AŞK ŞİİRLERİ

 

Hoşgeldiniz efendim, okuyacağınız aşk şiirleri yaşanmış/yaşanmamış aşk şiirlerdir... Ancak roman yazan yazarlar cinayet romanı yazdıklarında cinayet işlemedikleri gibi aşk şiirleri yazan herkes aşk yaşamıştır denemez...Bu minvalde hiç aşk yaşamamışta denemez:)

***

Âşıklar

Hep hayâl ederim ümitlenirim
Büyük neticeye kilitlenirim
Yaratılış aşktır imtihan budur
Aşksız tüm kelamlar dedikodudur

Sevdalar Züleyha aşklar âyettir
Çile sevda vefa şuur gayrettir
Gayri âşıkların arkında mısın
Yusuf’un aşkının farkında mısın

Aşıklar aşkını bilmezsen şayet
Hüsranın zehrini tattırır ayet
Aşk var dudaklarda hazlarda forum
Yusuf’u yazarken utanıyorum

Ömer Ekinci Micingirt

________________________________________

Anlatıver

Uykuyu busele uzakla uyan
Rüzgara koklatma tenini asla
Tesadüfe kırpış hikmetle boyan
Yüreğini titret hoş iltimasla

Bilinçaltlarımda sensizlik izi
Aşka kör diyenler tutku meyvası
Efsunlu dudaklar aşkın temyizi
Yosmalara mahsus nefsin hevası

Mademki aşk dedik mısralara bent
Vakitlere vakit doğuşa ebe
Yokluk kıyısında sevdaya kement
Gel de anlatıver aşkı merkebe

Ömer Ekinci Micingirt

________________________________________

Ferace

Dörtlüklere el ele
Yürüyorum tek hece
Şiir yüzlüm gel hele
Gel kaçalım bu gece

Dört biryanım meçhul yâr
Sürgün gönlüm ne arar
Sen çiçeğim sen rüzgâr
Sen sihirli bilmece

Çok çabuk gel durma gel
Tutsağın et beni al
Benimle doğ benle öl
Sen ruhuma ferace

Ömer Ekinci Micingirt

________________________________________

Gözyaşların

Uyumayıp ara ara çık cama
Çevir bana gün görmemiş yüzünü
Nilüferler kuruyunca suçlama
Bana bırak yaprak gibi güzünü

Çalkaladık mazereti niyâzı
Sarhoş günler leylâ ettik bu yazı
Leylak yüzlüm ayrılığa kim razı
Zemheriye tutuşturdum sözünü

Hislerinle hareket et beri gel
Git gel ağla kalbe dokun duru gel
Siyah giyin perdelenip geri gel
Ülfetlerin hâr ediyor közünü

Şair deme ben deliye habire
Şiirleri gömdüm taştan kabire
Korkuyorum teslim oldum kebire
Unutmuşum fark etmenin izini

Sen macera sevmezsin ki gel hele
Kalp çizelim el değmemiş kumsala
Gözyaşların yüz üstüne ne âlâ
Esirgeme saklı tutma gizini

Ömer Ekinci Micingirt

________________________________________

Aşk

Aşk tarifsiz dediler; aşklar hikmet aşklar sır
Gerçek aşklar zemmeder Yusuf’u hatırlatır

Aşk var mikat bölgesi süsü giysisi ihram
Ruhu kalbi bezeyen tevbe istiğfar ikrâm

Aşk var sükuta evli ve benzersiz balayı
Aşkı aşka söyletmek âşıkların dileği

Aşk var yüreği vermek karşılıksız tek cümle
Meşakkati sırtlayıp aşk söyletsem gücümle

Aşk var mevzide Mehmet, secde başında annem
Aşk var zulüm zevk gazap ihtivası cehennem

Aşk var dünyevî şehvet iffet yok lânet olsun
Aşk var amel-i sâlih, helale niyet olsun

Aşk var zikrin nizamı, erenin eteğinde
Aşk var hikmet yol gayret arının peteğinde

Aşk var öpüştüğünde olâ secdeye cuma
Aşk var yerli arabesk, gelir leylaya kuma

Aşk var gayya gibidir çok can yakar ağla yaz
Aşk var helâl lokmadır bozulmaz bayatlamaz

Flört aşka ziyandır, aşklar iffet aşklar ar
Muhabbetle süslenir meyli nikâhla başlar

Aşk var kalbin yanışı ebet doğuş sancısı
Aşk var tevbe gerekir, sevdanın yalancısı

Aşk var öyle bakarsın ve erirsin mum gibi
Serilir hiç olursun, denizlerde kum gibi

Aşk var çölde adalet, adım Ömer’dir amma
Adil mi kavgalarım, vuslat var mı muamma

Aşk var yakar külliyen, gel gör yüreğim elle
Hayırlara erdirsin, Allah Azze ve Celle

Ömer Ekinci Micingirt

________________________________________

Hicap

Hey benim buğulu sitemkâr yârim
Sevdanın sükûnu kaplamış seni
O zümrüt gözlerin içinde varım 
Baktıkça sarıyor mahrem deseni

Her lahza tenhada hicaptan yana 
Biz aynı bahçeden aynı yan yana
Dahası silinmez ziya ve mana 
Peşinden koşturdu talih hep beni

Hislerim tüy gibi dört yanım lâle 
Bir başka yürürüm bindim hayale 
Beşinci mevsimden seslensem bile 
Zaman tamam artık halvet dönemi

Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________

Sus Bülbül

Sabır yangınında vuslat var ama 
Bilmem daha nasıl kalabilirim 
Ötme bülbül ötme değme yarama 
Belki kokusunu alabilirim

Her seher her seher sesleniyorum 
Hicran katarından besleniyorum 
Yakıyor ötüşün hisleniyorum 
Seni de sevdaya salabilirim

Ağardı saçlarım verdim ecele 
İster ezber oku ister hecele 
Ezanlar okunur işim acele 
Görünce secdede ölebilirim

Fecir büyülendi bak yavaş yavaş 
Yüreğim sancılı gözlerimde yaş 
Ağlaştık bülbülle olduk arkadaş 
Bir tatlı rüyada bulabilirim

Ömer Ekinci Micingirt

________________________________________

Aşk 

Aşklarımız aşk mıdır  aşk böyle mi hilkâten 
Çok şey var yazmıyorum âşıklara hürmeten 
Biri gelsin anlatsın aşk nedir hakikatten 
Aşk yanıştır gerçekte yananlara merhaba

Ömer Ekinci Micingirt

________________________________________

Sevgili 

Mahremin bahçesinde hayâ ile diz dize 
Yüreğime yürüyen nur sevgili isterim 
Vuslatın ahengiyle, bana ait biz bize 
Bakışını koruyan hür sevgili isterim 

Kuğu gibi süzülen kâkülleri örtülü 
Duyguları rengârenk ruhu bana örgülü 
Sevdaları tılsımlı, tâ ezelden görgülü 
Beni benle yaşayan yâr sevgili isterim 

Tebessüm soluklayan, mest eden bakışıyla 
Üfül üfül her lahza cenneti kokuşuyla 
Güzelliği solmayan ruhuma akışıyla 
Çözülüşe kapalı, zor sevgili isterim 

Boğum boğum sevdamı yüreğinde hisseden 
Seccademde gözyaşım, gözlerimde rakseden 
Tutuşunca el ele yıldızlara akseden 
Leyla’yı kıskandıran bir sevgili isterim 

Yürekten o nağmeler vermem asla cihana 
Hem gönlüme yavuklu hem yavruma nur ana 
Sevinç-hüzün göz göze, yeminliyim Kuran’a 
Başkasını görmeyen pir sevgili isterim 

Cilve nedir istemem! İstemem ben işveli 
Alev alev sokaklar kırıtırlar neşveli 
Raksa gelmiş yosmalar Avrupa’dan şiveli 
İffeti soluklayan nur sevgili isterim

Ömer Ekinci Micingirt

_______________________________________

Aşk Nedir

Kimine bir mızrak kimine oktur 
Gerçek târifini bilende yoktur 
Hasrette hastadır vuslatta doktor 
Göreni görmeden göremezsiniz 
Aşk seyir izâhı epeyce çoktur

Ömer Ekinci Micingirt

______________________________________

Gökkuşağı

Yüksek dağlar gibi mağrur gözlerin 
Uzaktan büyüle hele dön bak ta 
Yamacın koynunda saklı gizlerin 
Ben hep seninleyim sen hep ırakta

Seninle birlikte sen seni dinle 
Sükûnun manası ne kadar derin 
Gördüm ki ben senle ruhum seninle 
Çehren gökkuşağı renk renk izlerin

Ömer Ekinci Micingirt

_____________________________

Sevgili Dediğin

Sevgili dediğin evden çıkınca 
Yıldızları arkasından yürütür 
Ejderhalar peşi sıra bakınca 
Kem gözleri iffetiyle çürütür

Tomurcuk tomurcuk aşk taneleri 
İkbâle çevirir virâneleri 
Tennûreyi giymiş bahaneleri 
Şefkatinde tüm renkleri arıtır

Yazgılar da onsuz sesler boğulur 
Gülüşünde mürekkepler sağılır 
Zülüfleri İnce ince dağılır 
An gelir ki seneleri sürütür

Yüreğe dokunan yaprağı bilir 
Taptâze tomurcuk toprağı bilir 
Yanakta efsunu yaşmağı bilir 
Sevgili var başkasına kırıtır

Sevgili var ûhrevi bir enginlik 
Sahip olmak ne büyük bir zenginlik 
Onlu yarınlara ektim dinginlik 
Ar işvesi vuslat sarar eritir

Ömer Ekinci Micingirt

_________________________________

Aradım

Gerçek muhabbeti derdi aradım 
Yoklukla var olan yurdu aradım 
“Aşk ile gel imdi Allah diyelim” 
Secde hâlindeki merdi aradım

Ömer Ekinci Micingirt
_______________________________

Zümrüt Tentene

Hidayet takva iffet 
Yüzün ne kadar güzel 
Hele anlat tarif et 
Lütfeylemiş gizli el

Ve incecik kâkülün 
Sanki zümrüt tentene 
Gülü müsün bülbülün 
Yok, emsalim desene

Her gün böyle olacak 
Sükûn sarmış her yanı 
Adeta yitik sancak 
Cezp ediyor insanı

Ömer Ekinci Micingirt


Son Dantelâm

İçime sensizlik çöker yaralar
Hasret yağmurları girer düşüme
Yokluk eşya varlık başlar naralar
Ayaz günlerdeyim gel de üşüme

Renklerin buğulu, hislerim eşsiz
Son dantelâm; sen ki yaş ol yaşıma
Kuşat gel ruhumu gizlice sessiz
Tabutum geçerken gelme peşime

Ömer Ekinci Micingirt

Müstesnam

Bin bir tını geliyor üfül üfül sesinden 
Avuçlarım müstesnam uzat rengini bulsun 
Serinliğe koşalım iffetin testisinden 
O efsunlu sözlerin aksın içime dolsun 

Söyle müstesnam hele müslüman rüyaları 
Şu firâvun gurbette yürüme nazlanarak 
Tıpkı bir kuğu gibi arşınla kayaları 
Gözlerimin içinde aşk vakti gizlenerek 

31.10.08 Bursa

Ömer Ekinci Micingirt

Kadın

Leyla değil sen devlet
Sen Yüceden emanet 
Sarıl ruhuma şad et
Çocuk, afacan kadın

Sen sultandan sultansın 
Mecnun kimmiş koy yansın
Vur sevdamız uyansın
Baba, babacan kadın

Hem gönüllü kılavuz 
Sen cennetsin sen sonsuz
Can şefkati bol havuz
Canan, cana can kadın

Ömer Ekinci Micingirt



Köpüren tebessüm içimde bade 
Ötenin şevkiyle ruhumu sarar 
Eşsiz hazinedir lakin dünyada 
Vuslatı bilmeyen eş neye yarar

Ömer Ekinci Micingirt


Ağlatma Beni

Sitemim sanadır gönlümün gülü
O mahmur bakışla bekletme beni
Vefasız tabut sen bense bir ölü
Sarılıp sessizce ağlatma beni

Bir tatlı tebessüm gösterip gel çık
Belki de sevdamız vuslata açık
Leyla gelin olmaz sevdalar uçuk
Büyülü dönüşte dağlatma beni

Vefa ne vücutta nede tendedir
Bir ucu tabutta biraz bendedir
Salayım kendimi yâr kefendedir
Öpmeden kefene bağlatma beni

23.07.08 Bursa

............................................................

Ağlatma Meni

Sitemim senedir, könlümün gülü, 
O süzgün baxışla gözletme meni. 
Sen vefasız tabut, mense bir ölü, 
Sarılıb sessizce ağlatma meni. 

Bir şirin tebessüm göster de gel çıx, 
Belke de sevdamız vüsala açıq, 
Leyla gelin olmaz, sevdalar uçuq, 
Füsunkar dönüşle dağlatma meni. 

Vefa ne vücudda, ne bedendedir, 
Bir ucu tabutda, bir az mendedir, 
Ferz et ki, yarını sen kefenledin, 
Öpmeden kefene bağlatma meni. 

Azeri lehçesine çeviren Yazar Xalide Efendiyeva Hanımefendiye teşekkürler...

Ömer Ekinci Micingirt
__________________________________

Yarım Umut

Sensiz zamanlar yaktım ömrümün yollarına
Aşk şırıltılarıyla gözyaşıma geliver
Beklemeler eyvâllah çöl olsam çöllerine
Çiğ dokunur dokunmaz son kışıma geliver

Sen yağsa şehirlere sensizlik kan kusmakta
Çığlıkla sana koşsam dilsiz oldum susmakta
Hasret izdüşümleri nefesimi kesmekte
Tenhalarda gizlice tek başıma geliver

Benimki nâz mektubu belki de yarım umut
Belki yürek yangını nolur yüreğimden tut
Sensiz düşlerim sağır sen bendeki hakikat
Ey sevgili ey güzel naaşıma geliver

Ömer Ekinci Micingirt

Ceyhun Bakışın

Ne güzel musiki fecirde güneş 
Bitmeyen bir soluk hüzünlü yoldaş 
Hep onu düşündüm sevinç matem eş 
Ve sensiz halimle gözlerimde yaş

Bu kadar sessizlik içimi yaktı 
Arzuhal eyledik sükut bıraktı 
Şu geçen güzel kim nereye baktı 
Pas tutmuş vefasız secde sen yetiş

Hazan vurmuş sanki zaman gün aya 
Kasvet türküleri saldım fezaya 
Beni de al götür Emri Rıza’ya 
Sal ceyhun bakışın gülsün bu ayyaş

Ömer Ekinci Micingirt

________________________________________


Ağladım

Yaşın koydum hecelerin yerine 
Bir kelebek ömrü uçtu ağladım 
Rehin verdim beni yakan soruna 
Gözlerin gözüme geçti ağladım

Benim yaşım sende saklı sende çok 
Hep seni aradım giden gelen yok 
İster oku ister bırak ister yak 
Gizlerin gizime geçti ağladım

Seninle seviden kubbeler kurduk
Hakikat ruhuyla pek kafa yorduk 
El ele yan yana âhenkle durduk 
Nazların nâzıma geçti ağladım

Anımsat gel ne yazdığım bilinmez 
Seni yazdım dört dörtlüğe silinmez 
Sessiz sevdalarla Leylâ olunmaz 
Sözlerin sözüme geçti ağladım

Ömer Ekinci Micingirt

Unuttun

Bakışları efsunlum, neden gözlerin yosun 
Unuttun mu sen beni, yoksa sevmiyor musun

Ömer Ekinci Micingirt

Vur Beni Kadın

Sensiz gecelerim ölüm varlığı 
Seni bekliyorum sar beni kadın 
Sende peyda ettim ihtiyarlığı 
Dile düşmüşlere sor beni kadın

O gözlerin benden aldı rengini 
Sen bulmuşsun bende dengi dengini 
Hem sevda tanımaz fakir zengini 
Umutsuz aşkınla yor beni kadın

Ne eski köşküm var ne yıkık hamam 
Kör olsun gözlerim tamam de tamam 
Vuslat dalgaları söyle ne zaman 
Azapsız günüm yok gör beni kadın

Ömür tükeniyor nağmenin dibi 
İsmin yutkunurum mecnunlar gibi 
Ölmeden öldürme sensiz edibi 
Eriyip gitmeden vur beni kadın

Şiir çiziyorum yaş oldu elli 
Varlıkta yokluğun belli besbelli 
Benimki olmasın kuru teselli 
Sensizlik ömrümü yer beni kadın

Ömer Ekinci Micingirt

Yâr

Ne kadar samimi hakikatsin yâr 
Gözyaşı peyledin sen benim için 
Hasret sütunları senden yadigâr 
Mor türkü söyledin hem benim için

Yorgun gecelerde ateş hârımsın 
Ellerin elimde helal yârimsin 
Vuslata efsunlu sitemkârımsın 
Ahuzâr eyledin dem benim için

Ne kadar muhtacım canım demeye 
Masum bir iltifat nağme nağmeye 
Gözlerim al götür gülümsemeye 
Sen beni neyledin can benim için 

Ömer Ekinci Micingirt


Yâr

Yâr zülfüne yaş dökerek 
Çisil çisil süzülüyor 
İltifat et hem ne gerek 
Bak dizlerim çözülüyor

Aşk yaşların akışında 
Sonsuzluk var bakışında 
Üç heceyim nakışında 
Buram buram seziliyor

Kement attım ay yıldıza 
Mevsim döndü sanki bize 
Gel sahip çık gönlümüze 
Bestelerim köz oluyor

Leyla Mecnunu arattı 
Kerem Aslıyı sır etti 
Aşk ve vuslat nere gitti 
Desem de kem söz oluyor

Ben yolcuyum ben seferi 
Hakka bırak her şey gri 
Ay parçası sen bir peri 
Ne söylesem az oluyor 

Ömer Ekinci Micingirt

Yâr Benim

Duyguların yamacına yaslanan 
İffet gözlü bahar tenli yâr benim 
Gözyaşımın huzmesinde ıslanan 
Hatmesine gölgelenen hâr benim

Uzağında yakınına varmışım 
Ufuktaki belirlenen zor benim 
Feda olsun ömrüm ona kardeşim 
Mecnun kimmiş ateş alev kor benim 

Ömer Ekinci Micingirt

Öyle Derinki

Taptaze büyülü bir rüya yüzün 
Doğrusu seninki nurdan musiki 
İçimde çarpıyor rengârenk hüzün 
Her gece üflüyor sanki bir iki

Göründün bir ara her halin enfes 
Tıpkı Leyla gibi şive ve nefes 
Gizlice yaklaştın kıskandı herkes 
Bu sevda çok derin öyle derin ki

Hurimi melek mi kız senin adın 
Göz göze duygular süzdün anladın 
Yüreğim senin ki senin aşk vadin 
Bu garip deliye bu sitem neki...

Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________

Bir Meçhul Gibi

Aşkın sütununa kazdım ismini 
Teberrük misali gizledim seni 
Gözyaşım boyayıp çizdim resmini
Vuslatı giydirip sözledim seni

Uzat yüreğini ses ver sesime
Yüreğini uzat his ol hissime 
Gelip sitemkâr ol son nefesime 
Bir bilsen ne kadar özledim seni

Tılsımlı oyunun kader setinde 
Zerrecik bir leke yok iffetinde 
Aşure gününde binbir hatim’de 
Sükûta yaslayıp gözledim seni

Dinmedi içimde kahreden hüzün 
Ölüm soluyorum sezdirmeksizin 
Tahtası olsaydı aşk kabrimizin 
Aşkın gizemiyle giz’ledim seni

Sebebim tükendi mecalim geçti 
Bu akşamüstünden kaç ölüm geçti 
Gece yarıladı ecelim geçti
Hep bir meçhul gibi izledim seni

Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________

Bana Baktı

En keskin mevsimlerde engebe yürüyorum 
Uğultunun içinde alev ateş yaş aktı 
Zihnim tarla ben sapan durmadan sürüyorum 
İçime bir coşkunluk bir suskunluk bıraktı

Yüzüme bir ağartı aslıma varıyorum 
Daha gün başlamadan belki bir kuşluk vakti 
Her eylemim ölçülü, mihenge vuruyorum 
Kim şair hem kim edip kim usta kim çıraktı

Söz dokunur dokunmaz bir şeyler arıyorum 
Varoluş yok oluşlar kimler kimleri yaktı 
Dağ varsa vardır Ferhat, ak-kara soruyorum 
Ara ara oynanan meçhul bir çıngıraktı

Son güz izdüşümleri eylüle vuruyorum 
Geçmişi peçeledim yaşanmış bir pıtraktı 
Duygularım saltanat zihnimi yoruyorum 
Her daim aynı tören yaz kış aynı fraktı

Bir sükût kadar derin saygıyla duruyorum 
Az daha büyüleyip aklımı alacaktı 
Ki hoşluk yaşıyorum ermeden eriyorum 
Tüm varlığı benim ki benim ya bana baktı

Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________

Gözlerin İnşirâh

Sevi bahçesinde çiçeksin açan 
Bahar şenliğinin sıcağı gibi
Hüznün arkasında büzülüp yatan
Umutsuz bir aşkın kucağı gibi

Sözlerin başköşe başımın tacı 
Gözyaşı derleyip buldun ilacı 
Kıvrak vücudumda üç köşe acı 
Kaçtım hep bir asker kaçağı gibi

Kahrolası rüzgâr aşka es dedim 
Çevirdim akrebi kaç mevsim yedim 
Ben ağu yutarken sen gülümsedin 
Gözlerin inşirâh bıçağı gibi

Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________

Gurbet El

Beni ettin otağımdan yurdumdan
Ne demeli sana bilmem gurbet el
Hasretin bırakmaz gezer ardımdan
Hastayım kasvetten gülmem gurbet el

Rüyalarda Micingirt’te gezerim
Karabasan sabahlarım gurbet el
Kaf dağından köye mektup yazarım
Zehir oldu yataklarım gurbet el

Ömür gitti bahar gitti kış gitti
Sevdalarım heba oldu gurbet el
Amcaların mezarında ot bitti
Hülyalarım dibe vurdu gurbet el

Bizde büyüklere hürmet varidi
Burda moruk olmuş baba gurbet el
Nasırlıydı eller rahmet varidi
Çıbanım çok ağır veba gurbet el

Sinem kebap oldu kalmadı ciğer
Duygular köpürdü yine gurbet el
Saçlarım ağardı ak düşmüş meğer
Ömrümü bitirdi Ömer gurbet el

Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________

İlham Olsun

Nakış nakış hece hece 
Eller sana ilham olsun 
Yâr koklayıp aşk gelince 
Güller sana ilham olsun

Huzme huzme huzur sarsa
Edirne’den serhat Kars’a 
Ay yıldızı sorarlarsa
Allar sana ilham olsun

Mevsim sarhoş vakit buruk 
Hisler renk renk gece kırık
Gâh mutluluk gâh hıçkırık 
Hâller sana ilham olsun

Neredesin kutlu şarkı
Sende buldum gerçek farkı
Fırdönüyor yaşım kırkı 
Diller sana ilham olsun

Kan damlıyor bu aralar 
Asrı boğdu sığ veralar
Kulu yine kul yaralar 
Kullar sana ilham olsun

Yüzen zaman mâna madde 
Gözyaşlarım kızgın cadde 
Gül yüz imam çöl seccade
Çöller sana ilham olsun

Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________

Yel alsın

Yaş döken yürekle koş gel bin kere 
İsmimi hecele dokun el alsın
İçten ağlamaklı söyle ezbere
Cehenneme hâram bana helâlsin

Taptaze duygular eser serince
Şiir gibi yüzün mâna derince
Bu başka balayı yan yeterince
Sen belki de ateş yüzlü zülâlsin

İçimi besliyor elâ verâlar
Beni hep sitemkâr sözler yaralar
Züleyha’nın aşkı günah mı arar
Hicâbı bilmeyen dili yel alsın

Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________

Gözyaşların

Uyumayıp ara ara çık cama 
Çevir bana gün görmemiş yüzünü 
Nilüferler kuruyunca suçlama 
Sona bırak yaprak gibi güzünü

Çalkaladık çok bol ettik niyâzı 
Sarhoş günler leyla ettik bu yazı 
Kenetlenmiş ayrılığa kim razı 
Zemheriye saklamışım sözünü

Hislerinle hareket et beri gel 
İsmin gibi kalbe dokun duru gel 
Siyah giyip perdelenip geri gel 
Ülfetlerin hâr ediyor közünü

Şair derler ben deliye habire 
Şiirleri gömdüm taştan kabire 
Korkuyorum teslim oldum kebire 
Unutmuşum fark etmenin izini

Sen macera sevmezsin ki gel hele 
Kalp çizelim el değmemiş kumsala 
Gözyaşların kar üstüne ne âlâ 
Esirgeme benden mahzun gizini

Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________

Izdırabım 

Mâtem rüzgârları yokuş desem de 
Füsunlu bakışla düz etti gitti
Doldurun hüznümü pişsin kâsem de 
Benli hissiyatı biz etti gitti

Serin özlemlere vuslat pek ırak 
Ömrüm ikindisi hâlime bırak 
Şaire yalnızlık başka ne gerek 
İffetin hissiyle va’z etti gitti

Taşkın sular gibi estik takıştık 
Hasbıhâl eyledik dostça bakıştık 
Kaderde böyleymiş böyle yakıştık 
Bilmem ki ne kadar hazzetti gitti

Çocuksu gözlerde yaş vardı hâlâ 
Izdırabım ol hem gitme gel hele 
Sarkan boşluklarda tutsak el ele 
Apayrı manalar va’z etti gitti

Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________

Gecenin Türküsü

Rüya düştü gece gitti desen de
Tekrar sardı hislerinin büyüsü 
Yalnızlık yok,sen bendesin ben sende
Ağır olur, sensizliğin öyküsü.

Keşke güneş doğmasaydı kal biraz
Tebessüm et, yüreğime ismin yaz 
Rüyalarda var mıydı hem itiraz 
Tadımlık düş şairlerin uykusu

Ruhunu aç gerçek mana ser gelsin 
İşvelerin duyuşumu ne bilsin 
Rüya bu ya hissiyattan sebilsin
Senin değil bu, gecenin türküsü

Ömer Ekinci Micingirt

________________________________________

Hazan

Sitem yok işveyle aramam seni
Hem zaten yüreğim arasında sen 
Hislerim köpürür göremem seni 
Zifiri sevdamın karasında sen

Senle bütün renkler aslına vardı 
Gökkuşağı yüzün yarısında sen
Bütün mevsimlerim senle ağardı 
Bilmem ki mevsimin neresinde sen

Tat oldun ruhuma gözlerimde nem 
Sevdamın ahengi küresinde sen. 
Gecelerim hazan sensiz cehennem 
Sızılar yüreğim yarasında sen

Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________

Senden Sonra

Başın koyup yamacıma yaslanan 
Düşündükçe senden bana hal oldu 
Sessiz suskun yüreğimde ıslanan 
Sütbeyazı yanakların al oldu

Rüya gibi söz eyledin naz ettin 
Buz ellerin vur sineme hazzettin 
Aşk oduna attın beni köz ettin 
Hasret hicran sevdalarım kül oldu

Gül- i ranâm helalimsin dön bir bak 
Yüreğimin zifirine ışık yak 
Şu gönlümün feryadına taş bırak 
İçimdeki o işveler bal oldu

Sen derdimin dert ortağı zarısın 
Sen ciğerim ciğerimin harısın 
Sen benimsin söyle kimin yârisin 
Deme bana bir acayip kul oldu

Yol eyledim gam dağının başını 
Güne sakla silme gözün yaşını 
Gözyaşımla sürmeledim kaşını 
Senden sonra gözyaşlarım bol oldu

Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________

Peçelemişim

Uyurgezer oldum içimde hüzün 
Ve parka bakarken gecelemişim 
Göğü aydınlattı bendeki yüzün 
İsmin çocuk gibi hecelemiş

Yalnızlık yenilgi fakir zengine 
Neyi yaşamışsak dengi dengine 
Rengin çevirmişim, rengim rengine 
Aşkı desen desen keçelemişim

Kaygı bekleyişi mısralar ama 
Kader yazgısında kural arama 
Tez gel yosun gözlüm tuz bas yarama 
Yokluk hasat edip hiç elemişim

Ağlayan gülenim ağıt türküm sen 
Büyülü zamanım yaşam farkım sen 
Songüz’üm baharım dönen çarkım sen 
Vuslatı kendimce nicelemişim

Seni sayıklarken kurudu dilim 
Çorak yüreğime tez gel sevgilim 
Balım, karçiçeğim hele ver elin 
Sensiz yeryüzünü peçelemişim

Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________

________________________________________

Gelmezsin

Nedir bilmem sendeki bu endaze 
Yok olmuşum gizlerinde gelmezsin 
Ruhum sarar taptaze bir firuze 
Ne var bilmem sözlerimde gelmezsin

Tıpkı mecnun gibi belki bu şair 
Hüzün vadileri bire bin verir 
Gözyaşlarım zemheride buz erir
Uyusam hep dizlerinde gelmezsin

Gurur kibir tekmilini yıkıp gel 
Ağla biraz ciğerparen bakıp gel 
Bir kerecik bir kerecik çıkıp gel 
Ölsem sulu gözlerinde gelmezsin

Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________

Seviyorum ki

Aşkın yumağına kelepçe vurdum 
Yine de ben seni seviyorum ki 
Sözü bıçkılayıp göğe savurdum 
Yine de ben seni seviyorum ki

Hâlime muttasıl gözlerin var mı 
Ve beni hisseden gizlerin var mı 
He kurban diyecek sözlerin var mı 
Yine de ben seni seviyorum ki

Yoklar tükettikçe var olup durdum 
Kırık saat gibi kurulup durdum 
Yordun kıyasıya yorulup durdum 
Yine de ben seni seviyorum ki

Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________

Vuslat Çiçekleri

Nasıl seviyorum hele bir bilsen 
Beni bana bırak elden sor beni 
Gölgesiz gecede naz ile gel sen 
Sürç-ü lisan etsem hâlden sor beni 

Sakın haram sürme dişe dudağa 
Vuslat çiçekleri eksek bu bağa
Sevdanı işledim taşa toprağa 
Efsuni nakışlı şaldan sor beni 

Bu bir sitem değil belki amandır
Mutluluk ararım hayli zamandır
Duyuyor musun can gel bari kandır
Gözlerini sakla tülden sor beni

Hep seni yazmışım bir kırık kalem 
Sen benim her şeyim sen dünya âlem 
Yetiş rüsva etme öl de ben ölem
Umutsuz bir hasta kuldan sor beni 

Hâlimi arz ettim gelirim söz de
Sevdanın ahı var ağlayan gözde 
Yaram pek amansız yine bu güzde 
Mavzer gibi yaktın külden sor beni 

Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________

Oldu

Ben ben’le oynaşır beynim de bile 
Gürbüz gecelerle hâl bahçem oldu 
Saklı efkârlarla geldim ne hâle 
Hoyrat mangasında bol bahçem oldu

Hiçlik çağıltısı tüter gözümde
Dürtüler başköşe aklım dizimde 
Bir varlık bir yokluk bencil sözümde
Kuru bir kavga ki kâl bahçem oldu

Gündelik konuştum gündelik aldım 
Hüznü katleyleyip neşveye daldım 
Pörsümüş ömrümle bir ömür çaldım 
Sonun uğultusu çöl bahçem oldu

Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________

Kara Kız

Bakışların pakize efsunluydu dillerin
Gül bahçemde hazan var çıkıp gittin kara kız 

Yanakların rengârenk morarırdı alların
Aklım aldı gülüşün yıkıp gittin kara kız

Gamzelerin tüllenir ter kokardı ellerin 
Bir buselik sevgiyi ekip gittin kara kız 

Sekişlerin can yakar kıskanırdı güllerin 
Mahmur mahmur bakışıp çekip gittin kara kız 

Ay parçası mor çiçek atlastan eteklerin 
Alev alev sevdamız yakıp gittin kara kız

Visalın yalan mıydı ne oldu cilvelerin
Sevdamızı ateşe döküp gittin kara kız

Huri miydin melek mi mest etti gelgellerin
Yudum yudum içmeden akıp gittin kara kız 

Senin olsun peteğin çiçeklerin balların 
Kovanıma çomağı sokup gittin kara kız

Muammaydı el eden mektupların pulların 
Ciğerimi kökünden söküp gittin kara kız

Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________

Tut Elimden

Gözyaşlarım ateşinde yeşerir 
Mecnun gibi boş dağlara ağlarım 
Ateş söner dört biryana dem verir 
Yokluğunu yokluğuma bağlarım

Muhabbetin merhem olur yarama 
Engebeler engebeyi öteler 
Çile varsa büyük vuslat var ama 
Yokuş biraz aşılmıyor tepeler

Gözlerimi gözlerinle boya can 
Ve diz çöküp yakınına varmışım 
Bu aç ruhum güzelliğe doya can 
Sensizliğin kollarında durmuşum

Son şafakta markatına al beni 
Korkarım ki başka köye koyarlar 
Tut elimden efkârıma sal beni 
Sen almazsan sensizlikte yuyarlar

Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________

Neylerim

Çokluklarım hiçliğimi öldürdü, 
Tedbirlerim takdirine uymadı. 
Bir şey olmak içgüdümü güldürdü, 
Gözyaşlarım gözyaşımı yuymadı.

Hâlin arzı ilham katar efkâra, 
Teslim olmak yakarıştır O Yâr’e 
Şaşıyorum inkârdaki inkâra, 
İdrâk edip bu ben beni duymadı.

Ağalarım paşalarım beylerim, 
Ben kabımın nispetinde söylerim, 
Geçmiş geçti gelecekte neylerim, 
Ümit korku beni rahat koymadı.

Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________

Meram Eyle

Gözlerin pek mahzun bakışın mahzun 
Görür gibi konuş kal harem eyle 
Ve naz kapısından birkaç sitem sun 
Yanmasın yüreğim al verem eyle

Ben senden pürmelâl sen ise benden 
Sakladın kalbimi ta ki o günden 
Gövdem ölüm solur sanki kökünden 
Benli öfkeleri sil kerem eyle

Yokluklar çektirme dayanamam hiç 
Ben bulut gibiyim sense kırlangıç 
Nergis tarlasında vuslat suyu iç 
Aşkın tozlarından kül dirhem eyle

Yârenin gözleri yarasındadır 
Kırağı göğsümün haresindedir 
Ne varsa kalbimin arasındadır 
Hep benim ateşim ol haram eyle

Yüzün bana dönüp yorgun yorgun bak 
Sükûta sarmala gözyaşı bırak 
Peşimden koşuyor malum kaydırak 
Bakışın saklayıp gül meram eyle

Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________

Seviyorum ki

Aşkın yumağına kelepçe vurdum 
Yine de ben seni seviyorum ki 
Sözü bıçkılayıp göğe savurdum 
Yine de ben seni seviyorum ki

Hâlime muttasıl gözlerin var mı 
Ve beni hisseden gizlerin var mı 
He kurban diyecek sözlerin var mı 
Yine de ben seni seviyorum ki

Yoklar tükettikçe var olup durdum 
Kırık saat gibi kurulup durdum 
Yordun kıyasıya yorulup durdum 
Yine de ben seni seviyorum ki

Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________

Aşka Koşan

Ağlamaklı hâlim özlemim neye 
Sen nerelerdesin senin hüznün var 
Olmuşum pranga mahpushaneye 
Yüreğim virane derin sızın var

Yeşerir kururum söyle neyim ben 
Unutmuş gülmeyi meşgaleyim ben 
Madem aşka koşan divaneyim ben 
Hele gel haber ver bana sözün var

Firavun sokaklar kızıl karası 
Mavzer gibi tıpkı hasret yarası 
Gözlerin gözlerim meçhul sonrası 
Ne zaman uyansam yokluk izin var

Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________

Ruhumu Sular

Sen gri tebessüm, bense hep çile
Sevinç hüzün keder kimden yadigâr
Yaşımı hüznüme saklasam bile
Gerçekte acının derin izi var

Derdime yol buldum hicran iziyle
Bak heder olmuşum yalan mı söyle 
Aşkın yumağıyla varlık gözüyle 
Kalbine hükmeden filan mı söyle

Gözyaşı sitemin yakarışların 
Gecemi günümü rüyamı sardı 
Çok şeye gebedir ses verişlerin 
Gelir mi bilmem ki zamanın ardı

Hem beni ararsan gözyaşına bak 
Duygunun hem demi bağlar hayata 
Acı bir melodi yaşlar muhakkak
Geç kalmak elde mi, bizde mi hata

Umuttan azâde açma arayı 
Hatmenin neşvesi ruhumu sular 
Sen benim gecemin sükûn sarayı 
Emekle boy verir yüce duygular

Ömer Ekinci Micingirt

________________________________________

Ağlayacaksın

Gerçek hislerinle terki derince 
Şekli ifşa edip ağlayacaksın 
Kalb-i dudaklara zannın sorunca 
Farkı fark eyleyip ağlayacaksın

Klasik ya her şey, rüya düş idi 
Görmez gayyaları zihnim üşüdü 
Mânasız ifade neyin çeşidi 
Sözü itekleyip ağlayacaksın

Eşarbı süs etme mor saçlarına 
Nankörlük engebe miraçlarına 
Şiir yorumlarsın sertaçlarına 
Keşke zikreyleyip ağlayacaksın...

Şey olmak her şey mi, ve gelip gider
Gayesi ney olan ney çalıp gider 
Hevası hep olan aldanıp gider 
Zaafın yoklayıp ağlayacaksın

Şak şak olsun arzu emel niyetin 
Ebedi ömrü mü vermek diyetin 
Varlığın yokluğun hüsnüniyetin 
Bir gün terk eyleyip ağlayacaksın

Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________

Elif

Kemâl-i insafla şakıyacağım 
Yaşayan Leyla mı bilmem ki Elif
Her gece ruhuma okuyacağım 
İnkişaf etmese olmam ki Elif

Bütün sıfatların tüm sergisini 
Yunus Emrelerin aşk türküsünü 
Tıbbiye bakışı ve görgüsünü
Sensiz gurbet elden gelmem ki elif

Dün rüyamda gördüm nazlı resmini
Yıldızlara sardım astım ismini
Yağmurlara sordum yoksa küstü mü 
Yağmurlar gözyaşım silmem ki Elif 

Utandım yutkundum bak yüzüm kara
Sensiz Lokman gelse geçmez bu yara 
Kendimi atarım vallah Hazar’a 
Yesinler yunuslar kalmam ki Elif 

Elif doğruluktur Ku’rân hazine
Elif nazlanıyor bakmaz gözüme
Elif gül diyorum bir kez yüzüme 
Elifsiz gülemem, gülmem ki Elif

Rüyada buluşsak gelsen bu gece 
Rengârenk bakışsak gülsen bu gece
Yaşımı saçınla silsen bu gece
Ümitle yaşarım ölmem ki Elif

Micingirt kurudu yaşım masamda
Yüreğim ağlıyor ağlamasam da
İzmit’ten Bakü’ye selam desende 
Sahipsiz selamı almam ki Elif

Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________

________________________________________

Bir Meçhul 

Aşkın sütununa kazdım ismini 
Teberrük misali gizledim seni 
Gözyaşım boyayıp çizdim resmini
Vuslatı giydirip sözledim seni

Uzat yüreğini ses ver sesime
Yüreğini uzat his ol hissime 
Gelip sitemkâr ol son nefesime 
Bir bilsen ne kadar özledim seni

Tılsımlı oyunun kader setinde 
Zerrecik bir leke yok iffetinde 
Aşure gününde binbir hatim’de 
Sükûta yaslayıp gözledim seni

Dinmedi içimde kahreden hüzün 
Ölüm soluyorum sezdirmeksizin 
Tahtası olsaydı aşk kabrimizin 
Aşkın gizemiyle giz’ledim seni

Sebebim tükendi mecalim geçti 
Bu akşamüstünden kaç ölüm geçti 
Gece yarıladı ecelim geçti
Hep bir meçhul gibi izledim seni

05.12.11 Bursa

Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________

Bir Leylâ

Rengârenk bakıştık övgüleri gül 
Bir köylü sevmişim içimde yâra 
Mecnunu olayım içime dökül 
Söz etti poyrazda kattı rüzgâra

Goncası yakuttan açan gül gibi 
Duruşu onurlu dili bal gibi 
Koşuşu yorgun su bazen sel gibi 
Bir selam söyleyin o gülizare

Bambaşka ilhamla geldi bir gece 
Gözleri sürmeli güldü bir gece 
Hüznünü içime saldı bir gece 
Her sözü ayrılık her yan biçare

Emsalsiz bu dilber sanki mücevher 
Sevdanın adıymış meğer bu cevher 
Meltemi gülüşü bir ömür değer 
Mor pembe düşlerim kaldı avare

14.03.08 Bursa

Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________

Sevda Ateşleri

Şu sevda ateşleri 
Ölümün gözyaşları 
Hayat suyu bakışı 
Duvaklıdır kışları 

Etrafımda adamlar 
Cıvıl cıvıl kuşları 
Çığlık içime damlar 
Mecnun ya da eşleri 

Pek hüzün eşkin dibi 
Çatık gibi kaşları 
Surat aynı ben gibi 
Tasa yağar yaşları 

Bazen ne kadar yakın 
Benle sobe taşları 
Beni bana bırakın 
Belki tâlih işleri 

Şahittir zihnin köşkü 
Şahit köşe taşları 
Sarar kavurur aşkı 
Kuğu gibi dişleri 

Rengi renklerim tutmuş 
Terk ettim üç beşleri 
Kalbi kalbimi yutmuş 
Düşlerimdir düşleri 

Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________

Gel Hele

Ne bakarsın yağmur gözlüm yüzüme 
Vuslat zamanıdır durma gel hele 
Sevdam büklüm büklüm inan sözüme 
Ceylanî bakışla vurma gel hele

Menekşe bakışlım bumu kaderin 
Kalbim hicran yüklü sevdam çok derin 
Ya beni öldürün yâ da gönderin 
Eteği sırmalı durma gel hele

Adın billur billur yazdım dağlara 
Vallah yar etmezem başka sağlara 
Sensiz hazan düştü bütün bağlara 
Kolları burmalı yorma gel hele

Kumru gibi, tutsak oldum hem sana 
Kömür gözlüm sensiz öldüm ben ama 
Mecnun neymiş leyla kimmiş sor bana 
Yaralı kalbimi kırma gel hele

Gel beraber acı çorba içelim 
Aşk yolunu Yunus gibi seçelim 
Bu diyardan o diyara kaçalım 
Ölmeden bedenim sarma gel hele

Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________

Sırdaş

Bu hayat daima keder acının 
Nasibi tedbiri harmanı yârım 
Yarası bende yok aşk ilacının 
Tıpkı mecnun gibi yoka duçarım

Hislerle yeşeren olmak niyetim 
Avam meclisinde dinle beni can 
İnan tartışılmaz hüsnüniyetim 
Sendeki ben var ya seni haykıran

Kim kimin sahibi dünün bu günün 
Çokluğu terk ettim hiçliğe hiçe 
Kalanı bana ver kısa ömrünün 
Hayret seyir sükût ifşa iç içe

Farkında mısınız hep deli diye 
Delinin halinden deliler anlar 
Cürümü düşündüm döndüm geriye 
İdrakten idrâke çarpan vicdanlar

Hep hüzün saklarım şiir deyim de 
Hep acı üretir bendeki resim 
Azrail bekliyor beni köyümde 
Yüreğim çarpıyor zâr zâr nefesim.

