KÂİNATIN EFENDİSİ




Kâinatın Efendisine

_________________________________________________


Hatemü’l-Enbiyâ Efendimiz (a.s.m.) gittikten sonra
âlemi İslam'ın ağız tadı bozulmuştur...
Allah cc sünnetinden ve şefaatinden mahrum kılmasın inşAllah.



Efendimiz

İnsanlığa şeref veren tek kelâm
Ne güzeldir s/öyle “salât-u selam”
Sîreti sûrette can efendimiz
Kur’ân, Aleyhissalâtü Vesselâm

[Ömer Ekinci Micingirt]

________________________________________________

   sesli tıklayınız>>>

Efendim

Vuslatım sen hasret sen tutunacak dalım sen
İklimlerin mânası ağız tadım balım sen
Sözlere sığdıramam sen eşsiz saadetim
Hâvf recâ sonsuzluğum umut istikbâlim sen

Ömer Ekici Micingirt
____________________________________


Kâinatın Efendisine

Senden uzak kaldı Veysin çölleri
Sahra çoban oldu gittikten sonra
Vâiz! Tez anlat tez gayri hâlleri
Bize bir hâl oldu gittikten sonra

Huşû duyulmuyor aşk sana muhtaç
Tekrar gel ne olur kucağını aç
Secdeden secdeye ağlaşır mirac
Dağ taş Bilâl oldu gittikten sonra

Her şeyde başkalık gül dalında kan
Sensizlik içinde mâna ve zaman
O günü özlüyor işte şu meydan
Zaman ihlâl oldu gittikten sonra

Seni hissedenler sessiz gülizâr
Sana söyleyecek sanki yüzüm var
Ey ebedî güzel ikliminde yâr
Hâl kıyl-ü kâl oldu gittikten sonra

Zihinler bulanık ifade boğuk
Mısralar sancı ye’s heceler eğik
El açıp koşsam da soluklar soğuk
Duygu aşk çöl oldu gittikten sonra

Zevk sefa dâhilden göz kırpar heyhât!
Raks eder sokaklar iffete inat
Yangına müptela sensiz her hayat
Edep pâyimal oldu gittikten sonra

Ümmet olabilmek âdemin şanı
Kölelik zapt etti bütün cihanı
Kulluğu kirlettti nefs-i zebânı
Kul kula kul oldu gittikten sonra

Muâsır medenî hep diri diri
Tabuta devrettik mihrab tekbiri
İhlâsta cüceyiz isyanda iri
Sekerât bol oldu gittikten sonra

Faran yamaçları sabâ bezenmiş
Yer göğe kasveti terk edip sinmiş
Dağın uğultusu vadiye inmiş
Dünya sefil oldu gittikten sonra

Cehâlet düzine belâdan belâ
Çılgınlık taptaze her yer Kerbelâ
Paslanmış düşünce sürüyor hâlâ
Kaç ihtilâl oldu gittikten sonra

Efendim gül yüzlüm hep hayâl kurdum
Bütün benliğimle coştum yalvardım
Yılları yıllara ekleyip durdum
Yok, meçhul oldu gittikten sonra

Şu renksiz vakitler hep seni arar
Ürperten dehşetli sahneler kalkar
Gazze’de Keşmir’de kan gözyaşı var
İdamlık yol oldu gittikten sonra

Göçmen kuşlar gibi sıralanırım
Aklıma düşünce paralanırım
Hüznünü duyunca yaralanırım
Gözyaşı zül oldu gittikten sonra

Senli tepelerde aradığım kent
Sensizlik ötesi bir acı kement
Bir kerecik daha n’olur teşrif et
Yol izmihlâl oldu gittikten sonra

Derin bir tahayyül meftunu yakar
Seni anlatamam acizim ben yâr
Hoş yürek sesleri belki de efkâr
Ney hasbihal oldu gittikten sonra

Sen Nebîyyi Mürsel sen hep yaşarsın
Mekke’de Uhud’daSîna’da varsın
Revâhanın hüznü beni de sarsın
Hissiyat lal oldu gittikten sonra

İki ayrı âlem ve ben çileli
Fecri vuslât sardı seni bileli
Dirilten bahar yok vâkit hileli
Sükût bülbül oldu gittikten sonra

İdrâk kemâl bulur seni överek
Senli vâhalarda can can diyerek
Bana gülüm gerek bana sen gerek
Aşk arzuhâl oldu gittikten sonra

Ömer Ekinci Micingirt

İsmin Anınca

Seni anlatacak kafamda nice
Mısralar çoğalır salavat ile
Hasret çağıltısı şiir söz hece
Bilal’in olsaydım seyitler ile

Yaş döken o kütük rahmete çile
Sana emin dedi müşrikler bile
İsmini anınca y/âr gelir dile
Sende yok olsaydım beyitler ile

Sen Mekke Medine Hira dağısın
Sen ki tüm beşerin sığınağısın
Sen yüce huyların sağanağısın
Seni anlatamam naatlar ile

Ömer Ekinci Micingirt

_____________________________

Öyle Özlüyorum ki

Acılarım gözümde saklanmışlar kendince
Sessiz sessiz tekleyip öyle özlüyorum ki
Gecelerim terk etti gündüzler de gidince
Zamanı itekleyip öyle özlüyorum ki

Yer gök garip dağınık inliyorum kederden
Ümitsizlik yok hâşâ ümit varım ben yârdan
Hislerim pek karmaşa belki yazı kaderden
Sabrımı yedekleyip öyle özlüyorum ki

Avuçlasam "keşke" yi her dem etsem temaşa
Yapayalnız gizlice el ele ve başbaşa
Benim olur kâinat yedi kat baştanbaşa
Takatsiz emekleyip öyle özlüyorum ki

