Hatemü’l-Enbiyâ Efendimiz (a.s.m.) gittikten sonra
âlemi İslam'ın ağız tadı bozulmuştur...
Allah cc sünnetinden ve şefaatinden mahrum kılmasın inşAllah.
Efendimiz
İnsanlığa şeref veren tek kelâm Ne güzeldir s/öyle “salât-u selam” Sîreti sûrette can efendimiz Kur’ân, Aleyhissalâtü Vesselâm
[Ömer Ekinci Micingirt]
________________________________________________
Efendim
Vuslatım sen hasret sen tutunacak dalım sen İklimlerin mânası ağız tadım balım sen Sözlere sığdıramam sen eşsiz saadetim Hâvf recâ sonsuzluğum umut istikbâlim sen
Ömer Ekici Micingirt ____________________________________
Kâinatın Efendisine
Senden uzak kaldı Veysin çölleri Sahra çoban oldu gittikten sonra Vâiz! Tez anlat tez gayri hâlleri Bize bir hâl oldu gittikten sonra
Huşû duyulmuyor aşk sana muhtaç Tekrar gel ne olur kucağını aç Secdeden secdeye ağlaşır mirac Dağ taş Bilâl oldu gittikten sonra
Her şeyde başkalık gül dalında kan Sensizlik içinde mâna ve zaman O günü özlüyor işte şu meydan Zaman ihlâl oldu gittikten sonra
Seni hissedenler sessiz gülizâr Sana söyleyecek sanki yüzüm var Ey ebedî güzel ikliminde yâr Hâl kıyl-ü kâl oldu gittikten sonra
Zihinler bulanık ifade boğuk Mısralar sancı ye’s heceler eğik El açıp koşsam da soluklar soğuk Duygu aşk çöl oldu gittikten sonra
Zevk sefa dâhilden göz kırpar heyhât! Raks eder sokaklar iffete inat Yangına müptela sensiz her hayat Edep pâyimal oldu gittikten sonra
Ümmet olabilmek âdemin şanı Kölelik zapt etti bütün cihanı Kulluğu kirlettti nefs-i zebânı Kul kula kul oldu gittikten sonra
Muâsır medenî hep diri diri Tabuta devrettik mihrab tekbiri İhlâsta cüceyiz isyanda iri Sekerât bol oldu gittikten sonra
Faran yamaçları sabâ bezenmiş Yer göğe kasveti terk edip sinmiş Dağın uğultusu vadiye inmiş Dünya sefil oldu gittikten sonra
Cehâlet düzine belâdan belâ Çılgınlık taptaze her yer Kerbelâ Paslanmış düşünce sürüyor hâlâ Kaç ihtilâl oldu gittikten sonra
Efendim gül yüzlüm hep hayâl kurdum Bütün benliğimle coştum yalvardım Yılları yıllara ekleyip durdum Yok, meçhul oldu gittikten sonra
Şu renksiz vakitler hep seni arar Ürperten dehşetli sahneler kalkar Gazze’de Keşmir’de kan gözyaşı var İdamlık yol oldu gittikten sonra
Göçmen kuşlar gibi sıralanırım Aklıma düşünce paralanırım Hüznünü duyunca yaralanırım Gözyaşı zül oldu gittikten sonra
Senli tepelerde aradığım kent Sensizlik ötesi bir acı kement Bir kerecik daha n’olur teşrif et Yol izmihlâl oldu gittikten sonra
Derin bir tahayyül meftunu yakar Seni anlatamam acizim ben yâr Hoş yürek sesleri belki de efkâr Ney hasbihal oldu gittikten sonra
Sen Nebîyyi Mürsel sen hep yaşarsın Mekke’de Uhud’daSîna’da varsın Revâhanın hüznü beni de sarsın Hissiyat lal oldu gittikten sonra
İki ayrı âlem ve ben çileli Fecri vuslât sardı seni bileli Dirilten bahar yok vâkit hileli Sükût bülbül oldu gittikten sonra
İdrâk kemâl bulur seni överek Senli vâhalarda can can diyerek Bana gülüm gerek bana sen gerek Aşk arzuhâl oldu gittikten sonra
Ömer Ekinci Micingirt
İsmin Anınca Seni anlatacak kafamda nice Mısralar çoğalır salavat ile Hasret çağıltısı şiir söz hece Bilal’in olsaydım seyitler ile
