SecdeÖpüşür seccadem alnım koyunca Rengârenk nağmeyle allanır secde Pür dikkat melekler gece boyunca Hû hû nağmeleri tüllenir secde Gönülden gönüle fecirden göğe Huşu pınarları akar düzlüğe Götürür ruhları ölümsüzlüğe Aşka pervaz eder dillenir secde Sevdadır vuslattır zevk-i ruhani Miraç mucizesi yârin divani Dirlik vakitleri ihsanda gani Tadil-i erkânla bellenir secde Secde büklüm büklüm gizli geceden Dizilir ayetler bin bir heceden Rahmet kalbe akar gelir Yüce’den Dua pembe pembe güllenir secde Büyük seferleri yeşertir içten İhlasın renkleri boyanır hiçten Rahmet burcu burcu eser miraçtan Seher cezbelenir hâllenir secde Nur yağar saflara divanda başlar Edep sarnıçları esvapta yaşlar Varmak hoş Mevlâ’ya koşun kardeşler Yâr ’in seferinde kullanır secde Kalbin gönderinde allanır secde Ömer Ekinci Micingirt |
Aşka Uyanmak Namaz Kalbi secdeye serip Ruhta derine erip Kulluğu sunmak namaz Hakka uyanmak namaz Rükû secde din ayet En deruni şehadet Şükredip anmak namaz Sırda anlanmak namaz Huşu riyasız varış Samimiyet yakarış Şeksiz inanmak namaz Kevser’i banmak namaz Yâr bahçesi seccade Leyla duygu aşk bâde Yanmadan yanmak namaz Çölde ıslanmak namaz Uzaklaşmak ben ben ’den Sıyrılmaktır bedenden Tevbe arınmak namaz Bir’e dayanmak namaz Musikisi çileli Düşündün mü Bilal’i Mizana inmek namaz Siyah giyinmek namaz Vuslat imgesi arkı Müslüman’ın renk farkı Kasva’ya binmek namaz Takva boyanmak namaz Namaz canan namaz yâr İnşirahı fısıldar Seyir gezinmek namaz Huşu bezenmek namaz Sonsuzluğa yönelip Şeametle eğilip Fıtrata dönmek namaz Kefeni yunmak namaz Lütuf cennete düşmek Secdelerle öpüşmek Baş koyup yanmak namaz Aşka uyanmak namaz Ömer Ekinci Micingirt _____________________ Dinin Direği Vakitler bizi bekler Aşk bürünsün yürekler Yürü abdest alalım Gelin namaz kılalım Duâ âmin felâhı Cuma günlerin şahı Arz semaya salalım Gelin namaz kılalım Hicaz Bosna Maraş’tan Tövbe isyan sil baştan Kıble tek bir olalım Gelin namaz kılalım Sıra sıra artarda Yan yana ve sırt sırta Saf hizaya gelelim Gelin namaz kılalım Namaz ruhun pak rengi Tadil erkân mihengi Kalbi sükûn bulalım Gelin namaz kılalım Birlikte ve münzevi Secde yâr ’la naz evi Ağlayalım gülelim Gelin namaz kılalım Secde gönlün sarayı Unutmayın Hira’yı Şehadetim hilâlim Gelin namaz kılalım Tebliğ irşât ve hayat Namaz eşsiz hissiyat Haddimizi bilelim Gelin namaz kılalım İrfan idrak diriliş Vuslat sonsuza eriş İkram hem kalbi selim Gelin namaz kılalım “Namaz dinin direği” Ubudiyet gereği Tefekkürde kalalım Gelin namaz kılalım Ömer Ekinci Micingirt ________________________________________ Neden Namaz Kılmıyoruz Tabi soruyu insan niçin namaz kılar, diye sorup yazımızda namazın hikmetlerini anlatmamız da mümkündü. Ama yüzde doksan dokuzu Müslüman olan ülkemizde beş vakit düzenli namaz kılanlarımızın sayısının azaldığı gerçeği bizi böyle bir soruyu sormaya yöneltti. Şimdi öncelikle şu ayetleri okuyalım: “Ey inananlar, sabır ve namazla Allah'tan yardım isteyin, muhakkak ki Allah, sabredenlerle beraberdir.” (2/153) “İnanan erkekler ve inanan kadınlar, birbirlerinin velisidirler. İyiliği emrederler, kötülükten men'ederler, namazı kılarlar, zekâtı verirler, Allah'a ve Elçisine itâat ederler. İşte onlara Allah rahmet edecektir. Allâh dâimâ üstündür, hüküm ve hikmet sâhibidir.” (9/71) “Onlar ki: Namazlarını sürekli kılarlar/aksatmazlar.” (70/23 “Kitaptan sana vahyedileni oku ve namazı da kıl. Çünkü namaz kötü ve iğrenç şeylerden alıkor. Elbette Allâh'ı