Uyanırdı gözlerim tenha uykularında
Kalbim ateş yağıyor irade yeksan yerle,
Sensiz o günden beri derinden inliyorum.
Sen yokken yıkanırım simsiyah köpüklerle
Veda yok dönemeçte havf,reca dinliyorum
Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________
Neredesin Can
Zannını geçmekse,seyir hem madem;
Hiçliği değişmem, saraya yat’a.
Ademiyet benim, asli ifadem
Ruhum feda olsun büyük sanata!
Kafam boş gönlüm boş, bitti takatim,
Acizlik bu olsa, insanlık hâli...
Sanmayın üç dörtlük tek liyakatim,
Bende ki bu acı hâlin vebali?
Yönelişim Ona, neredesin can?
Aşk bir arayıştır, belki arifi.
Zıtları cem eyle yüreğimde yan,
Belki aşk yanıştır, var mı tarifi!
Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________
Gecelere Sordum
Köz döken gözlerim aleve sabret
Gözler tasavvuru ateşe verir
Belki göz yaşlarda gizlidir ebet
Aşkı düşündükçe ruhum yeşerir
Bende anlamadım bendeki huyu
Bazen renksiz kalır bazen pembe mor
Günbegün tükenir beynimin suyu
Rüya ikliminde sanki kudurur
Donakalır rüya ve sonra biter
Nasıl anlatayım bilmem ki bunu
Uyanırım baygın dört biryanım ter
Gecelere sordum derin uykunu
Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________
Yıka Gözlerinle
Gökte bulut gibi, yerde dupduru,
Kılıçtan keskinsin ve kıldan ince.
Sen hep ağlamaklı bense kupkuru,
Bana ölümü ver, ölmeden önce
Sonra mahsun mahun çağırana bak,
Birlikte yıkasın, pak tenimizi.
Hissiz duygularla ağlaşsın sokak,
Hırsızlar yıkasın bedenimizi.
Kefenin içinde, sarıl sar bırak,
Fırsat melekleri gelmeden önce...
Yıka gözlerinle öp ıslanarak;
Bana son kez dokun haber gelince!
Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________
Gülizâr
Düşlerimin hârı hep senden gelen
Aşkım susuşlarım dindi gülizâr
Kime müptelasın bensiz ellerde
Köz oldu sevdamız yandı gülizâr
Ney mızrap ses olsa sessiz gizine
Yüreğimi salıp essem yüzüne
Güzellikler saldın göğün yüzüne
Sevenler geriye döndü gülizâr
Edep işve neşve vefa nerede
En derin acılar kimi yâr ede
Bülbüller zarlanır karşı derede
Çağlayan zemheri dondu gülizâr
Yüreğim dağlıyor okşayan dilin
İffetin ahengi hele ver elin
Ilıtır çözülmez büyülü hâlin
İçime akışın sondu gülizâr
Leyla’yı mecnunu arzu kamber’i
Ben o deli adam sense bir peri
Gülizâr feleğin zorlu çemberi
Yıkıldı düşlerin bendi gülizâr
Ömer Ekinci Micingirt
Koşuyor
O titrek bir ceylan bekliyor hâlâ
Sükûtu duyulur her an gün boyu...
Hep benle beraber hep benim ile
Dertleri boşaltır derin uykuya
Ürperten yalnızlık ve yokuş diyar
Yürüyor geceye boyun bükerek
Bazen bir ilkbahar, zemheri yer yer
Boşluğa koşuyor beni çekerek
Ömer Ekinci Micingirt
Vuslat Ver
Aşkta akıl iflâs, aşk ürkek ceylan,
Bir şehri kuşatır, dünyayı yer yer.
Adeta eriyen mum gibi her an,
Bazen de cân verir canını ister.
Aşk nedir mecnun kim Leyla ne söyle,
Belki de hep yanmak, yanmak hep böyle,
Allah’ım gayeyi hayırlı eyle,
Sabır ve metânet birde vuslât ver.
Ömer Ekinci Micingirt
Sus
Ağlama yaş döküp gözlerine yük
Fısıldayan köhne zamanlarda sus
Sükûtun ahengi tatlı bir ufuk
Şafağı inleten kemanlarda sus
Umut huzmeleri her gece çeşit
İçim çağıldıyor kulak ver işit
Geçmişi hatırla derinlere git
Ayazlarda konuş yangınlarda sus
Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________
Gözlerime Bak
Vakti yoruyorum yine bendeniz,
Beklenen liman var huzura doğru.
Ne bir nefes kalır nede gölgemiz,
Tıpkı Aras gibi Hazar’a doğru...
Sönmüş ocak gibi ezelden yanık,
Şehri mâtem basmış ben mi uyanık,
Yüzümü okşayıp gözlerime bak,
Arada bir can, mezara doğru.
Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________
Vuslat Sarığı
"Eriyen erendir" der ehli kâmil,
An olur nazar aşk gizinde olur.
Hivâ,Yesî,Taşkent,nedir Şeyh Şâmil,
O’na giden yollar izinde olur.
Kulun râbıtası sonun merağı,
İnancın renkleri közünde olur.
Seherde sarmalar vuslat sarığı,
Ve kutlu arayış özünde olur
Azaptır kendine, kulun kendisi,
Çehrenin zifiri hazzında olur.
Lâkayt her sine ne efendisi,
Çılgınlık cinneti vâzında olur.
İçim hep burkuntu yaş oldu elli,
Yanış tek birinin dizinde olur.
Sonun tesellisi nabzımdan belli,
Dönüş tekbirinin bezinde olur.
Getir salâvatı, zirâ bir satır,
Uhrevi derinlik sözünde olur.
Korkutan gerçeği kim hatırlatır.
Belki de bir veli gözünde olur.
Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________
Geçecek
Kuşatıp gecemi verdin acını
Eşsiz duvarları atlattın tek tek
Nasipse içersem hiç ilacını
O gün bütün güller renk renk açacak
Hep mağrip duygular ruhumu eler
Sahilsiz koşturur sabahlara dek
Zihnim hendesesi derin geceler
İnşallah hayırla gelip geçecek
Ömer Ekinci Micingirt
Gözlerin Gizemi
Bu bendeki neşe sevinç aşk senden
Gözlerin gizemi ah neler neler
Sen beni çıkardın küflü mahzenden
Hem yaşanmışlıklar kimi örseler
Yalnızlığa değer seni bulduysam
Dokunur ruhuma rengi simânın
Ne zaman bir yerde adını duysam
Çığlığı olurum sensiz zamanın
Yelken açıyorum masumca her an
Coşkulara doğru "keşke"li yorum
Bambaşka yaratmış seni yaratan
Bütün engelleri lanetliyorum
Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________
Neredesin
İçimde akşamın mehtâbı kaldı
Seyrine doyamam hoş manası var
Aşka mahkûm etti ömrüm çoğaldı
Yüzün hak kokmalı ölene kadar
Nerede görürsen gölgemi şayet
Koş gel kavuşalım leyla’ya inat
Hasret köz düşürür yakar nihayet
Beni yakan ateş senide yakar
Geldik gidiyoruz neredesin yâr
Canımın nazlısı sende bir hâl var
Huşu secdeleri eylesek ikrâr
Vuslata kapalı aşk neye yarar
Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________
Ki
Tasvirledim seni hüzne sakladım
Yer yer gülümsedin darılmadım ki
Yokun dudağında yok kucakladım
Siretin görüldü görülmedin ki
Söküklerim arttı seni görünce
Zamanı unuttum,zamandan önce
Mısralar döktürdüm sessiz derince
Sözüme ram olup durulmadın ki
Üşüyorum yaklaş hele tut beni
Kuşat güneşinle sar ıslat beni
Bahtiyâr eyler ki bu vuslât beni
Bir ömür boynuma sarılmadın ki
Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________
Sessizlik
Muttasıl bakışlar yorgun ifâde
Veyahut müşterek sözlere varmak
Maksadı arz etmek sözden ziyâde
Melali anlatmak belki yalvarmak
Yine akşam geldi bilsen hayatım
Ölümlü geceyi sağıyor herkes
Vakit mışıl mışıl uyku bir atım
Derin bir ürperti sessizlik tek ses
Tesbih çekiyorum şeytana inat
Mısralar yol yürür uykular tekler
Şu mor dörtlüklerim kime emânet
Alnı seccadede birini bekler
Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________
Bakışın
İhlâsın renkleri sendeki hayâ
Bakışın yeterli beni ihyâya
Hislerin büyüsü apayrı bahar
İbrişim örülü sendeki maya
Bulut gibi yüzün benzersin aya
Sensizlik içinde başladım Hayy’a
Hep, hiçlik uğruna meçhullerim var
Ve O’na sığındım Emri Rızâ’ya
Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________
Sensiz
İçimi yakıyor sevdanın tülü
Bu gün yine geçti bir günüm sensiz
Kayboldu güneşim duman örtülü
Soymayın ölürsem atın kefensiz
Bir tatlı hasret ki her şey bilmece
Ümitle bekledim yine bu gece
Her günüm ızdırap her gün işkence
Yapayalnız ruhum çıplak, bedensiz
Çileyle yoğruldum daha ne kadar
Gözlerim kan revan yaşlar duâdar
Yanarım sabırla böyleyse kader
Sevdam duman duman kavruldum sensiz
Yüreğim karakış temmuz ayında
Micingirt perişan kendi hayında
Aklım terki diyar aşk sarayında
Deli divaneyim cepsiz cepkensiz
Ömer Ekinci Micingirt
Öyle Güzel ki
Yosun gibi serin
Ve ıslak mimikleri tedirgin
Öyle güzel ki bakışı
Boşluklara koşuyorum onu görünce
Körpe beden sessizliği
Seher yeli tıpkı saçları
Yüzü dupduru yağmur bulutu
Öyle güzel ki bakışı
Yokluğu tutsak gibi
Gözyaşları inci gülüşün toy düğün
Hele elleri ellerin sorma
Öpmüşüm gözlerini
İçimde hatmelenmiş
Öyle güzel ki bakışı
Öyle güzel ki
Ömer Ekinci Micingirt
Gözler
Rengârenk tılsımlı nurdan örtülü
Sihirli türküler anlatır gözler
Hüzünle yayılır sevdanın tülü
Sevdayı içime damlatır gözler
Göz vardır mercandan sarayı görmez
Göz vardır gönülde yarayı görmez
Göz vardır simsiyah karayı görmez
Bazen de kafayı demletir gözler
Çisil çisil endam adeta peri
Göz vardır kıskanır kır çiçekleri
Göz vardır çok özel kalbimde yeri
Bir başka musiki dinletir gözler
Göz vardır insanı nara götürür
Göz vardır yareni yara götürür
Göz vardır adamı gora götürür
Civanı nazarla gümletir gözler
Elası mavisi yeşili vardır
Hüzünlü vefalı neşeli vardır
Ceylanı elvanı cilveli vardır
Duyguyla mesajı anlatır gözler
Göz vardır kehribar Bilal’a benzer
Göz vardır bal gibi şifalı anzer
Göz gördüm kahveden gönlümü bezer
Sevdalı gönlümü nemletir gözler
Renk renk çeşit çeşit gözler var ama
Sevda bilmezlerde şifa arama
Merhem oldu ağu gözler yarama
Gören soluklarla sonlatır gözler
Gören göz aradım derinden sessiz
Boyasız sürmesiz riyasız süssüz
Sevdaya sevdalı sevdası eşsiz
Yaralı Ömer’i inletir gözler
30.06.2006 Bursa
Ömer Ekinci Micingirt
İklimin Olayım
Yoksa boğulurum uzat elin ver
Beni itekleyip ırmağa attın
Büyülü duygular hoş seslenişler
Füsunkâr tatları benimle tattın
Seven sevdiğine kapı aralar
Vaktin uzunluğu kimin günâhı
Benli hasret değil vuslat yaralar
Aynen kabir gibi sabrın eyvâhı
Bu nasıl seyahat yolcu nerdesin
Gündüzler çok ağır geceler çetin
İklimin olayım hangi yerdesin
Bensiz iki büklüm senin hicretin
Ömer Ekinci Micingirt
Ağlatmam Seni
Acı gün dileyip gözyaşı versen
Versen de ben artık ağlatmam seni
Tarumar eylesen çulumu sersen
Sersen de ben artık ağlatmam seni
Yüreğimde yeşer hüznün ver ya da
Hazan çiçeklerim gitmesin yâda
Senden başka kimin var ki dünyada
Dersen de ben artık ağlatmam seni
Gün dönümü saça düşen ağlarım
Duygu sardı yine yürek dağlarım
Mevsim hazan sorma niçin ağlarım
Sorsan da ben artık ağlatmam seni
Bende keder sende sevinç neşe var
Yaşım daha hele elli beşe var
Yorma beni güneş doğar kışa var
Yorsan da ben artık ağlatmam seni
Senle ben sevmişim giz’li çilemi
Çilelerde saklı aşkın kelamı
Fırlatıp başıma vursan kalemi
Vursan da ben artık ağlatmam seni
Bendeki sessizlik huzurun sesi
Sükûtu heceler hece ötesi
Gelsen doluverse vuslat teknesi
Dursan da ben artık ağlatmam seni
06.01.13 Bursa
Ömer Ekinci Micingirt
--------------------------------------------------------------------------------
Dar Vâkit
Tasvirledim doyamadım
Ay çehreli güneş neymiş
Ses buğulu duyamadım