Yaş döken o kütük rahmete çile Sana emin dedi müşrikler bile İsmini anınca y/âr gelir dile Sende yok olsaydım beyitler ile
Sen Mekke Medine Hira dağısın Sen ki tüm beşerin sığınağısın Sen yüce huyların sağanağısın Seni anlatamam naatlar ile
Ömer Ekinci Micingirt
_____________________________
Öyle Özlüyorum ki
Acılarım gözümde saklanmışlar kendince Sessiz sessiz tekleyip öyle özlüyorum ki Gecelerim terk etti gündüzler de gidince Zamanı itekleyip öyle özlüyorum ki
Yer gök garip dağınık inliyorum kederden Ümitsizlik yok hâşâ ümit varım ben yârdan Hislerim pek karmaşa belki yazı kaderden Sabrımı yedekleyip öyle özlüyorum ki
Avuçlasam "keşke" yi her dem etsem temaşa Yapayalnız gizlice el ele ve başbaşa Benim olur kâinat yedi kat baştanbaşa Takatsiz emekleyip öyle özlüyorum ki
Sen gittin ya efendim kurbanlar pare pare Gözyaşı öbek öbek mahzun mazlum biçare Sen gönüller sultanı sen kandilsin ne çare Bir teselli bekleyip öyle özlüyorum ki
Sevdalar diyarına koşturdum adım adım Yara bere her taraf boğuluyor feryadım Yürüyüş yollarına öksüzlüğe ağladım Yaşıma yaş ekleyip öyle özlüyorum ki
Ömer Ekinci Micingirt
____________________________________
Seni Düşündüm
Bir ağır yolculuk azgın sularda Yüzerken sultanım seni düşündüm Şeref ver rüyama gel uykularda Sendedir gümanım seni düşündüm
Hüznün bestesiyle yolun gözlerim Kurudu gözyaşım soldu gözlerim Kokunla bezenen terin özlerim Kavruldu her yanım seni düşündüm
Mecnundan beter ki benim hikâyem Karıştı hicrana gitti sermayem Bir tatlı hoş sâda en büyük gayem Verene kurbanım seni düşündüm
Ömer Ekinci Micingirt
_____________________________
Medine
Ab-ı hayat çağıldıyor Firdevs gizli Medine’de Hû sesleri uğulduyor Cennet yüzlü Medine’de
Engel yoktur niçin neden Büyük küçük beden beden Mecnun olur gelen giden Cennet yüzlü Medine’de
Bin bir eda sathı güzel Okçuların methi güzel Uhud Dağı fethi güzel Cennet yüzlü Medine’de
Gelen gider veren alır Kimi gider kimi gelir Tekrar nasip Allah bilir Cennet yüzlü Medine’de
Akın akın perde perde Ger gök coşmuş yâr var serde Aşklar başlar her seferde Cennet yüzlü Medine’de
Ömer Ekinci Micingirt
-------------------------------
Hicâz Mevsimi
Bu gün takvimlerden hicâz mevsimi İçim alev alev üter beynimi Sahile yaklaştı o eşsiz gemi Bayram arafesi gözlerde yosun Hakk’ın habîbine gelmiyor musun
Müjdeli belde hem büyülü durak Hüznün coşkunluğu çöktü yine bak Hak ferman eylemiş öteyi bırak Ezânlar sahici gözlerde yosun Bilâl-i Habeş’e gelmiyor musun
Mîkat dilencisi ölesiye ben Mübârek beldeye gel der var eden Ümit bavullayıp kavuşsak tezden Hilal’in sadâsı gözlerde yosun Huzuru İslam’a gelmiyor musun
Turnalar misali gülü hecele Gül yoksa gün öksüz ağla gecele İsmini cezbele ruhun yücele "Cennet bahçesi" âh gözlerde yosun "En Sevgiliye" sen gelmiyor musun
İnsanlık şurası pek uhuvveti Ümmetin sevdası samimiyeti İbrahim dedemin son emâneti Hacerü’l-Esved âh gözlerde yosun Mekân-ı mahşere gelmiyor musun
Ulvi sabırsızlık yolculuk başlar Her renkten her ırktan Arap Habeşler Bir hedefe koşar cümle kardeşler Hüznü seyreylerler gözlerde yosun Nebiler şahına gelmiyor musun