Izdırâbım çok,derdim çok ama 
O’nu bekliyorum gözlerimde yaş 
Yönelişi düşün sakın ağlama 
Bir Fâtiha oku tamam mı sırdaş

20.10.11 Bursa

Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________

Âşk

Beynimi çiziyor gecenin izi, 
Katiyen terk etmez sabaha kadar, 
Uğultuyla alır ifademizi, 
Beklenen âşk sanki, titretir yer yer.

Rahmetin eşiği, âşk var daha ne,
Hakiki aşklarda eşya bahane, 
Âşkla ağlamıştı Behlül-i Dane, 
Âşkın gözlerini öptün mü şair.

Âşkla parıldarlar bütün ışıklar, 
Teveccühe durur coşar âşıklar, 
Zaman irfan ihyâ, kırışıklıklar, 
Âşığa aşk başka güzellik verir.

Beni unutturur, benimle eser, 
Bazen benden uzak bazen beraber, 
Öyle bir hâldir ki nefesim keser, 
Dört yanımı sarar, yakar kavurur.

17.08.11 Bursa

Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________

Aşk Acı Izdırap

Bir zamanlar rüzgâr olup estin de 
Hasretle savrulan "keşke" ne oldu
Gözyaşlarım desem gönül testinde 
Bilmem ki o tulû aşka ne oldu

Sessizce geriye bir dönüp bakın 
Geçti artık tafra nazı bırakın
Hiçliğin sesiyle al kına yakın 
Tesbihtekii zümrüt köşke ne oldu

.Hüznun suskusuyla sürdün mü devran 
Öteye sevdalı dost gibi davran 
Sevdaya boyansun ruhtaki eyvan 
Aşk acı ızdırap başka ne oldu

04.12.08 Bursa

Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________

Aşk Değil

Öyle yanıyor ki; yüreğim elle, 
Ölüm varlık deyip koştum ecelle! 
Zevkusefa tatmin aşk değil bil ki 
Bu nasıl bir düzen, nasıl mecelle!

20.07.11 Bursa

Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________

Aşk Gemisi

Olmuyor artık deme, 
Ufukta,yavaş yavaş. 
Tek çizgisiz hengâme, 
Hakikat kalpten savaş.

Ağla inle yan her gün, 
Mateme kat gölgemi. 
Ben tevekkül sen hüzün, 
Aşk gemisi bu gemi...

11.08.09 Bursa

Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________

Aşk Gerek

Aşk açmış ellerini eşyadan elenerek
Bir muştu üflüyordu anbean zaman zaman
Aşk büyülü asuman her bahçeye aşk gerek 
Aşk ölümsüz taht elbet aşk evlad-ı fatihan 
Bir muştu üflüyordu anbean zaman zaman 
Aşk açmış ellerini eşyadan elenerek 
Aşk Leyla’nın ötesi Leyla değil aşk gerek 

Yine baykuş sesleri yine kaos buyurdu 
Bülbül neymiş gülde kim yolcu kimmiş ey zahit 
Çözülüş aşk iç içe üç beş yükseliyordu. 
Aşka kement vurulmaz her an iklim müsait 
Bülbül neymiş gülde kim yolcu kimmiş ey zahit 
Yine baykuş sesleri yine kaos buyurdu. 
İçimdeki o mâna müthiş yükseliyordu 

Biri tekrar anlatsın perde perde bu aşkı 
Gerekirse her gece sessizce ağlayarak 
Bahar böcek çiçek taş yer gök ve yıkık köşkü 
Bahtsızlara anlatsın tekrar şaha kalkarak 
Gerekirse her gece sessizce, ağlayarak 
Biri tekrar anlatsın perde perde bu aşkı
El değmemiş besteyle sihirli müthiş köşkü

16.09.08 Bursa

Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________

Aşk İle

Zarif bir esinti hep ne kadar vakur 
Sanki birçok türkü içime yüklü 
Lalezar yüreği bakışları nur 
Nazarı ruhumda köklü mü köklü

Tebessüm okşuyor aşk ile tek tek 
Vuslat dedikleri bu olsa gerek 
Hâl ile hisseder besbelli gerçek 
Manzara rengârenk nizam ahenkli

15.12.11 Bursa

Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________

Aşk mı Desem

Eli çocuk gibi değdi elime 
Vuslatı sevinci şevki hesap et 
Gönlümün arzusu tek bir kelime 
Aşk mı desem buna belki aşk ebet

Salmışım kendimi koşarım yokta 
Sevda çiçeklerim birde kelebek 
Acaba yakın mı meçhul son nokta 
Sahilsiz korolar kayboldu tek tek

Bendeki sevdalar hem kimin sesi 
İçimde sakladım ben bu duyguyu 
Toplayın başıma gelsin herkesi 
Bağrını bağrıma açmadan kuyu

Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________

Aşk Olmasaydı

Gözleri zümrüt taş kaşları yaydı, 
Mahzun bakışları renk renk Leyla’ydı. 
Apayrı mâna var gün gün yeşerir 
Gözde yaş olur mu aşk olmasaydı?

28.11.11 Bursa

Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________

Aşk Ve Vuslat

Aşk ve vuslat iç içe, belki bir tatlı savaş 
Sessiz sessiz derinden, günbegün birikiyor 
Sende buldum kendimi usulca yavaş yavaş 
Biri elimden tutmuş, beni sana çekiyor

03.04.09 Bursa

Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________

Aşk Yaralasın

Huzur sevgi nefret birde tevâzu 
Tefekkür gerçeğin sessiz avazı 
Bende ki yanışı fark edemedim 
Çok şeyi idrâktir belki bu mevzu

Ömrü ziyan ettim say sıralasın 
Şöhret varlık riya acz karalasın 
Aşkı neden hep ben terk edemedim 
Beni Leyla değil aşk yaralasın

22.03 12 Bursa

Ömer Ekinci Micingirt
_______________________________________

Aşka Koşan

Ağlamaklı hâlim özlemim neye 
Sen nerelerdesin senin hüznün var 
Olmuşum pranga mahpushaneye 
Yüreğim virane derin sızın var

Yeşerir kururum söyle neyim ben 
Unutmuş gülmeyi meşgaleyim ben 
Madem aşka koşan divaneyim ben 
Hele gel haber ver bana sözün var

Firavun sokaklar kızıl karası 
Mavzer gibi tıpkı hasret yarası 
Gözlerin gözlerim meçhul sonrası 
Ne zaman uyansam yokluk izin var

31.10.11 Bursa

Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________

Aşkım Ağır

Ezelden sevdim derdimi 
Beşikten mezara kadar 
Nefsim azgın gem vurdumu 
Söz düşer bizara kadar. 

Aşkım ağır ruhum dalar 
Ben mecnunum yâr leylalar 
Sihirlidir bu sevdalar 
Götürür nazara kadar 

Nefis sırtlan dikkat derim 
Çalın taşa Huda kerim 
Tabut gelir ben binerim 
Rahat yok huzura kadar 

Esiyorum üfül üfül 
Allak pullak titrek sefil 
Hem acemi hem de ehil 
Arayış Hızır’a kadar. 

Yılan soksun bu dilimi 
Zillet etti son halimi 
Kimse bilmez melâlimi 
Avamdan vezire kadar 

Hak Teâla hayreylesin 
Ömer aşkla seyreylesin
Hâl söylesin dil dinlesin
Susarım mezara kadar
___________________________________

Aşkın İlacı

Hikmet, ötelerden yemin var asra 
Dolaş sahraları düşündükçe yan 
Seni arıyorum gözlerimde kan 
Yeşerir yazdıkça seni her mısra 
Ölümün deresi sensiz bu cihan

Yer yer netâmetli ama huluslu 
Varoşlar bilirim usta duacı 
Sabır taşlarıdır aşkın ilacı 
Zihnim berrak gözler bulanık puslu 
Kendime hükmedip susmak ne acı

17.07.12 Bursa

Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________

Aşkıyla Sarhoşum

Dalga dalga mehtap baktım yüzüne 
Bu gün ben bir hoşum değme keyfime 
Tılsımlı tebessüm daldım hüznüne 
Aşkıyla sarhoşum değme keyfime 

Nakış nakış ruhum nazar bitince 
Son buldu seherde horoz ötünce 
Çorbalar dualı kaşık atınca
İçmişim bir hoşum değme keyfime

Edep büklüm büklüm vefa yerinde 
Şeytan esir olmuş yok içlerinde 
Çaylarda demlenmiş içtim serinde 
Ruhumla doymuşum değme keyfime

Bu nasıl güzellik bu nasıl töre 
Sahâbe caddesi ermişler sırra 
Yüzün dön usulca koş gel o yâre 
Âşıklar bulmuşum değme keyfime

Bu dünya fânidir faniler duyun
Köpükten saltanat sırlı bir oyun
Kadem bastım sırra değişti huyum 
Ölmeden ölmüşüm değme keyfime 

Mahşer uğultusu gelmez gülmeye 
Unuttum ölümü geldim ölmeye
Yeter ki kul hakkı Ömer gelmeye 
Helallik almışım değme keyfime

2004 Bursa

Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________

Aşklar

Baharlar serüven, yaz sonları dem, 
Çok şey düşündüren sevdalar merhem. 
Şehvetle kutsanmış yalan aşkları; 
İstemem arkadaş, yıkım istemem!

19.06.12 Bursa

Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________

Aşklarımız

Gürül gürül marifet 
Ariftir aşklarımız 
Yudum yudum zarafet 
Zariftir aşklarımız

Anadolu’m bağrıdır 
Kıblesi hep doğrudur 
Leylalara çağrıdır 
Tariftir aşklarımız

Dünya-ukba kâresi 
Sihirlidir yöresi 
Milli ruhtur töresi 
Ma’riftir aşklarımız

Neşvesi var Ömerde 
Lokman olur her derde 
Orkestra hoş bu yerde 
Girifttir aşklarımız

Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________

Bakışın

İhlâsın renkleri sendeki hayâ 
Bakışın yeterli beni ihyâya 
Hislerin büyüsü apayrı bahar 
İbrişim örülü sendeki maya

Bulut gibi yüzün benzersin aya 
Sensizlik içinde başladım Hayy’a 
Hep, hiçlik uğruna meçhullerim var 
Ve O’na sığındım Emri Rızâ’ya

07.08.12 Bursa

Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________

Bekleye Bekleye

Gel hele can yavaş yavaş
Soldum bekleye bekleye
Bağrım yanar kurudu yaş 
Öldüm bekleye bekleye

Ne güz gördüm nede yazı 
Kalbim kırık dinmez sızı 
Mevlam kavuştursun bizi 
Daldım bekleye bekleye

Duygularım çok karışık
Hele söyle yok mu ışık 
Bir dargınız bir barışık 
Kaldım bekleye bekleye

Düşe kalka yaşıyorum 
Kebap oldum pişiyorum 
Anlasana üşüyorum 
Buldum bekleye bekleye

Bakışların hem göründü 
Ruh dinlendi dem göründü 
Gözlerim yaş nem göründü 
Sildim bekleye bekleye

Gel hele gel yaramı deş 
Sen meleksin sen nurlu eş
Yanıyorum alev ateş 
Geldim bekleye bekleye

09.03.2006 Bursa

Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________

Sen Bendesin

Canım sana can olsun 
Sözümüz Kur’an olsun 
Gözyaşım dört biryanda 
Yâr olsun yâren olsun

Ömür denen caddede 
Sen ben birde seccade 
O efsunlu harmanda 
Yaş dökelim hacca de

Gezme rüya içinde 
Vakur nazlı biçimde 
Talih gizli ummanda 
Deliyim de, hiçim de

Hem acaba desen de 
Renkler aynı desende 
Yürek sesi beyanda 
Sen bendesin ben sende

Ömer Ekinci Micingirt


Vuslat Nağmeleri

Mahzun gözlerine kurban olduğum 
Gözyaşım ateşi söndü seninle 
Sen bendesin yüreğim sen bildiğim 
Pervaz eder ruhun döner benimle 

Bir ömür yürüdük kaldırımlar taş 
Sessizce beraber git diyene dek 
Özlem bürümüştü beni arkadaş 
Ben bir yorgun yolcu sense kelebek 

Sitemler kovarız yanağında ter 
Zümrüdî bakışın durgun elemli 
Ki sendeki hüzün bana da yeter 
Vuslat nağmeleri renginden belli

Ömer Ekinci Micingirt

Yüreğini Ver

Güz yüreğim sende açtı baharı
İçine sığmayan bir koruk tayım
Kimden kaptım hiç sönmeyen bu harı
Hem sende kendimi aramaktayım

Hüzün ikliminde gel sen hoş olur 
Ruhum doğar bahar olur kış olur
Elin tutsam taşlar erir tuş olur
Yüreğin ver yüreğimde tutayım

Ömer Ekinci Micingirt


Beni Bekliyor

Yürek künyesi melek
Renk renk kimi bekliyor 
O bambaşka kelebek
Başka türlü geliyor 

Bakışları pek derin 
Saygıdan da ileri 
Markatlı tepelerin
Eriyen huzmeleri

Bir öykünün sesi var 
Hatmeledim şiiri 
Haykırışlarım sarar 
Getiririm tekbiri

Ömer Ekinci Micingirt

Aşkım Sen

Hıçkırıklarımın sebebi sensin
Bendeki Leyla sen, Aslı’da sensin 
Kapıldım poyraza, ne dense densin 
Yemyeşil yayla sen, süslü de sensin

Sen hem şefkat suyu dağda türkümsün 
İdrakte pervazım, şuûr hırkamsın 
Kokun kekik tadı ziynet farkımsın 
Ölümsüz sevda sen yaslı da sensin

Seninle her zaman senin hiçinde 
Körkütük gibiyim başka biçimde 
Kaybetmek tek korkum, azap içimde 
Biçilmez paha sen misli de sensin

Bendeki ağrılar sende hep yara
Cennet gölge oldu senli dallara 
Uzat ayakların vuslattır yâr’e 
Mis kokan oya sen, mislide sensin

Duâ, ötesini kimse bilemez 
Senli yazgılarım,sensiz gülemez 
Aşkım sen sevgi sen sensiz olamaz 
En nezih ana sen faslı da sensin

Ömer Ekinci Micingirt

________________________________________

Ben Senin

Gözyaşlarım çoktan çokladı hiçi 
Gelirim sen gel de gelemezsen sen 
Arzuhalim sana canımın içi 
Silerim gözyaşım silemezsen sen

Ateşine yansam ruhum yeşerir 
Kalırım köz olup kalamazsan sen 
Yüreğin dupduru mum gibi erir 
Bilirim ben seni bilemezsen sen

Yürüyüşüm sana sen endişesi 
Ölürüm yolunda ölemezsen sen 
El âlem, yadlara etme itibâr 
Olurum ben senin,olamazsan sen

01.11.11 Bursa

Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________

Bir Akşamüstü



Yağmurla gürleyip bulutla inle
Beni de dâhil et bükülsün aşkın
Yakala hüznümü tut gözlerinle
Hüzün damlaları süzülsün şaşkın

Bu başka hâsılat gençliğim yedi
Çok şeyler görürsün dön bana bak da
Ve derin sonsuzluk hep örseledi
Saatler yılları uğurlamakta

Var olan yok olan yakılan benim
Yokluğun çığlığı rüyalarımda
Hesap ırmağına dökülen benim
Titrek yakarış var dualarımda

Aynen yaprak gibi rüzgâra karşı
Seherler üfürür zâr zâr yandırır
Geceye bağlarım yedi kat arşı
Bir deli uykudan hep uyandırır

Sükût ne beklersin gel beni sustur
Yüz vermez garibe neden ki sustu
Her şey O’na ait O’na mahsustur
Dayanır kapıya bir akşamüstü

22.02.12 Bursa

Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________

Bir Rüya Yüzün

Taptaze büyülü bir rüya yüzün 
Doğrusu seninki nurdan musiki 
İçimde çarpıyor rengârenk hüzün 
Her gece üflüyor sanki bir iki

Göründün bir ara her halin enfes 
Tıpkı Leyla gibi şive ve nefes 
Gizlice yaklaştın kıskandı herkes 
Bu sevda çok derin öyle derin ki

Hurimi melek mi kız senin adın 
Göz göze duygular süzdün anladın 
Yüreğim senin ki senin aşk vadin 
Bu garip deliye hem sitem neki...

