EZAN VE NAMAZ



EZAN VE NAMAZ




Ezân Sesi

Yanık türkü değil bu ezân sesi
Vuzuha er eğil, hû ezân sesi

Ezan sesi Mekke Medine Bilâl
Ezân sesi iman vatan din hilâl

Eşsiz davetiye beş öğün vaâz
Kalbine dokunmaz müflis beynamaz

Ezân teberrüktür âşktır dilime
Ezân secdeleri öpen kelime

Kanat çırp kuş gibi abdest al yürü
Ezân yığınların en tefekkürü

Ezân hakikati âsli niyetim
Yüzyıllık kırgınlık hassasiyetim

Sevda irfân şuûr şelâle ırmak
Kimin haddinedir kısıp susturmak 

Ezân küfre tokat mazluma hilim
Ezânsız vatan mı lâl olsun dilim

Yanık türkü değil bu ezân sesi
Vuzuha er eğil hû ezân sesi

Ömer Ekinci Micingirt

---------------------------------


Ezan

Ok gibi dosdoğru minaresinden 
Her seher vaktinde seslenir ezan 
Mevla’nın en büyük emaresinden 
Beş vakit huşuyla süslenir ezan

Yeşerir sineler ezan sesiyle 
Kehribar yüzlünün son bestesiyle 
Ufuk bulutlanır vecd kasesiyle 
Çoraklaşmış ruhlarda ıslanır ezan

Yâr ile hasbıhâl secdeye davet 
Ezgisi efsunlu eşsiz işaret 
Yanık yüreklerin aşkıdır evet 
Huda kapısından beslenir ezan

Ezansız anayurt hicrandır zahit 
Anlatamaz bunu kaside beyit 
Oku ezanı da duysunlar Seyit 
Bilal’den âleme seslenir ezan

Ben ezanla doğdum ezanla gülüm 
Ezanla yaşarım ezanla ölüm 
Ezansız vatan mı lâl olsun dilim 
Secde boşalınca hislenir ezan

Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________

Ezân Sesi

Fırtına kopuyor duada ruhum
Bir leyla aradım bakışı ela
Geceyle söyleşip ve dinliyordum
Kendime gelince sus verdim dile
Fırtına kopuyor duada ruhum

Vücudum yanıyor estikçe rüzgâr
İçimde uğultu ses yavaş yavaş
Gülde tomurcuk yok bülbüller de zâr
Bende de bir başka bambaşka telaş
Vücudum yanıyor estikçe rüzgar

Geceyi delince şu ezan sesi
Orkestra başladı karşı ki parkta
Sevdaya sevk etti hemen herkesi
Hüznüyle gözyaşı coştu şafakta
Geceyi delince şu ezan sesi

Ömer Ekinci Micingirt
----------------------------------------------------------

Cuma

Bu gün yine cuma âşk perde perde 
Yâr ile hasbıhâl bahane cuma 
Hakikat ihyâsı secdede serde 
Mi’râc-ı muhabbet cihâna cuma

Eşsiz mukaddime salânın sesi 
Bilal’ın sükûti tevhidin hissi 
Sonsuzluk feryadı her bir zerresi 
Günahlardan beri uyana cuma

Huşû hâleleri cumalı aşklar 
Beşerin bayramı cumayla başlar 
Aşkın inkılabı dökülür yaşlar 
Vuslat gülistanı duyana cuma

Cuma hakikatte İki hecedir 
Hayrettir seyirdir âşktır yücedir 
İstikamet dâva örtü gecedir 
Nâz niyâz mektuptur yârene cuma

Şuur sır tebessüm sığın ona kaç 
Aşksız kalplerimiz cumaya muhtaç 
Cürümlere zevâl ruhlara sertaç 
Güzeller güzeli yâr ana cuma

Cuma fikir hikmet ihsana mevsim
Gel tevbe edelim vasfına ersin 
De "affedicisin affı seversin"
Kelime-i tevhid imâna cuma

Gözlere sürmedir zemzemdir dile
Huzura yükseliş rütbe her kula 
Cumasız dertlere lokman nafile
Şifa ırmağıdır yanana cuma

Yüreğe ferahlık niyetlere fer
Kalbi secdeleyip huzuruna er
Sağanak sağanak rahmet çiseler
Şükrün bercestesi daha ne cuma

Cumasız duâsız âmel beş para
Cuma gözyaşıdır kalplere vara
Cuma ilticadır sevdadır yâre
Dua çiçeğidir canana cuma

Ömer Ekinci Micingirt


Sabah Namazı

Gök rayiha kokar zikreder sular 
Fecir Bilâllenir sabah namazı
Zikir şükür fikir cezbe huşular 
Sevda hilâllenir sabah namazı

Ermenin aşkıdır fecirde hüzün 
Selâhattinler âh saflar tek dizin 
Sizleri bekliyor gidin bir gezin 
Mısra celallenir sabah namazı

Ulucami Fatih âh Eyüp Sultan 
Cıvıl cıvıl kuşlar efsunlu mekân 
Semavat bahçesi ravza-i rıdvân
Ayyıldız allanır sabah namazı