Sen gittin ya efendim kurbanlar pare pare
Gözyaşı öbek öbek mahzun mazlum biçare
Sen gönüller sultanı sen kandilsin ne çare
Bir teselli bekleyip öyle özlüyorum ki

Sevdalar diyarına koşturdum adım adım
Yara bere her taraf boğuluyor feryadım
Yürüyüş yollarına öksüzlüğe ağladım
Yaşıma yaş ekleyip öyle özlüyorum ki

Ömer Ekinci Micingirt

____________________________________

Seni Düşündüm

Bir ağır yolculuk azgın sularda
Yüzerken sultanım seni düşündüm
Şeref ver rüyama gel uykularda
Sendedir gümanım seni düşündüm

Hüznün bestesiyle yolun gözlerim
Kurudu gözyaşım soldu gözlerim
Kokunla bezenen terin özlerim
Kavruldu her yanım seni düşündüm

Mecnundan beter ki benim hikâyem
Karıştı hicrana gitti sermayem
Bir tatlı hoş sâda en büyük gayem
Verene kurbanım seni düşündüm

Ömer Ekinci Micingirt

_____________________________

Medine

Ab-ı hayat çağıldıyor
Firdevs gizli Medine’de
Hû sesleri uğulduyor
Cennet yüzlü Medine’de

Engel yoktur niçin neden
Büyük küçük beden beden
Mecnun olur gelen giden
Cennet yüzlü Medine’de

Bin bir eda sathı güzel
Okçuların methi güzel
Uhud Dağı fethi güzel
Cennet yüzlü Medine’de

Gelen gider veren alır
Kimi gider kimi gelir
Tekrar nasip Allah bilir
Cennet yüzlü Medine’de

Akın akın perde perde
Ger gök coşmuş yâr var serde
Aşklar başlar her seferde
Cennet yüzlü Medine’de

Ömer Ekinci Micingirt

-------------------------------

Hicâz Mevsimi

Bu gün takvimlerden hicâz mevsimi
İçim alev alev üter beynimi
Sahile yaklaştı o eşsiz gemi
Bayram arafesi gözlerde yosun
Hakk’ın habîbine gelmiyor musun

Müjdeli belde hem büyülü durak
Hüznün coşkunluğu çöktü yine bak
Hak ferman eylemiş öteyi bırak
Ezânlar sahici gözlerde yosun
Bilâl-i Habeş’e gelmiyor musun

Mîkat dilencisi ölesiye ben
Mübârek beldeye gel der var eden
Ümit bavullayıp kavuşsak tezden
Hilal’in sadâsı gözlerde yosun
Huzuru İslam’a gelmiyor musun

Turnalar misali gülü hecele
Gül yoksa gün öksüz ağla gecele
İsmini cezbele ruhun yücele
"Cennet bahçesi" âh gözlerde yosun
"En Sevgiliye" sen gelmiyor musun

İnsanlık şurası pek uhuvveti
Ümmetin sevdası samimiyeti
İbrahim dedemin son emâneti
Hacerü’l-Esved âh gözlerde yosun
Mekân-ı mahşere gelmiyor musun

Ulvi sabırsızlık yolculuk başlar
Her renkten her ırktan Arap Habeşler
Bir hedefe koşar cümle kardeşler
Hüznü seyreylerler gözlerde yosun
Nebiler şahına gelmiyor musun

Sırat-ı müstakim ahval-i beşer
Nihayetsiz sofra âdeti îşâr
Diriliş şehâdet hayra koşar şer
Keşke sayfaları gözlerde yosun
Nur yüzlü diyara gelmiyor musun

Mekke hem Medine hikmet hâlesi
İlelebet yanan vecd meş’alesi
Ümmetin kurtuluş mücadelesi
Lebbeyk nağmeleri gözlerde yosun
"Ashabı güzin"e gelmiyor musun

Minber mihrap kütük hârım orada
Çokluğum yokluğum varım orada
Hasretim gurbetim zârım orada
Aşkı hüzzamlarlar gözlerde yosun
Mukaddes beldeye gelmiyor musun

Sıddıklar diyârı mânevi yarış
Sırat-ı müstakim imâna varış
Tılsımlı bereket secde yakarış
İblise taarruz gözlerde yosun
Tâif’e Hayber’e gelmiyor musun

Ne büyük bir mânâ sadâlara ses
Yârine koşuyor çığlıkla herkes
Aşkın sahibine mesteyleyen his
Kalplerde kor ateş gözlerde yosun
Cebel-i Arafat gelmiyor musun

"“Lebbeyk, Allâhümme Lebbeyk" âşk yeri
Âşkın coğrafyası ezelden beri
Ümmetin mukaddes arzuhâlleri
Dillerde aşk sesi gözlerde yosun
O eşsiz diyara gelmiyor musun

Ömer Ekinci Micingirt

_____________________________

Hac Arafattır

Arafat’ta vakfe ânı
Duran neylesin cihânı
Lebbeyk Allahümme lebbeyk
Varan neylesin cihânı

Din gününün maliki O
Kâinatın hâliki O
Lebbeyk Allahümme lebbeyk
Yâren neylesin cihânı

Tesbih tahmid tehlil tekbir
Derde deva mütekkebbir
Lebbeyk Allahümme lebbeyk
Gören neylesin cihânı

Mülk O’nundur rahmet O’nun
Ol Muhammed Ahmet O’nun
Lebbeyk Allahümme lebbeyk
Soran neylesin cihânı