Yüreğimde çalan ney’miş
Akşamüstü kışa doğru
Öpüyorum yaş gözleri
Koşuyorum boşa doğru
Akîk, Necef hoş gözleri
Kaçıyorum satır satır
Tenhâlarda içim sızlar
Biraz sitem ve hâl hatır
Dar vâkitte hû avazlar
04.01.13 Bursa
Ömer Ekinci Micingirt
--------------------------------------------------------------------------------
Aşk İle
Anlatabilecek kafamda nice
Dörtlükler sakladım beyitler ile
Hep seni seyrettim sessiz gizlice
Markatlı beldede seyitler ile
Sana emin dedi bahtsızlar bile
Yaş döktü o kütük dile gelince
Sokakta kahkaha bendeki çile
Yer-gök raks ederdi yüzün gülünce
Gözleri mâbedim özlemin mihrâp
Kölesi olayım ömür boyunca
Gönlümün fermânı aşk olsun yârâb
Yandıkça yanayım ismi duyunca
Ömer Ekinci Micingirt
------------------------------------------------------------------------------
Hâlâ Gelmedin
Unutamadığım ismin andığım
Mor çiçekler açtı hâlâ gelmedin
Nerelerdesin sen yârim sandığım
Kasırgalar geçti hâlâ gelmedin
Kimseler duymasın gözlerime bak
Ben sende kavruldum güneşte toprak
Gel firar bahçemde uç yaprak yaprak
Zaman zehri içti hâlâ gelmedin
İffet reçinesi tenha geceler
Zihnim muallâkta nasıl niceler
Yuvayı besleyen derin heceler
Vakitlerim kaçtı hâlâ gelmedin
Uzun hava çaldı bam telimde dün
İçimde fışkıran köpüğü yosun
Sensiz çığlığımı duyuyor musun
Ömre ömür biçti hâlâ gelmedin
İçli uçurumlar koş adım adım
Bir yığın sözüm var birkaç saatim
Yüreğim yanıyor anlatamadım
Öldüm gece üçte hâlâ gelmedin
Ömer Ekinci Micingirt
-------------------------------------------------------------------
Mahmur Bakış
Kimse anlayamaz bendeki hâli
Anlat deme bana anlatamam ki
Ömrümü tükettim seni bileli
Bana bir hal oldu seni görünce
Hüznü kucaklarım matemle her an
Sürüyen yazgı bu benle numayan
Biraz gülümseyip secdeye dayan
İdrak vecde geldi seni görünce
O mahzun yüzünü özledim gene
Gel mahmur bakışla bakmayı dene
Vuslat yakın olur duâ edene
Sevda vuslat buldu seni görünce
Bakışın kıvılcım üslup hâralı
Zümrüdî iklimin mahzun maralı
Dörtlükler acemi bağrım yaralı
Yaralarım soldu seni görünce
Ben hep seninleyim sen sitem yine
Geçmişi eğirip aşka gelsene
İffet abidesi, şirin çingene
Ruhum sende kaldı seni görünce
O mahzun yüzünü özledim gene
Gel mahmur bakışla bakmayı dene
Sende doğdum öldüm, öldüm bin kere
Aklım sende kaldı seni görünce
Gözlerin yâr o gözlerin
Yâr o mahmur o gözlerin
Kurban olur yoluna hep
Ölene dek o gözlerin
Yâr o mahmur yâr gözlerin
Gözyaşı yolladım yazı kadere
Ölüm çığlıkları bizdeki töre
Senle doğdum senle öldüm bin kere
Bana bir hâl oldu seni görünce
Ömer Ekinci Micingirt
-------------------------------------------------------------------
Sevi
Ömrümün en baharı âşıklarsın narası
Takatimi eşeler duyguların yarası
Çile heceliyorum yangın dörtlüklerde var
Uğultuya bürünür gözlerimin karası
Ben hüzünler sağdıkça yağmur gülümser gökte
Hissiyatım toy düğün çok şey saklı yürekte
Mevsimin serinliği yer yer ters eser rüzgâr
Gidin bakın asılı hıçkırıklar direkte
Huzur besle micingirt O’na sergile varın
Sevi almadan vermek sevmek çocuktan nârin
Gerekirse dizüstü ona koşmak bir ömür
Muhâbbeti vuslatsa git yolunda öl yârin
17.12.12 Bursa
Ömer Ekinci Micingirt
-------------------------------------------------------------------
Aşk Olsun
Anlatabilecek kafamda nice
Dörtlükler sakladım beyitler ile
Hep seni seyrettim sessiz gizlice
Markatlı beldede seyitler ile
Sana emin dedi bahtsızlar bile
Yaş döktü o kütük dile gelince
Sokakta kahkaha bendeki çile
Yer-gök raks ederdi yüzün gülünce
Gözleri mâbedim özlemin mihrâp
Kölesi olayım ömür boyunca
Gönlümün fermânı aşk olsun yârâb
Yandıkça yanayım ismi duyunca
08.01.13 Bursa
Ömer Ekinci Micingirt
-------------------------------------------------------------------
Aşk Hizmettir
Aşk öyle bir yanış ki; yananlar anlar,
Mevcudata hizmettir, aşk heyecanlar.
Tasavvuf gerçekte aşk, aşk yaşayanlar,
Aşkta ısınamazlar, ısıtmayanlar…
17.01.13 Bursa
Ömer Ekinci Micingirt
-------------------------------------------------------------------
Aşkı Helâl
Vuslat bilmez neşvelerdir sensiz aşk
Sevda besler çile tüter sonsuz aşk
Ar kalmadı düğünlerde toylarda
Mecnûn gibi yanar mı hiç donsuz aşk
Vuslat bilmez neşvelerdir sensiz aşk
Leylâ sesi fısıldaşır zânsız aşk
Hiç olur mu hissiyatsız cansız aşk
“Bir” kalmadı en cezbeli aylarda
İstikâmet müstakimdir yansız aşk
Leylâ sesi fısıldaşır zânsız aşk
Tek menzildir aşk-ı helâl “ben”siz aşk
Tutsağıdır her zilletin dinsiz aşk
Sır kalmadı aşk denilen şeylerde
Boş hırıltı Ona rağmen Onsuz aşk
Tek menzildir aşk-ı helâl “ben”siz aşk
23.01.13 Bursa
Ömer Ekinci Micingirt
-------------------------------------------------------------------
Yitiğim
Benzersiz realite tüllenir ara ara
Bu öyle bir güzel ki bahar verir bahara
Dökülecek bak yine derdimin huzmeleri
Ona sevda dedirten gözyaşı hızmaları
Sitemli günlerdeyim oldukça doludizgin
O benden de perişan o benden daha üzgün
Sen içimde teberrük eşsiz hatıra gibi
Sükûnumun mayası sen evimin edibi
Ömer Ekinci Micingirt
Ağladı
Yüreğim nigârdır susmuş dedim de
Çevirdi yüzünü güldü ağladı
Tasvirler izâha küsmüş dedim de
Unuttu gülmeyi daldı ağladı
Sabrı çekiyorum vaktin benzine
Benim gibi hüzün geldi yüzüne
Bilmezleri sardım hasret bezine
Aklımdan geçeni saldı ağladı
İlan-ı aşk yoktur aşk bahçesinde
Yalnızlık birikir yâr bohçasında
Sessiz bir yorgunluk var lehçesinde
Peşimden namazı kıldı ağladı
Titreyen elleri saklıdır giz’de
Mevsimler tükendi gitti bu yazda
Sevenler ölmezmiş duydum vaazda
Her gece uykumu böldü ağladı
05.02.13 Bursa
Ömer Ekinci Micingirt
-------------------------------------------------------------------
Aşkı Huzur
umutlarım gürül gürül
eskittim kuşkuları
elma şekeri çocukluğum
sevda şerbeti sürdüm dilime
ve hasadım taşlı tarla
aşk kaçmış gözlerime
gecelerin zifrine ne destanlar sakladım
koşuyorum sabır taşlarını dökerek
öfkem cehennem
yeşillerim kar altında mevsim uzun