Mekke hem Medine hikmet hâlesi İlelebet yanan vecd meş’alesi Ümmetin kurtuluş mücadelesi Lebbeyk nağmeleri gözlerde yosun "Ashabı güzin"e gelmiyor musun
Minber mihrap kütük hârım orada Çokluğum yokluğum varım orada Hasretim gurbetim zârım orada Aşkı hüzzamlarlar gözlerde yosun Mukaddes beldeye gelmiyor musun
Sıddıklar diyârı mânevi yarış Sırat-ı müstakim imâna varış Tılsımlı bereket secde yakarış İblise taarruz gözlerde yosun Tâif’e Hayber’e gelmiyor musun
Ne büyük bir mânâ sadâlara ses Yârine koşuyor çığlıkla herkes Aşkın sahibine mesteyleyen his Kalplerde kor ateş gözlerde yosun Cebel-i Arafat gelmiyor musun
"“Lebbeyk, Allâhümme Lebbeyk" âşk yeri Âşkın coğrafyası ezelden beri Ümmetin mukaddes arzuhâlleri Dillerde aşk sesi gözlerde yosun O eşsiz diyara gelmiyor musun
Gül yüzlümün sadası var İlk peygamber dedesi var Lebbeyk Allahümme lebbeyk Torun neylesin cihânı
O yakar mı hiç kulunu Nefsin yerlere çulunu Lebbeyk Allahümme lebbeyk Seren neylesin cihânı
Her buyruğu ruha tattır Buyurdu "Hac Arafattır" Lebbeyk Allahümme lebbeyk Eren neylesin cihânı
Alıp kulluk rütbesini Can Ahmetin hutbesini Lebbeyk Allahümme lebbeyk Deren neylesin cihânı
Ömer Ekinci Micingirt
---------------------
Umre
Tevhid vuslat ziyâret Mukâddes yol işaret Muâzzam bir ibâdet Sa’y âşk ram olmak emre Ölmeden ölmek umre
İhyâ olmak bir olmak Teskin olup var olmak Lütfûna mazhar olmak Teslim olmak mimara Ölmeden ölmek umre
Mansıp yoktur mikat var İhrâm mânevi rüzgâr Lebbeyk bütün şarkılar Kâbe dört mevsim cemre Ölmeden ölmek umre
Kısmet belki seneye Ubudiyet haneye Huzuru şahaneye Ve kalpleri tamire Ölmeden ölmek umre
Telbiye recâ müjde Kabul Mevlâ’ya secde Mekke geliyor vecde Ömür katıyor ömre Ölmeden ölmek umre
Arza yükselir alın Hidâyeti kulların Zemzem yeri suların Mâbûd-u bilmek ümre Ölmeden ölmek umre
Ömer Ekinci Micingirt
----------------------
Bizim Şarkımız
Besmele ırmağı ıtrinin şanı Bilal’in sesidir bizim şarkımız Lisanı hâl ile vecdin divanı Leylanın süsüdür bizim şarkımız Vahdet ülküsüdür bizim şarkımız
Seyreyle kainat bize vuruldu Lebbeyk akşamına söze vuruldu Hasret ağıtları köze vuruldu Hakkın hecesidir bizim şarkımız Kadir gecesidir bizim şarkımız
Sanma ki bulutlar dertsiz kuşları Rahmet gözyaşları yaz güz kışları Bizle soluklanır köşe başları Secdenin sesidir bizim şarkımız Aşkın ötesidir bizim şarkımız
Bozuldu sen gideli kâinatın dokusu Alev alev sokaklar kalpler kırık gözler yaş Ne gül açar ne gonca ne de gülün kokusu Tekrar dikildi putlar tekrar yanıyor ateş
Dayanılmaz özlemin yok mu bunun ilacı Ah be olup bitenler, gizli gizli hislendim Onca yüz bin seneler sensiz olmak ne acı Esvapları düşünüp gözyaşıma yaslandım
Sanki boş kadavrayım her halim çözülüyor Ümitsizlik mi desem hâşâ değil yok canım Su dövdüğüm günlerim galiba süzülüyor Hoş benimki vesvese sen varsın ki sultanım
Ömer Ekinci Micingirt
_____________________________
Kimim Var
Sen ümidim sen yolum sen şefaat kapısı Hüznü senden öğrendim taşa çaldım yeisi Kâinatın baş tacı âlemlerin reisi Gül yüzüme gül yüzlüm sen bana gülmez misin
Medar-ı iftiharı kâinatın ey nebi Yaşamımın gayesi varlığımın sebebi Ammar’ı sümeyye’yi düşündüm de zeynep’i Gül yüzüme gül yüzlüm sen bana gülmez misin