Tedbir takdir kaderini
Kalbe âşkın çadırını
Lebbeyk Allahümme lebbeyk
Kuran neylesin cihânı

Altınoluk hizasına
Candan Hakk’ın rızasına
Lebbeyk Allahümme lebbeyk
Giren neylesin cihânı

Gül yüzlümün sadası var
İlk peygamber dedesi var
Lebbeyk Allahümme lebbeyk
Torun neylesin cihânı

O yakar mı hiç kulunu
Nefsin yerlere çulunu
Lebbeyk Allahümme lebbeyk
Seren neylesin cihânı

Her buyruğu ruha tattır
Buyurdu "Hac Arafattır"
Lebbeyk Allahümme lebbeyk
Eren neylesin cihânı

Alıp kulluk rütbesini
Can Ahmetin hutbesini
Lebbeyk Allahümme lebbeyk
Deren neylesin cihânı

Ömer Ekinci Micingirt

---------------------

Umre

Tevhid vuslat ziyâret
Mukâddes yol işaret
Muâzzam bir ibâdet
Sa’y âşk ram olmak emre
Ölmeden ölmek umre

İhyâ olmak bir olmak
Teskin olup var olmak
Lütfûna mazhar olmak
Teslim olmak mimara
Ölmeden ölmek umre

Mansıp yoktur mikat var
İhrâm mânevi rüzgâr
Lebbeyk bütün şarkılar
Kâbe dört mevsim cemre
Ölmeden ölmek umre

Kısmet belki seneye
Ubudiyet haneye
Huzuru şahaneye
Ve kalpleri tamire
Ölmeden ölmek umre

Telbiye recâ müjde
Kabul Mevlâ’ya secde
Mekke geliyor vecde
Ömür katıyor ömre
Ölmeden ölmek umre

Arza yükselir alın
Hidâyeti kulların
Zemzem yeri suların
Mâbûd-u bilmek ümre
Ölmeden ölmek umre

Ömer Ekinci Micingirt

----------------------

Bizim Şarkımız

Besmele ırmağı ıtrinin şanı
Bilal’in sesidir bizim şarkımız
Lisanı hâl ile vecdin divanı
Leylanın süsüdür bizim şarkımız
Vahdet ülküsüdür bizim şarkımız

Seyreyle kainat bize vuruldu
Lebbeyk akşamına söze vuruldu
Hasret ağıtları köze vuruldu
Hakkın hecesidir bizim şarkımız
Kadir gecesidir bizim şarkımız

Sanma ki bulutlar dertsiz kuşları
Rahmet gözyaşları yaz güz kışları
Bizle soluklanır köşe başları
Secdenin sesidir bizim şarkımız
Aşkın ötesidir bizim şarkımız

Ömer Ekinci Micingirt


_____________________________



Gül Yüzlüm

Yüzün görsem rüyamda elin sürsen başıma
Mücrim yüzüm nurlanır kurtulurum kasvetten
Gözüm gönlüm açılır neler girmez düşüme
Cemaline kurbanım yakma beni hasretten

Ömer Ekinci Micingirt

_____________________________

Şefaat Sultanım

Kokuna hayranım
Hasretim gül yüzlüm
Yoluna kurbanım
Şefaat Sultanım
Yoluna Kurbanım

Bayramın bayramım
Gam keder her anım
Yokluğun üryanım
Şefaat Sultanım
Yoluna Kurbanım

Virandır dört yanım
Yaslıdır Kur’an’ım
Ulvîdir çıbanım
Şefaat Sultanım
Yoluna Kurbanım

Geçmiyor zamanım
Kalmadı dermanım
Sendedir gümânım
Şefaat Sultanım
Yoluna Kurbanım

Mecruhum viranım
Masiyet harmanım
Tabuttur yârenim
Şefaat Sultanım
Yoluna Kurbanım

Yokluğun amanım
Garibim cananım
İmanın imanım
Şefaat Sultanım
Yoluna Kurbanım

Ömer Ekinci Micingirt

---------------------------------------

Allah De

Zevki sefa bir yana
Gel Allah de Allah de
Kalbin bağla Yezdan’a
Dil Allah de Allah de

Şereflensin nefesin
Arşa çıksın nur sesin
Dilsiz misin sen nesin
Lâl Allah de Allah de

Kuşlar hu hu ötüşür
Güller yanar tutuşur
Sesin arşa yetişir
Bil Allah de Allah de

Yer gök zikirle inler
Allah derler tüm dinler
Kör şeytanı kim dinler
Gül Allah de Allah de

Zaman gelip geçmeden
İmam boyun ölçmeden
Bu diyardan göçmeden
Öl Allah de Allah de

Hayat oyun bilmece
Belki de son bu gece
Kulluk müthiş derece
Kal Allah de Allah de

Dalma Ömer uykuya
Dağa semaya suya
Gelmeden sonsuz rüya
Dal Allah de Allah de
Kul Allah de ya Allah

Ömer Ekinci Micingirt

________________________

Müslüman’ım Müslüman

Ezân ile doğmuşum
Süvariyim atlıyım
Karanlığı boğmuşum
Biâtlı beratlıyım
Hakk’a kulum ben beyim
Berat yoksa ben neyim

İnşallah kâmil imanım
Müslüman’ım Müslüman

Işık tutar zamana
Gül Ahmet’im şefaat
Kavuşmuşum imana
Sana selâm salâvat
Geldik âhir zamana
Sensin gerçek aşk mâna

Müslüman hür çocuğum
Tespihteki boncuğum

O’dur benim muradım
Fark eyleyen bahtiyar
Âdemdir diğer adım
Gül Ahmet koku yayar
Hak dava çile derdim
Kalbi dudağa verdim