sözlerim utangaç gözbebeklerim ustura
yüreğim gecekondu
ya yürüyüşüm yürüyüşümü sormayın
çakırkeyf şizofren sarhoş
yaş gözlerim
gözlerime aşk kaçmış
vuslat sokağına nedamet toprağı sermişim
avuç dolusu acı küfeler dolusu hüzün
gam keder fedakârlık zaman bakış
hasret şarkıları söylüyorum
tespite vasıta benim bahçenin
yediverenleri
huzursuzluğum kaç bahardır
mısralarım dargın ve yorgun
ve eskidim
neredesin aşk-ı huzur
aşk mavisi dörtlüklerim şiirlerim pek artist
cümlelerim sihirli hecelerim tabutluk
sahifeler ayışığı yazdıklarım muâllakta
gözlerime aşk kaçmış
aşk kaçmış gözlerime
08.02.13 Bursa
Ömer Ekinci Micingirt
--------------------------------------------------------------------------------
Desinler
Sevgilim otağım yürek ocağım
Göğe kurşun sıkıp aşk vuracağım
Sensiz kavgaları durduracağım
Kimin divanesi sarhoş desinler
Sensizlik kaygısı sardı sinemi
Gülüşün katresi yoksa bene mi
Ben sendeyim sende gördüm ene’mi
Kimin pervanesi koş koş desinler
19.02.13 Bursa
Ömer Ekinci Micingirt
Büyüler
Ay ışığı gibi kalp atışları
Sükûtu yaydıkça çiçekler solar
Hasret yudumlarım günbatışları
Mahzun ıssızlıklar içime dolar
Rahmete sığınıp kuytuya yattım
İzahı imkânsız uykular tattım
Çok şeyler izledim gözü kapattım
Rüyayı büyüler birazdan gelir
25.02.13 Bursa
Ömer Ekinci Micingirt
Sitem
Deşmek değil benim derdim yaranı
Seni yoruyorum yine bendeniz
Gölgeme değmişti masum gölgeniz
Gitti Leylâ gibi açtı aranı
Benim sitemlerim ezelden yanık
Senli uykularda sensiz uyanık
Rüyalar göresin gözlerime bak
Sonra el basayım gönder Kur’an-ı
19.03.13 Bursa
Ömer Ekinci Micingirt
--------------------------------------------------------------------------------
Yak Beni
Göm kalbine boşluğun parmaklarını
dinle kendini üzüntüdesin
tükür öpücükleri
aşkın çekirdeğine
eri tüken
yok ol
Kanat gözyaşlarımdan başla
yıllanmış oluyorum sensiz
enkaz şiirler
ve ben
Dinle kendini artık üzüntüdesin
salıver güzelliklerini
gel zaptet beni
yak beni serinlet
erit tüket yok et
yak beni
yak
11.03.13 Bursa
Ömer Ekinci Micingirt
Yağmur Gibi
Geceme eser mi târifsiz rüzgâr
Tedbir ve takdirler gerçekte denge
Dirilten çeşmeler tasavvufta var
Şükür ki kaptırdım aynı âhenge
Gerçeğe vakıfsın ondandır yağman
Aynen yağmur gibi sırtımdan öptü
Zamana sarıldım her şeye rağmen
Ötesiz ne varsa her şey köpüktü
Ömer Ekinci Micingirt
--------------------------------------------------------------------------------
Gel de Anlatıver
Uykuyu solukla gel bende uyan
Demirlerle kaplı sedire yasla
Hasretimle kırpış yüzümle boyan
Yüreğin tutayım hoş iltimasla
Kuytular tertemiz sensizlik izi
Sabretmek gerek ki olsun meyvası
Ötenin gölgesi aşkın temyizi
Yosmalara mahsus nefsin hevası
İzânı eskimiş arda kördü hep
Namusluda namus namussuz da et
Engerek çıyanlar zânnı ördü hep
Bakışı hâinlik sözü necaset
Aşkın derinliği vakitlere bent
Ömürlere ömür doğuşa ebe
Kim bilir belki de Leyla’ya kement
Gel de anlatıver aşkı merkebe
Ömer Ekinci Micingirt
Ömer Ekinci Micingirt
Yüzün Döküle
İster konuş, ister sus,
Sırla el ele verdim.
Gül gülümle mukaddes,
İsmini güle verdim.
Her lahza hasret çekmek,
Tükendim ben vesselam.
Aşk yaraya tuz, ekmek,
Ben beni sele verdim.
Nam, nişan güle güle,
Kendimi yere serdim.
Bensiz yüzün döküle,
Ruhumu bile verdim
Ömer Ekinci Micingi
Maksat
Kuşat azabım dindir
Her kuytu avaz avaz
Ses ve mahrem senindir
Sus terk eyle mânâ yaz
Sözlerin yorgun gibi
Koşa koşa aksadı
Ülke boyu terkibi
Aşıyor bu maksadı
Hissedersin hem madem
Nerde şimdi çilekeş
Aşk meşk değil ifadem
Renk koku ses diriliş…
Ömer Ekinci Micingirt
Ahvâlin
Rüzgâra denizler bana sen gerek
Azgına tutsaklık urganı kalın
Gitmek istiyorsan bakma gülerek
Dilinin ucunda hep hoşçakalın
Umutsuzlukların umutlar deler
Sesler ve korkular birde perdeler
Ve sevinçlerimiz sâhi nerdeler
Sahtekârlıklar açık ve yalın
Yer yer derunuma kalleşlikler tam
Yerleşmek isterken reddeder kanmam
Bir ömür hep seni yazsam uslanmam
Alın dörtlükleri mahremsiz alın
Yıllardır koşarım mısra arası
Yalnızlık salıyor fecrin narası
Yarenin güzeli yürek yarası
Ölümden farksızdır ölümsüz hâlin
Yazdıklarım boğuk vakit hep gece
Saatler ihtiyar zamansız hece
Zihnimi tırmalar derin düşünce
Ruhumun çığlığı senin ahvâlin
25.09.13 Bursa
Ömer Ekinci Micingirt
Hayallerimiz
Islat gözlerimi yalnızlık aksın
Yorgun sabahların yazgılarıyla
Beni sensizlikte arayacaksın
Umutsuzlukların çizgileriyle
Sakın terk ederken isteme izin
Çok şeye gebedir belki bu şehir
Ateş ve kelebek seçmemeksizin
İçimde yanardağ mısra ve şiir
Böyle sürmeyecek kahretsin teksin
Yine bak boşlukta hay ellerimiz
Yer yer gençliğimi isteyeceksin
Uçurumlar gibi hayallerimiz
Ömer Ekinci Micingirt
Sende Gittim
Sen beni terk edince terk edip bende gittim
Yüreğine gizlenip, gitme desende gittim
Hakikat noktasında edebi tende gittim
Gitmelerin tarifi, izâhı dönüşsüzdür
Hep seninle beraber birlikte sende gittim
19.09.13 Bursa
Ömer Ekinci Micingirt
İhânet Olmaz
İfâdem giyinik sözlerim fasıl
Sözün en kısası sükûttur asıl
Nefsin hakikatı nerde ve nasıl
Kuru şikâyetler doldursan dolmaz
Buz kar yağmur dolu buhardan ayrı
Öze erilmeden seyr olmaz gayri
Gecenin şerriyle sabahın hayrı
Vehmi hesapladım hesaba gelmez
Gerçekte güzeldir sevdanın büstü
Şüpheyle koşanda kırılır testi
Çekip gidesim var bir akşamüstü
Haddini bilende ihânet olmaz
11.09.13 Bursa
Ömer Ekinci Micingirt
Duygu
“Seslenişe kör olana ter yoktur
Pusulası zevk olana yâr yoktur
Organları taşısa da vebâldir
Benlikteyse duygulara yer yoktur”
02.09.13 Bursa
Ömer Ekinci Micingirt
Aşkı
Aşkı göremezsin göz attığında
Aşkı aşkta görmek idrâk meziyet
Aşk bir yanıştır ki anlattığında
Yanana eziyet aşka eziyet
28.08.13 Bursa
Ömer Ekinci Micingirt
Aşklar Vesile
Kaderin ziyneti seçtiğim sensin
Ömrünü ömrüme biçtiğim sensin
Ve çölde su gibi içtiğim sensin
Acıyan hislerim senle tatlanır
Istırap yüklenip kaçtığım sensin
Aşka gider yollar kalk senin ile
Duygular yeşerdi rüyalar bile