26.11.08 Bursa

Ömer Ekinci Micingirt

________________________________________

Gözlerin Gizemi

Bu bendeki neşe sevinç aşk senden 
Gözlerin gizemi ah neler neler 
Sen beni çıkardın küflü mahzenden 
Hem yaşanmışlıklar kimi örseler

Yalnızlığa değer seni bulduysam 
Dokunur ruhuma rengi simânın 
Ne zaman bir yerde adını duysam 
Çığlığı olurum sensiz zamanın

Yelken açıyorum masumca her an 
Coşkulara doğru "keşke"li yorum 
Bambaşka yaratmış seni yaratan 
Bütün engelleri lanetliyorum

29.06.12 Bursa

Ömer Ekinci Micingirt

________________________________________

Tenha Duygular

Bir kere gülümse renk renk yetecek 
Büyüle bu anı naz etme gayri 
Islak hüzün salma gam tüketecek 
İstersen sen benden söz etme gayri

Ses ver gel arada unutma derim 
Tıpkı rüya gibi hele ellerin 
Sensizlik sarınca gurbet ellerin 
Dumanım tütüyor köz etme gayri

Gece karamsarlık uykularım zor 
Yine meltem sardı ruhum eriyor 
Sessizce süzül sus gecelere vur 
Tenha duygularla hazzetme gayri

02.11.09 Bursa

Ömer Ekinci Micingirt

________________________________________

Hal Oldu

Zaman zaman senle senden ziyade 
Nedense hep sessizliğin yaralar 
Tefekkür mü yüzündeki ifade 
Beni sarsa bu sendeki veralar

Bir selam ver aylar geçti yıl oldu 
Gözlerim bak yüreğine dayanmış 
Unutma ki senden bana hal oldu 
Deme sakın benim için kim yanmış

Uçuşuyor kelimeler heceler 
İçimdeki nağmelere yer arar 
Ses veriyor sensizlikten geceler 
Neden bilmem bu mevsimler şivekâr

Peşin söyle hal diliyle sözünü 
Vuslat tütsün hemdem ile ufuklar 
Gölgeleme gün görmemiş yüzünü 
İkliminde buluştursun şafaklar

16.06.10 Bursa

Ömer Ekinci Micingirt

Niye Yazdım

Gökkuşağı yüzün yine bu günler
Bunu niye yazdım bilmem ne diye
Yosun tutmuş mevsim vakit sürgünler
İçim yanar söner öldüresiye

Bir başka iş bu tatlı bilmece 
Hurilere inat benzer huriye 
Karanlık ağartıp gelme her gece
Geceyi gündüze döndüresiye

Taptaze heyecan bazen perişan
Bülbülün dilinde oldum mersiye
Bir başka akıbet bekliyor her an
Düşmekte yâr yolu baktım geriye

Ümit, korku, sevinç aynen sen gibi
Hayale takılıp bindim terkiye
Düşe kalka yürü göründü dibi
Ben beni terk ettim sonsuz türküye

Benlik ateşinde benim muhakkak
İçinde olanlar benden hediye
Yıllarca koşturduk sessiz sessiz bak
Sadece ilham ol bu serseriye

Ömer Ekinci Micingirt

Öyle Özlüyorum ki

Acılarım gözümde saklanmışlar kendince 
Sessiz sessiz bekleyip öyle özlüyorum ki 
Gecelerim terk etti gündüzler de gidince
Zamanı itekleyip öyle özlüyorum ki

Bakışsam sürmelere inliyorum kederden 
Melalimi sormayın ümit varım ben yârdan 
Hislerim pek karmaşa belki yazı kaderden
Sabrımı yedekleyip öyle özlüyorum ki 

Avuçlasam zamanı her dem etsem temasa
Yapayalnız gizlice el ele ve bas basa
Benim olur kâinat yedi kat baştanbaşa 
Takatsiz emekleyip öyle özlüyorum ki

Sen gittin ya efendim ümmetin pare pare 
Gözyaşı öbek öbek mahzun mazlum biçare 
Alemlerin sultanı sen şefaat sen çare 
Bir teselli bekleyip öyle özlüyorum ki 

Sevdalarım rengârenk koşturdum adım adım
Yara bere her yanım arsa çıktı feryadım
Belki de son bu gece Micingirt çok ağladım
Yaşıma yaş ekleyip öyle özlüyorum ki

02.02.2007 Bursa

Ömer Ekinci Micingirt

_______________________________________

Çocuksu

Tüm zamanlar rüzgâr olup estin de 
Ben sana savruldum tuttum ellerin
Gözyaşlarım saklı ömür testinde 
Hislerime kattım esen yellerin

Gurbet hasret ölüm döndük inişe
Sonsuza sevdalı sevinç endişe
Salmıştım kendimi bütün peş peşe
Eyyûb-i sabrım yok uzat kolların

Dua derinliğin içimde her an
Şefkatle çarpıyor çocuksu sîmân
Ne gösterir bilmem sevgilim zaman
Ruhuma dökülmüş sıcak ellerin

Ömer Ekinci Micingirt

________________________________________

Aşk Diliyorum

İçimde fırtına yer gök inledi
Naz akşamlarıydı gözlerin tül tül 
Yorgunum bu günler gam perçinledi
Çağır kaygıları şiire dökül

Ruhum yıkıldıkça saklanıp sına
Vefasız kentlerin şivesi aksın
Saklanıp uzaklaş koşarcasına
Yoksam da sesimi hep duyacaksın

Bütün yalnızlığım suskunluğum sen
Katıksız tertemiz sözler var amma
Yine dalıp gittim boş ver istersen
Yalan bakışlara asla aldanma

Ne çok yokuş çıktım altında karın
Öksüz çocuk gibi bekledim seni
Peşinden koşturdum ağır kumarın
Yüzyıllar beklerim gitsen gelmeni

Ben senle arındım tasadan kirden
Ne güzel yokuşun sırtını oğmak
Uzattım elleri diledim bir’den
Düşündüm zor değil yeniden doğmak

Gözleri mühürlüm sitemkâr yârim
Taptaze baharım doyumsuz şarkım
Azgın rüzgârlarda senle eserim
Her daim tertemiz dupduru arkım

Sensiz ölüyüm de kucakla yine
Düşleri kamaştır sabahlara dek
Zamanı itekle hemen peşine
Koruman olayım elimde değnek

Açıp kapıları çözsek düğümü
Kalpsizin birisin sus biliyorum
Bilsen gözlerinde hep öldüğümü
Hissettir azıcık aşk diliyorum

Ömer Ekinci Micingirt

Şiir Anlatamaz

Öyle bir azap ki içime atmış 
Vakitten vakite sarmala gel yâr 
Yüreğimin közü sekerek yatmış 
Sesini duyunca ruhum kıpırdar 

Çok şeyin nabzıdır saçtaki aklar 
Savruk bir feryattır mısranın sesi 
Ağır teklemeler buzdan başaklar 
Bitimsiz şifâdır aşkın zerresi 

Getirin bir buse geceye dürün 
Şiir anlatamaz işte o anı 
Güneşsiz mehtapta alıp götürün 
Soranlara deyin o artık fâni 

Gerçekler engebe rüyalar sızım 
Şu mübârek şehir öldürdü beni 
Ben hep kalabalık ben hep yalnızım 
Bana anlatmayın gülü dikeni 

Derin hüzün sarar bahçeyi bağı
Fesleğen kokusu gelir sazlıktan 
Secdeler sevdanın tek sığınağı 
Vuslatı unuttum uykusuzluktan

Ömer Ekinci Micingirt

Ağlez Yazdılar

Hasret dudağında hudutsuz hârım 
Yazdıkça derinden kem söz yazdılar 
Rüyayı kuşattı hüznüm efkârım 
Gece yamacıma Ağlez yazdılar

Hem dünya oyunsa geldik oyuna 
Çile mevsimine aşkın köyüne 
Uzandım tenhâya boylu boyuna 
Bakıp gözlerime öksüz yazdılar

Ruhumu tütsüler köyün dumanı 
İhtiyâr söğütü kotan yamanı 
Asfaltta koşarım hasat zamanı 
Mecnun’u unutup gürbüz yazdılar

Hiçe sürüklenip irkiliyorum 
Sessiz gecelere dökülüyorum 
Bu bendeki közü ben biliyorum 
Ruhum frengili sessiz yazdılar

Ve bir düş içinde bol ettim azı 
Ağlez’e kalır mı ömrün birazı 
Ömer’in şiiri Kenan’ın sazı 
Gurbet türküsünü bizsiz yazdılar

Ömer Ekinci Micingirt

El Yazması Mektuplar

Ceylanlar gibi ürkek kuş sesi gibi ılık 
Aynen ikbal yıldızı susmuş yazgıyı bekler 
Sükûtun imbiğinde bakışlar kalabalık
Her ne zaman ağlasa ona benzer bebekler 

Lacivert zamanlarda hüzün salar her dâim 
İffet ile örülmüş, gerçek iklimi arar
Sen derken tenhâlarda ne kadar da mülâyim
Ellerinden tutunca yanakları kızarır

Cemrelerde ısınıp mektuplarda yanıyor 
Mektuplar el yazması bende varım bir baktım 
Efsunlu duâlarla, günbegün boyanıyor
Nurlu yüzünden öpüp tebessümler bıraktım 

Hem aşk bir vuslât ise neylerim kuşkuları 
Kazanlarda demleyip beyaz kefene sarın 
Bıçkılayın peşimden kan rengi coşkuları 
Sorulursa hakkınız helâl deyin haykırın 

Biliyor sığınağım yürek sesi bu konu
Teneşire gül koyun çelenk neymiş hurâfe
Cürmüm pek çok olsa da unutmam hâşâ O’nu
Yine oldum tüy gibi üveyk gibi bu defa 

İffetin her rengi var vallâhi başka edâ
Kırdım tüm heykelleri hüzne sarmalar attım
Artık vuslât ölümüm nâkış nâkış şühedâ 
Cânım mâhzûn bakışlım yine seni anlattım 

Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________

Sensizliğe

Aşkın serinliğine kovalıyorum seni 
Zümrüt saçlı baharlara 
Gözlerin parıldayan kehribar 
Ellerin yed-i beyzâ 
Kızaran akşamlarda izliyorum yokluğunu 
Sensizliğe bürünüp

Hissiyatımı öğütlüyorum sana 
Gökkuşağı misali 
Renklerinin altından geçiyorum 
Bulutları delerek 
Güneşi heceleyerek

Her gün ayrılık türküsüne inat 
Ozanlar dinliyor 
Vakitler avutuyorum 
Anlasana geçmişe bakıp buğulanıyorum 
Öksüz kız yanağında tüllenen yaş gibiyim

Boşluklara koşturuyorum arada 
Duygularım renksiz 
Öldürücü hisleri kovalıyorum

İnliyorum durmadan 
Takatimi teperek 
Hasretin pençesinde

Sende başka bir esinti var bambaşka 
Ta hücrelerime kadar 
Azgın çocuklar gibiyim 
Kör oluyorum görünce

Yaş döken gözlerin olayım 
Mısra mısra dopdolu 
Senli gurbetleri ne çok sevdim ben 
Divâne vâdilerinde

Gel gir kırık kalbime 
İki büklümün olayım 
Duyuyor musun

Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________

Ferhat’ın Çığlığı

Nedir bu dünyanın akı karası 
Belki ifşâ etmek yok varım olur 
Sâmimiyet ilhâm duygu arası 
Gerçeği yaşamak tek kârım olur

Hani bâde derler ilâhi elden 
Konu derincedir, incedir kıldan 
Gelin söz edelim ebed-ezelden 
Aynalarda gezmek zararım olur

İfadem kendimce gördüğüm gibi 
Mısralar zihnimde kördüğüm gibi 
Hüznü tabutlara sardığım gibi 
Ferhat’ın çığlığı efkârım olur

Eşsiz değerleri boşa eskittim 
Günâhlara düşe düşe eskittim 
Ve hesapsız koşa koşa eskittim 
Cürüm pişmanlığım ikrârım olur

Kefenim yıkasa tevbeli testi 
Sanki yolculuk var bir şeyler esti 
Gözlerim kaparsam bir akşamüstü 
Belki Liva-ül Hamd diyârım olur

Ömer Ekinci Micingirt

Darılma

Hayal ettim her lahza,vicdan parmaklarından 
Rüya bu ya terk ettim,bulduğum gözlerini
Tütüyordun her yerde aşkın ırmaklarından
Hıfzettik boğum boğum,sayısız gizlerini

Bir ben vardım birde sen,birde meşhur o rüya
Rüyalara dur deyip,uzattın ellerini
Solgun ve gümüş tenli,ben sana tutkun güya
Benim sevdam bembeyaz,göğe ser allarını

Vuslat ve düşüncesi,yorgun akıyor sular
Artık hissiz bir dönem,biz kardeşiz darılma
Ruhum bir bütün sensiz,tam deminde duygular
Hep bana köz bırakıp,mahzun düşe sarılma

08.08.09 Bursa

Ömer Ekinci Micingirt

Sonra Git

Gel hele yitiğim sana ne oldu 
Ay yüzün çevirme dur bak sonra git 
Bu can sensiz mecnun, perişan oldu 
Bambaşka yastayım gör bak sonra git

Yanıyor yüreğim fecir tutuştu
Varlığım virane baykuş ötüştü
Bendeki hüzün aşk dillere düştü 
Bir kırık besteyim sor bak sonra git

Görüyor gibiyim pâr pâr nazını 
Ne kadar mahzunsun göster yüzünü 
Büyü giz iç içe, sakla gizini 
Bambaşka histeyim bir bak sonra git

Ömer Ekinci Micingirt


Hissedersin

Gece ve sessizlik tenhada dinle
Bitimsiz ritimler silinir gider
Sevda besteleri ve ben seninle
Dökül yüreğime salınır gider

Gözlerin rayiha seninle eser
Her halin ibrişim dudağın kevser
Sus seni istemem hele elin ver
Süzülür sitemle alınır gider

Hüznümü kucakla seni bırak ta
Ruhumuz aynı yer kalma ırakta
Beni hissedersin şiire bak da
Büyülü bir rüya bölünür gider

Ömer Ekinci Micingirt

Zindan Aşk Ceza

Çölün ortasında Yusuf bir vaha, 
Görünce cemâli yandı Züleyha. 
İffetin reddeden cazibesiyle, 
Sığındı vuslata zindan aşk ceza.

Ömer Ekinci Micingirt


Mavi

Yollar koyu ben gürültü ben yavan 
Ah o günler ıslık yaz ve karavan 
Gam uçurur hülyaların anbean 
Yakar beni tılsımlı tahtaravan

Bin bir renkte şiir gibi ellerin 
Aşk bürünmüş vagon kokan güllerin 
Sessiz mâna şu efsunlu dillerin 
Sen ızdırap sen bendeki heyecan

Duy gönlümü inayetle duy işit 
Zümrüt yüzlüm nur şavkını vur dirilt 
Ara ara parıldayıp sen gel git 
Firdevs gibi seninleyken dört biryan

Ömer Ekinci Micingirt


Sükûtun Rengi

Bu gün çocuklar gibiyim 
Gözlerim avuçlarıma sığmıyor 
Uçup düşüyorum takvimlerden 
Bakmayın yaşımın kırk sekiz olduğuna 
Hâlâ on sekiz edâsında...

Bu gün çocuklar gibiyim yine 
Salmışım kendimi iklimin musikisine 
Ruhum sakin dupduru 
Dupduru yüzüm 
Annemin ak sütü tıpkı 
Ellerim ufukta gözlerim ellerimde 
Gâh kırk sekiz edasıyla söyleşir 
On sekizce oynaşırım 
Gâh bıçkın delikanlılar gibi 
Bu gün çocuklar gibiyim yine 
Gözlerim avuçlarıma sığmıyor 
Uçup düşüyorum takvimlerden


Ölümün gözyaşı tırmalıyor arada 
Şu kıllı kulağımı 
Kendime geliyorum, 
Neşvelerim yerlere savruluyor. 
Sahilsiz acılarla boğuşuyorum, 
Ateş yağıyor peşimden 
Meçhul bir kente doğru 
Kıpkızıl koşuyorum 
Kötülüklerim hırıltıda 
Kendimi arıyorum ufkumu köpürterek

Görüyor gibiyim derince bakınca 
Az ötede engebe vuruyor suratıma 
Omzumda akıbet korkusu 
Kucağımda vuslat sevdası 
Gâh kırk sekiz edasıyla söyleşir 
On sekizce oynaşırım bıçkın delikanlılar gibi

Bir başkayım bu gün 
Bu gün çocuklar gibiyim 
Gözlerim avuçlarıma sığmıyor 
Uçup düşüyorum takvimlerden 
Sükûtun rengiyle

Ömer Ekinci Micingirt

Yanık Hüzün

İçime dökülür ruhun anbean 
Kahreden sessizlik başlar feryada 
Hislerin söktüğü şeydi haykıran 
Mest eden çehrenle yetiş imdada

Bir tatlı tebessüm uzun uzun bak 
Gözlerin içine kendimi saldım 
Bahtımı büyüle yazgıyı bırak 
Düşlerin düşledim hep kalakaldım

Şiir yüreğime hece hece git 
Yanık hüzün sarmış yine her yanı 
Belki bir tevekkül belki de ümit 
Aşkın defterine kaydet bu anı

Ömer Ekinci Micingirt

Sırdaş

Bu hayat daima keder acının
Nasibi tedbiri harmanı yârım
Yarası bende yok aşk ilacının
Tıpkı mecnun gibi yoka duçarım

Seninle bir kefen olmak niyetim
Avam meclisinde dinle beni can 
İnan tartışılmaz hüsnüniyetim
Sendeki ben var ya seni haykıran 

Kim kimin sahibi dünün bu günün
Çokluğu terk ettim hiçliğe hiçe
Kalanı bana ver kısa ömrünün
Hayret seyir sükût ifşa iç içe

Farkında mısınız hep deli diye 
Delinin halinden deliler anlar
Cürümü düşündüm döndüm geriye
İdrakten idrâke çarpan vicdanlar

Hep hüzün saklarım şiir deyim de
Hep acı üretir bendeki resim
Azrail bekliyor beni köyümde
Yüreğim çarpıyor zâr zâr nefesim.

Izdırâbım çok,derdim çok ama
O’nu bekliyorum gözlerimde yaş
Yönelişi düşün sakın ağlama
Bir Fâtiha oku tamam mı sırdaş 

20.10.11 Bursa

Ömer Ekinci Micingirt



Yusuf Yüzlü

Başlangıcı ölüm sağar her ayın
Yine bugün bana başka hâl oldu
Deyin deli pek muteber yapmayın
Acılarım azdı mısra bol oldu

Bize şiir yazdım bizden bihaber
Sevda pişiririm közden bihaber
Kısır bir nesil ki özden bihaber
Yusuf yüzlü yavrularım el oldu

Yaban oldu hâyellerim virane
Konuşsam ağlasam sussam ne çare
Kime ne yanmışım ateş çıra ne
Hatıralar biriktirdim kül oldu

20.01.12 Bursa

Ömer Ekinci Micingirt

Vuruldum Geldim

Kıraç toprakların delisiyim ben
Sanma ışıltıya vuruldum geldim
Gergefli kilimin çilesiyim ben
Mevsimsiz düşlere sarıldım geldim

Deme ha sebep ne, sebeplerim yok 
Uzan başucuma sevincime bak 
Hiçin helezonu öyle bir ufuk 
Seni heceleyip yoruldum geldim

Yağmurlar yağınca gel beni işit 
Desem ki bir hayal deme sen ümit 
Beraber olunca uzaklara git 
Ben senin tepkinde görüldüm geldim

Bir ben varım şimdi bir kırık testi 
Gurbet yağmurları içime esti 
İzahı tarifsiz başka hevesti 
Sığmaz ışığına kör oldum geldim

Bırak hem sen beni, kendini dinle 
Sükûnun sayhası, sabrım seninle 
Sensiz korkuları vur gözlerinle 
Kuşkusuz sen için vuruldum geldim

Ömer Ekinci Micingirt

Cemre

Nedense sebepsiz korkularım çok, 
Diz çöküp baş koyup sığındım emre. 
Var mı arayışta görünmez ufuk, 
Güz geçti kış geçti bak geldi cemre.

Cemre bir yanış mı belki aşk ümit, 
Ümidim sarp yokuş değer hem ömre. 
Ruhumu hükmeden ne olur işit, 
Aşkınla yak beni çevir kömüre.