İnşallah kâmil iman
Müslüman’ım Müslüman

Mevla’nayım barışım
Gerisi hezimettir
Yunus Hakk’a varışım
Erenler ganimettir
Doğruluk ibadettir
İmân eşsiz nimettir

Müslüman hür çocuğum
Tespihteki boncuğum

Hira Bosna Sina’yım
Şehitlerde kınayım
Hakikatten yanayım
Hak dinde bir daneyim
Ömer amca mutluyum
Şefaat umutluyum

İnşallah kâmil iman
Müslüman’ım Müslüman

Ömer Ekinci Micingirt


--------------------------------------------------------

Sen Varsın

Bozuldu sen gideli kâinatın dokusu
Alev alev sokaklar kalpler kırık gözler yaş
Ne gül açar ne gonca ne de gülün kokusu
Tekrar dikildi putlar tekrar yanıyor ateş

Dayanılmaz özlemin yok mu bunun ilacı
Ah be olup bitenler, gizli gizli hislendim
Onca yüz bin seneler sensiz olmak ne acı
Esvapları düşünüp gözyaşıma yaslandım

Sanki boş kadavrayım her halim çözülüyor
Ümitsizlik mi desem hâşâ değil yok canım
Su dövdüğüm günlerim galiba süzülüyor
Hoş benimki vesvese sen varsın ki sultanım

Ömer Ekinci Micingirt

_____________________________


Kimim Var

Sen ümidim sen yolum sen şefaat kapısı
Hüznü senden öğrendim taşa çaldım yeisi
Kâinatın baş tacı âlemlerin reisi
Gül yüzüme gül yüzlüm sen bana gülmez misin

Medar-ı iftiharı kâinatın ey nebi
Yaşamımın gayesi varlığımın sebebi
Ammar’ı sümeyye’yi düşündüm de zeynep’i
Gül yüzüme gül yüzlüm sen bana gülmez misin

Kaç asırdır bu hasret asırlardır sensizim
Tahammülüm tükendi ruhum darda yol uzun
Nasıl girdaptayım yâr kurtar beni sonsuzun
Gül yüzüme gül yüzlüm sen bana gülmez misin

Ne aliyim ne ömer ne de dostun bilal’im
Hesaplarım çok ağır tuzaktadır hilâlim
Senden başka kimim var gülümse ki gülelim
Gül yüzüme gül yüzlüm sen bana gülmez misin

Ömer Ekinci Micingirt

_____________________________

Keyfi Gelsin

Şefkat ırmağından akıver
kardeşlik türküsü söyle
gidemesen de el salla hüznün diyârlarına
el salla mektup yaz koş
koş ki keyfi gelsin

S/onsuzluk tabakatına imgeleri hasret düşür
vuslatın farkına var bir âh çek derinden
ya da çevir yokluklara bütün olanaklarını
erteleme el salla, ısıt ruhunu ağlat üşüt
hira’lan, emrindeyim izindeyim efendim de

onun olmadığı gölgeleri gölge sayma
her sabah onun ismiyle karış
baş döndüren musikili ahenge
o’nu düşün yetimlerini, bilal’ini hatırla, zeyd bin harise’yi
o’nu düşünmek ne güzel, ne güzel gülleri ne güzel öyle
gülüşlerini ona sakla en güzel şeylerini
ona sun ona arz et, ona arz etki
keyfi gelsin

sofrada onu hatırla, az ye az konuş şükre koş
yetimler çarşısını dolaş, unut senden kalan ne varsa unut
onu hatırla onu kokla öğrenci ol ona
defterini göster öğrenciliğini fark ettir
hep erken kalk çok erken
onsuzluğun ıstırabını yudumla
bekle onu hep bekle gelir bir sabah kim bilir
hasret cihetiyle tekrardan bir âh çek, âh efendim âh de
mahzun mazlum gözlerle yaş dök
iki damla belki iki damla yaş vesile olur
düşürür senide sevda ırmağına
hiç düşündün mü ona ilticayı
düşün düşün ki
keyfi gelsin

mısraları öp ona yazılan bütün şiirleri
boynunu bükerek nefse celallen, küfrü bozguna uğrat
cürmün heykellerin yık temizlen
yıkan bir bebek gibi çığlık at
dupduru samimi pirüpak çığlık at ki
keyfi gelsin

varlık gözlüğünü çıkarmayı dene
hiçliğe koş hiçliğin tutsağı ol
kandil akşamlarına koş, yıka gözlerini
benlik yelkenini indir dibine kadar
ıslak bir seccade bırak ardın sıra
iklimin çatlak kıvrımlarına yağmur ol yanan yüreklere
göz kapaklarını kapama seherlerde
yeşersin buharlaşsın ezan sesiyle
göğsün sol yanına hû hû saliseleri vursun
şefkatin zembereğine vursun ki
keyfi gelsin

sevdalan aşkı onda tat, onsuz vakitlere ağla
o olmasaydı aşk olur muydu bulut gürler
su şakır mıydı, söyle he şakır mıydı
âşk onun adı,ona aşık ol aşkı onda tat
ona âşık ol ki aşkın aşk olsun
aşkın aşk olsun ki
aşkın keyfi gelsin

emirlerini kucakla, seslenişi seyret
idrakince uykusuz kal gözlerinde kan yüreğinde yan
emanete sahip çık sözünde dur ahdini bozma
pervane ol mecnun ol kul ol
merhamet ol şefkat ol ümmet ol
ümmet ol ki keyfi gelsin
kainatın efendisi
merhamet abidesinin