Vuslatı ben değil Allah’dan dile
Ölümsüzlük başlar aşk kanatlanır
Gâye O’na gitmek aşklar vesile
Ömer Ekinci Micingirt
Sükûtu Hayâller
Faş eyledim ara ara derdimi
Çile nerde biz nerdeyiz sus bayım
Korku gelip ifşa sırrı verdi mi
Varlıkta yokluğu unutmaktayım
Cahaletim çok laf ettim seneme
Her şey açık biriktirdik ahları
Cürümler doldurdum fakirhaneme
Seherden sehere gel sabahları
Buz kar yağmur ve tasavvuf ilmine
İtibar yok işaretler yanıyor
Boyun eğdik zevkin azgın zulmüne
Zillet boyasıyla aşk boyanıyor
Neredesin bekliyorum gel ey yâr
Dün ve yarın vakitlerim düş oldu
Aşk pahalı sevmeler yoz hesap var
Sükûtu hayâller aşk cümbüş oldu
06.08.13 Bursa
Ömer Ekinci Micingirt
Vuslat Barınağım
Gülüşlerini yelpaze yapıyor
Hüzün darbeleriyle sendeliyor
Kelimelerle boğuşuyor topraklar savuruyorum
Geceleri hasır-altı
Sus sıkıntılarıyla huy duvarlarını örseliyor
Suskunluğunu kuşatıyorum
Manasına eremediğim sözler ediyorum
Çile rüzgârının öpücüğü altında
Beynime evrensel…
Zaman savurgan, mevsimler izâfi
Bir şeyler yapmak lazım
Geçit’e hızlı tren Yunuseli’ne havaalanı
Bana da sen lazım
Tahta evler yok
Ve kaybetme korkusu
Tahsisatım sen
Gözlerinde ıslanmış üzüntüler
Yer yer serüven biriktiriyorum
Gelsen artık
Vuslat barınağım
02.08.13 Bursa
Hal Düştü
Hasretimin göğsüne omuz çöktü dal düştü
Vuslata eremeden çığlıklarım lâl düştü
İstikâmet gel-gitler ışığımı kaybettim
Istıraptan öteye bir bambaşka hâl düştü
23.07.13 Bursa
Ömer Ekinci Micingirt
Aşk Diliyorum
İçimde fırtına yer gök inledi
Naz akşamlarıydı gözlerin tül tül
Yorgunum bu günler gam perçinledi
Çağır kaygıları şiire dökül
Ruhum yıkıldıkça saklanıp sına
Vefasız kentlerin şivesi aksın
Saklanıp uzaklaş koşarcasına
Yoksam da sesimi hep duyacaksın
Bütün yalnızlığım suskunluğum sen
Katıksız tertemiz sözler var amma
Yine dalıp gittim boş ver istersen
Yalan bakışlara asla aldanma
Ne çok yokuş çıktım altında karın
Öksüz çocuk gibi bekledim seni
Peşinden koşturdum ağır kumarın
Yüzyıllar beklerim gitsen gelmeni
Ben senle arındım tasadan kirden
Ne güzel yokuşun sırtını oğmak
Uzattım elleri diledim bir’den
Düşündüm zor değil yeniden doğmak
Gözleri mühürlüm sitemkâr yârim
Taptaze baharım doyumsuz şarkım
Azgın rüzgârlarda senle eserim
Her daim tertemiz dupduru arkım
Sensiz ölüyüm de kucakla yine
Düşleri kamaştır sabahlara dek
Zamanı itekle hemen peşine
Koruman olayım elimde değnek
Açıp kapıları çözsek düğümü
Kalpsizin birisin sus biliyorum
Bilsen gözlerinde hep öldüğümü
Hissettir azıcık aşk diliyorum
23.05.13 Bursa
Ömer Ekinci Micingirt
Sen Gelirsin
Hüzün yağmurlarıyla özlemleri giyince
Ölüm başlar peşinden şehir çöker başıma
Ağulu fırtınalar yüreklere değince
Şu ömrün yokuşunda sen gelirsin düşüme
Gelişlerin asuman gözlerim nem sürüyor
Talihim, tek senfonim uzaklık üfürüyor
Gölgelerin yokluğun varlığına yürüyor
Meltemin çıkışında sen gelirsin düşüme
Sen gelirsin büyülüm hasret derin hisler giz
Her bir köşe başında bulut benim güneş siz
Pencereni kapama kalamam ben güneşsiz
Boşluğa bakışımda sen gelirsin düşüme
Sensiz mısra yazsam ne, pek bir değeri yoktur
Şiirlerime dokun, beni sana yaklaştır
Umutlarım hep mahsun hayallerim çocuktur
Hararetli kışımda sen gelirsin düşüme
Islak velvelelere öykümüzün eliyle
Üç lâf etsem şiirsel, günâhı vebâliyle
Sükût ve çığlıklarım yaş oluyor hâliyle
Sen hep benim düşümde, sen gelirsin düşüme
Ömer Ekinci Micingirt
Yol Boyunca
Gurbet elden ıssız dağın başına
Kaçar iken yol boyunca ağladım
Düşmüşüm ben virâneler düşüne
Duçar iken yol boyunca ağladım
Mor tepeler sessizliğe açılır
Türlü türlü vakitlere geçilir
Yaş ekilir hüzünlerim biçilir
Biçer iken yol boyunca ağladım
Yağmur bile mutsuzluğa yağıyor
Rüyalarım delik-deşik boğuyor
Gün düşerken yenileri doğuyor
Geçer iken yol boyunca ağladım
Tek tesellim şiirlerim felekten
Özlemlerim geçirilir elekten
Hasret sarar pişirir hep yürekten
Naçar iken yol boyunca ağladım
Ninemi aradım yüzünde peçe
Köy ile mezarlık girmiş iç içe
Cemreler üşütür Micingirt göçe
Göçer iken yol boyunca ağladım
Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________
Tutulacak
Ürkek şiirlerim karmaşık duâ
Kurak mısralara yağmur bulacak
Artık kar yağmıyor bak Uludağ’a
Yüreğim yanacak gün tutulacak
Leylâk kokuyordu girdim bir bağa
Kelebek misâli kondum yaprağa
Sığınmışım Veysel gibi toprağa
Yüreğim yanacak gün tutulacak
Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________
Matemin Aşk
Tuzak bilmez yer gök gölge rüzgâr
Geceler bitti aşk ihtiyar yorgun
Güzelden sonra öl iplik iplik yâr
Şiir kursağında rüyâyı kuşat
Ovaları topla çiz hudutları
İlham fışkırdıkça rüyam kapkara
Dağları uçur vur haydutları
Uzan ufuklara gel ara ara
Hoyrat ol fısılda yalnızlıklara
Bazen susmuş bulut bensiz kol kola
Ay ışığında hep sürüklen vara
Şarkılar söylersin belki gün ola
Beni götür sana, bana sen getir
Şeffaf ve samimi gayri olmasın
Geceler hep siyah hep simsiyahtir
Matemin aşk olsun bitmesin yasın
Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________
Sözlerim Yarım
Renkleri elimde yüzü var dağda
Kar yağar rüzgârla birde ben varım
Ağrıma tuz basıp ağular sağda
Belki tamamlarım sözlerim yarım
Yüzüm hep dökünük güldü tut dedi
Geceler yırtılır bedbaht sat dedi
Ölüm derinliği gelen git dedi
Yağmurlu bir yokluk karşımda duran
Nice ceylan gözlü çirkinler gördüm
Adeta yıkılmış izandan çoğu
Boşluğa bağırdım, bağırdım durdum
Mazgala terk etmiş gitmiş çocuğu
Çok şey icat ettik bilmem ki niye
Aklımda başka şey içimde sızı
Usulca bakarım utansın diye
Sustu celallendi izzet hırsızı
Fikirler tanımsız öldüren zehir
Kederden mevsimler gamdan vakitler
Aşkı düşündükçe eriyor şehir
Sokakta sevişir küpeli itler
23.10.13 Bursa
Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________
Helâlim
Gülümsemen baharım, susmaların kış dedim
Yüzün hep ayışığı, kaşların nakış dedim
Hem ben sana ne dedim yaklaş hele helâlim
Gözlerini ayırma,sıkıca bakış dedim! ...
Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________
Güzel
Cennet izâhsızdır cehennem özel
Kıymetli varlıktır el ayak göz el
Sermaye emânet tâbi ol O’na
Aşklar karşılıksız öp beni güzel
Sevmek güzel lâkin özletme beni
Fazla azap verme öperken emi
Kader bu iman et tâbi ol O’na
Misâli gerçek say, yaz hikayemi
Gözyaşı yıkarmış her güzel yüzü
Yüz yüzü yuyarmış temyiz temyizi
İçten el’amân et tâbi ol O’na
Belki bu rüyalar aşk vuslat izi
Ömer Ekinci Micingirt
Hayallerimiz
Islat gözlerimi yalnızlık aksın
Yorgun sabahların yazgılarıyla
Beni sensizlikte arayacaksın
Umutsuzlukların çizgileriyle
Sakın terk ederken isteme izin
Çok şeye gebedir belki bu şehir
Ateş ve kelebek seçmemeksizin
İçimde yanardağ mısra ve şiir
Böyle sürmeyecek kahretsin teksin
Yine bak boşlukta hay ellerimiz
Yer yer gençliğimi isteyeceksin
Uçurumlar gibi hayallerimiz
Ömer Ekinci Micingirt
Sevgili
Sevgili dediğin evden çıkınca
Yıldızları arkasından yürütür
Ejderhalar peşi sıra bakınca
Kem gözleri iffetiyle çürütür
Tomurcuk tomurcuk aşk taneleri
Yeşile çevirir viraneleri
Tennûreyi giymiş bahaneleri
Şefkatinde tüm renkleri arıtır
Yazgılarda onsuz sesler boğulur
Gülüşünde mürekkepler sağılır
Zülüfleri İnce ince dağılır
An gelir ki seneleri eritir
Yüreğe dokunan yaprağı bilir
Sevgili var kara toprağı bilir
Yanakta efsunlu yaşmağı bilir
Sevgili var başkasına kırıtır
Sevgili var ûhrevi bir enginlik
Sahip olmak ne büyük bir zenginlik
Onlu yarınlara ektim dinginlik
Gölgeleri beni ona sürütür
Ömer Ekinci Micingirt
Sende Gittim
Sen beni terk edince terk edip bende gittim
Yüreğine gizlenip, gitme desende gittim
Hakikat noktasında edebi tende gittim
Gitmelerin tarifi, izâhı dönüşsüzdür
Hep seninle beraber birlikte sende gittim
Ömer Ekinci Micingirt
Kaçarken
Gizem bardağında ağaran eller
Kalır akşamların hissiz çoğunda
Eşsiz savrulmalar ve bahaneler
Dikenler aranmaz yârin bağında
Sızılar yer etti ta dizlerimde
Gizlerin sızısı genizlerimde
Sözler ifşâ eder ben gizlerim de
Ne çok haydutlar var solun sağında
Unutma dertdaşım yoksan ya varken
Yosun toplarım ben her sabah erken
Şiirleri götür benden kaçarken
Oku tefekkür et yalnızlığında
13.12.13 Bursa
Ömer Ekinci Micingirt
Ataş
Bana sevdalı derdi; bir gönlü paşa,
Mârifet sülûkunde zannetmem hâşa!
Bir şâir parçasıyım ilhâmda kısır,
Yakın tüm şiirlerim atın ataşa!
Ömer Ekinci Micingirt
Aşık Olmak
Zihnim bulut gibi dolu,kalbim gam sarar
Bugünler nedense ılık esmiyor rüzgâr
Düşünmesi ağır derin, sonu belirsiz
Kim kime yâr olur söyle, yaz kahırlara yâr!
Yoksul yalnızlığım hüzün tuvallerim var
Hissiz yalnızlıklarda söz neye yarar
Kederler toplarım şaşkın yorgun belirsiz
Âşık olmak nasip işi, şairlere yâr! ..