Ömer Ekinci Micingirt

Beklemek

Beklemek sırattan ince 
Anbean meşakkat verir 
Yolboyu sabrı deşince 
En azgın çöle çevirir

Beklemek bir anka kuşu 
Mızrak ok gagalarıyla 
Beklemek hûşu ve hûdu 
Sükûnun nidâlarıyla

Ömer Ekinci Micingirt

Nerelerdesin

Dağlar yüzümü okşar, deniz sırtıma kese 
Sükûtun yatırında hayıflanıp dinledin 
Yine bu günde akşam sırt çevirdim herkese 
Tüm vebâli omzuma deyince gülümsedin

Seninle donakaldı sokağımda ayaz ter 
Gözlerim ısınmıyor seni arıyor yer yer
Umumdanmış mevsimler hayat benden ne ister 
Nerelerdesin gözüm,hele söyle ne dedin

Ömer Ekinci Micingirt

Gözüm Yollarda

Yetiş ey can yetiş gözüm yollarda 
Hüzün rüyalarım dindi baksana 
Kime müptelasın gurbet ellerde 
Köz oldu sevdamız yandı baksana

Ney mızrap ses olsam sessiz sazına 
Apayrı manayla essem yüzüne 
Hele bir kulak ver alın yazına 
Leylalar geriye döndü baksana

Edep işve neşve vefa nerede 
En derin acılar belki kâr ede 
Bir bülbül zarlanır karşı derede 
Çağlayan derede dondu baksana

Ne acı bir hülya okşayan dilin 
İffetin ahengi vefasız elin 
Bilirim çözülmez büyülü halin 
İçime akışın sondu baksana

Leyla’yı Mecnunu Arzu Kamber’i 
Ben o deli adam sense bir peri 
Beklide feleğin zorlu çemberi 
Yıkıldı garibin bendi baksana

Ömer Ekinci Micingirt


Seviyorum ki

Aşkın yumağına kelepçe vurdum 
Yine de ben seni seviyorum ki 
Sözü bıçkılayıp göğe savurdum 
Yine de ben seni seviyorum ki

Hâlime muttasıl gözlerin var mı 
Ve beni hisseden gizlerin var mı 
He kurban diyecek sözlerin var mı 
Yine de ben seni seviyorum ki

Yoklar tükettikçe var olup durdum 
Kırık saat gibi kurulup durdum 
Yordun kıyasıya yorulup durdum 
Yine de ben seni seviyorum ki

Ömer Ekinci Micingirt


Seni Düşündüm

Bir ağır yolculuk azgın sularda, 
Yüzerken sultanım seni düşündüm 
Şeref ver rüyama gel uykularda, 
Sendedir gümanım seni düşündüm.

Vuslat bestesiyle yolun gözlerim, 
Kurudu gözyaşım soldu gözlerim, 
Kokunla bezenen terin özlerim, 
Kavruldu her yanım seni düşündüm.

Mecnundan beter ki benim hikâyem, 
Karıştı hicrana gitti sermayem, 
Bir tatlı hoş seda en büyük gayem, 
Verene kurbanım seni düşündüm.

07.02.2007 Bursa

Ömer Ekinci Micingirt

________________________________________

Sevda

Hislerim huzura erer seninle 
Anın derinliği içimde erir 
Beni sarhoş eden o gözlerinle 
Vuslat kanat çırpar ruhum dem verir

Belki de bendesin belki Irakta 
Seni arıyorum yitik durakta 
Hoş beni görürsün aynaya bak da 
Bitiş ikliminde belki can verir

Söyledim ne varsa hisset yaz anı 
Meçhule koşulmaz hasat zamanı 
Kör topal laf ettim sözledim seni 
Sevda çıkmazları aşka çevirir

Ömer Ekinci Micingirt

Çilesiyiz Biz

Terki terk etmeyen, terki terk de sen, 
Eridikçe eri, getir hayy’ları. 
Nice anlar vardır seninle esen; 
Seslenişte ifşa, aşk olayları...

Bırak sensiz akan geceler aksın, 
Varlık âleminin çilesiyiz biz. 
Çokça ihanete uğrayacaksın, 
Hiçlik gölgesinde, aşk var şüphesiz.

28.08.11

Ömer Ekinci Micingirt

________________________________________

Vuslat Deme

Vuslat deme uhrevisiz her aşka 
Geceleri ses gelirdi derinden 
İçimdeki fısıltılar bambaşka 
Hissiyatın kopup gelir yerinden

Sırlı rüya unutamam hisleri 
Hüzün nevhaları içimde zar zar 
Sana versem içimdeki sesleri 
Ümit kuytularım ensende yaşar

Ömer Ekinci Micingirt

________________________________________

Yorgun Yürek

Yorgun yürek gel arada hep söyle 
Ara ara ses ver gelsin derinden 
İçimdeki duygular mı bambaşka 
Hissiyatın bana koşsun yerinden

Kime yazdım bu füsunlu şiiri 
Mâtem gibi yüreğime koyulur 
Yaprak yaprak rüzgârlarda her biri 
Mevsim mevsim poyrazlarda duyulur

Ağlamaklı alıyorum hisleri 
Tam bendesin içimdeki sene sor 
Alıp versem hep hüzünlü sesleri 
Nazlı duyguların benimle yaşar

Ömer Ekinci Micingirt

________________________________________

Gözlerin

Sen bende yaşayan kelebek gibi 
İnce zülüflerin melodi sesi 
Tıpkı el değmemiş bir bebek gibi 
Gözlerin yakıyor ela mavisi

Hep seni ararım sükût sesinde 
Salmışım kendimi uçsuz hislere 
Yer ayır yüreğin bir köşesinde 
Takatim kalmadı sensiz seslere

Ömer Ekinci Micingirt

Sahire

Okşayan ahengiyle büyüleyen bir durak 
Uzaktan salınıyor, benimle benden ırak 
Ruhum rükû ye varmış o karlı tepelerde 
Benimle sendeki fark sen ustasın ben çırak

Gâh deli pervaneyim gâh kesvetli gâh buruk 
Sözlerim savruluyor bir yakala bir bırak
Bendeki velveleler mevsimsiz sabalarda 
Sen hüzünlü melodi,sen ilkbahar ben kurak

Ömer Ekinci Micingirt

Hurisin

Güzeller güzeli gel hele kurban 
Duruşu bakışı gülüşü güzel 
Bu ihlâs bu irfan bu iffet nerden 
İffetle sekerek gülüşü güzel

Gizli gel nur yüzlüm huri kıskanır 
Gözyaşın akıtma içim ıslanır
Allah’ım bu melek neyle beslenir
Oyalı yazmalı el işi güzel

Efsunlu bakışlım kız sen hurisin, 
Çimeni fistanlım kimin yârisin 
Riyakâr gözlerden Mevla’m korusun 
Her gece sessizce gelişi güzel

Ömer Ekinci Micingirt

İmkânsızlar

Gizemini gizlemişim gizimde 
Gülüşlerdei aceplerin dupduru
Başım koyup ölebilsem dizinde 
Gözyaşınla paylaşırım huzuru

Sen büyülü sen bendeki muamma 
Hissiyatın renklerini peyliyor 
Yüzünde hep neşe izi var ama 
Hüzünlerin sanki beni ney’liyor

Deme bana ilkbaharlar mümkün mü
Yaşadıkça doğacaktır şafaklar 
Sevgi nefret ateşlere döndün mü 
Mecnun gibi yaralarım aşk paklar

Ömer Ekinci Micingirt



________________________________________

Kime Yalvardım

Gün hüzün yağıyor bense pek yorgun
Yazıp duruyorum eskiden beri
Dantelâ bakışlım gelirsen bir gün 
Geceyi arala yokla şiiri

Tasa fasıl fasıl acı peş peşe
Salmışım kendimi alev ateşe
Hislerim ağulu dışım pürneşe
O mahzun gözlerle bekle şiiri

Gömüldüm geceye ben sana vardım
Senli tepelerde rikkate durdum
Nâzen hecelerle kime yalvardım
Aşkın füsunuyla kokla şiiri

Ömer Ekinci Micingirt

________________________________________

Tüy Gibi

Elemli eyledin ney gibi bizi 
Seni anlatamam ifade çok zor 
Rengine gizle gel yâr ikimizi 
Ölümsüz renklerin soldurmadan ver

Gözlerin yaş senin hüznün gizi var 
Sevinç gözyaşların kime yağacak 
Olmuşum tüy gibi vuslat izi var 
Ayaz yüreğime güneş doğacak

Ömer Ekinci Micingirt

________________________________________

Yitik Yâr

Baş tacıdır ne verse, 
Gülümserim rengiyle. 
Vuslat derim severse; 
Bir bahar ahengiyle...

Gam keder yaş silinir, 
Mest eder beni yer yer. 
Söz edepte bilinir, 
Sükût altınsa eğer.

Ruhum yine tümsekte, 
Pek zorluyor bedeni. 
Yitik yâr pek yüksekte, 
Göğe vuruyor beni.

Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________

Şiir Yaz Bana

Bana şiir yaz 
Vuslâtın ritmiyle 
Isıtsın güneş gibi 
Umutlar vaat etsin 
Geleceğe yön versin 
Saadet devrini hatırlatsın

Şiir yaz bana şiir 
Züleyhalara haykırsın sessizce 
Yusuflar duyana kadar, birer birer 
Hislerim sindire sindire 
Yeşeren soluklarla

Teveccühe kalk 
Gecenin bir yarısı 
Ciddiyetle latifeyi unutmadan 
Emanete sadakatle 
Gözyaşını mürekkep 
Tebessümü kalem ederek 
Şiir yaz bana

Bana şiir yaz 
İçinde elvedâ olmayan 
Mâtem söylemeyen 
Hep çileyle dopdolu

Mûsikiler yakarak 
Takva zırhı takarak 
Sonsuzluğa bakarak 
Şiir yaz bana 
Şiir...

Ömer Ekinci Micingirt


Su Gibi

Sen her daim sitemkâr sarıl iklimine sal 
Gülüşlerin şevkiyle uzatıver ellerin 
Gecelerin gergefi senle bitimsiz masal 
Sen nadide sütunu örtülü güzellerin 

Çakırkeyf sokaklarda kalk gör ben yürüyeni 
Perişan gecelerim suskunluğumdan belli 
Avuturum zamanı sevgisiz sürüyeni 
Yaş damlamış gözüne teselliler besbelli 

Taptazesin su gibi ışıkları vuracak 
Her bakışın yepyeni rengârenk semâvîdir 
Ömür bize yeniden bir ömür doğuracak 
Ve seninle birlikte bir ömür masmavidir

Ömer Ekinci Micingirt

________________________________________


Nere Gidelim

Rüzgâr okşuyorum estikçe huşû 
İkbâl soluyorum acep ne zaman 
Mevsimin âhengi mahzun duruşu 
Ezelden ebede beklerim her an

Dizeler zor sabrın izâhı derken 
Yaz kış sabreyleyip bekleyip durdum 
Ah ettim inledim her sabah erken 
Laleye bülbülsüz vuslatı sordum

Üzülmem yâr olan yârene gider 
Nedense vuslatı tükenir sandım 
Ömrüm nağmeleri sorana gider 
Günbegün kendimden kendim kıskandım

Rikkatle bak hele efsunlu hecem 
Eğer bakmaz isen ne olur hâlim 
Med vakti gel artık bitsin bilmecem 
Öldüm ben nerdesin nere gidelim

Ömer Ekinci Micingirt

________________________________________

Anlatamadım

Kendini savurur boşluğa doğru 
Alıp götürüyor hep mutsuzluğa 
Gözlerim kupkuru içimde ağrı 
Beni de düşürdü umutsuzluğa

Vuslata örülmüş ölüm kıskacı 
Yüzüme yokluğun gizini sürer 
Kuşkulu hislerin yoktur ilacı 
Yer yer acısını bana da verir

İdrâki atlatıp yürekten geçti 
Ruhumu çiğniyor hep adım adım 
Kahır yudumlattı hareler saçtı 
Baktım gözlerine anlatamadım

Ömer Ekinci Micingirt

____________________________________

Yüreğin Ver

Güz yüreğim sende açtı baharı 
İçine sığmayan bir koruk tayım 
Kimden kaptım hiç sönmeyen bu harı 
Hem sende kendimi aramaktayım

Hüzün ikliminde gel sen hoş olur 
Ruhum doğar bahar olur kış olur 
Elin tutsam taşlar erir tuş olur 
Yüreğin ver yüreğimde tutayım

Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________

Bu Akşam

Bilirsiniz ruhum yorgun 
Sonum bilmem mecnun gibi 
Şiirlerim bana dargın 
Bu akşamda gidiyorum

Gidiyorum yavaş yavaş 
Var sebebi var elbette 
Sonsuz şarkı tatlı savaş 
Bu akşamda gidiyorum

İşve sitem her haliyle 
Ayrı vuslat ayrı mâna 
Gitme der mi hâl diliyle 
Bu akşamda gidiyorum

Ömer Ekinci Micingirt

Gözleri vurdu

Kavradı ruhumu feryadım durdu 
Emsali olmayan sızı bıraktı 
Kırgın bakışıyla gözleri vurdu 
Ah deyip içlendim içimi yaktı

Uhrevi buğulu çocuk yüreği 
Yanan yüreğimde sürprizler saklar
Belki bu yanmalar aşkın gereği 
Şiir tulû eder sözü yasaklar

Beni hep o sarar susku rengârenk 
Seherin bağrında yer gök uyanır 
Nasıl anlatayım bu başka ahenk 
Bilmem titrek kalbim nasıl dayanır

Ömer Ekinci Micingirt

________________________________________

Özlem

Bir özlem var içimde 
Engin denizler aşar 
Güneş başka biçimde 
Dalga hep gece başlar

Kim içimde tek şarkım 
Matemlenir yaralar 
Belki benim tek farkım 
Rengârenk makaralar

Ömer Ekinci Micingirt

________________________________________

Sen Bendesin

Canım sana can olsun 
Sözümüz Kur’an olsun 
Gözyaşım dört biryanda 
Yâr olsun yâren olsun

Ömür denen caddede 
Sen ben birde seccade 
O efsunlu harmanda 
Yaş dökelim hacca de

Gezme rüya içinde 
Vakur nazlı biçimde 
Talih gizli ummanda 
Deliyim de hiçim de

Hem acaba desen de 
Renkler aynı desende 
Yürek sesi beyanda 
Sen bendesin ben sende

Ömer Ekinci Micingirt

________________________________________

Nevhalar

Gecenin nevhaları dökülür birer birer 
Keder ağlama sesi delinir göğün dibi 
Hissettiğim hendese benim içinmiş meğer 

Ne bir ağlama mevcut ne bir nidâ sesi var 
Hasretin gayyaları beni fecirden tanır 
Belki ulaşmak ister gece yağmur ben rüzgâr
Yapayalnız söz ve ben nesillere uzanır

Ömer Ekinci Micingirt
___________________________________

Sükût-u Lisan

Kimi arıyorum kime varmışım 
Dışım karışıklık içim hafakan 
Nutkum tutuluyor zonkluyor başım 
Görünür bir ışık bilmem ne zaman

Ölümün vaktine sözlerin kalır 
Tutsağım ben sana mevzu derine 
Her gecem sabaha titrer mıhlanır 
Eşiğin olmuşum eşiklerine

Sızlar kuytularım inceden ince 
Yanar yüreğimi alır gözlerim 
İçime ayrılık hissi gelince 
Eşsiz bir hasretle dolar gözlerim

Sükût-u Lisan hem senle duyulur 
Renklerin köpürür ruhuma eser 
Bu bendeki sevda senle yol bulur 
Gül mahzun düşlerim senle gülümser

Ömer Ekinci Micingirt

Mor Düğün

Apayrı işveyle yaktı sözlerin 
Sana o hasretten sunmayayım mı 
Ruhumu kuşatmış yağmur gözlerin
Şu akan çeşmeden kanmayayım mı 

Bendeki sır rüya o gün sorduğun 
Aşkın füsunu mu yoksa mor düğün 
Rikkatle bakınca vuslat gördüğün 
Sultanım adını anmayayım mı 

Sendeki bekleyiş çok şeye gebe 
Sahilsiz günlerde kalmaz engebe 
Köz olmak ne güzel yıktım sebebe 
Seninle köz olup yanmayayım mı

Ömer Ekinci Micingirt


Bir Akşamüstü

Yağmurla gürleyip bulutla inle
Beni de dâhil et bükülsün aşkın
Yakala hüznümü tut gözlerinle
Hüzün damlaları süzülsün şaşkın

Bu başka hâsılat gençliğim yedi
Çok şeyler görürsün dön bana bak da
Ve derin sonsuzluk hep örseledi
Saatler yılları uğurlamakta

Var olan yok olan yakılan benim
Yokluğun çığlığı rüyalarımda
Hesap ırmağına dökülen benim
Titrek yakarış var dualarımda

Aynen yaprak gibi rüzgâra karşı
Seherler üfürür zâr zâr yandırır
Geceye bağlarım yedi kat arşı
Bir deli uykudan hep uyandırır

Sükût ne beklersin gel beni sustur
Yüz vermez garibe neden ki sustu
Her şey O’na ait O’na mahsustur
Dayanır kapıya bir akşamüstü

Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________

Yokluk Vakti

Kan kırmızı düşler yirmi dört saat
Dahası herkese açılmıyor ki
Yazmakla bitmez ki çile nihâyet
Zehirli zamanlar içilmiyor ki

Nefesim bir soluk aileden ırsi
Sıtmamsı bir durum yer altan alttan
Döşüme yatırdım ölümle hırsı
Hırs ölüm bende mi yoksa fıtrattan

Elliye yaklaştım bizarım kırktan
Sabır taşlarımı bitirmişim hem
Bıçak emiyorum susuz çıkrıktan
Mavzerden dert kardım hançerden merhem

Deli serkeşliğim dem diyecekler
Yok yok frengili bendeki yürek
Görünce upuzun kim diyecekler
Kiminde mor kazma kimin de kürek

Sende bir kazma vur bin bir âh işit
Paramparça hüzzâm susar bu şehir
Ellerime yaslan hissetmeden git
Yokluk vâkti ateş kusar bu şehir

Buz kar yağmur dolu gözlerimde sis
Kitap yazdım oku ay ışığında 
Yılan çıyan gelir cürmüme mahsus 
Feryadımı sakla kırışığında 

Titrek sarsıntıyla buldum huzuru 
Sonun eteğinde öyle bir gece
Biraz keşke’lerim biraz göz nuru 
Ağlarım ayrılık genişledikçe

Ömer Ekinci Micingirt

Baştacı

Şiir gibi gözleri mısra mısra sürüyor
Dostluğunun işvesi içime üfürüyor 
Yumuyorum heceyi hüzün oldu dudakta 
His kokan renkleriyle eşsiz soluk veriyor

Sabır üflüyorum hep şirazesiz bu sızı 
Ufuklara dökülse terk etse ikimizi
Ezanlara karışsa nağmeleşen şafakta 
Sen hep bende baş tacı seni sevda hırsızı

Ömer Ekinci Micingirt

Efsunlu Rüya

Seni bekliyordum hemen ilerde 
Bu sendeki işve ağulu pıtrak 
Sitemi fark etmiş bizimkilerde 
Farkında değilsin uslup pek matrak 

Edep iffet sükun benim sultanım 
Musiki dinlerim ney nefesinden 
Bilmem ki nedense ateş heryanım 
Bir anda irkildim tatlı sesinden 

Yüzün alev alev kirpiklerin ok 
Bense hüzün ağı hisler karışık 
Böylesi görmedim başka yerde yok 
Bakma öyle bana sevdalı âşık 

Efsunlu rüya yâr yaklaş kaçırma 
Büyüle ruhumu Itrili sesle 
El ele verelim gel hele durma 
O’nun bestesiyle beni de besle

Ömer Ekinci Micingirt

Vuslat Deme

Vuslat deme uhrevisiz her aşka 
Geceleri ses gelirdi derinden 
İçimdeki fısıltılar bambaşka 
Hissiyatın kopup gelir yerinden

Sırlı rüya unutamam hisleri 
Hüzün nevhaları içimde zar zar 
Sana versem içimdeki sesleri 
Ümit kuytularım ensende yaşar

Ömer Ekinci Micingirt


Gizemli Renkler

Hüzün yamaçlarım neşve bezenmiş 
Bir müthiş cümbüşün bucağındayım 
Gülün fısıltısı vadiye inmiş 
Gizemli renklerin kucağındayım

Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________

Musikin Olayım

İçimdeki sevinç sahilsiz ada
Zorun kuytuları içimde yaşar
Sanma ölümlüler ölür dünyada 
Hep seni yaşarlar hep seni arar

Yer yer kapışırım yokluk sesiyle
Boşlukta bekleyen esirler gibi
Hazan gölgesinde ağlasam bile
Gözyaşım hecesiz nesirler gibi

Gece dökülürken dağın döşüne
Kuşatır yamacı gölge gerilir
Kimler bakıverir fecrin peşine
Bendeyse matemsi sala verilir

Karalar bağlamış yorgun notalar
Uzatma bir tanem sus ara ara
Hep sende bendeki tatlı yaralar
Musikin olayım senli bahara

Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________

Gölgeni Görüyorum

Yaş döken hecelerle ben hep sana hasretim 
Sadakatin iksiri ve üslubun mihengi
Sen apayrı bir mâna sen büyülü kesretim 
Hiç olmanın ötesi sen hiçliğin ahengi

Ve zamandan bihaber zamanı yoruyorum
Şuh kuşatan iklimde şafaklar tez ağarır 
Az ötede her yerde gölgeni görüyorum 
Var edenin hazzıyla ruhum hep sana varır

Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________

Belki

Her gece bir sokakta 
Eyüp sabrı duyulur 
O yok ve ben yatakta 
Bir acayip şey olur

O benden de elemli 
Yansın geceler yansın 
Fer yok yüreğim demli 
Biri bana dayansın

Tat kalmadı damakta 
Duygu nefesim keser 
Kapı gıcırdamakta 
Belki gelir gülümser

Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________

Dinliyorum

Bakışların dizseydim hecelerin yerine 
Hüzünlü bir edayla sabahın sularında 
Ruhumun çığlıkları aksaydı içerine
Uyanırdı gözlerim tenha uykularında 

Kalbim ateş yağıyor irade yeksan yerle, 
Sensiz o günden beri derinden inliyorum. 
Sen yokken yıkanırım simsiyah köpüklerle 
Veda yok dönemeçte havf,reca dinliyorum

Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________

Neredesin Can

Zannını geçmekse,seyir hem madem; 
Hiçliği değişmem, saraya yat’a. 
Ademiyet benim, asli ifadem 
Ruhum feda olsun büyük sanata!