Ömer Ekinci Micingirt
__________________________________


Yetiş Efendim

Gönüller susamış aklım kördüğüm
Duygular figanda yetiş Efendim
Gaflette kalp gözü yoktur gördüğüm
Hasretim cemalin müthiş Efendim

Dünya sensiz kuyu bacası dardır
İnsanlık çıldırdı tahammül zordur
Davada zorlandık ümmetin hordur
Vicdanlar yanıyor ateş Efendim

Gözlerim sis duman yaralı yürek
Namazlar suç olmuş devrilmiş direk
İslam kabul ama namazsız gerek
Nemrutlar çoğaldı yetiş Efendim

Güller sensiz mahzun bülbül divane
Sokaklar çapkınca ruhlar virane
Cami ağlaşırken oynar meyhane
Bülbüllere yasak ötüş Efendim

Ömer Ekinci Micingirt

_______________________________

Yandığım

Nur yağdırıp karanlığı alt ettin
Gül yüzlü kokular bandığımsın sen

Çölü vahşileri af irşat ettin
Göz nurum inancım kandığımsın sen

Mekândan mekâna yollar kat ettin
Tevhit dâva miraç andığımsın sen

Şefaati ümmetine vaat ettin
Tevbem hüznüm ümit sandığımsın sen

Aşk yağdırdın âşıkları şâd ettin
Kavgam aşkım duâm yandığımsın sen

Ömer Ekinci Micingirt

__________________________________



Canım Peygamber

Sensiz yer gök mahzun suskun beş kıta
Kan yağar ümmetin avuçlarına
Mahlûkat yaş döker sensiz hayata
Kokun sal kalbimin ta içlerine

Ve idrak ötesi nur sözlerinden
Vazgeçmem vazgeçmem vazgeçmem hâşâ
Beni de öyle say öksüzlerinden
Kıstır yanağımdan başımı okşa

Senli her tebessüm ebedin nuru
Seni hissedenler şad olur ancak
Sen çöle dökülen aşkın yağmuru
Aşk ile o yağmur tekrar yağacak

Gül yüzlüm sen nerde hayâlim nerde
Gam keder üzüntü hep seni sordum
Başını koyduğun kuru hasır da
Cehlime bürünmüş ne soruyordum

Taşlar ağladılar taşlara inat
Acı yedi boğum yaş misk-i amber
Bu garip ümmetin kime emânet
Kavuşmak ne zaman canım peygamber

Ömer Ekinci Micingirt

____________________________________

Keşke
Yüzünü ar ile iktifa edip
Kalbi arı-duru, kaptırma kire
Hayrete gerek yok edeptir edip
Müsvedde sözleri yayma kültüre

Ruhu iğdiş eden çarşıları bil
Erdemsiz kavgalar kavgaya engel
Keşke’yi fark etmek ip’ine çengel
Sımsıkı bağla ki yâr’e götüre

Ömer Ekinci Micingir

_____________________________


Kurban

Sen izâhsız bir sevda hak renklerin alısın
Hakikat numinesi azamette âlisin
İçime düşen meltem kurbanlar sana meftun
Sen kutlu bir silsile sen balların balısın

Ömer Ekinci Micingirt

____________________________________


Aşkıyla Sarhoşum

Dalga dalga mehtap baktım yüzüne
Bu gün ben bir hoşum deyme keyfime
Tılsımlı tebessüm daldım hüzüne
Aşkıyla sarhoşum deyme keyfime

Nakış nakış ruhum nazar bitince
Son buldu seherde horoz ötünce
Çorbalar dualı kaşık atınca
İçmişim bir hoşum deyme keyfime

Edep büklüm büklüm vefa yerinde
Şeytan esir olmuş yok içlerinde
Çaylarda demlenmiş içtim serinde
Ruhumla doymuşum deyme keyfime

Bu nasıl güzellik gelgelli töre
Sahabe bakışlı ermişler sırra
İstikbal burdadır burda tek çare
Âşıklar bulmuşum deyme keyfime

Bu dünya fanidir faniler duyun
Köpükten saltanat sırlı bir oyun
Kadem bastım sırra değişti huyum
Ölmeden ölmüşüm deyme keyfime

Mahşer uğultusu gelmez gülmeye
Öldürdüm ölümü geldim ölmeye
Yeterki kul hakkı Ömer gelmeye
Helâllık almışım deyme keyfime

Ömer Ekinci Micingirt

Keşke

İçimde bir hoşluk çekip gitmeye
Hangi ecel yeter ömrü tatmaya
Kalb-i ehli ile kımıldatmaya
Aşk şehriyarına geliyor musun

İstiğfar mağfiret çıkış yoludur
Nazar-ı hikmetle bakış yoludur
Küfrün sancağını yıkış yoludur
Aşk şehriyarına geliyor musun

Sevda nedâmettir dönüş emektir
Geçmişi telafi keşke demektir
Sâni-i Zülcelâlin dostları haktır
Aşk şehriyarına geliyor musun

"Keşke" bir kâinat ilâhi sırdır
Tefekkür terbiye iman aşk nurdur
İrşat tebliğ davet emrinde vardır
Aşk şehriyarına geliyor musun

Bütün maksatlarım kaldı içimde
Nice dirilişler öldü içimde
Kim bilir istiğfar n’oldu içimde
Aşk şehriyarına geliyor musun

Ömer Ekinci Micingirt

_________________________________


Gözleri vurdu

Kavradı ruhumu feryadım durdu
Emsali olmayan sızı bıraktı
Kırgın bakışıyla gözleri vurdu
Ah deyip içlendim içimi yaktı

Uhrevi buğulu çocuk yüreği
Yanan yüreğimde sürprizler saklar
Belki bu yanmalar aşkın gereği
Şiir tulû eder sözü yasaklar