Kaç asırdır bu hasret asırlardır sensizim Tahammülüm tükendi ruhum darda yol uzun Nasıl girdaptayım yâr kurtar beni sonsuzun Gül yüzüme gül yüzlüm sen bana gülmez misin
Ne aliyim ne ömer ne de dostun bilal’im Hesaplarım çok ağır tuzaktadır hilâlim Senden başka kimim var gülümse ki gülelim Gül yüzüme gül yüzlüm sen bana gülmez misin
Ömer Ekinci Micingirt
_____________________________
Keyfi Gelsin
Şefkat ırmağından akıver kardeşlik türküsü söyle gidemesen de el salla hüznün diyârlarına el salla mektup yaz koş koş ki keyfi gelsin
S/onsuzluk tabakatına imgeleri hasret düşür vuslatın farkına var bir âh çek derinden ya da çevir yokluklara bütün olanaklarını erteleme el salla, ısıt ruhunu ağlat üşüt hira’lan, emrindeyim izindeyim efendim de
onun olmadığı gölgeleri gölge sayma her sabah onun ismiyle karış baş döndüren musikili ahenge o’nu düşün yetimlerini, bilal’ini hatırla, zeyd bin harise’yi o’nu düşünmek ne güzel, ne güzel gülleri ne güzel öyle gülüşlerini ona sakla en güzel şeylerini ona sun ona arz et, ona arz etki keyfi gelsin
sofrada onu hatırla, az ye az konuş şükre koş yetimler çarşısını dolaş, unut senden kalan ne varsa unut onu hatırla onu kokla öğrenci ol ona defterini göster öğrenciliğini fark ettir hep erken kalk çok erken onsuzluğun ıstırabını yudumla bekle onu hep bekle gelir bir sabah kim bilir hasret cihetiyle tekrardan bir âh çek, âh efendim âh de mahzun mazlum gözlerle yaş dök iki damla belki iki damla yaş vesile olur düşürür senide sevda ırmağına hiç düşündün mü ona ilticayı düşün düşün ki keyfi gelsin
mısraları öp ona yazılan bütün şiirleri boynunu bükerek nefse celallen, küfrü bozguna uğrat cürmün heykellerin yık temizlen yıkan bir bebek gibi çığlık at dupduru samimi pirüpak çığlık at ki keyfi gelsin
varlık gözlüğünü çıkarmayı dene hiçliğe koş hiçliğin tutsağı ol kandil akşamlarına koş, yıka gözlerini benlik yelkenini indir dibine kadar ıslak bir seccade bırak ardın sıra iklimin çatlak kıvrımlarına yağmur ol yanan yüreklere göz kapaklarını kapama seherlerde yeşersin buharlaşsın ezan sesiyle göğsün sol yanına hû hû saliseleri vursun şefkatin zembereğine vursun ki keyfi gelsin
sevdalan aşkı onda tat, onsuz vakitlere ağla o olmasaydı aşk olur muydu bulut gürler su şakır mıydı, söyle he şakır mıydı âşk onun adı,ona aşık ol aşkı onda tat ona âşık ol ki aşkın aşk olsun aşkın aşk olsun ki aşkın keyfi gelsin
emirlerini kucakla, seslenişi seyret idrakince uykusuz kal gözlerinde kan yüreğinde yan emanete sahip çık sözünde dur ahdini bozma pervane ol mecnun ol kul ol merhamet ol şefkat ol ümmet ol ümmet ol ki keyfi gelsin kainatın efendisi merhamet abidesinin
Ömer Ekinci Micingirt __________________________________
Yetiş Efendim
Gönüller susamış aklım kördüğüm Duygular figanda yetiş Efendim Gaflette kalp gözü yoktur gördüğüm Hasretim cemalin müthiş Efendim
Dünya sensiz kuyu bacası dardır İnsanlık çıldırdı tahammül zordur Davada zorlandık ümmetin hordur Vicdanlar yanıyor ateş Efendim
Gözlerim sis duman yaralı yürek Namazlar suç olmuş devrilmiş direk İslam kabul ama namazsız gerek Nemrutlar çoğaldı yetiş Efendim