Kafam boş gönlüm boş, bitti takatim, 
Acizlik bu olsa, insanlık hâli... 
Sanmayın üç dörtlük tek liyakatim, 
Bende ki bu acı hâlin vebali?

Yönelişim Ona, neredesin can? 
Aşk bir arayıştır, belki arifi. 
Zıtları cem eyle yüreğimde yan, 
Belki aşk yanıştır, var mı tarifi!

Ömer Ekinci Micingirt

________________________________________

Gecelere Sordum

Köz döken gözlerim aleve sabret 
Gözler tasavvuru ateşe verir 
Belki göz yaşlarda gizlidir ebet 
Aşkı düşündükçe ruhum yeşerir

Bende anlamadım bendeki huyu 
Bazen renksiz kalır bazen pembe mor 
Günbegün tükenir beynimin suyu 
Rüya ikliminde sanki kudurur

Donakalır rüya ve sonra biter 
Nasıl anlatayım bilmem ki bunu 
Uyanırım baygın dört biryanım ter 
Gecelere sordum derin uykunu

Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________

Yıka Gözlerinle

Gökte bulut gibi, yerde dupduru, 
Kılıçtan keskinsin ve kıldan ince. 
Sen hep ağlamaklı bense kupkuru, 
Bana ölümü ver, ölmeden önce

Sonra mahsun mahun çağırana bak, 
Birlikte yıkasın, pak tenimizi. 
Hissiz duygularla ağlaşsın sokak, 
Hırsızlar yıkasın bedenimizi.

Kefenin içinde, sarıl sar bırak, 
Fırsat melekleri gelmeden önce... 
Yıka gözlerinle öp ıslanarak; 
Bana son kez dokun haber gelince!

Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________

Gülizâr

Düşlerimin hârı hep senden gelen 
Aşkım susuşlarım dindi gülizâr 
Kime müptelasın bensiz ellerde 
Köz oldu sevdamız yandı gülizâr 

Ney mızrap ses olsa sessiz gizine 
Yüreğimi salıp essem yüzüne 
Güzellikler saldın göğün yüzüne 
Sevenler geriye döndü gülizâr 

Edep işve neşve vefa nerede 
En derin acılar kimi yâr ede 
Bülbüller zarlanır karşı derede 
Çağlayan zemheri dondu gülizâr 

Yüreğim dağlıyor okşayan dilin 
İffetin ahengi hele ver elin 
Ilıtır çözülmez büyülü hâlin 
İçime akışın sondu gülizâr 

Leyla’yı mecnunu arzu kamber’i 
Ben o deli adam sense bir peri 
Gülizâr feleğin zorlu çemberi 
Yıkıldı düşlerin bendi gülizâr

Ömer Ekinci Micingirt

Koşuyor

O titrek bir ceylan bekliyor hâlâ 
Sükûtu duyulur her an gün boyu... 
Hep benle beraber hep benim ile 
Dertleri boşaltır derin uykuya

Ürperten yalnızlık ve yokuş diyar 
Yürüyor geceye boyun bükerek 
Bazen bir ilkbahar, zemheri yer yer 
Boşluğa koşuyor beni çekerek

Ömer Ekinci Micingirt


Vuslat Ver

Aşkta akıl iflâs, aşk ürkek ceylan, 
Bir şehri kuşatır, dünyayı yer yer. 
Adeta eriyen mum gibi her an, 
Bazen de cân verir canını ister.

Aşk nedir mecnun kim Leyla ne söyle, 
Belki de hep yanmak, yanmak hep böyle, 
Allah’ım gayeyi hayırlı eyle, 
Sabır ve metânet birde vuslât ver.

Ömer Ekinci Micingirt

Sus

Ağlama yaş döküp gözlerine yük 
Fısıldayan köhne zamanlarda sus 
Sükûtun ahengi tatlı bir ufuk 
Şafağı inleten kemanlarda sus 

Umut huzmeleri her gece çeşit 
İçim çağıldıyor kulak ver işit 
Geçmişi hatırla derinlere git 
Ayazlarda konuş yangınlarda sus

Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________

Gözlerime Bak

Vakti yoruyorum yine bendeniz, 
Beklenen liman var huzura doğru. 
Ne bir nefes kalır nede gölgemiz, 
Tıpkı Aras gibi Hazar’a doğru...

Sönmüş ocak gibi ezelden yanık, 
Şehri mâtem basmış ben mi uyanık, 
Yüzümü okşayıp gözlerime bak, 
Arada bir can, mezara doğru.

Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________

Vuslat Sarığı

"Eriyen erendir" der ehli kâmil, 
An olur nazar aşk gizinde olur. 
Hivâ,Yesî,Taşkent,nedir Şeyh Şâmil, 
O’na giden yollar izinde olur.

Kulun râbıtası sonun merağı, 
İnancın renkleri közünde olur. 
Seherde sarmalar vuslat sarığı, 
Ve kutlu arayış özünde olur

Azaptır kendine, kulun kendisi, 
Çehrenin zifiri hazzında olur. 
Lâkayt her sine ne efendisi, 
Çılgınlık cinneti vâzında olur.

İçim hep burkuntu yaş oldu elli, 
Yanış tek birinin dizinde olur. 
Sonun tesellisi nabzımdan belli, 
Dönüş tekbirinin bezinde olur.

Getir salâvatı, zirâ bir satır, 
Uhrevi derinlik sözünde olur. 
Korkutan gerçeği kim hatırlatır. 
Belki de bir veli gözünde olur.

Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________

Geçecek

Kuşatıp gecemi verdin acını 
Eşsiz duvarları atlattın tek tek 
Nasipse içersem hiç ilacını 
O gün bütün güller renk renk açacak

Hep mağrip duygular ruhumu eler 
Sahilsiz koşturur sabahlara dek 
Zihnim hendesesi derin geceler 
İnşallah hayırla gelip geçecek

Ömer Ekinci Micingirt

Gözlerin Gizemi

Bu bendeki neşe sevinç aşk senden 
Gözlerin gizemi ah neler neler 
Sen beni çıkardın küflü mahzenden 
Hem yaşanmışlıklar kimi örseler

Yalnızlığa değer seni bulduysam 
Dokunur ruhuma rengi simânın 
Ne zaman bir yerde adını duysam 
Çığlığı olurum sensiz zamanın

Yelken açıyorum masumca her an 
Coşkulara doğru "keşke"li yorum 
Bambaşka yaratmış seni yaratan 
Bütün engelleri lanetliyorum

Ömer Ekinci Micingirt

________________________________________

Neredesin

İçimde akşamın mehtâbı kaldı 
Seyrine doyamam hoş manası var 
Aşka mahkûm etti ömrüm çoğaldı 
Yüzün hak kokmalı ölene kadar

Nerede görürsen gölgemi şayet 
Koş gel kavuşalım leyla’ya inat 
Hasret köz düşürür yakar nihayet 
Beni yakan ateş senide yakar

Geldik gidiyoruz neredesin yâr 
Canımın nazlısı sende bir hâl var 
Huşu secdeleri eylesek ikrâr 
Vuslata kapalı aşk neye yarar

Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________

Ki

Tasvirledim seni hüzne sakladım 
Yer yer gülümsedin darılmadım ki 
Yokun dudağında yok kucakladım
Siretin görüldü görülmedin ki

Söküklerim arttı seni görünce 
Zamanı unuttum,zamandan önce 
Mısralar döktürdüm sessiz derince 
Sözüme ram olup durulmadın ki

Üşüyorum yaklaş hele tut beni 
Kuşat güneşinle sar ıslat beni
Bahtiyâr eyler ki bu vuslât beni
Bir ömür boynuma sarılmadın ki

Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________

Sessizlik

Muttasıl bakışlar yorgun ifâde 
Veyahut müşterek sözlere varmak 
Maksadı arz etmek sözden ziyâde 
Melali anlatmak belki yalvarmak

Yine akşam geldi bilsen hayatım 
Ölümlü geceyi sağıyor herkes 
Vakit mışıl mışıl uyku bir atım 
Derin bir ürperti sessizlik tek ses

Tesbih çekiyorum şeytana inat 
Mısralar yol yürür uykular tekler 
Şu mor dörtlüklerim kime emânet 
Alnı seccadede birini bekler

Ömer Ekinci Micingirt

________________________________________

Bakışın

İhlâsın renkleri sendeki hayâ 
Bakışın yeterli beni ihyâya 
Hislerin büyüsü apayrı bahar 
İbrişim örülü sendeki maya

Bulut gibi yüzün benzersin aya 
Sensizlik içinde başladım Hayy’a 
Hep, hiçlik uğruna meçhullerim var 
Ve O’na sığındım Emri Rızâ’ya

Ömer Ekinci Micingirt

________________________________________

Sensiz

İçimi yakıyor sevdanın tülü
Bu gün yine geçti bir günüm sensiz
Kayboldu güneşim duman örtülü
Soymayın ölürsem atın kefensiz 

Bir tatlı hasret ki her şey bilmece
Ümitle bekledim yine bu gece
Her günüm ızdırap her gün işkence
Yapayalnız ruhum çıplak, bedensiz

Çileyle yoğruldum daha ne kadar 
Gözlerim kan revan yaşlar duâdar
Yanarım sabırla böyleyse kader
Sevdam duman duman kavruldum sensiz

Yüreğim karakış temmuz ayında
Micingirt perişan kendi hayında
Aklım terki diyar aşk sarayında
Deli divaneyim cepsiz cepkensiz

Ömer Ekinci Micingirt

Öyle Güzel ki

Yosun gibi serin
Ve ıslak mimikleri tedirgin 
Öyle güzel ki bakışı 

Boşluklara koşuyorum onu görünce 
Körpe beden sessizliği
Seher yeli tıpkı saçları 
Yüzü dupduru yağmur bulutu 
Öyle güzel ki bakışı 

Yokluğu tutsak gibi 
Gözyaşları inci gülüşün toy düğün 
Hele elleri ellerin sorma 
Öpmüşüm gözlerini 
İçimde hatmelenmiş
Öyle güzel ki bakışı 
Öyle güzel ki

Ömer Ekinci Micingirt

Gözler

Rengârenk tılsımlı nurdan örtülü 
Sihirli türküler anlatır gözler 
Hüzünle yayılır sevdanın tülü 
Sevdayı içime damlatır gözler

Göz vardır mercandan sarayı görmez 
Göz vardır gönülde yarayı görmez 
Göz vardır simsiyah karayı görmez 
Bazen de kafayı demletir gözler

Çisil çisil endam adeta peri 
Göz vardır kıskanır kır çiçekleri 
Göz vardır çok özel kalbimde yeri 
Bir başka musiki dinletir gözler

Göz vardır insanı nara götürür 
Göz vardır yareni yara götürür 
Göz vardır adamı gora götürür 
Civanı nazarla gümletir gözler

Elası mavisi yeşili vardır 
Hüzünlü vefalı neşeli vardır 
Ceylanı elvanı cilveli vardır 
Duyguyla mesajı anlatır gözler

Göz vardır kehribar Bilal’a benzer 
Göz vardır bal gibi şifalı anzer 
Göz gördüm kahveden gönlümü bezer 
Sevdalı gönlümü nemletir gözler

Renk renk çeşit çeşit gözler var ama 
Sevda bilmezlerde şifa arama 
Merhem oldu ağu gözler yarama 
Gören soluklarla sonlatır gözler

Gören göz aradım derinden sessiz 
Boyasız sürmesiz riyasız süssüz 
Sevdaya sevdalı sevdası eşsiz 
Yaralı Ömer’i inletir gözler

30.06.2006 Bursa

Ömer Ekinci Micingirt

İklimin Olayım

Yoksa boğulurum uzat elin ver
Beni itekleyip ırmağa attın
Büyülü duygular hoş seslenişler
Füsunkâr tatları benimle tattın

Seven sevdiğine kapı aralar
Vaktin uzunluğu kimin günâhı
Benli hasret değil vuslat yaralar
Aynen kabir gibi sabrın eyvâhı

Bu nasıl seyahat yolcu nerdesin
Gündüzler çok ağır geceler çetin
İklimin olayım hangi yerdesin 
Bensiz iki büklüm senin hicretin

Ömer Ekinci Micingirt

Ağlatmam Seni

Acı gün dileyip gözyaşı versen 
Versen de ben artık ağlatmam seni 
Tarumar eylesen çulumu sersen 
Sersen de ben artık ağlatmam seni

Yüreğimde yeşer hüznün ver ya da 
Hazan çiçeklerim gitmesin yâda 
Senden başka kimin var ki dünyada 
Dersen de ben artık ağlatmam seni

Gün dönümü saça düşen ağlarım 
Duygu sardı yine yürek dağlarım 
Mevsim hazan sorma niçin ağlarım 
Sorsan da ben artık ağlatmam seni

Bende keder sende sevinç neşe var 
Yaşım daha hele elli beşe var 
Yorma beni güneş doğar kışa var 
Yorsan da ben artık ağlatmam seni

Senle ben sevmişim giz’li çilemi 
Çilelerde saklı aşkın kelamı 
Fırlatıp başıma vursan kalemi 
Vursan da ben artık ağlatmam seni

Bendeki sessizlik huzurun sesi 
Sükûtu heceler hece ötesi 
Gelsen doluverse vuslat teknesi 
Dursan da ben artık ağlatmam seni

06.01.13 Bursa

Ömer Ekinci Micingirt

--------------------------------------------------------------------------------


Dar Vâkit

Tasvirledim doyamadım 
Ay çehreli güneş neymiş 
Ses buğulu duyamadım 
Yüreğimde çalan ney’miş

Akşamüstü kışa doğru 
Öpüyorum yaş gözleri 
Koşuyorum boşa doğru 
Akîk, Necef hoş gözleri

Kaçıyorum satır satır 
Tenhâlarda içim sızlar 
Biraz sitem ve hâl hatır 
Dar vâkitte hû avazlar

04.01.13 Bursa

Ömer Ekinci Micingirt

--------------------------------------------------------------------------------

Aşk İle

Anlatabilecek kafamda nice
Dörtlükler sakladım beyitler ile
Hep seni seyrettim sessiz gizlice
Markatlı beldede seyitler ile

Sana emin dedi bahtsızlar bile
Yaş döktü o kütük dile gelince
Sokakta kahkaha bendeki çile
Yer-gök raks ederdi yüzün gülünce

Gözleri mâbedim özlemin mihrâp
Kölesi olayım ömür boyunca
Gönlümün fermânı aşk olsun yârâb
Yandıkça yanayım ismi duyunca

Ömer Ekinci Micingirt

------------------------------------------------------------------------------

Hâlâ Gelmedin

Unutamadığım ismin andığım
Mor çiçekler açtı hâlâ gelmedin
Nerelerdesin sen yârim sandığım
Kasırgalar geçti hâlâ gelmedin

Kimseler duymasın gözlerime bak
Ben sende kavruldum güneşte toprak
Gel firar bahçemde uç yaprak yaprak
Zaman zehri içti hâlâ gelmedin

İffet reçinesi tenha geceler
Zihnim muallâkta nasıl niceler
Yuvayı besleyen derin heceler
Vakitlerim kaçtı hâlâ gelmedin

Uzun hava çaldı bam telimde dün
İçimde fışkıran köpüğü yosun
Sensiz çığlığımı duyuyor musun
Ömre ömür biçti hâlâ gelmedin

İçli uçurumlar koş adım adım
Bir yığın sözüm var birkaç saatim
Yüreğim yanıyor anlatamadım
Öldüm gece üçte hâlâ gelmedin

Ömer Ekinci Micingirt

-------------------------------------------------------------------

Mahmur Bakış

Kimse anlayamaz bendeki hâli 
Anlat deme bana anlatamam ki
Ömrümü tükettim seni bileli 
Bana bir hal oldu seni görünce

Hüznü kucaklarım matemle her an 
Sürüyen yazgı bu benle numayan 
Biraz gülümseyip secdeye dayan
İdrak vecde geldi seni görünce

O mahzun yüzünü özledim gene 
Gel mahmur bakışla bakmayı dene 
Vuslat yakın olur duâ edene 
Sevda vuslat buldu seni görünce

Bakışın kıvılcım üslup hâralı 
Zümrüdî iklimin mahzun maralı 
Dörtlükler acemi bağrım yaralı 
Yaralarım soldu seni görünce

Ben hep seninleyim sen sitem yine 
Geçmişi eğirip aşka gelsene 
İffet abidesi, şirin çingene 
Ruhum sende kaldı seni görünce

O mahzun yüzünü özledim gene 
Gel mahmur bakışla bakmayı dene 
Sende doğdum öldüm, öldüm bin kere
Aklım sende kaldı seni görünce

Gözlerin yâr o gözlerin
Yâr o mahmur o gözlerin
Kurban olur yoluna hep
Ölene dek o gözlerin
Yâr o mahmur yâr gözlerin

Gözyaşı yolladım yazı kadere 
Ölüm çığlıkları bizdeki töre 
Senle doğdum senle öldüm bin kere 
Bana bir hâl oldu seni görünce

Ömer Ekinci Micingirt

-------------------------------------------------------------------

Sevi

Ömrümün en baharı âşıklarsın narası
Takatimi eşeler duyguların yarası
Çile heceliyorum yangın dörtlüklerde var
Uğultuya bürünür gözlerimin karası

Ben hüzünler sağdıkça yağmur gülümser gökte
Hissiyatım toy düğün çok şey saklı yürekte
Mevsimin serinliği yer yer ters eser rüzgâr
Gidin bakın asılı hıçkırıklar direkte

Huzur besle micingirt O’na sergile varın 
Sevi almadan vermek sevmek çocuktan nârin 
Gerekirse dizüstü ona koşmak bir ömür 
Muhâbbeti vuslatsa git yolunda öl yârin

17.12.12 Bursa

Ömer Ekinci Micingirt

-------------------------------------------------------------------


Aşk Olsun

Anlatabilecek kafamda nice 
Dörtlükler sakladım beyitler ile 
Hep seni seyrettim sessiz gizlice 
Markatlı beldede seyitler ile

Sana emin dedi bahtsızlar bile 
Yaş döktü o kütük dile gelince 
Sokakta kahkaha bendeki çile 
Yer-gök raks ederdi yüzün gülünce

Gözleri mâbedim özlemin mihrâp 
Kölesi olayım ömür boyunca 
Gönlümün fermânı aşk olsun yârâb 
Yandıkça yanayım ismi duyunca

08.01.13 Bursa

Ömer Ekinci Micingirt


-------------------------------------------------------------------


Aşk Hizmettir

Aşk öyle bir yanış ki; yananlar anlar, 
Mevcudata hizmettir, aşk heyecanlar. 
Tasavvuf gerçekte aşk, aşk yaşayanlar, 
Aşkta ısınamazlar, ısıtmayanlar…

17.01.13 Bursa

Ömer Ekinci Micingirt

-------------------------------------------------------------------

Aşkı Helâl

Vuslat bilmez neşvelerdir sensiz aşk 
Sevda besler çile tüter sonsuz aşk 
Ar kalmadı düğünlerde toylarda 
Mecnûn gibi yanar mı hiç donsuz aşk 
Vuslat bilmez neşvelerdir sensiz aşk