Beni hep o sarar susku rengârenk
Seherin bağrında yer gök uyanır
Nasıl anlatayım bu başka ahenk
Bilmem titrek kalbim nasıl dayanır

Ömer Ekinci Micingirt

______________________________________


Evladı Resul

Ben bir veli gördüm pek yüce soyu
Zafer her bakışı vâkur heybetli
Yaratana âşık mârifet huyu
Asrın asâleti zamanın kutbu

İrfan kemal giyer o hep gülünce
Tefekkür taçlanır hatme olunca
Cezbeler uçuşur nazar gelince
Asrın asâleti zamanın kutbu

Evlad-ı Resul o eşsiz emânet
Mukaddes kelâmı sırra giden hat
Dilden kalbe akar sıdk âşk sadakat
Asrın asâleti zamanın kutbu

Nakış nakış irşat hemen her yerde
Nefis aynadadır yırtılır perde
Keşke yudumlanır âşk verir derde
Asrın asâleti zamanın kutbu

Ömer Ekinci Micingirt
_______________________________

Gerekir

Halk için hak için aşk için yaşa
Hisli yüreklere izzet gerekir
Bir baştan bir başa gardaş gardaşa
Birleşip bir olmak bizzat gerekir

Ben değil bizlerin huzuru olur
Hiçliğe varanın Hızır’ı olur
Kem gözden uzak dur nâzarı olur
Kula o yakışır azat gerekir

Su gibi sözlerim döküverdim hep
Mâsiva önüne çöküverdim hep
Mısra’ya cürmümü ekiverdim hep
Bir nebze izâha tezat gerekir

Dünü zâyi ettik bugüne varım
Epeyce karanlık zararım kârım
Dörtlüklere vuran bir tövbekârım
Keşke çorbasına lezzet gerekir

Şiir çobanıyım çıkmışım dağa
Şâir denilir mi bilmem ahmağa
Sığınmışım Bilal yüzlü toprağa
Ben\’i benden alan bir zat gerekir

Ömer Ekinci Micingirt

________________________________

Sultanım

Aklı irâdeyi attım da geldim
Cürümler önüme geldi sultanım
Gâm keder üzüntü sattım da geldim
“Keşke”ler yârenim oldu sultanım

“Veliyyen murşidâ” sevginin bendi
Semerkand ereni Şâh Nâkşıbendi
Siz ümmete ışık, ümmetin dini
Seyyid Abdulkadir Gâvs-i Geylani

Ümmet sizinledir kovsanız bile
Bu hayat bir hâyal belki aşk çile
Hakikat hâl ile gelmiştir dile
Nazar aşk bambaşka hâldi sultanım

Sizle idrâk ettik yüce divânı
Gönüller sultanı Şeyh Gücdevani
Kulluğun ziyneti gözyaşı şanı
Gönüller sultanı İmam Rabbani

Dirilten deryâya daldık sizinle
Çilenin zevkini aldık sizinle
Aşk ile hizâya geldik sizinle
Sofiler Şems’ini buldu sultanım

Vereni görmekte zikreden beyin
Hikmet ehli sizler ârifi billah
Marifet yiğidi Halid Zülcenaheyn
Teslim abidesi Seyyyit Abdullah

İrem bahçesi hû dirilten bahar
Keşke nidâları peşinden rüzgâr
Küfrün gayyâları hâşâ ne arar
Rahmet bulutları saldı sultanım

Aşk bir yanıştır hay varır Allah\’a
Tevbeler kulluğa çağrı nidâsı
İcâzet aşığı Şeyh Seyyid Taha
Sultan Sibgatullah Seyyit Arvasi

Gayrisi aslında şeytana secde
Çöl kokan yüreğim gelmiştir vecde
Siz hakka giden yol tövbe var hac’da
Hüznün deryasına daldı sultanım

Doldur sofi çayı oku ilahi
Hâl makama göre yönel fıtrâta
Şeyh Abdurahman-i işitir Tâhi
Şeyh Fetullah rehber hak hakikate

Gerçek bu ben beni arayamadım
Bilmem ki ömrümü nere yamadım
Kendimi kendimden koruyamadım
Şefkat nazarıyla güldü sultanım

Tasavvuf yol töre teslimiyet din
Başkası aslında bir yalan handır
Muhabbet ırmağı Şeyh Diyauddin
Lütûftur Haznevi bize ihsândır

Lütûflar ihsana emeğe gelir
Kimisi çorbayı yemeğe gelir
Kimisi pişmanım demeye gelir
Âh, yine gözlerim doldu sultanım

Makâm-ı Rabbâni, cedd-i pâki hem
Cezbeler uçuşur aşk çeşit çeşit
Gavs-ı Azam Seyyit Şeyh Abdulhâkim
İrşat fedaisi Muhammed Raşit

Yaş döküp diz çöküp hisleniyorum
Semâvi bahçede besleniyorum
Senli hatmelere yaslanıyorum
Gözüm yollarında kaldı Sultanım

Sır ifşâ zân cürüm sizlere ayan
Gavs-ı Sâni Seyyit Abdulbaki cân
Efendim sultanım yoluna kurban
Siz yokken kâinat çöldü Sultanım
Hak geldi ve batıl öldü Sultanım

___________________________________

Kapındayım

Vuslat takdirine ermekse şâyet
Yaşam süresince dosta itaat
Vefa fedakârlık ölümsüz sanat
Keşke biriktirdim sultanım himmet
Bütün varlığımla yolundayım hem
Geldim kapındayım cürmüm ve heybem