Kalp ehli markatta seher vaazı 
Suskun güzellikler ruhumda sızı 
Lütfeyle Allah’ım affeyle bizi 
Yakarış dillenir sabah namazı

Şuur mevsimidir aklet vakti az
Hû hû sesleriyle eserken poyraz
Vuslat hasretiyle ağladım biraz
Seher Bilâllenir sabah namazı

Ömer Ekinci Micingirt




Secde

Götürür seccadem ölümsüzlüğe
Beş vakit gönülden kul olur secde
Çocuksu duygular saflar düzlüğe
Sırlı derinliğe dil olur secde

Secde titreyen el nefse hakimdir
Ruha şifa bulmuş lokman hekimdir
Dirlik düzenliktir yârden hükümdür
Kalp ehli hasbihâl hâl olur secde

Secde büklüm büklüm gizli geceden
Dizilir ayetler bin bir heceden
Huzur kalbe akar gelir Yüce’den
Dua pembe pembe gül olur secde

Uzak seherleri yeşerir içten
Zarafet renkleri çoğalır hiçten
Rahmet burcu burcu eser miraçtan
Bayrak cezbelenir al olur secde

Yürekler saflara divanda başlar
Edep sarnıçları esvapta yaşlar
Vakitler şakıyor koşun kardeşler
Miski amber buhur bal olur secde

Ömer Ekinci Micingirt




Aşka Uyanmak Namaz

Ruhta derine erip
Hiçliği sunmak namaz
Namazsız zaman harap
Hakka uyanmak namaz

En derûni şehâdet
Şükredip anmak namaz
Rükû secde din âyet
Sevda âhlanmak namaz

Aşikâre yakarış
Şeksiz inanmak namaz
Huşu riyâsız varış
Huzuru banmak namaz

Sen yâr’in ve seccade
İç döküp yanmak namaz
Sevda duygu âşk bâde
Beşte ıslanmak namaz

Sıyrılmak nefs bedenden
Secde arınmak namaz
Uzaklaşmak ben’ inden
Bir’e dayanmak namaz

Düşündün mü Bilal’i
Hasretle anmak namaz
Musikisi çileli
Çile giyinmek namaz

Vuslat i mgeli arkı
Burağa binmek namaz
Müslüman’ın renk farkı
Takva boyanmak namaz

Namaz cânan namaz yâr
Aşkta gezinmek namaz
Kurtuluşu fısıldar
Hûşu bezenmek namaz

Sonsuzluğa yönelip
Fıtrata dönmek namaz
Şeametle eğilip
Kefensiz konmak namaz

Yolculuklar o’na tek
Yoluna yanmak namaz
Secdelerle öpüşmek
Aşka uyanmak namaz

Ömer Ekinci Micingirt
_____________________

Namaz Dinin Direği

Vakitler bizi bekler
Yürü abdest alalım
Âşk bürünsün yürekler
Gelin namaz kılalım

Duâ âmin felâhı
Arz semaya salalım
Cuma günlerin şahı
Gelin namaz kılalım

Hicaz Bosna Maraş’tan
Kıble tek bir olalım
Tövbe isyan sil baştan
Gelin namaz kılalım

Sıra sıra artarda
Saf hizaya gelelim
Yan yana ve sırt sırta
Gelin namaz kılalım

Namaz ruhun pak rengi
Kalbi sükûn bulalım
Tadil erkân mihengi
Gelin namaz kılalım

Birlikte ve münzevi
Ağlayalım gülelim
Secde yâr ’la naz evi
Gelin namaz kılalım

Unutmayın Hira’yı
Şehadetim hilâlim
Secde gönlün sarayı
Gelin namaz kılalım

Tebliğ irşât ve hayat
Haddimizi bilelim
Namaz eşsiz hissiyat
Gelin namaz kılalım

İrfan idrak diriliş
İkram hem kalbi selim
Vuslat sonsuza eriş
Gelin namaz kılalım

“Namaz dinin direği”
Tefekkürde kalalım
Ubudiyet gereği
Gelin namaz kılalım

Ömer Ekinci Micingirt

Neden Namaz Kılmıyoruz

Tabi soruyu insan niçin namaz kılar, diye sorup yazımızda namazın hikmetlerini anlatmamız da mümkündü. Ama yüzde doksan dokuzu Müslüman olan ülkemizde beş vakit düzenli namaz kılanlarımızın sayısının azaldığı gerçeği bizi böyle bir soruyu sormaya yöneltti.