Nur yağdırıp karanlığı alt ettin Gül yüzlü kokular bandığımsın sen
Çölü vahşileri af irşat ettin Göz nurum inancım kandığımsın sen
Mekândan mekâna yollar kat ettin Tevhit dâva miraç andığımsın sen
Şefaati ümmetine vaat ettin Tevbem hüznüm ümit sandığımsın sen
Aşk yağdırdın âşıkları şâd ettin Kavgam aşkım duâm yandığımsın sen
Ömer Ekinci Micingirt
__________________________________
Canım Peygamber
Sensiz yer gök mahzun suskun beş kıta Kan yağar ümmetin avuçlarına Mahlûkat yaş döker sensiz hayata Kokun sal kalbimin ta içlerine
Ve idrak ötesi nur sözlerinden Vazgeçmem vazgeçmem vazgeçmem hâşâ Beni de öyle say öksüzlerinden Kıstır yanağımdan başımı okşa
Senli her tebessüm ebedin nuru Seni hissedenler şad olur ancak Sen çöle dökülen aşkın yağmuru Aşk ile o yağmur tekrar yağacak
Gül yüzlüm sen nerde hayâlim nerde Gam keder üzüntü hep seni sordum Başını koyduğun kuru hasır da Cehlime bürünmüş ne soruyordum
Taşlar ağladılar taşlara inat Acı yedi boğum yaş misk-i amber Bu garip ümmetin kime emânet Kavuşmak ne zaman canım peygamber
Ömer Ekinci Micingirt
____________________________________
Keşke Yüzünü ar ile iktifa edip Kalbi arı-duru, kaptırma kire Hayrete gerek yok edeptir edip Müsvedde sözleri yayma kültüre
Ruhu iğdiş eden çarşıları bil Erdemsiz kavgalar kavgaya engel Keşke’yi fark etmek ip’ine çengel Sımsıkı bağla ki yâr’e götüre
Ömer Ekinci Micingir
_____________________________
Kurban
Sen izâhsız bir sevda hak renklerin alısın Hakikat numinesi azamette âlisin İçime düşen meltem kurbanlar sana meftun Sen kutlu bir silsile sen balların balısın
Ömer Ekinci Micingirt
____________________________________
Aşkıyla Sarhoşum
Dalga dalga mehtap baktım yüzüne Bu gün ben bir hoşum deyme keyfime Tılsımlı tebessüm daldım hüzüne Aşkıyla sarhoşum deyme keyfime
Nakış nakış ruhum nazar bitince Son buldu seherde horoz ötünce Çorbalar dualı kaşık atınca İçmişim bir hoşum deyme keyfime
Edep büklüm büklüm vefa yerinde Şeytan esir olmuş yok içlerinde Çaylarda demlenmiş içtim serinde Ruhumla doymuşum deyme keyfime
Bu nasıl güzellik gelgelli töre Sahabe bakışlı ermişler sırra İstikbal burdadır burda tek çare Âşıklar bulmuşum deyme keyfime
Bu dünya fanidir faniler duyun Köpükten saltanat sırlı bir oyun Kadem bastım sırra değişti huyum Ölmeden ölmüşüm deyme keyfime
Mahşer uğultusu gelmez gülmeye Öldürdüm ölümü geldim ölmeye Yeterki kul hakkı Ömer gelmeye Helâllık almışım deyme keyfime
Ömer Ekinci Micingirt
Keşke
İçimde bir hoşluk çekip gitmeye Hangi ecel yeter ömrü tatmaya Kalb-i ehli ile kımıldatmaya Aşk şehriyarına geliyor musun
İstiğfar mağfiret çıkış yoludur Nazar-ı hikmetle bakış yoludur Küfrün sancağını yıkış yoludur Aşk şehriyarına geliyor musun
Sevda nedâmettir dönüş emektir Geçmişi telafi keşke demektir Sâni-i Zülcelâlin dostları haktır Aşk şehriyarına geliyor musun
"Keşke" bir kâinat ilâhi sırdır Tefekkür terbiye iman aşk nurdur İrşat tebliğ davet emrinde vardır Aşk şehriyarına geliyor musun
Bütün maksatlarım kaldı içimde Nice dirilişler öldü içimde Kim bilir istiğfar n’oldu içimde Aşk şehriyarına geliyor musun
Ömer Ekinci Micingirt