Büyülü bu meydan efsunlu adet
Evler aşk meclisi sevda ibâdet
Bu nasıl bir yanış bu ne celâlet
Âşıklar elçiler ezel ve ebed
Bütün varlığımla yolundayım hem
İşte kapındayım cürmüm ve heybem

Gözyaşı ırmağı renk renk icabet
Vuslat yolcuğu başlar mı kısmet
Teslimde aksağım sultanım affet
Sendedir her desen sendedir saffet
Bütün varlığımla yolundayım hem
Geldim kapındayım cürmüm ve heybem

Gözlerim avluda âhengi mabet
Cezbe nağmeleri hu hu şehâdet
Gölgene yaslanan her can selamet
İster halvet eyle ister selam et
Bütün varlığımla yolundayım hem
İşte kapındayım cürmüm ve heybem

Evlad-ı resul siz, siz nurlu ümmet
Sizde o pak kalpler sizde mürüvvet
Sizlerin sükûtu derin muhâbbet
Sizde sıdk sadâkat sizde kerâmet
Bütün varlığımla yolundayım hem
Geldim kapındayım cürmüm ve heybem

Cezbeler hıçkırık sükûtlar naat
Tövbeler gözyaşı hatmeler rahmet
Sohbete geçilir başlar sahavet
Ey asrın güzeli sultanım heyhat
Bütün varlığımla yolundayım hem
İşte kapındayım cürmüm ve heybem

Ömer Ekinci Micingirt

______________________________

Kurbanım

Yolculuğum bir daha
Kurbanım nefesine
Çıkabilsem sabaha
Meftun oldum sesine

Kalpler aşkla dirilir
Fikriyatlar durulur
Sana gelen hür olur
Ökçe olsam mesine

Durak durak can durak
Semerkanda son durak
Geldim nefsi yırtarak
Keşke derecesine

Ömer Ekinci Micingirt

__________________________________

Hizmet Nimettir

Coşkun sular gibi koşun bu sese
Yediden yetmişe yayın herkese

Zerreden kürreye yol perde perde
Kalben ruhen fikren ahenk her yerde

Apayrı bir feyiz ova dağ dere
Ezelden ebede yürü o yâre

Tevbe dirilişi hû beste beste
Hummalı faaliyet hemen herkeste

Edebi sefer bu ve ulu sâda
İnkişaf etmiştir bütün dünyada

Oba ova dere vadi gül çiçek
Hakikat yolunda şafak sökecek

Sünnet ehli düstur şecere nettir
Aşk ile buyurmuş “Hizmet Nimettir”

Ömer Ekinci Micingirt



_____________________________________

Serhendi

Çöl kokan dudaklar aşkla ıslanır
Susuz dimağlara zemzem Serhendi
Takva cilalanır şuur süslenir
İrfan risalesi hemdem Serhendi

Tevhit inkişafı tecelligâhı
Sancağın menzili mecnunun ahı
Manevi miracın aşk kıblegâhı
İrfan risalesi hemdem Serhendi

Tefekkür mertebe ubudiyet var
İhsan denge hâli mihenge düşer
Giden gelen mesrur hayra döner şer
İrfan risalesi hemdem Serhendi

Hatme aşk tefekkür kefen teneşir
Cömertlik saadet hayrata koşar
Tevbe kapısından ruha ulaşır
İrfan risalesi hemdem Serhendi

Vuslatın tan yeri keşke’nin eli
Büyük cihatlara sefer döşeli
Münacata niyaz hû işlemeli
İrfan risalesi hemdem Serhendi

Ehlibeyt irfanı yolun güzeli
Edeple örülü sükût bezeli
Firdevs’i bakışa nazar yazılı
İrfan risalesi hemdem Serhendi

Yârin aşıkları hû hû iniler
Nakış nakış cezbe şiir maniler
Ses verin kurbanlar duyun fâniler
İrfan risalesi hemdem Serhendi
Sonsuza sevdalı yerden Serhendi

Ömer Ekinci Micingirt

______________________________

"Herkes bir gün tevbenin idrakine varacak;
o gün tevbe olmayacak." [Micingirt]
____________________________________

Müthişti

Ne zaman tövbeyle yüz yüze gelsem
Henüz erken diyor bu küflü zaman

Nereye döndümse günah sesleri
Bilmem ki gelir mi hüzünlü irfan

Mecnuna dönmüştüm kervan ayarsız
Dört yanım karanlık kuytu sis duman

Bayıra yaklaştım vakit ikindi
"Keşke"ye sarıldım eğildi eman

Kusuru itiraf tevbe istiğfar
"Hayırla geldiniz" buyurmuştu cân

Ayrılık vaktiydi mor poyraz eser
“Ya Rab ben pişmanım “müthişti o an

Ömer Ekinci Micingirt


___________________________________

Nazarın Gizemi

Bu bendeki neşe sevinç aşk senden
Gözlerin gizemi aklımı çeler
El verip çıkardın küflü mahzenden
Hem yaşanmışlıklar kimi örseler

Şükrümü öperim seni bulduysam
Dokunur ruhuma rengi simanın
Ne zaman bir yerde adını duysam
Çığlığı olurum sensiz zamanın

Yelken açıyorum masumca her an
Coşkulara doğru "keşke"li yorum
Ne güzel yaratmış seni yaratan
Sensiz engelleri lanetliyorum

Ömer Ekinci Micingirt

___________________________

Pişmanım

sofralar
lezzetin çorbaları çorbanın sofraları
tabakları yârenlik yüreklere çarpıyor
İçim içime sığmıyor

tevbeler keşkeler kurbanlar
buhara tomurcukları
hiçin iksif fısıltıları
mırıldanışlar ve
cezbeler