Ömer Ekinci Micingirt
Sadâkat
Gözlerin yaş dolup çarpsa da yürek
Kaybolup gitmeden sözlerimi yaz
Çıkar bir vefâsız yerim boşalmaz
Sonra unutturur kopup gelerek
Dudaklar yorgunsa zihin de almaz
Dedem derdi her güzelden eş olmaz
Gözlerin yaş dolup çarpsa da yürek
Benimki belki de boşuna kürek
Benimki belki de boşuna kürek
İzahatım kırık sıkıntılı az
Aslında susmaktır en büyük vaaz
Şiirler de düşer düşünce direk
Hicivlerde detay vermem hoş kalmaz
Yaz dedim sözleri şakaya gelmez
Gözlerin yaş dolup çarpsa da yürek
Benimki belki de boşuna kürek
18.12.13 Bursa
Ömer Ekinci Micingirt
Nice
Nice imge saklı âşk iliğinde
Nice pehlivanlar gelmiştir dize
Nice gizler vardır maviliğinde
Nice gemi yaktım her ikimize
Nice eller vardır el tutmadığım
Nice gözler gördüm iffet süslemiş
Nice sözler yazdım unutmadığım
Nice seherlerde vecde seslemiş
Nice yıllar geçti benimle yoksun
Nice mâveralar izlettin mirim
Nice yerde gördüm ne kadar çoksun
Nice hiçlikleri ezberletirim…
30.12.13 Bursa
Ömer Ekinci Micingirt
Seni Seyrettim
Anlatabilecek kafamda nice
Dörtlükler sakladım beyitler ile
Hep seni seyrettim sensiz gizlice
Markatlı beldede seyitler ile
Sana emin dedi bahtsızlar bile
Yaş döktü hoş kütük dile gelince
Sokakta kahkaha bende hep çile
Yer-gök raksederdi yüzün gülünce
Sözlerin mâbedim özlemin mihrap
Bilal\’in olayım ömür boyunca
Son demim aşk olsun aşk olsun yârab
Yandıkça yanayım ismin duyunca
Ömer Ekinci Micingirt
Keyfi Gelsin
Sevda ırmağından akıver
kardeşlik türküsü söyle
gidemesen de el salla o hüzün diyârına
el salla mektup yaz koş ona
koş ki keyfi gelsin
S/onsuzluk gurbetine imgeleri hasret düşür
vuslatın farkına var bir ah çek derinden
ya da çevir arada ona bütün olanaklarını
sakın erteleme el salla ısıt ruhunu ağlat üşüt
sığınağa koş emrindeyim izindeyim efendim de
onun olmadığı gölgeleri gölge sayma
her sabah onun ismiyle karış
baş döndüren musikili ahenge
bekle efendim geliyorum de
onu düşünmek ne güzel, ne güzel gülleri ne güzel öyle
gülüşlerini ona sakla en güzel şeylerini
ona sun ona arz et, ona arz etki
keyfi gelsin
Sofrada onu hatırla az ye az konuş şükre koş
yetimler çarşısını dolaş, unut senden kalan ne varsa
unut onu hatırla onu kokla öğrenci ol ona
defterini göster öğrenciliğini fark ettir
hep erken kalk çok erken
onsuzluğun ıstırabını yudumla
bekle onu hep bekle gelir bir sabah kim bilir
sonra tekrardan bir ah çek, ah efendim ah de
mahzun mazlum gözlerle yaş dök
iki damla belki iki damla yaş vesile olur
düşürür senide sevda ırmağına
hiç düşündün mü ona ilticayı
düşün düşünki
Keyfi gelsin
Şiirleri öp ona yazılan bütün şiirleri
boynunu bükerek, nefsi tokatla küfrü bozguna uğrat
cürmün heykellerin yık temizlen
yıkan tıpkı bir bebek gibi çığlık at
dupduru samimi pirüpak çığlık at ki
keyfi gelsin
Varlık gözlüğünü çıkarmayı dene
hiçliğe koş hiçliğin tutsağı ol
kandil akşamlarına koş yıka gözlerini
benlik yelkenini indir sonuna kadar
ıslak bir seccade bırak ardın sıra
iklimin çatlak kıvrımlarına yağmur ol yanan yüreklere
gözkapaklarını kapama seherlerde
yeşersin buharlaşsın ezan sesiyle
göğsün sol yanına hu hu saliseleri vursun
aşkın zembereğine vursun ki
keyfi Gelsin
Sevdalan aşkı onda tat sevin ağla onsuz vakitlere
o olmasaydı aşk olur muydu bulut gürler
su şakır mıydı söyle he şakır mıydı
aşk onun adı,ona aşık ol aşkı onda tat
ona aşık ol ki aşkın aşk olsun
aşkın aşk olsun ki
aşkın keyfi gelsin
Teslimiyet kucakla, seslenişi gözle
idrâkince uykusuz kal gözlerinde kan yüreğinde yan
emânete sahip çık,sözünde dur ahdini bozma
pervâne ol mecnun ol kul ol ümmet ol
ümmet ol ki keyfi gelsin
kâinatın efendisinin…
14.01.14 Bursa
Ömer Ekinci Micingirt
Ar
Sükûtu âşk olanın gülüşleri mor olur
Rahmetinde ıslanır hiçliklerde var olur
Ötelere uzanır ince zârif bembeyaz
Çilekeş yüreklere yâren olur yâr olur
İffet izzet sessizlik gözlerinde ar olur
Ne saltanat ne şöhret hep eşsiz vakar olur
Ve aşklarda yıkanıp gizli gizli şiir yaz
Ruhun tenden sökülür senden kalan bâr olur
10.01.14 Bursa
Ömer Ekinci Micingirt
İçime
Zihnim şiir birikintisi ve sen yabancı
konuk oldum ara ara yürek evine
devrik çınar dipleri yalnızlıklar
yüzün ıslak ılık ve ilk günkü gibi
mahzun tedirgin
bense kurak düşünceler
sarmalında parapamparça
sensizlikte kocamış
bir hiç
peki sen
nasıl becerdin kahkahaları
fırlattın hüzünleri
ve artık çakal sürüleri
peşinden koşturdukça
suçla beni engebelere sığdırıp
içime bir cehennem
bırakarak
git…
21.01.14 Bursa
Ömer Ekinci Micingirt
Senli
Şiire çökmüşüm dokuzdan beri
Bu gün de düşürdüm yine bir tuğla
Ben ölgün imgeyim ruhum serseri
İmgelerde dolaş benimle ağla
Kırpık gözlerim hep sensizlik doldu
Asfaltlarda bağır kimseler duya
Sanki gelmeyişin yüzyıllar oldu
Bekledim bekledim yattım uykuya
Uzaktan bir ses ver kalkınca sabah
“Bir lokma bir hırka” çıkmaz aklımda
Fersiz mısralara gözyaşı mübah
Senli ifâdeler her şey saklımda…
05.02.14 Bursa
Ömer Ekinci Micingirt
Benimlesin
Mahcupken derûnuma sayısız hâl gibisin
Renksiz kesitlerime mor pembe al gibisin
Sendeki çağrışımlar içimde gökkuşağı
Mısralarımda imge kovukta bal gibisin
İçimde benimlesin elime el gibisin
Bazen yanı başımda bazen meçhul gibisin
Bilmem ne demeliyim özlemimin ışığı
Sitemkâr hüzünlerde yabancı el gibisin
Dilimde yalan olmaz, duvakta tel gibisin
Bir vurdun ki gönlüme, bağrımda yel gibisin
Sazıma mızrab oldun,canımın son beşiği
Susuz kalan çölüme, can veren sel gibisin
Hırçın eşsiz musikim gülünce gül gibisin
Sevdalarla süzülmüş hasreti bol gibisin
Her ardımdan bakarken pencereden aşağı
Ne yalan söyleyeyim tekrardan gel gibisin
27.01.14 Bursa
Ömer Ekinci Micingt
Çiftgülİmgele umut verme aslında kandır beniŞiirler gönderdikçe gülümse yandır beniSen hep bir rüyâ gibi umutlara âşinaGözlerine bakınca uyut uyandır beni.Çiftgül versen kâr etmez su döküp söndür beniAşkın yaktığı gibi yakamaz tandır beniHayatın sarmalında ben hep yalnız başınaUzaklardan ses eyle pervâne döndür beniÖmer Ekinci Micingirt
Gelir
Beklerim sessizce her sabah erken
Gün vakte kayarsa gelir inşallah
Nice beklemeler daha var derken