_________________________________
Gözleri vurdu
Kavradı ruhumu feryadım durdu Emsali olmayan sızı bıraktı Kırgın bakışıyla gözleri vurdu Ah deyip içlendim içimi yaktı
Uhrevi buğulu çocuk yüreği Yanan yüreğimde sürprizler saklar Belki bu yanmalar aşkın gereği Şiir tulû eder sözü yasaklar
Beni hep o sarar susku rengârenk Seherin bağrında yer gök uyanır Nasıl anlatayım bu başka ahenk Bilmem titrek kalbim nasıl dayanır
Ömer Ekinci Micingirt
______________________________________
Evladı Resul
Ben bir veli gördüm pek yüce soyu Zafer her bakışı vâkur heybetli Yaratana âşık mârifet huyu Asrın asâleti zamanın kutbu
İrfan kemal giyer o hep gülünce Tefekkür taçlanır hatme olunca Cezbeler uçuşur nazar gelince Asrın asâleti zamanın kutbu
Evlad-ı Resul o eşsiz emânet Mukaddes kelâmı sırra giden hat Dilden kalbe akar sıdk âşk sadakat Asrın asâleti zamanın kutbu
Nakış nakış irşat hemen her yerde Nefis aynadadır yırtılır perde Keşke yudumlanır âşk verir derde Asrın asâleti zamanın kutbu
Ömer Ekinci Micingirt _______________________________
Gerekir
Halk için hak için aşk için yaşa Hisli yüreklere izzet gerekir Bir baştan bir başa gardaş gardaşa Birleşip bir olmak bizzat gerekir
Ben değil bizlerin huzuru olur Hiçliğe varanın Hızır’ı olur Kem gözden uzak dur nâzarı olur Kula o yakışır azat gerekir
Su gibi sözlerim döküverdim hep Mâsiva önüne çöküverdim hep Mısra’ya cürmümü ekiverdim hep Bir nebze izâha tezat gerekir
Dünü zâyi ettik bugüne varım Epeyce karanlık zararım kârım Dörtlüklere vuran bir tövbekârım Keşke çorbasına lezzet gerekir
Şiir çobanıyım çıkmışım dağa Şâir denilir mi bilmem ahmağa Sığınmışım Bilal yüzlü toprağa Ben\’i benden alan bir zat gerekir
Ömer Ekinci Micingirt
________________________________
Sultanım
Aklı irâdeyi attım da geldim Cürümler önüme geldi sultanım Gâm keder üzüntü sattım da geldim “Keşke”ler yârenim oldu sultanım
“Veliyyen murşidâ” sevginin bendi Semerkand ereni Şâh Nâkşıbendi Siz ümmete ışık, ümmetin dini Seyyid Abdulkadir Gâvs-i Geylani
Ümmet sizinledir kovsanız bile Bu hayat bir hâyal belki aşk çile Hakikat hâl ile gelmiştir dile Nazar aşk bambaşka hâldi sultanım
Sizle idrâk ettik yüce divânı Gönüller sultanı Şeyh Gücdevani Kulluğun ziyneti gözyaşı şanı Gönüller sultanı İmam Rabbani
Dirilten deryâya daldık sizinle Çilenin zevkini aldık sizinle Aşk ile hizâya geldik sizinle Sofiler Şems’ini buldu sultanım
Vereni görmekte zikreden beyin Hikmet ehli sizler ârifi billah Marifet yiğidi Halid Zülcenaheyn Teslim abidesi Seyyyit Abdullah
Aşk bir yanıştır hay varır Allah\’a Tevbeler kulluğa çağrı nidâsı İcâzet aşığı Şeyh Seyyid Taha Sultan Sibgatullah Seyyit Arvasi
Gayrisi aslında şeytana secde Çöl kokan yüreğim gelmiştir vecde Siz hakka giden yol tövbe var hac’da Hüznün deryasına daldı sultanım
Doldur sofi çayı oku ilahi Hâl makama göre yönel fıtrâta Şeyh Abdurahman-i işitir Tâhi Şeyh Fetullah rehber hak hakikate
Gerçek bu ben beni arayamadım Bilmem ki ömrümü nere yamadım Kendimi kendimden koruyamadım Şefkat nazarıyla güldü sultanım
Tasavvuf yol töre teslimiyet din Başkası aslında bir yalan handır Muhabbet ırmağı Şeyh Diyauddin Lütûftur Haznevi bize ihsândır