ölünün dirilişi
her düvelden diz çökmüş
göz göze gelme umudu
ve artık buğulu gözler
yenilenmeler seherin
doğuşuyla

nasıl tarif edebilirim ki
nasıl anlatabilirim
acizim efendim

heybetini şefkatini celaletini
nasıl anlatabilirim ki
seni sevmek seni görmek
ne güzel efendim
ne güzel öyle

Ömer Ekinci Micingirt

_______________________________

Tut Elimden

Gözyaşlarım ateşinde yeşerir
Mecnun gibi boş dağlara ağlarım
Dilim ucu dört bir yana dem verir
Yokluğunu yokluğuma bağlarım

Gülüşlerin merhem olur yarama
Engebeler engebeyi öteler
Samimiyet büyük vuslat var ama
Yokuş biraz aşılmıyor tepeler

Gözlerimi gözlerinle boya can
Vakit çöküp yakınına varmışım
Bu aç ruhum güzelliğe doya can
Sensizliğin kollarında durmuşum

Son şafakta nazarına al beni
Korkarım ki başka köye koyarlar
Tut elimden efkârıma sal beni
Sen almazsan sensizlikte yuyarlar

Ömer Ekinci Micingirt

___________________________________

Sensizlik

Gövdem alev ateş yürekten yufka
Gözlerin nazârı uyuyan zaman
Muhabbeti vurur görünmez ufka
Öperim keşkeyi başka yazamam

Dönen uçurtmalar gibi kelebek
Cürümler ufalar cezbenin sesi
Deli haykırışı duyulur tek tek
Katmerli meçhuller âşk silsilesi

Ömer Ekinci Micingirt

__________________________________

Tevbe

Çok gözyaşı gerek senin için yâr
Sıdk ve ihlâs ile eyle tövbekâr
Ölüm sarhoşluğu o gün gelmeden
Birkaç damla yaş ver birde istiğfâr

İçimdeki feryat haktır kalemim
Kurbanı olurum gâvs-ı âlemin
Tebliği olayım kutlu çilemin
Âh be ağlayışlar Şuayb ağlar

İhlâsla kalbime yazsam İsmini
Yok eyle “keşke”yle eski resmimi
Tevbe pınarından tattır cismimi
Rahmet bulutların yağmurların var

Ömer Ekinci Micingirt

________________________________________

Tutuldum

Hüzünle değiştim gülüşlerimi
Bir seher vaktiydi ben beni buldum
Tasaya boyadım mor düşlerimi
Aczimi geceye serdim kurtuldum
Hüzünle değiştim gülüşlerimi
Bir seher vaktiydi ben beni buldum

Bir kaşık bir nazar ruh ve beden tok
İhsanın böylesi başka yerde yok
Sancılı sözlerim delisi pek çok
Kapandım “keşke”ye durdum kul oldum
Bir kaşık bir nazar ruh ve beden tok
İhsanın böylesi başka yerde yok

Dahası emanet değmez harama
O eşsiz çeşmeden koy matarama
Firdevs’i iklimi görmek zor amma
Dirilten güzeli gördüm tutuldum
Dahası emanet değmez harama
O eşsiz çeşmeden koy matarama

Ömer Ekinci Micingirt

__________________________________

Köye

Zamansızlık gelip çatmadan ölüm
Gelin güller açan köye gidelim
Yastık battaniye yekpâre talim
Taşta çorba içen köye gidelim

Kimbilir kim gider kimlerin nesi
Kurtuluş kervanı verenin sesi
Ümmetine dertli âşk silsilesi
Ebediyet saçan köye gidelim

Minbere yaslanmış güzel der namaz
Cezbeder çeker hû kalpsiz anlamaz
Şaşmayanı yanık iklim pek ayaz
Buhara\’dan geçen köye gidelim

Ömer Ekinci Micingirt

__________________________________________________________

Ömer Ekinci Micingirt - İstabul Aliağaoğlu My City Hotel- 2012

Şair-Yazar Ömer Ekinci Micingirt’e Anlamlı Ödül

Geleneksel Uluslar arası Şiir Yarışmalarının sonucu belli oldu.. 1.450 başvurunun olduğu yarışmaya, yurt içinden olduğu kadar yurt dışından da katılımların gerçekleştiği yarışmaya Almanya, Azerbaycan, ABD, Avustralya, Kosova, İngiltere, Endonezya, Ukrayna, Mısır, İsviçre, Bulgaristan ve Haiti’nin de katılımlar gerçekleşti.“NAAT” Konulu Şiir Yarışması jürisi, 09.03.2012 Cuma günü Ümraniye Belediyesi’nde toplanmıştır. Jüri üyeleri, yapılan değerlendirme sonucunda, katılımcıların ismi geçen Şair Ömer Ekinci Micingirt’e Kainatın Efendisi isimli eserleriyle ilk üçe girmiş olup 1000 bin tl ödül ve plaket verilmesine oy birliği ile karar vermişlerdir.
Ümraniye Belediyesi Kültür Müdürlüğü

TÖREN 13 HAZİRAN ÜMRANİYE BELEDİYESİ VE DAHA SONRA AĞAOĞLU MY CİTY OTELDE GERÇEKLEŞTİ.
.
 
Kültür Bakanı Ertuğrul Günay ve Ödül Töreni toplu resim 
13 Haziran 2012 İstanbul


 
Ödül Töreni - Şair Ömer Ekinci Micingirt - İşadamı Ali Ağaoğlu
 13 Haziran 2012 İstanbul
.


.

İletişim : micingirt@hotmail.com

Yorumlar - Yorum Yaz