Şimdi öncelikle şu ayetleri okuyalım:

“Ey inananlar, sabır ve namazla Allah'tan yardım isteyin, muhakkak ki Allah, sabredenlerle beraberdir.” (2/153)

“İnanan erkekler ve inanan kadınlar, birbirlerinin velisidirler. İyiliği emrederler, kötülükten men'ederler, namazı kılarlar, zekâtı verirler, Allah'a ve Elçisine itâat ederler. İşte onlara Allah rahmet edecektir. Allâh dâimâ üstündür, hüküm ve hikmet sâhibidir.” (9/71)

“Onlar ki: Namazlarını sürekli kılarlar/aksatmazlar.” (70/23

“Kitaptan sana vahyedileni oku ve namazı da kıl. Çünkü namaz kötü ve iğrenç şeylerden alıkor. Elbette Allâh'ı anmak, en büyük ibâdettir. Allâh, ne yaptığınızı bilir.” (29/45)

“Âilene namazı emret, kendin de namaz kılmada sebat et. Biz senden rızık istemiyoruz. Seni biz besliyoruz. Sonuç takvâ sâhiplerinindir.” (20/132)

“Kendilerini ne ticaretin, ne de alışverişin Allâh'ı anmaktan, namaz kılmaktan, zekât vermekten alıkoymadığı erler. Onlar, yüreklerin ve gözlerin dehşetten tersine döneceği günden korkarlar.” (24/37)

“Onlardan sonra yerlerine öyle bir nesil geldi ki, namazı zayi ettiler, şehvetlerine uydular. Onlar kötülük bulacaklardır.” (19/59)

“İki yüzlü münafıklar, Allâh'ı aldatmağa çalışırlar. Oysa O, onları aldatır. Namaza kalktıkları zaman da üşene üşene kalkarlar, insanlara gösteriş yaparlar, Allâh'ı pek az anarlar.” (4/142)

“Namaza çağırıldığınız zaman münafıklar onu eğlence ve oyun yerine koydular. Düşüncesiz bir topluluk oldukları için böyle yaptılar.” (5/58)

“Suçlulara sorulur: Sizi şu yakıcı ateşe ne sürükledi? Onlar da şöyle derler: "Biz namaz kılanlardan olmadık." (74/41-43)

Şimdi de namazla ilgili onca hadisten buraya aldığımız birkaç hadisi okuyalım:

“Namaz dinin direğidir. Onu gereği gibi kılan dinini yapmış olur, onu terk eden de dinini yıkmış olur.”

“Kişi ile küfür arasındaki engel namazdır.”

“Namaz, benim gözümün nuru kılındı..”

“Namaza, aman namaza dikkat edin..!”

Şimdi de şu bilgilerimizi bir kez daha tazeleyelim:

Namaz dinin direğidir. Namazsız Müslümanlık eksiktir.

Namaz beş öğün ruhun gıdasıdır, kulun Rabbin huzuruna çıkışıdır ve O’na içini döküş fırsatıdır.

Tüm peygamberlerin hayatında namaz vardır.

Peygamberimizin, peygamberliğinin ilk yıllarından itibaren namaz vardır.

Namaz, Peygamberimizin gözünün nurudur.

Peygamberimiz vefat ettiği son ana kadar namazlarını kılmıştır.

Namaz, en zor şartlarda bile terk edilmemesi gereken bir ibadettir.

Ezanla geldiğimiz şu dünyadan dua niyetiyle üzerimize kılınacak cenaze namazı ile göçüp gideceğiz.

Peki tüm bu gerçeklere rağmen, insanımız namaz konusunda için gevşek davranıyor?

Bu sorunun cevabı olarak aklımıza gelenleri şöyle sıralayabiliriz:

İnsanımız namazın önemi hakkında yeterli bilgiye sahip değil.

Namazın günlük hayatımızı manen ve maddeten programlayan bir ibadet olduğunu bilmiyor.

Namazla ilgili bilgileri, onu eyleme dönüştürecek seviye ve güçte değil. Yani namazın farzıyyetine iman konusunda problemleri var.

Namaz ibadetinden çok daha önemli işleri (!) var, namaza vakit ayıramayacak kadar yoğun.(!)

Namaz ibadetini bir angarya olarak görüyor ve nefsine ağır geliyor.

Sonra kılarım, büyüyünce kılarım, kazasını yaparım gibi gerekçeleri var. (!)

Yüce Allah’ın “Doğrusu namaz, müminler üzerinde vakitleri belirlenmiş bir ibadettir” uyarısına ve beş vakit namazı belirleyen Peygamber uygulamasına rağmen; namaz vakitlerini belirleme konusunda kişinin kendisini yetkin görüp cumadan cumaya yahut keyfi yetince namaz kılması da pek çok insan için önemli bir sorun.

Namazı düzenli kılacağı bir aile, iş ve arkadaş ortamı yok. Peki böyle bir ortamın oluşması için çaba sarf ediyor muyuz?

Arada sırada kıldığı namazlardan alınması gereken manevî haz alınmadığından düzenli kılınması konusunda bir sâik yok.

Bütün bu açıklamalar ışığında düzenli namaz kılan bir Müslüman olmak için daha neyi bekliyoruz? Azrail’in kanat seslerini mi? Yoksa mahşere mi kaldı uyanması bînamazlarımızın?

Yazımızı Hz İbrahim as kalma bir Kur’ân duası ile bitirelim:

“Rabbim, beni ve zürriyetimden olanları namazı kılan yap; Rabbimiz, duâmı kabul buyur!” (14/40)
 
İletişim: micingirt@hotmail.com