anmak, en büyük ibâdettir. Allâh, ne yaptığınızı bilir.” (29/45) “Âilene namazı emret, kendin de namaz kılmada sebat et. Biz senden rızık istemiyoruz. Seni biz besliyoruz. Sonuç takvâ sâhiplerinindir.” (20/132) “Kendilerini ne ticaretin, ne de alışverişin Allâh'ı anmaktan, namaz kılmaktan, zekât vermekten alıkoymadığı erler. Onlar, yüreklerin ve gözlerin dehşetten tersine döneceği günden korkarlar.” (24/37) “Onlardan sonra yerlerine öyle bir nesil geldi ki, namazı zayi ettiler, şehvetlerine uydular. Onlar kötülük bulacaklardır.” (19/59) “İki yüzlü münafıklar, Allâh'ı aldatmağa çalışırlar. Oysa O, onları aldatır. Namaza kalktıkları zaman da üşene üşene kalkarlar, insanlara gösteriş yaparlar, Allâh'ı pek az anarlar.” (4/142) “Namaza çağırıldığınız zaman münafıklar onu eğlence ve oyun yerine koydular. Düşüncesiz bir topluluk oldukları için böyle yaptılar.” (5/58) “Suçlulara sorulur: Sizi şu yakıcı ateşe ne sürükledi? Onlar da şöyle derler: "Biz namaz kılanlardan olmadık." (74/41-43) Şimdi de namazla ilgili onca hadisten buraya aldığımız birkaç hadisi okuyalım: “Namaz dinin direğidir. Onu gereği gibi kılan dinini yapmış olur, onu terk eden de dinini yıkmış olur.” “Kişi ile küfür arasındaki engel namazdır.” “Namaz, benim gözümün nuru kılındı..” “Namaza, aman namaza dikkat edin..!” Şimdi de şu bilgilerimizi bir kez daha tazeleyelim: Namaz dinin direğidir. Namazsız Müslümanlık eksiktir. Namaz beş öğün ruhun gıdasıdır, kulun Rabbin huzuruna çıkışıdır ve O’na içini döküş fırsatıdır. Tüm peygamberlerin hayatında namaz vardır. Peygamberimizin, peygamberliğinin ilk yıllarından itibaren namaz vardır. Namaz, Peygamberimizin gözünün nurudur. Peygamberimiz vefat ettiği son ana kadar namazlarını kılmıştır. Namaz, en zor şartlarda bile terk edilmemesi gereken bir ibadettir. Ezanla geldiğimiz şu dünyadan dua niyetiyle üzerimize kılınacak cenaze namazı ile göçüp gideceğiz. Peki tüm bu gerçeklere rağmen, insanımız namaz konusunda için gevşek davranıyor? Bu sorunun cevabı olarak aklımıza gelenleri şöyle sıralayabiliriz: İnsanımız namazın önemi hakkında yeterli bilgiye sahip değil. Namazın günlük hayatımızı manen ve maddeten programlayan bir ibadet olduğunu bilmiyor. Namazla ilgili bilgileri, onu eyleme dönüştürecek seviye ve güçte değil. Yani namazın farzıyyetine iman konusunda problemleri var. Namaz ibadetinden çok daha önemli işleri (!) var, namaza vakit ayıramayacak kadar yoğun.(!) Namaz ibadetini bir angarya olarak görüyor ve nefsine ağır geliyor. Sonra kılarım, büyüyünce kılarım, kazasını yaparım gibi gerekçeleri var. (!) Yüce Allah’ın “Doğrusu namaz, müminler üzerinde vakitleri belirlenmiş bir ibadettir” uyarısına ve beş vakit namazı belirleyen Peygamber uygulamasına rağmen; namaz vakitlerini belirleme konusunda kişinin kendisini yetkin görüp cumadan cumaya yahut keyfi yetince namaz kılması da pek çok insan için önemli bir sorun. Namazı düzenli kılacağı bir aile, iş ve arkadaş ortamı yok. Peki böyle bir ortamın oluşması için çaba sarf ediyor muyuz? Arada sırada kıldığı namazlardan alınması gereken manevî haz alınmadığından düzenli kılınması konusunda bir sâik yok. Bütün bu açıklamalar ışığında düzenli namaz kılan bir Müslüman olmak için daha neyi bekliyoruz? Azrail’in kanat seslerini mi? Yoksa mahşere mi kaldı uyanması bînamazlarımızın? Yazımızı Hz İbrahim as kalma bir Kur’ân duası ile bitirelim: “Rabbim, beni ve zürriyetimden olanları namazı kılan yap; Rabbimiz, duâmı kabul buyur!” (14/40) |