Leylâ sesi fısıldaşır zânsız aşk 
Hiç olur mu hissiyatsız cansız aşk 
“Bir” kalmadı en cezbeli aylarda 
İstikâmet müstakimdir yansız aşk 
Leylâ sesi fısıldaşır zânsız aşk

Tek menzildir aşk-ı helâl “ben”siz aşk 
Tutsağıdır her zilletin dinsiz aşk 
Sır kalmadı aşk denilen şeylerde 
Boş hırıltı Ona rağmen Onsuz aşk 
Tek menzildir aşk-ı helâl “ben”siz aşk

23.01.13 Bursa

Ömer Ekinci Micingirt

-------------------------------------------------------------------

Yitiğim

Benzersiz realite tüllenir ara ara
Bu öyle bir güzel ki bahar verir bahara

Dökülecek bak yine derdimin huzmeleri
Ona sevda dedirten gözyaşı hızmaları

Sitemli günlerdeyim oldukça doludizgin
O benden de perişan o benden daha üzgün 

Sen içimde teberrük eşsiz hatıra gibi
Sükûnumun mayası sen evimin edibi

Ömer Ekinci Micingirt

Ağladı

Yüreğim nigârdır susmuş dedim de 
Çevirdi yüzünü güldü ağladı 
Tasvirler izâha küsmüş dedim de 
Unuttu gülmeyi daldı ağladı

Sabrı çekiyorum vaktin benzine 
Benim gibi hüzün geldi yüzüne 
Bilmezleri sardım hasret bezine 
Aklımdan geçeni saldı ağladı

İlan-ı aşk yoktur aşk bahçesinde 
Yalnızlık birikir yâr bohçasında 
Sessiz bir yorgunluk var lehçesinde 
Peşimden namazı kıldı ağladı

Titreyen elleri saklıdır giz’de 
Mevsimler tükendi gitti bu yazda 
Sevenler ölmezmiş duydum vaazda 
Her gece uykumu böldü ağladı

05.02.13 Bursa

Ömer Ekinci Micingirt

-------------------------------------------------------------------

Aşkı Huzur

umutlarım gürül gürül 
eskittim kuşkuları 
elma şekeri çocukluğum 
sevda şerbeti sürdüm dilime 
ve hasadım taşlı tarla 
aşk kaçmış gözlerime

gecelerin zifrine ne destanlar sakladım 
koşuyorum sabır taşlarını dökerek 
öfkem cehennem 
yeşillerim kar altında mevsim uzun 
sözlerim utangaç gözbebeklerim ustura 
yüreğim gecekondu 
ya yürüyüşüm yürüyüşümü sormayın 
çakırkeyf şizofren sarhoş 
yaş gözlerim 
gözlerime aşk kaçmış

vuslat sokağına nedamet toprağı sermişim 
avuç dolusu acı küfeler dolusu hüzün 
gam keder fedakârlık zaman bakış 
hasret şarkıları söylüyorum 
tespite vasıta benim bahçenin 
yediverenleri 
huzursuzluğum kaç bahardır 
mısralarım dargın ve yorgun 
ve eskidim 
neredesin aşk-ı huzur

aşk mavisi dörtlüklerim şiirlerim pek artist 
cümlelerim sihirli hecelerim tabutluk 
sahifeler ayışığı yazdıklarım muâllakta 
gözlerime aşk kaçmış 
aşk kaçmış gözlerime

08.02.13 Bursa

Ömer Ekinci Micingirt

--------------------------------------------------------------------------------

Desinler

Sevgilim otağım yürek ocağım 
Göğe kurşun sıkıp aşk vuracağım 
Sensiz kavgaları durduracağım 
Kimin divanesi sarhoş desinler

Sensizlik kaygısı sardı sinemi 
Gülüşün katresi yoksa bene mi 
Ben sendeyim sende gördüm ene’mi 
Kimin pervanesi koş koş desinler

19.02.13 Bursa

Ömer Ekinci Micingirt

Büyüler

Ay ışığı gibi kalp atışları 
Sükûtu yaydıkça çiçekler solar 
Hasret yudumlarım günbatışları 
Mahzun ıssızlıklar içime dolar

Rahmete sığınıp kuytuya yattım 
İzahı imkânsız uykular tattım 
Çok şeyler izledim gözü kapattım 
Rüyayı büyüler birazdan gelir

25.02.13 Bursa

Ömer Ekinci Micingirt


Sitem

Deşmek değil benim derdim yaranı 
Seni yoruyorum yine bendeniz 
Gölgeme değmişti masum gölgeniz 
Gitti Leylâ gibi açtı aranı

Benim sitemlerim ezelden yanık 
Senli uykularda sensiz uyanık 
Rüyalar göresin gözlerime bak 
Sonra el basayım gönder Kur’an-ı

19.03.13 Bursa

Ömer Ekinci Micingirt


--------------------------------------------------------------------------------

Yak Beni

Göm kalbine boşluğun parmaklarını 
dinle kendini üzüntüdesin 
tükür öpücükleri 
aşkın çekirdeğine 
eri tüken 
yok ol

Kanat gözyaşlarımdan başla 
yıllanmış oluyorum sensiz 
enkaz şiirler 
ve ben

Dinle kendini artık üzüntüdesin 
salıver güzelliklerini 
gel zaptet beni 
yak beni serinlet 
erit tüket yok et 
yak beni 
yak

11.03.13 Bursa

Ömer Ekinci Micingirt

Yağmur Gibi

Geceme eser mi târifsiz rüzgâr
Tedbir ve takdirler gerçekte denge
Dirilten çeşmeler tasavvufta var
Şükür ki kaptırdım aynı âhenge

Gerçeğe vakıfsın ondandır yağman 
Aynen yağmur gibi sırtımdan öptü 
Zamana sarıldım her şeye rağmen 
Ötesiz ne varsa her şey köpüktü 

Ömer Ekinci Micingirt

--------------------------------------------------------------------------------

Gel de Anlatıver

Uykuyu solukla gel bende uyan 
Demirlerle kaplı sedire yasla 
Hasretimle kırpış yüzümle boyan 
Yüreğin tutayım hoş iltimasla

Kuytular tertemiz sensizlik izi 
Sabretmek gerek ki olsun meyvası 
Ötenin gölgesi aşkın temyizi 
Yosmalara mahsus nefsin hevası

İzânı eskimiş arda kördü hep 
Namusluda namus namussuz da et 
Engerek çıyanlar zânnı ördü hep 
Bakışı hâinlik sözü necaset

Aşkın derinliği vakitlere bent 
Ömürlere ömür doğuşa ebe 
Kim bilir belki de Leyla’ya kement 
Gel de anlatıver aşkı merkebe

Ömer Ekinci Micingirt

Ömer Ekinci Micingirt

Yüzün Döküle

İster konuş, ister sus, 
Sırla el ele verdim. 
Gül gülümle mukaddes, 
İsmini güle verdim.

Her lahza hasret çekmek, 
Tükendim ben vesselam. 
Aşk yaraya tuz, ekmek, 
Ben beni sele verdim.

Nam, nişan güle güle, 
Kendimi yere serdim. 
Bensiz yüzün döküle, 
Ruhumu bile verdim

Ömer Ekinci Micingi

Maksat

Kuşat azabım dindir 
Her kuytu avaz avaz 
Ses ve mahrem senindir 
Sus terk eyle mânâ yaz

Sözlerin yorgun gibi 
Koşa koşa aksadı 
Ülke boyu terkibi 
Aşıyor bu maksadı

Hissedersin hem madem 
Nerde şimdi çilekeş 
Aşk meşk değil ifadem 
Renk koku ses diriliş…

Ömer Ekinci Micingirt

Ahvâlin

Rüzgâra denizler bana sen gerek 
Azgına tutsaklık urganı kalın 
Gitmek istiyorsan bakma gülerek 
Dilinin ucunda hep hoşçakalın

Umutsuzlukların umutlar deler 
Sesler ve korkular birde perdeler 
Ve sevinçlerimiz sâhi nerdeler 
Sahtekârlıklar açık ve yalın

Yer yer derunuma kalleşlikler tam 
Yerleşmek isterken reddeder kanmam 
Bir ömür hep seni yazsam uslanmam 
Alın dörtlükleri mahremsiz alın

Yıllardır koşarım mısra arası 
Yalnızlık salıyor fecrin narası 
Yarenin güzeli yürek yarası 
Ölümden farksızdır ölümsüz hâlin

Yazdıklarım boğuk vakit hep gece 
Saatler ihtiyar zamansız hece 
Zihnimi tırmalar derin düşünce 
Ruhumun çığlığı senin ahvâlin

25.09.13 Bursa

Ömer Ekinci Micingirt

Hayallerimiz

Islat gözlerimi yalnızlık aksın 
Yorgun sabahların yazgılarıyla 
Beni sensizlikte arayacaksın 
Umutsuzlukların çizgileriyle

Sakın terk ederken isteme izin 
Çok şeye gebedir belki bu şehir 
Ateş ve kelebek seçmemeksizin 
İçimde yanardağ mısra ve şiir

Böyle sürmeyecek kahretsin teksin 
Yine bak boşlukta hay ellerimiz 
Yer yer gençliğimi isteyeceksin 
Uçurumlar gibi hayallerimiz

Ömer Ekinci Micingirt

Sende Gittim

Sen beni terk edince terk edip bende gittim 
Yüreğine gizlenip, gitme desende gittim 
Hakikat noktasında edebi tende gittim 
Gitmelerin tarifi, izâhı dönüşsüzdür 
Hep seninle beraber birlikte sende gittim

19.09.13 Bursa

Ömer Ekinci Micingirt

İhânet Olmaz

İfâdem giyinik sözlerim fasıl 
Sözün en kısası sükûttur asıl 
Nefsin hakikatı nerde ve nasıl 
Kuru şikâyetler doldursan dolmaz

Buz kar yağmur dolu buhardan ayrı 
Öze erilmeden seyr olmaz gayri 
Gecenin şerriyle sabahın hayrı 
Vehmi hesapladım hesaba gelmez

Gerçekte güzeldir sevdanın büstü 
Şüpheyle koşanda kırılır testi 
Çekip gidesim var bir akşamüstü 
Haddini bilende ihânet olmaz

11.09.13 Bursa

Ömer Ekinci Micingirt


Duygu

“Seslenişe kör olana ter yoktur 
Pusulası zevk olana yâr yoktur 
Organları taşısa da vebâldir 
Benlikteyse duygulara yer yoktur”

02.09.13 Bursa

Ömer Ekinci Micingirt

Aşkı

Aşkı göremezsin göz attığında 
Aşkı aşkta görmek idrâk meziyet 
Aşk bir yanıştır ki anlattığında 
Yanana eziyet aşka eziyet

28.08.13 Bursa

Ömer Ekinci Micingirt


Aşklar Vesile

Kaderin ziyneti seçtiğim sensin 
Ömrünü ömrüme biçtiğim sensin 
Ve çölde su gibi içtiğim sensin 
Acıyan hislerim senle tatlanır 
Istırap yüklenip kaçtığım sensin

Aşka gider yollar kalk senin ile 
Duygular yeşerdi rüyalar bile 
Vuslatı ben değil Allah’dan dile 
Ölümsüzlük başlar aşk kanatlanır 
Gâye O’na gitmek aşklar vesile

Ömer Ekinci Micingirt

Sükûtu Hayâller

Faş eyledim ara ara derdimi 
Çile nerde biz nerdeyiz sus bayım 
Korku gelip ifşa sırrı verdi mi 
Varlıkta yokluğu unutmaktayım

Cahaletim çok laf ettim seneme 
Her şey açık biriktirdik ahları 
Cürümler doldurdum fakirhaneme 
Seherden sehere gel sabahları

Buz kar yağmur ve tasavvuf ilmine 
İtibar yok işaretler yanıyor 
Boyun eğdik zevkin azgın zulmüne 
Zillet boyasıyla aşk boyanıyor

Neredesin bekliyorum gel ey yâr 
Dün ve yarın vakitlerim düş oldu 
Aşk pahalı sevmeler yoz hesap var 
Sükûtu hayâller aşk cümbüş oldu

06.08.13 Bursa

Ömer Ekinci Micingirt

Vuslat Barınağım

Gülüşlerini yelpaze yapıyor 
Hüzün darbeleriyle sendeliyor 
Kelimelerle boğuşuyor topraklar savuruyorum

Geceleri hasır-altı 
Sus sıkıntılarıyla huy duvarlarını örseliyor 
Suskunluğunu kuşatıyorum

Manasına eremediğim sözler ediyorum 
Çile rüzgârının öpücüğü altında 
Beynime evrensel…

Zaman savurgan, mevsimler izâfi 
Bir şeyler yapmak lazım 
Geçit’e hızlı tren Yunuseli’ne havaalanı 
Bana da sen lazım

Tahta evler yok 
Ve kaybetme korkusu 
Tahsisatım sen

Gözlerinde ıslanmış üzüntüler 
Yer yer serüven biriktiriyorum 
Gelsen artık 
Vuslat barınağım

02.08.13 Bursa


Hal Düştü

Hasretimin göğsüne omuz çöktü dal düştü 
Vuslata eremeden çığlıklarım lâl düştü 
İstikâmet gel-gitler ışığımı kaybettim 
Istıraptan öteye bir bambaşka hâl düştü

23.07.13 Bursa

Ömer Ekinci Micingirt

Aşk Diliyorum

İçimde fırtına yer gök inledi 
Naz akşamlarıydı gözlerin tül tül 
Yorgunum bu günler gam perçinledi 
Çağır kaygıları şiire dökül

Ruhum yıkıldıkça saklanıp sına 
Vefasız kentlerin şivesi aksın 
Saklanıp uzaklaş koşarcasına 
Yoksam da sesimi hep duyacaksın

Bütün yalnızlığım suskunluğum sen 
Katıksız tertemiz sözler var amma 
Yine dalıp gittim boş ver istersen 
Yalan bakışlara asla aldanma

Ne çok yokuş çıktım altında karın 
Öksüz çocuk gibi bekledim seni 
Peşinden koşturdum ağır kumarın 
Yüzyıllar beklerim gitsen gelmeni

Ben senle arındım tasadan kirden 
Ne güzel yokuşun sırtını oğmak 
Uzattım elleri diledim bir’den 
Düşündüm zor değil yeniden doğmak

Gözleri mühürlüm sitemkâr yârim 
Taptaze baharım doyumsuz şarkım 
Azgın rüzgârlarda senle eserim 
Her daim tertemiz dupduru arkım

Sensiz ölüyüm de kucakla yine 
Düşleri kamaştır sabahlara dek 
Zamanı itekle hemen peşine 
Koruman olayım elimde değnek

Açıp kapıları çözsek düğümü 
Kalpsizin birisin sus biliyorum 
Bilsen gözlerinde hep öldüğümü 
Hissettir azıcık aşk diliyorum

23.05.13 Bursa

Ömer Ekinci Micingirt

Sen Gelirsin

Hüzün yağmurlarıyla özlemleri giyince
Ölüm başlar peşinden şehir çöker başıma
Ağulu fırtınalar yüreklere değince
Şu ömrün yokuşunda sen gelirsin düşüme

Gelişlerin asuman gözlerim nem sürüyor 
Talihim, tek senfonim uzaklık üfürüyor
Gölgelerin yokluğun varlığına yürüyor
Meltemin çıkışında sen gelirsin düşüme

Sen gelirsin büyülüm hasret derin hisler giz
Her bir köşe başında bulut benim güneş siz 
Pencereni kapama kalamam ben güneşsiz
Boşluğa bakışımda sen gelirsin düşüme

Sensiz mısra yazsam ne, pek bir değeri yoktur
Şiirlerime dokun, beni sana yaklaştır
Umutlarım hep mahsun hayallerim çocuktur
Hararetli kışımda sen gelirsin düşüme

Islak velvelelere öykümüzün eliyle
Üç lâf etsem şiirsel, günâhı vebâliyle
Sükût ve çığlıklarım yaş oluyor hâliyle
Sen hep benim düşümde, sen gelirsin düşüme

Ömer Ekinci Micingirt


Yol Boyunca

Gurbet elden ıssız dağın başına 
Kaçar iken yol boyunca ağladım 
Düşmüşüm ben virâneler düşüne 
Duçar iken yol boyunca ağladım

Mor tepeler sessizliğe açılır 
Türlü türlü vakitlere geçilir 
Yaş ekilir hüzünlerim biçilir 
Biçer iken yol boyunca ağladım

Yağmur bile mutsuzluğa yağıyor 
Rüyalarım delik-deşik boğuyor 
Gün düşerken yenileri doğuyor 
Geçer iken yol boyunca ağladım

Tek tesellim şiirlerim felekten 
Özlemlerim geçirilir elekten 
Hasret sarar pişirir hep yürekten 
Naçar iken yol boyunca ağladım

Ninemi aradım yüzünde peçe 
Köy ile mezarlık girmiş iç içe 
Cemreler üşütür Micingirt göçe 
Göçer iken yol boyunca ağladım

Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________

Tutulacak

Ürkek şiirlerim karmaşık duâ 
Kurak mısralara yağmur bulacak 
Artık kar yağmıyor bak Uludağ’a 
Yüreğim yanacak gün tutulacak

Leylâk kokuyordu girdim bir bağa 
Kelebek misâli kondum yaprağa 
Sığınmışım Veysel gibi toprağa 
Yüreğim yanacak gün tutulacak

Ömer Ekinci Micingirt

________________________________________

Matemin Aşk

Tuzak bilmez yer gök gölge rüzgâr 
Geceler bitti aşk ihtiyar yorgun 
Güzelden sonra öl iplik iplik yâr 
Şiir kursağında rüyâyı kuşat

Ovaları topla çiz hudutları 
İlham fışkırdıkça rüyam kapkara 
Dağları uçur vur haydutları 
Uzan ufuklara gel ara ara

Hoyrat ol fısılda yalnızlıklara 
Bazen susmuş bulut bensiz kol kola 
Ay ışığında hep sürüklen vara 
Şarkılar söylersin belki gün ola

Beni götür sana, bana sen getir 
Şeffaf ve samimi gayri olmasın 
Geceler hep siyah hep simsiyahtir 
Matemin aşk olsun bitmesin yasın

Ömer Ekinci Micingirt

________________________________________

Sözlerim Yarım

Renkleri elimde yüzü var dağda 
Kar yağar rüzgârla birde ben varım 
Ağrıma tuz basıp ağular sağda
Belki tamamlarım sözlerim yarım 

Yüzüm hep dökünük güldü tut dedi 
Geceler yırtılır bedbaht sat dedi
Ölüm derinliği gelen git dedi
Yağmurlu bir yokluk karşımda duran 

Nice ceylan gözlü çirkinler gördüm 
Adeta yıkılmış izandan çoğu 
Boşluğa bağırdım, bağırdım durdum 
Mazgala terk etmiş gitmiş çocuğu 

Çok şey icat ettik bilmem ki niye 
Aklımda başka şey içimde sızı 
Usulca bakarım utansın diye 
Sustu celallendi izzet hırsızı 

Fikirler tanımsız öldüren zehir 
Kederden mevsimler gamdan vakitler 
Aşkı düşündükçe eriyor şehir 
Sokakta sevişir küpeli itler 

23.10.13 Bursa

Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________

Helâlim

Gülümsemen baharım, susmaların kış dedim 
Yüzün hep ayışığı, kaşların nakış dedim 
Hem ben sana ne dedim yaklaş hele helâlim 
Gözlerini ayırma,sıkıca bakış dedim! ...

Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________

Güzel

Cennet izâhsızdır cehennem özel 
Kıymetli varlıktır el ayak göz el 
Sermaye emânet tâbi ol O’na 
Aşklar karşılıksız öp beni güzel

Sevmek güzel lâkin özletme beni 
Fazla azap verme öperken emi 
Kader bu iman et tâbi ol O’na 
Misâli gerçek say, yaz hikayemi

Gözyaşı yıkarmış her güzel yüzü 
Yüz yüzü yuyarmış temyiz temyizi 
İçten el’amân et tâbi ol O’na 
Belki bu rüyalar aşk vuslat izi

Ömer Ekinci Micingirt

Hayallerimiz

Islat gözlerimi yalnızlık aksın 
Yorgun sabahların yazgılarıyla 
Beni sensizlikte arayacaksın 
Umutsuzlukların çizgileriyle

Sakın terk ederken isteme izin 
Çok şeye gebedir belki bu şehir 
Ateş ve kelebek seçmemeksizin 
İçimde yanardağ mısra ve şiir

Böyle sürmeyecek kahretsin teksin 
Yine bak boşlukta hay ellerimiz 
Yer yer gençliğimi isteyeceksin 
Uçurumlar gibi hayallerimiz

Ömer Ekinci Micingirt

Sevgili

Sevgili dediğin evden çıkınca 
Yıldızları arkasından yürütür 
Ejderhalar peşi sıra bakınca 
Kem gözleri iffetiyle çürütür

Tomurcuk tomurcuk aşk taneleri 
Yeşile çevirir viraneleri 
Tennûreyi giymiş bahaneleri 
Şefkatinde tüm renkleri arıtır

Yazgılarda onsuz sesler boğulur 
Gülüşünde mürekkepler sağılır 
Zülüfleri İnce ince dağılır 
An gelir ki seneleri eritir

Yüreğe dokunan yaprağı bilir 
Sevgili var kara toprağı bilir 
Yanakta efsunlu yaşmağı bilir 
Sevgili var başkasına kırıtır

Sevgili var ûhrevi bir enginlik 
Sahip olmak ne büyük bir zenginlik 
Onlu yarınlara ektim dinginlik 
Gölgeleri beni ona sürütür

Ömer Ekinci Micingirt

Sende Gittim

Sen beni terk edince terk edip bende gittim 
Yüreğine gizlenip, gitme desende gittim 
Hakikat noktasında edebi tende gittim 
Gitmelerin tarifi, izâhı dönüşsüzdür 
Hep seninle beraber birlikte sende gittim

Ömer Ekinci Micingirt

Kaçarken

Gizem bardağında ağaran eller 
Kalır akşamların hissiz çoğunda 
Eşsiz savrulmalar ve bahaneler 
Dikenler aranmaz yârin bağında

Sızılar yer etti ta dizlerimde 
Gizlerin sızısı genizlerimde 
Sözler ifşâ eder ben gizlerim de 
Ne çok haydutlar var solun sağında

Unutma dertdaşım yoksan ya varken 
Yosun toplarım ben her sabah erken 
Şiirleri götür benden kaçarken 
Oku tefekkür et yalnızlığında

13.12.13 Bursa

Ömer Ekinci Micingirt

Ataş

Bana sevdalı derdi; bir gönlü paşa, 
Mârifet sülûkunde zannetmem hâşa! 
Bir şâir parçasıyım ilhâmda kısır, 
Yakın tüm şiirlerim atın ataşa!

Ömer Ekinci Micingirt

Aşık Olmak

Zihnim bulut gibi dolu,kalbim gam sarar 
Bugünler nedense ılık esmiyor rüzgâr 
Düşünmesi ağır derin, sonu belirsiz 
Kim kime yâr olur söyle, yaz kahırlara yâr!

Yoksul yalnızlığım hüzün tuvallerim var 
Hissiz yalnızlıklarda söz neye yarar 
Kederler toplarım şaşkın yorgun belirsiz 
Âşık olmak nasip işi, şairlere yâr! ..

Ömer Ekinci Micingirt

Sadâkat

Gözlerin yaş dolup çarpsa da yürek 
Kaybolup gitmeden sözlerimi yaz 
Çıkar bir vefâsız yerim boşalmaz 
Sonra unutturur kopup gelerek

Dudaklar yorgunsa zihin de almaz 
Dedem derdi her güzelden eş olmaz 
Gözlerin yaş dolup çarpsa da yürek 
Benimki belki de boşuna kürek

Benimki belki de boşuna kürek 
İzahatım kırık sıkıntılı az 
Aslında susmaktır en büyük vaaz 
Şiirler de düşer düşünce direk

Hicivlerde detay vermem hoş kalmaz 
Yaz dedim sözleri şakaya gelmez 
Gözlerin yaş dolup çarpsa da yürek 
Benimki belki de boşuna kürek

18.12.13 Bursa

Ömer Ekinci Micingirt

Nice

Nice imge saklı âşk iliğinde 
Nice pehlivanlar gelmiştir dize 
Nice gizler vardır maviliğinde 
Nice gemi yaktım her ikimize

Nice eller vardır el tutmadığım 
Nice gözler gördüm iffet süslemiş 
Nice sözler yazdım unutmadığım 
Nice seherlerde vecde seslemiş

Nice yıllar geçti benimle yoksun 
Nice mâveralar izlettin mirim 
Nice yerde gördüm ne kadar çoksun 
Nice hiçlikleri ezberletirim…

30.12.13 Bursa

Ömer Ekinci Micingirt

Seni Seyrettim

Anlatabilecek kafamda nice 
Dörtlükler sakladım beyitler ile 
Hep seni seyrettim sensiz gizlice 
Markatlı beldede seyitler ile

Sana emin dedi bahtsızlar bile 
Yaş döktü hoş kütük dile gelince 
Sokakta kahkaha bende hep çile 
Yer-gök raksederdi yüzün gülünce

Sözlerin mâbedim özlemin mihrap 
Bilal\’in olayım ömür boyunca 
Son demim aşk olsun aşk olsun yârab 
Yandıkça yanayım ismin duyunca

Ömer Ekinci Micingirt

Keyfi Gelsin

Sevda ırmağından akıver 
kardeşlik türküsü söyle 
gidemesen de el salla o hüzün diyârına 
el salla mektup yaz koş ona 
koş ki keyfi gelsin

S/onsuzluk gurbetine imgeleri hasret düşür 
vuslatın farkına var bir ah çek derinden 
ya da çevir arada ona bütün olanaklarını 
sakın erteleme el salla ısıt ruhunu ağlat üşüt 
sığınağa koş emrindeyim izindeyim efendim de 
onun olmadığı gölgeleri gölge sayma 
her sabah onun ismiyle karış 
baş döndüren musikili ahenge 
bekle efendim geliyorum de 
onu düşünmek ne güzel, ne güzel gülleri ne güzel öyle 
gülüşlerini ona sakla en güzel şeylerini 
ona sun ona arz et, ona arz etki 
keyfi gelsin

Sofrada onu hatırla az ye az konuş şükre koş 
yetimler çarşısını dolaş, unut senden kalan ne varsa 
unut onu hatırla onu kokla öğrenci ol ona 
defterini göster öğrenciliğini fark ettir 
hep erken kalk çok erken 
onsuzluğun ıstırabını yudumla 
bekle onu hep bekle gelir bir sabah kim bilir 
sonra tekrardan bir ah çek, ah efendim ah de 
mahzun mazlum gözlerle yaş dök 
iki damla belki iki damla yaş vesile olur 
düşürür senide sevda ırmağına 
hiç düşündün mü ona ilticayı 
düşün düşünki 
Keyfi gelsin

Şiirleri öp ona yazılan bütün şiirleri 
boynunu bükerek, nefsi tokatla küfrü bozguna uğrat 
cürmün heykellerin yık temizlen 
yıkan tıpkı bir bebek gibi çığlık at 
dupduru samimi pirüpak çığlık at ki 
keyfi gelsin

Varlık gözlüğünü çıkarmayı dene 
hiçliğe koş hiçliğin tutsağı ol 
kandil akşamlarına koş yıka gözlerini 
benlik yelkenini indir sonuna kadar 
ıslak bir seccade bırak ardın sıra 
iklimin çatlak kıvrımlarına yağmur ol yanan yüreklere 
gözkapaklarını kapama seherlerde 
yeşersin buharlaşsın ezan sesiyle 
göğsün sol yanına hu hu saliseleri vursun 
aşkın zembereğine vursun ki 
keyfi Gelsin

Sevdalan aşkı onda tat sevin ağla onsuz vakitlere 
o olmasaydı aşk olur muydu bulut gürler 
su şakır mıydı söyle he şakır mıydı 
aşk onun adı,ona aşık ol aşkı onda tat 
ona aşık ol ki aşkın aşk olsun 
aşkın aşk olsun ki 
aşkın keyfi gelsin

Teslimiyet kucakla, seslenişi gözle 
idrâkince uykusuz kal gözlerinde kan yüreğinde yan 
emânete sahip çık,sözünde dur ahdini bozma 
pervâne ol mecnun ol kul ol ümmet ol 
ümmet ol ki keyfi gelsin 
kâinatın efendisinin…

14.01.14 Bursa

Ömer Ekinci Micingirt

Ar

Sükûtu âşk olanın gülüşleri mor olur 
Rahmetinde ıslanır hiçliklerde var olur 
Ötelere uzanır ince zârif bembeyaz 
Çilekeş yüreklere yâren olur yâr olur

İffet izzet sessizlik gözlerinde ar olur 
Ne saltanat ne şöhret hep eşsiz vakar olur 
Ve aşklarda yıkanıp gizli gizli şiir yaz 
Ruhun tenden sökülür senden kalan bâr olur

10.01.14 Bursa

Ömer Ekinci Micingirt

İçime

Zihnim şiir birikintisi ve sen yabancı 
konuk oldum ara ara yürek evine 
devrik çınar dipleri yalnızlıklar 
yüzün ıslak ılık ve ilk günkü gibi 
mahzun tedirgin

bense kurak düşünceler 
sarmalında parapamparça 
sensizlikte kocamış 
bir hiç

peki sen 
nasıl becerdin kahkahaları 
fırlattın hüzünleri

ve artık çakal sürüleri 
peşinden koşturdukça 
suçla beni engebelere sığdırıp 
içime bir cehennem 
bırakarak 
git…

21.01.14 Bursa

Ömer Ekinci Micingirt

Senli

Şiire çökmüşüm dokuzdan beri 
Bu gün de düşürdüm yine bir tuğla 
Ben ölgün imgeyim ruhum serseri 
İmgelerde dolaş benimle ağla

Kırpık gözlerim hep sensizlik doldu 
Asfaltlarda bağır kimseler duya 
Sanki gelmeyişin yüzyıllar oldu 
Bekledim bekledim yattım uykuya

Uzaktan bir ses ver kalkınca sabah 
“Bir lokma bir hırka” çıkmaz aklımda 
Fersiz mısralara gözyaşı mübah 
Senli ifâdeler her şey saklımda…

05.02.14 Bursa

Ömer Ekinci Micingirt

Benimlesin

Mahcupken derûnuma sayısız hâl gibisin 
Renksiz kesitlerime mor pembe al gibisin 
Sendeki çağrışımlar içimde gökkuşağı 
Mısralarımda imge kovukta bal gibisin

İçimde benimlesin elime el gibisin 
Bazen yanı başımda bazen meçhul gibisin 
Bilmem ne demeliyim özlemimin ışığı 
Sitemkâr hüzünlerde yabancı el gibisin

Dilimde yalan olmaz, duvakta tel gibisin 
Bir vurdun ki gönlüme, bağrımda yel gibisin
Sazıma mızrab oldun,canımın son beşiği 
Susuz kalan çölüme, can veren sel gibisin

Hırçın eşsiz musikim gülünce gül gibisin 
Sevdalarla süzülmüş hasreti bol gibisin 
Her ardımdan bakarken pencereden aşağı 
Ne yalan söyleyeyim tekrardan gel gibisin

27.01.14 Bursa

Ömer Ekinci Micingt

Çiftgül

İmgele umut verme aslında kandır beni 
Şiirler gönderdikçe gülümse yandır beni 
Sen hep bir rüyâ gibi umutlara âşina 
Gözlerine bakınca uyut uyandır beni
.
Çiftgül versen kâr etmez su döküp söndür beni 
Aşkın yaktığı gibi yakamaz tandır beni 
Hayatın sarmalında ben hep yalnız başına 
Uzaklardan ses eyle pervâne döndür beni  

Ömer Ekinci Micingirt

Gelir

Beklerim sessizce her sabah erken 
Gün vakte kayarsa gelir inşallah 
Nice beklemeler daha var derken 
Kalp kalbe değerse gelir inşallah

Mecâlim kalmadı hasret harına 
Bugün de gelmedi belki yarına 
Türküler dinler gel naralarına 
Sesimi duyarsa gelir inşallah

Benli sürgünleri terk ettim bugün 
Yanan yüreğimi fark ettim bugün 
Ölü heceleri kırk ettim bu gün 
Oturup sayarsa gelir inşallah

Yazgılar anlattım kendime göre 
Mağripten Maşrıka birkaç bin kere 
Yazdıkça ellerim bulandı tere 
Gözyaşım yuyarsa gelir inşallah

19.02.14 Bursa

Ömer Ekinci Micingit

Sükûnet

Yalnız iklimlerin suskun kadını 
Cezbe avlusuna yazdım adını

Saçların tütsülü yüzün Mevlevî 
Gözlerin işvesi yeşertmiş evi

Humâ kuşu gibi her kanat çırpış 
Vuslat rıhtımında yâra göz kırpış

Dökül sükûnetle beyitler derle 
İmgeler seslendir musikilerle

19.02.14 Bursa

Ömer Ekinci Micingirt

Kıskandığımsın

Sözlerin sitemli yüzün pek ılık
Belli ki düşlerin çok kalabalık 
Sağnaklar yağdırıp kime diyorsun 
Deme bana beni sevmiyor musun

Sensiz ben neyim ki sen güzel yetim
Secdede yaş gibi samimiyetim
Elâ cezbe gözlüm bakışı yosun 
Deme bana beni sevmiyor musun

Aynı soluğuz biz ikimiz bir cân
Sonsuzluğuma eş gönlüme sultan
Yüreğime “elif” zor günlerde “nun”
Deme bana beni sevmiyor musun

Senle efsûnlandı bu bendeki gam 
Yâr sevdanın adı iffet aşk endâm
Şiir şarkım yârim vallah sen busun 
Deme bana beni sevmiyor musun

Hayat hasâdını senle eledim 
Hüznünü görünce hep sendeledim 
Bir tane cikken var iki de tosun 
Deme bana beni sevmiyor musun

Kıskandığımsın sen duy hisset işit 
Hep seni görürsün imgelere git 
Güldüğüm sustuğum ağladığımsın 
Deme bana beni sevmiyor musun 

Ömer Ekinci Micingirt

Çöle Döndü

Dereler çiftleşir dağlar yeşerir 
Ağarıp kendine gelecek misin 
Teslim ol kalbine sesleniş verir 
Gölgeyi yolcuyu bilecek misin 

Bahar tartışılmaz aşk hiçbir zaman 
Yoksa hep pervazsız gülecek misin 
Sözlerin arası ateş köz duman 
Yanışlar gözyaşı alacak mısın 

Sevdalar rahmetler teslim geceler 
Yüreğin sesinde kalacak mısın 
Ozanlara mahsus derin heceler 
Hasret sessizliğim olacak mısın 

Hüznün akisleri örtülü şarkı 
Kalbime sal gitsin salacak mısın 
Lâhûti mavilik doldursa arkı 
Bekle denizine dalacak mısın 

Acılar bitirdi yorgun zekâmı 
Kuruyup benimle solacak mısın 
Sen söyle iki söz sevmek hata mı 
Bir ömür benimle kalacak mısın

Ömer Ekinci Micingirt

Sensin

Soygun çağrışımla ecelim sensin 
Ben şubatta öldüm vakit tamam ki 
Yüzüm bileklerim mecalim de sen 
Alış deme bana alışamam ki

Çığlığım gümbürtüm vebalim sensin 
Irgadım kahırım melalim de sen 
Korkum bereketim maralım sensin 
Suskun paramparça dolaşamam ki

Çile çektirsen de moralim sensin 
Bebeğim kundağım hayalim de sen 
Selamım sevincim zevalim sensin 
Baskın güzellerle anlaşamam ki

Gözüm eşyam rızkım masalım sensin 
Fiilden ziyâde hâl elim de sen 
Kaderin sunduğu helâlim sensin 
Senden başkasıyla buluşamam ki

20.02.14 Bursa

Ömer Ekinci Micingirt

Neden

Yine neden bugün gözlerin ıslak 
Tozlu yalnızlıklar dost eyledin sen 
Bakış bir küheylan duruş mor kısrak 
Yüreğim çiğneyip post eyledin sen

Hep seni düşündüm senden ziyâde 
Çok şeyler atlatıp test eyledin sen 
Çileyi üstüme çektin dünyada 
İffet salıverdin mest eyledin sen

Elimde yüreğin gittiğin zaman 
Hâlin gülümserken rest eyledin sen 
Sanki kesilecek soluğum her an 
Aşkım neden aşka kasteyledin sen

25.02.14 Bursa

Ömer Ekinci Micingirt

Yalnız

Yazdıklarım arzuhale varıyor 
Güya beni yalnızlıktan koruyor 
Sözlerimi sözlerine çevirme 
Artık yalnız dil dudağı yoruyor

Çaresizlik kahırlara vuruyor 
Kalbim öyle paramparça duruyor 
Gözlerini gözlerime çevirme 
Sen gülünce dudaklarım kuruyor

Ömer Ekinci Micingirt

Ah Gerek 

İmge mâna el ele 
Koşarım hâr almaya 
Reyhan yüzlüm gel hele 
Âh gerek daralmaya 

Koşuşlarım meçhûl yâr 
Dokunan hisler arar 
Ben yağmurum sen rüzgâr 
Âh gerek daralmaya 

Hisseder bir şey demem 
Sen hep gözlerimde nem 
Haklı olmak istemem 
Âh gerek daralmaya 

İsmin emri okumak 
Yüreklere dokumak 
Başın eğip bana bak 
Âh gerek daralmaya

Ömer Ekinci Micingirt

Elif Nur

ışığını senden aldı yıldızlar
sende uçuşur musikiler pırıl pırıl
sen mezarımda mertek
sevdalarımda teksin
hüzünler sürüklerim her defasında
sevdaları kovalar sesiz sesiz

vuslat mı hasret mi yüreğine astığın
efsunlu mimiklerin ayrılık besteleri
gel hele mertek boylum
kefen yüzlüm türap gözlüm
gel üşüt titret heceler boğuluyor
karabasan rüyalar sensizlik girdabında
rüyalarda baş tacı sen ruhumun ilacı

sevdalarım yemyeşil hayallerim mor pembe
ikliminde sonbaharın olayım
her nağmende nefesin
hem ismine büründüm
ben ismine büründüm

matem demler geceler yapayalnız kimsesiz
usul usul okurum seherlere cüz gibi
kehribarı gözlerin
sar beni elif nur sar sımsıcak nur gibi
tebessümün inşirah gülüşlerin dupduru
esintiler sen kokar sevdalarım sen akar
yağmur gözlüm

bakışlarım mahpuslar gözlerinin hapsiyle
sürünür rüyalarım soluklarım kesilir
sensizlik girdabında sızılıyor dört bir yan
ümitlerim derbeder
karıştım gözyaşına damla damla
billur billur dün gece
zülüflerin altından hislerimiz akarken

sevdalarım yemyeşil hayallerim mor pembe
ikliminde sonbaharın olayım
her nağmede nefesin
hem ismine büründüm

yürüyüşün buğulu
koştum koştum koştum
düşe kalka peşinden
gözlerimi açarken her seher uykusunda
serkeşhane dolaştığım yetmez mi
sar beni sıkıca sar
mertek boylum kefen yüzlüm
bulutlar oynaşırken gözyaşları karışsın

sevdalarım yemyeşil hayallerim mor pembe
ikliminde sonbaharın olayım
her nağmende nefesin
hem ismine büründüm
ben ismine büründüm

gökyüzüne işledim
evlek evlek sevdalar
oturdum gecelere rüzgârla üfül üfül
avuçladım kalbini
hayal ettim hep seni bakışları yaşmaklım
sensizlikler virane sensizlik sevinç-keder
bu dalgınlık nedendir tebessümü büyülüm
gel hele mahzun yüzlüm
sevdamızdan tutuşup uçuşalım vuslata
cilveleri iffetlim güzellikler perisi
iffetin abidesi

hayaller tutuşuyor bekleyiş çerağında
sar beni sıkıca sar
bulutlar oynaşırken mezarlığın başında
dökülsün günahlarım
dökülsün kefenin kokusuyla
sevdanın ikliminde

sevdalarım yemyeşil hayallerim mor pembe
ikliminde sonbaharın olayım
her nağmende nefesin
hem ismine büründüm
ben ismine büründüm
ismine elif nur

Ömer Ekinci Micingirt

iletişim: micingirt@ hotmail.com

 


Yorumlar - Yorum Yaz