Lütûflar ihsana emeğe gelir Kimisi çorbayı yemeğe gelir Kimisi pişmanım demeye gelir Âh, yine gözlerim doldu sultanım
Makâm-ı Rabbâni, cedd-i pâki hem Cezbeler uçuşur aşk çeşit çeşit Gavs-ı Azam Seyyit Şeyh Abdulhâkim İrşat fedaisi Muhammed Raşit
Yaş döküp diz çöküp hisleniyorum Semâvi bahçede besleniyorum Senli hatmelere yaslanıyorum Gözüm yollarında kaldı Sultanım
Sır ifşâ zân cürüm sizlere ayan Gavs-ı Sâni Seyyit Abdulbaki cân Efendim sultanım yoluna kurban Siz yokken kâinat çöldü Sultanım Hak geldi ve batıl öldü Sultanım
___________________________________
Kapındayım
Vuslat takdirine ermekse şâyet Yaşam süresince dosta itaat Vefa fedakârlık ölümsüz sanat Keşke biriktirdim sultanım himmet Bütün varlığımla yolundayım hem Geldim kapındayım cürmüm ve heybem
Büyülü bu meydan efsunlu adet Evler aşk meclisi sevda ibâdet Bu nasıl bir yanış bu ne celâlet Âşıklar elçiler ezel ve ebed Bütün varlığımla yolundayım hem İşte kapındayım cürmüm ve heybem
Gözyaşı ırmağı renk renk icabet Vuslat yolcuğu başlar mı kısmet Teslimde aksağım sultanım affet Sendedir her desen sendedir saffet Bütün varlığımla yolundayım hem Geldim kapındayım cürmüm ve heybem
Gözlerim avluda âhengi mabet Cezbe nağmeleri hu hu şehâdet Gölgene yaslanan her can selamet İster halvet eyle ister selam et Bütün varlığımla yolundayım hem İşte kapındayım cürmüm ve heybem
Evlad-ı resul siz, siz nurlu ümmet Sizde o pak kalpler sizde mürüvvet Sizlerin sükûtu derin muhâbbet Sizde sıdk sadâkat sizde kerâmet Bütün varlığımla yolundayım hem Geldim kapındayım cürmüm ve heybem
Cezbeler hıçkırık sükûtlar naat Tövbeler gözyaşı hatmeler rahmet Sohbete geçilir başlar sahavet Ey asrın güzeli sultanım heyhat Bütün varlığımla yolundayım hem İşte kapındayım cürmüm ve heybem
Ömer Ekinci Micingirt
______________________________
Kurbanım
Yolculuğum bir daha Kurbanım nefesine Çıkabilsem sabaha Meftun oldum sesine
Kalpler aşkla dirilir Fikriyatlar durulur Sana gelen hür olur Ökçe olsam mesine
Durak durak can durak Semerkanda son durak Geldim nefsi yırtarak Keşke derecesine
Ömer Ekinci Micingirt
__________________________________
Hizmet Nimettir
Coşkun sular gibi koşun bu sese Yediden yetmişe yayın herkese
Zerreden kürreye yol perde perde Kalben ruhen fikren ahenk her yerde
Apayrı bir feyiz ova dağ dere Ezelden ebede yürü o yâre
Tevbe dirilişi hû beste beste Hummalı faaliyet hemen herkeste
Edebi sefer bu ve ulu sâda İnkişaf etmiştir bütün dünyada
Oba ova dere vadi gül çiçek Hakikat yolunda şafak sökecek
Sünnet ehli düstur şecere nettir Aşk ile buyurmuş “Hizmet Nimettir”
Ömer Ekinci Micingirt
Ömer Ekinci Micingirt
_____________________________________
Semerkand . Çöl kokan dudaklar âşkla ıslanır Susuz dimağlara zemzem semerkand Takva iklimidir şuur süslenir İrfan risalesi hemdem semerkand . Tevhid inkişâfı tecelligâhı Gönüller menzili mecnunun âhı Mânevi miracın aşk kıblegâhı İrfan risalesi hemdem semerkand . Tefekkür mertebe ubudiyet var İhsan denge hâli mihenge düşer Ve nihayetinde hayra döner şer İrfan risalesi hemdem semerkand . Hatme vird tefekkür kefen teneşir Cömertlik saadet hayrata