Kalp kalbe değerse gelir inşallah
Mecâlim kalmadı hasret harına
Bugün de gelmedi belki yarına
Türküler dinler gel naralarına
Sesimi duyarsa gelir inşallah
Benli sürgünleri terk ettim bugün
Yanan yüreğimi fark ettim bugün
Ölü heceleri kırk ettim bu gün
Oturup sayarsa gelir inşallah
Yazgılar anlattım kendime göre
Mağripten Maşrıka birkaç bin kere
Yazdıkça ellerim bulandı tere
Gözyaşım yuyarsa gelir inşallah
19.02.14 Bursa
Ömer Ekinci Micingit
Sükûnet
Yalnız iklimlerin suskun kadını
Cezbe avlusuna yazdım adını
Saçların tütsülü yüzün Mevlevî
Gözlerin işvesi yeşertmiş evi
Humâ kuşu gibi her kanat çırpış
Vuslat rıhtımında yâra göz kırpış
Dökül sükûnetle beyitler derle
İmgeler seslendir musikilerle
19.02.14 Bursa
Ömer Ekinci Micingirt
Kıskandığımsın
Sözlerin sitemli yüzün pek ılık
Belli ki düşlerin çok kalabalık
Sağnaklar yağdırıp kime diyorsun
Deme bana beni sevmiyor musun
Sensiz ben neyim ki sen güzel yetim
Secdede yaş gibi samimiyetim
Elâ cezbe gözlüm bakışı yosun
Deme bana beni sevmiyor musun
Aynı soluğuz biz ikimiz bir cân
Sonsuzluğuma eş gönlüme sultan
Yüreğime “elif” zor günlerde “nun”
Deme bana beni sevmiyor musun
Senle efsûnlandı bu bendeki gam
Yâr sevdanın adı iffet aşk endâm
Şiir şarkım yârim vallah sen busun
Deme bana beni sevmiyor musun
Hayat hasâdını senle eledim
Hüznünü görünce hep sendeledim
Bir tane cikken var iki de tosun
Deme bana beni sevmiyor musun
Kıskandığımsın sen duy hisset işit
Hep seni görürsün imgelere git
Güldüğüm sustuğum ağladığımsın
Deme bana beni sevmiyor musun
Ömer Ekinci Micingirt
Çöle Döndü
Dereler çiftleşir dağlar yeşerir
Ağarıp kendine gelecek misin
Teslim ol kalbine sesleniş verir
Gölgeyi yolcuyu bilecek misin
Bahar tartışılmaz aşk hiçbir zaman
Yoksa hep pervazsız gülecek misin
Sözlerin arası ateş köz duman
Yanışlar gözyaşı alacak mısın
Sevdalar rahmetler teslim geceler
Yüreğin sesinde kalacak mısın
Ozanlara mahsus derin heceler
Hasret sessizliğim olacak mısın
Hüznün akisleri örtülü şarkı
Kalbime sal gitsin salacak mısın
Lâhûti mavilik doldursa arkı
Bekle denizine dalacak mısın
Acılar bitirdi yorgun zekâmı
Kuruyup benimle solacak mısın
Sen söyle iki söz sevmek hata mı
Bir ömür benimle kalacak mısın
Ömer Ekinci Micingirt
Sensin
Soygun çağrışımla ecelim sensin
Ben şubatta öldüm vakit tamam ki
Yüzüm bileklerim mecalim de sen
Alış deme bana alışamam ki
Çığlığım gümbürtüm vebalim sensin
Irgadım kahırım melalim de sen
Korkum bereketim maralım sensin
Suskun paramparça dolaşamam ki
Çile çektirsen de moralim sensin
Bebeğim kundağım hayalim de sen
Selamım sevincim zevalim sensin
Baskın güzellerle anlaşamam ki
Gözüm eşyam rızkım masalım sensin
Fiilden ziyâde hâl elim de sen
Kaderin sunduğu helâlim sensin
Senden başkasıyla buluşamam ki
20.02.14 Bursa
Ömer Ekinci Micingirt
Neden
Yine neden bugün gözlerin ıslak
Tozlu yalnızlıklar dost eyledin sen
Bakış bir küheylan duruş mor kısrak
Yüreğim çiğneyip post eyledin sen
Hep seni düşündüm senden ziyâde
Çok şeyler atlatıp test eyledin sen
Çileyi üstüme çektin dünyada
İffet salıverdin mest eyledin sen
Elimde yüreğin gittiğin zaman
Hâlin gülümserken rest eyledin sen
Sanki kesilecek soluğum her an
Aşkım neden aşka kasteyledin sen
25.02.14 Bursa
Ömer Ekinci Micingirt
Yalnız
Yazdıklarım arzuhale varıyor
Güya beni yalnızlıktan koruyor
Sözlerimi sözlerine çevirme
Artık yalnız dil dudağı yoruyor
Çaresizlik kahırlara vuruyor
Kalbim öyle paramparça duruyor
Gözlerini gözlerime çevirme
Sen gülünce dudaklarım kuruyor
Ömer Ekinci Micingirt
Ah Gerek
İmge mâna el ele
Koşarım hâr almaya
Reyhan yüzlüm gel hele
Âh gerek daralmaya
Koşuşlarım meçhûl yâr
Dokunan hisler arar
Ben yağmurum sen rüzgâr
Âh gerek daralmaya
Hisseder bir şey demem
Sen hep gözlerimde nem
Haklı olmak istemem
Âh gerek daralmaya
İsmin emri okumak
Yüreklere dokumak
Başın eğip bana bak
Âh gerek daralmaya
Ömer Ekinci Micingirt
Elif Nur
ışığını senden aldı yıldızlar
sende uçuşur musikiler pırıl pırıl
sen mezarımda mertek
sevdalarımda teksin
hüzünler sürüklerim her defasında
sevdaları kovalar sesiz sesiz
vuslat mı hasret mi yüreğine astığın
efsunlu mimiklerin ayrılık besteleri
gel hele mertek boylum
kefen yüzlüm türap gözlüm
gel üşüt titret heceler boğuluyor
karabasan rüyalar sensizlik girdabında
rüyalarda baş tacı sen ruhumun ilacı
sevdalarım yemyeşil hayallerim mor pembe
ikliminde sonbaharın olayım
her nağmende nefesin
hem ismine büründüm
ben ismine büründüm
matem demler geceler yapayalnız kimsesiz
usul usul okurum seherlere cüz gibi
kehribarı gözlerin
sar beni elif nur sar sımsıcak nur gibi
tebessümün inşirah gülüşlerin dupduru
esintiler sen kokar sevdalarım sen akar
yağmur gözlüm
bakışlarım mahpuslar gözlerinin hapsiyle
sürünür rüyalarım soluklarım kesilir
sensizlik girdabında sızılıyor dört bir yan
ümitlerim derbeder
karıştım gözyaşına damla damla
billur billur dün gece
zülüflerin altından hislerimiz akarken
sevdalarım yemyeşil hayallerim mor pembe
ikliminde sonbaharın olayım
her nağmede nefesin
hem ismine büründüm
yürüyüşün buğulu
koştum koştum koştum
düşe kalka peşinden
gözlerimi açarken her seher uykusunda
serkeşhane dolaştığım yetmez mi
sar beni sıkıca sar
mertek boylum kefen yüzlüm
bulutlar oynaşırken gözyaşları karışsın
sevdalarım yemyeşil hayallerim mor pembe
ikliminde sonbaharın olayım
her nağmende nefesin
hem ismine büründüm
ben ismine büründüm
gökyüzüne işledim
evlek evlek sevdalar
oturdum gecelere rüzgârla üfül üfül
avuçladım kalbini
hayal ettim hep seni bakışları yaşmaklım
sensizlikler virane sensizlik sevinç-keder
bu dalgınlık nedendir tebessümü büyülüm
gel hele mahzun yüzlüm
sevdamızdan tutuşup uçuşalım vuslata
cilveleri iffetlim güzellikler perisi
iffetin abidesi
hayaller tutuşuyor bekleyiş çerağında
sar beni sıkıca sar
bulutlar oynaşırken mezarlığın başında
dökülsün günahlarım
dökülsün kefenin kokusuyla
sevdanın ikliminde
sevdalarım yemyeşil hayallerim mor pembe
ikliminde sonbaharın olayım
her nağmende nefesin
hem ismine büründüm
ben ismine büründüm
ismine elif nur
Ömer Ekinci Micingirt
iletişim: micingirt@ hotmail.com