beşir Yetime ekmeği suyu ulaşır İrfan risalesi hemdem semerkand . Vuslatın tan yeri keşke’nin eli Büyük cihatlara sefer döşeli Münacaat niyâz hû işlemeli İrfan risalesi hemdem semerkand . Ehlibeyt irfânı yolun güzeli Edeple örülü sükût bezeli Firdevsi bakışa nazar yazılı İrfan risalesi hemdem semerkand . Gâzel ilâhiler cezbe iniler Nakış nakış gâzel şiir maniler Dinleyin kurbanlar duyun fâniler İrfan risalesi hemdem semerkand Sonsuza sevdalı yerden semerkand . Ömer Ekinci Micingirt
______________________________
Müthişti
Ne zaman tövbeyle yüz yüze gelsem Henüz erken diyor bu küflü zaman
Nereye döndümse günah sesleri Bilmem ki gelir mi hüzünlü irfan
Mecnuna dönmüştüm kervan ayarsız Dört yanım karanlık kuytu sis duman
Bayıra yaklaştım vakit ikindi Tövbeye sarıldım eğildi zaman
Ayrılık vaktiydi mor poyraz eser “Ya Rab ben pişmanım “müthişti o an
İhlâsla kalbime yazsam İsmini Yok eyle “keşke”yle eski resmimi Tevbe pınarından tattır cismimi Rahmet bulutların yağmurların var
Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________
Tutuldum
Hüzünle değiştim gülüşlerimi Bir seher vaktiydi ben beni buldum Tasaya boyadım mor düşlerimi Aczimi geceye serdim kurtuldum Hüzünle değiştim gülüşlerimi Bir seher vaktiydi ben beni buldum
Bir kaşık bir nazar ruh ve beden tok İhsanın böylesi başka yerde yok Sancılı sözlerim delisi pek çok Kapandım “keşke”ye durdum kul oldum Bir kaşık bir nazar ruh ve beden tok İhsanın böylesi başka yerde yok
Dahası emanet değmez harama O eşsiz çeşmeden koy matarama Firdevs’i iklimi görmek zor amma Dirilten güzeli gördüm tutuldum Dahası emanet değmez harama O eşsiz çeşmeden koy matarama
Ömer Ekinci Micingirt
__________________________________
Köye
Zamansızlık gelip çatmadan ölüm Gelin güller açan köye gidelim Yastık battaniye yekpâre talim Taşta çorba içen köye gidelim
Kimbilir kim gider kimlerin nesi Kurtuluş kervanı verenin sesi Ümmetine dertli âşk silsilesi Ebediyet saçan köye gidelim
Minbere yaslanmış güzel der namaz Cezbeder çeker hû kalpsiz anlamaz Şaşmayanı yanık iklim pek ayaz Buhara\’dan geçen köye gidelim
Ömer Ekinci Micingirt - İstabul Aliağaoğlu My City Hotel- 2012
Şair-Yazar Ömer Ekinci Micingirt’e Anlamlı Ödül
Geleneksel Uluslar arası Şiir Yarışmalarının sonucu belli oldu.. 1.450 başvurunun olduğu yarışmaya, yurt içinden olduğu kadar yurt dışından da katılımların gerçekleştiği yarışmaya Almanya, Azerbaycan, ABD, Avustralya, Kosova, İngiltere, Endonezya, Ukrayna, Mısır, İsviçre, Bulgaristan ve Haiti’nin de katılımlar gerçekleşti.“NAAT” Konulu Şiir Yarışması jürisi, 09.03.2012 Cuma günü Ümraniye Belediyesi’nde toplanmıştır. Jüri üyeleri, yapılan değerlendirme sonucunda, katılımcıların ismi geçen Şair Ömer Ekinci Micingirt’e Kainatın Efendisi isimli eserleriyle ilk üçe girmiş olup 1000 bin tl ödül ve plaket verilmesine oy birliği ile karar vermişlerdir. Ümraniye Belediyesi Kültür Müdürlüğü
TÖREN 13 HAZİRAN ÜMRANİYE BELEDİYESİ VE DAHA SONRA AĞAOĞLU MY CİTY OTELDE GERÇEKLEŞTİ.
.
Kültür Bakanı Ertuğrul Günay ve Ödül Töreni toplu resim
13 Haziran 2012 İstanbul
Ödül Töreni - Şair Ömer Ekinci Micingirt - İşadamı Ali Ağaoğlu